26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

15 Mart 2017 Çarşamba Akademi 9 >> l Üyelerinin parti içerisinde görüşlerini seslendirebilme ve duyurabilme olanağı, l Değişik grupların parti işlerine katılım olanağı, l Parti programının temel ilkeleri çerçevesinde tüm görüşlere hoşgörü gösterilmesi, l Üyelik ve karar alma mekanizmaları ile ilgili kural ve yönetmeliklerin demokratikleşmesi, l Parti liderliğinin sıradan parti üyelerinin görüş ve haklarına saygı göstermesi.3 SPK Madde 7, siyasal partilerin “merkez organları ile il, ilçe ve belde teşkilatlarından, Türkiye Büyük Millet Meclisi Grubu ile il genel meclisi ve belediye meclisi gruplarından” oluştuğunu belirtir ve 13–37. maddeler ile bunları ayrıntılı olarak düzenler. Merkez organlar ile Büyük Kongre, Genel Başkan, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) ve Merkez Disiplin Kurulu (MDK) ifade edilmektedir. Parti Büyük Kongresi’nin yetkisi Genel Başkanı ve MKYK ile MDK üyelerini seçmek, parti tüzük ve programını kabul etmek ve parti politikaları hakkında düşünce ve öneriler sunmaktır. Büyük Kongre seçilmiş ve atanmış üyelerden oluşur. Kongrenin atanmış üyelerini Genel Başkan, MKYK üyeleri (genelde 50 ile 100 kişi arası), MDK üyeleri (en az yedi kişi), partinin milletvekili ve bakanları ile yüzde 15’i geçmemek şartıyla parti kurucuları oluşturmaktadır. Büyük Kongre’nin atanmış üye sayısının yüksekliği ve daha da önemlisi merkezin yerel teşkilatlar üzerindeki baskısı nedeniyle seçilen üyelerin oluşumu parti üyelerinin parti yönetimi ve parti politikaları üzerindeki etkisini kısıtlamaktadır. Bir diğer parti içi demokrasi etmeni ise disiplin ve ihraç mekanizmasıdır. Partilerin disiplin organları kendiliğinden çalışamamakta ve bir üyeyi genelde Genel Başkan ve/veya MKYK MDK’ye sevk edebilmektedir. En önemli sevk nedeni ise “parti tüzük ve programına aykırı eylem ve faaliyetler”dir. Üstelik parti üyelerinin MDK kararlarına karşı idari mahkemelere başvuru hakları bulunmaktadır (SPK Madde 57). Parti Genel Başkanları ve yönetimlerinin bu güçlerini parti içi muhalefeti susturmak ve baskılamak için geniş şekilde kullandıkları bilinen bir vakıadır. Yanı sıra SPK Madde 19 ve 20, MKYK’ye parti yönetmeliklerine göre il ve ilçe teşkilatlarını görevden alma hakkı tanımaktadır. Bu açık uçlu ve geniş yetki de çoğunlukla parti yönetimleri tarafından tabanın çoksesliliğini ve muhalefetini bastırmak için kullanılmaktadır.4 Parti bütçesinin denetlenmesi ve kullanımının da tamamen merkezi organların yetkisinde olması (SPK Madde 73) parti yönetimlerini güçlendiren ve muhalefeti sınırlayan bir uygulama olarak ortaya çıkmaktadır.5 AKP’nin yeni sistem için önerdiği ad Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ydi. Sonradan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olarak değiştirildi. lMilletvekili adaylarının belirlenmesi Milletvekillerinin bağımsız iradele riyle karar verebilmelerinin sağlanması için en önemli unsurlardan biri milletvekili adaylarının belirlenme yöntemidir. Milletvekillerinin parti yönetimlerine bağımlı olmak yerine tabanlarına ve temsil ettikleri geniş halk kitlelerine dayanması, gerektiğinde partinin genel başkanı olan bir cumhurbaşkanına karşı denetleme görevlerini yerine getirirken bir güvenceye sahip olacakları anlamına gelir. SPK Madde 37 siyasal partilerin milletvekili adaylarını seçme yöntem ve ilkelerini kendilerinin belirleyebileceklerini belirtir. Bu yöntemler genel anlamda merkez listesi, merkez yoklaması, teşkilat yoklaması ve ön seçimdir. CHP ve HDP belirli oranlarda ön seçimle aday belirlemektedir. CHP 2015 seçimlerinde 85 seçim bölgesinin 55’inde ön seçim yapmıştır. Ancak çoğu partinin milletvekili adaylarını merkez listeleri ya da merkez yoklamaları ile belirledikleri görülmektedir. Parti merkezlerinin milletvekilleri üzerinde kullanabildikleri bir diğer baskı aracı Meclis oylamalarında alınan “grup kararları”dır. Grup kararına uymama, milletvekillerinin parti yönetimleri tarafından yeniden aday gösterilmemesine yol açabilmekte, hatta partiden ihraca varabilecek yaptırımlarla karşılanabilmektedir. l Sonuç Sert ve güçlü parti disiplini lider ve yöneticilerin hâkimiyetine ve giderek güçlenen parti içi oligarşi eğilimlerine yol açmaktadır.6 Türkiye’de siyasal partilerin aşırı merkezileşmesi sonucu merkezi yönetimler yerel örgütler üzerinde büyük güç ve otorite elde etmişlerdir.7 Başkanlık sistemi parlamenter sistemlere göre çok daha keskin bir “güçler ayrılığı” öngörmektedir. Yukarıda anlatıldığı türden milletvekillerinin bağımsızlıklarının kısıtlı olduğu, disiplinli partilerden oluşan bir sistemde, başkan ve çoğunluk partisinin farklı partilerden olduğu durumlarda sistemin kilitlenmesi, aynı partilerden olduğu durumlarda ise parti liderliğinin hâkimiyeti altında denetlemedenge sisteminin kırılması tehlikeleri bulunmaktadır. Bu çerçevede, başkanlık sistemi kuran bir Anayasa önerisinde bazı geliştirmeler ve bunlarla uyumlu olarak SPK’de bazı değişiklikler düşünülmelidir. Düşünülmesi gereken değişikliklerin bazıları şöyle özetlenebilir: A. Parti içi demokrasi l Parti üyeliği kolaylaştırılmalı ve serbestleştirilmelidir. Parti yöneticileri (yaş, tabiiyet, suç kaydı, başka bir partiye üyelik gibi) bazı belirli kıstaslar dışında üyelik başvurularını reddedememelidir. l Parti örgütlenmesi demokratik ilkelere göre yeniden yapılanmalıdır. Büyük Kongre üyeleri mümkün olduğunca yüksek oranda seçimle gelmeli, tüm yetkiler başkan ve MKYK elinde toplanmamalı, yerel teşkilatların keyfi olarak görevden alınması engellenmeli ve yetkileri arttırılmalıdır. l MDK merkezin etkisinden çıkarılmalı, bağımsız ve tarafsız bir parti içi organ haline getirilmelidir. l Parti içi mali denetleme yerel teşkilatlara açılmalıdır. B. Milletvekillerinin bağımsızlığı l Cumhurbaşkanının Meclis’i fesih (ya da seçimleri yenileme) yetkisi kaldırılmalıdır. l Meclis seçimleri her durumda Cumhurbaşkanı seçimi ile birlikte yapılmak zorunda olmamalıdır. Bunun yerine Meclis’in üçte biri ABD ve Fransa’daki gibi her ikiüç yılda bir yenilenmelidir. Bu sağlandığında seçim takvimi belirli ve herkes tarafından bilinir olacak ve erken seçim olasılığı ortadan kalkacaktır. l Milletvekili adaylarını belirlemede ön seçim yöntemi her parti için ve tümüyle zorunlu olmalıdır. Seçim takvimi belirli olacağından ön seçimlerin örgütlenmesi de daha kolay olacaktır. l Meclis gruplarında bağlayıcı grup kararı yasaklanmalıdır. l Partilerin seçilmiş temsilcilerinin güçlerini sadece kendi seçmen tabanlarından alan daha bağımsız ve güçlü bir pozisyona getirilmelerine öncelik tanınmalıdır. n 1 H.R. Winter, T.J. Bellows, Conflict and Compromises: An Introduction to Politics (New York: Harper Collins, 1992), 23132. 2 S. Tanilli, Devlet ve Demokrasi: Anayasa Hukukuna Giriş (İstanbul: Adam, 2002), 234. 3 W. Hofmeister, K. Grabow, Political Parties: Functions and Organisation in Democratic Societies (Singapur: Konrad Adenauer Stiftung, 2011), 50. 4 A. İyimaya, “Siyasal Partilerde Teşkilat Yönetimi Görevden Almanın Hukuki Rejimi”, TBB Dergisi 26 (2006), 134. 5 H. Yasar, Parti İçi Demokrasi: Eleştiri ve Öneriler (İstanbul: Alfa Yayınları, 1999), 926. 6 E. Teziç, Anayasa Hukuku (Ankara: Beta, 2003), 340. 7 E. Özbudun, “The Institutional Decline of Parties in Turkey”, Political Parties and Democracy içinde, der. Larry Diamond, Richard Gunther (Baltimore, MD: The Johns Hopkins University Press, 2001), 24647.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear