23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

6 Akademi 22 Mart 2017 Çarşamba İran’da siyasal yapı ve toplumsal yansımaları Alphan Telek Karşılaştırmalı siyasetin her zaman ilgi çekici bir yönü bulunur.1 Siyaset biliminin benzer siyasal yapılar ve ülkeler arasında ilişki kurup, onları karşılaştıran bu alt dalı sayesinde atacağımız adımların daha önce başkaları tarafından atılıp atılmadığını, atıldıysa ne gibi sonuçlar verdiğini öğrenebiliriz. 16 Nisan’da oylanacak anayasa değişikliği önerisine evet çıkması halinde yeni yönetimin neye benzeyeceği üzerine uzun süredir tartışmalar yapılıyor. Taraflar “cumhurbaşkanlığı sistemi” ve/veya “güçlendirilmiş cumhurbaşkanlığı sistemi” ile ilgili görüşlerini dile getirirken dünyanın değişik ülkelerinde benzer olduğunu düşündükleri uygulamalara referans verip bunların artı ve eksilerini değerlendiriyor. Bu örnekler arasında ABD ve Fransa ön plana çıkıyor. Ancak “cumhurbaşkanlığı sistemi” ile bu örnekler arasında benzerlik bulmak oldukça güç. Zira referandumda oylanacak maddelere baktığımızda cumhurbaşkanının yetkilerinin genişletildiğini, parlamentonun alanının daraltıldığını, kont İran İslam Devrimi’nden sonra Azadi (Özgürlük) Meydanı’na çevrilen Şahyad Meydanı’nda Tahranlı göstericiler. rol ve denge mekanizmalarına yeterince yer verilmediğini görüyoruz. ABD ve Fransa’da uygulanan başkanlık ve yarı başkanlık sistemlerinde kontrol ve denge mekanizması sağlam, kuvvetler ayrılığı esas, yürütmenin sahip olduğu yetkiler sınırlıdır. Oysa Ortadoğu’da yürütme yetkilerinin son derece geniş olduğu, kontrol ve denge/denetleme mekanizmalarının işlemediği, halk temsilinin parlamento tarafından yeterince sağlanmadığı siyasal yapılar mevcuttur. Referandum tartışmaları esnasında bu örnekleri sergi lemek çorak tartışma ortamını canlandırabilir. Bunun için yakın dönem İran örneğine bakmak aydınlatıcı olacaktır. İran, tekçi ve piramidal bir siyasal yapıya sahiptir. Yetkiler tepedeki tek kişide yoğunlaşır. Bu tekçilik kendini siyasal, toplumsal ve ekonomik alanlarda kuvvetle hissettirir. İran’ın tekçi yapısını bu alanlar üzerinden tartışıp İran toplumunun bu yapıyla olan deneyimini ve ona karşı tepkisini ele alacağım. Temel sorum “İran, bu sistemle toplumsal barışını yakalayabilmiş ve insanlarını mutlu etmiş midir” olacak. ŞEKİL 1 Reform Hükümeti Altında İktidarın Dağılımı (19972004) lBir yönetim teorisi olarak velayeti fakih DEVLET Uzmanlar Meclisi (Meclisi Hobreganı Rehberi) Güvenlik Güçleri Ordu, Devrim Muhafızları TV Kanalları İmamlar DİNÎ LİDER REHBER (Veliyi Fakih) Yargı Düzenin Yararını Teşhis Komitesi (Heyeti Teşhisi Maslahatı Nizam) Anayasayı Koruyucular Konseyi (Şurayı Nigehbanı Kanunu Esasi) Meclis (Meclisi Şurayı İslâmi) Hükümet • Cumhurbaşkanı • Bakanlar Belediyeler TOPLUM SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ VE ÖRGÜTLENMEMİŞ ÇOĞUNLUK Toplumsal Hareket • Öğrenciler • Kadınlar • Entelektüeller • Gençlik STÖ’ler/ Hükümet Örgütleri Siyasal Örgütler • Muhafazakâr • Reformcu Basın • Muhafazakâr • Reformcu Medreseler • Muhafazakâr • Reformcu İran’da yönetim şeması.* Fakih her şeyin üstünde ve ötesinde. Meclis kararları Anayasayı KoruKyuıscaulcaraK,oİnssleâymi’nicnıvleıkYagrgeı’nnınelbaoşılnaınraoknayİısnalâtmabi’dıirt. üBumnlariınfaskaihnaitasro. runlara 1979 Devrimi sonrası İran’ın siyasal ve toplumsal yapısı tekçilik yönünde değişim göstermiştir. Bunun anahtar kurum ve kavramlarından biri “velayeti fakih”liktir. Velayeti fakih, Şiiliğin tarih ve felsefesinden esinlenilerek devrimin önderi Ayetullah Humeyni tarafından ortaya atılmış bir İslami devlet ve/veya yönetim teorisidir. Devrim sonrası yönetimin siyaset felsefesini oluşturur. Fakih, yani İslami din ve hukuk bilgini, mehdi yeryüzüne gelinceye kadar yönetimde velayeten bulunacak ve toplumu İslami kurallar ve normlara uygunluğu açısından denetleyecektir. Bu teoriye göre, toplumda yönetici ve lider olmaya sadece din adamlarının hakkı vardır. Bu yorum Şii İslam’a ait görünse de bilgini ve devlet yönetimini birleştirmeyi amaçlayan antik bir düşünce, Platon’un filozofkral anlayışının İslam tarihi ve felsefesindeki yansımasıdır. Özgün tarafı ise modern devletin imkânlarıyla birlikte sunulduğunda bir cevabı olan eksiksiz bir toplumsal, siyasal, iktisadi ve manevi ?KİMDİR Alphan Telek, 7 Şubat 2017 tarihli 686 sayılı KHK ile ihraç edildi. Yıldız Teknik Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde araştırma görevlisiydi. 2013’te Marmara Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden onur derecesiyle mezun olmuştur. Boğaziçi Üniversitesi, Atatürk Enstitüsü’nde İranlı entelektüeller ve siyasal sekülerizm bağlantısı üzerine yazdığı tezle 2016’da yüksek lisans derecesini aldı. 2015 yılında bir grup genç akademisyenle birlikte Avrupa Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nü (PS:EUROPE) kurmuştur. Halen aynı enstitünün Akademi Birimi EşDirektörlüğünü sürdürüyor. Ortadoğu, siyaset felsefesi ve sekülerizm odaklı çalışıyor. Yurtiçinde ve yurtdışında birçok konferans ve seminer verdi. 2016’da doktora çalışmalarını sürdürmek için Sciences Po Paris, Siyaset Bilimi programından kabul aldı. Pasaportu iptal edildiği için doktora eğitimini tamamlayamama riski ile karşı karşıyadır. Çalışmalarına Boğaziçi Üniversitesi, Atatürk Enstitüsü’nde devam ediyor. önünde durulamaz bir yetkiler bütününe sahip olduğu gerçeğidir. Mesele velayetin dini nüansları değil siyasal olarak temsil, denetlenme, kuvvetler ayrılığı, kontrol/denge ilkelerini tanımamasıdır. Bu siyaset felsefesine dayanan İran siyasal yaşamında yetki paylaşımı, yürütmenin denetlenmesi, kuvvetler ayrılığı ve kontrol/denge mekanizmaları acaba ne durumda? l İran’ın siyasal yapısı İran’ın siyasal yapısı anlatılırken kuvvetler ayrılığından ziyade kuvvetlerin parçalılığından söz edilir. Birbirini dengeleyen ve kontrol eden >>
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear