Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 Akademi 15 Mart 2017 Çarşamba Başkanlık sistemi: Denetleme ve denge Dikran M. Zenginkuzucu Türkiye 16 Nisan’da yeni bir anayasa değişikliği için halkoylamasına gidiyor. 2007 yılında yaşanan krizin ardından yeni bir cumhurbaşkanı seçilmiş olmasına karşın, halkoylaması ile yapılan anayasa değişikliği sonucunda cumhurbaşkanının görev süresi beş yıla indirildi ve halk tarafından en fazla iki dönem için doğrudan seçilmesi kabul edildi. 12 Eylül 2010 tarihli anayasa değişikliği halkoylamasının ardından ise yeni ve bütünsel bir anayasa yazımı için Meclis’te grubu bulunan dört siyasal partinin katılımıyla oluşturulan “Uzlaşma Komisyonu” 20112013 arasında çalıştı. Çoğu temel hak ve özgürlüklerle ilgili 59 maddede mutabakat sağlanmış olmasına karşın bu çalışmalar sonuçsuz kaldı. Uzlaşma Komisyonu’nda AKP başkanlık sistemini, diğer partiler parlamenter sistemi öneriyorlardı. Türkiye’de başkanlık sistemi tartışması cumhurbaşkanının ilk kez halk tarafından seçildiği 2014 yılında tekrar alevlendi. İktidar partisi genel başkanının cumhurbaşkanı seçilmesi tekrar tarafsızlık ve yetki tartışmalarını gündeme taşıdı. Seçim sonrası bir süreliğine soğuyan ancak gündemden düşmeyen başkanlık sistemi tartışmaları 15 Temmuz’un ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin başkanlık konusundaki tavır değişikliği ve açıklamaları ile tekrar alevlendi ve MHP ile AKP’nin anlaşması ile çok kısa sürede Komisyon ve Meclis aşamalarını geçip halkoyuna sunulacak hale geldi. Söz konusu Anayasa değişikliği önerisi 2013 deneyiminin aksine gerek zaman kısıtlaması gerek basın üzerindeki baskı ve kısıtlamalar gerekse de OHAL koşullarında halkoylamasına gidiliyor olması nedeniyle genel kamuoyu, aydınlar ve akademisyenler arasında tartışılamadı ve toplumsal bir uzlaşma sağlanamadı. Oysa ki bu öneride yeni sistemin temellerini ciddi şekilde etkileyecek ve 2013 tarihli AKP önerilerinden de farklı bazı unsurlar var. l Başkanlık ve denetim Başkanlık sisteminde yasama ve yürütme arasında denetlemedenge mekanizması dikey ve yatay bağım ABD’de başkanlık seçimleri ile yasama organı seçimleri ayrı zamanlarda yapılır. İki yasama organından biri olan Temsilciler Meclisi her iki yılda bir yapılan seçimlerle yenilenir. sızlık olarak değerlendirilebilir. Dikey bağımsızlık yerel çıkar ve uygulamaların merkezileşmiş yönetim ile ilişkileri olarak değerlendirilebilecekken, yatay bağımsızlık milletvekillerinin, özellikle de iktidar partisi milletvekillerinin liderlerinden ve yürütmenin başından bağımsızlığını gerektirmektedir. Aksi durum gücün aşırı merkezileşmesine ve denetimsizleşmeye yol açabilir. Bugün bu bağımsızlıkların ilki zaten yoktur; ikincisinin de varlığından bahsetmek lpek kolay değildir. DEĞİŞİKLİK önerisinde güçler dengesi ve parti disiplini ABD’de başkanlık sisteminin gü cü ve avantajının yasama üyelerinin gevşek parti disiplinlerinden ve başkanın partisinin her iki mecliste de çoğunluğa sahip olduğu durumlarda dahi bağımsız karar verebilme yetilerinden kaynaklandığı söylenir.1 Bu çerçevede, Fransızların “cohabitation” (birlikte yaşama) dedikleri durum, bir başkanın çoğunluğu kendi partisinden olmayan bir yasama ile de kolay çalışması mümkün olabilmektedir. Yeni Anayasa değişikliği ile öngörülen sistemde bu anlamda çok önemli bazı başat düzenlemeler görülmektedir. Bunların bazıları cumhurbaşkanının parti bağının devam etmesi, cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimlerinin her durumda birlikte yapılması ve cumhurbaşkanının meclisi fesih (seçimleri yenileme) yetkisi olarak sıralanabilir. Her ne kadar yeni öngörülen sistemde de cumhurbaşkanı ile meclis çoğunluğunun farklı partilerden çıkması olasılığı var olsa da esas olarak amaçlananın geniş yetkilerle donatılmış güçlü bir cumhurbaşkanının çoğunluğu kendi partisinden oluşan bir meclis ile çalışması olduğunu görmek zor değil. Bu sistemin cumhurbaşkanına bir üstünlük vererek denetlemedenge mekanizmasını cumhurbaşkanı lehine bozma riski çok yüksektir. Bu çerçevede, genel olarak Türkiye’deki yasama geleneğini, siyasal kültür ve yapıyı, milletvekillerinin kendi parti ve liderlerinden bağımsız hareket edip edemeyeceklerini, özel olarak da parti içi demokrasiyi yeniden sorgulamak yerinde olacaktır. Sadece bu sorgulama bile bir sistem değişikliğinin siyasaltoplumsal bir değişim ve süreç olarak değerlendirilmeden tek başına kaleme alınmasının doğuracağı sonuçları görmek için yeterli olacaktır. Yeni Anayasa önerisiyle getirilen sistemde yasama ve yürütme arasındaki denetlemedenge mekanizması şöyle şekillenecek: Cumhurbaşkanı, meclisin çıkardığı yasaları veto etme, Anayasa değişikliklerini halkoylamasına götürebilme ve seçimleri yenileme haklarını elde edecek. Meclis, yürütmenin bütçesini görüşme ve kabul etme, yazılı soru sorma, suç işlediği iddiasıyla cumhurbaşkanına Meclis soruşturması açma ve cumhurbaşkanının Yüce Divan’a sevki, cumhurbaşkanı tarafından alınan olağanüstü hal kararının kısaltılması ya da kaldırılması ve cumhurbaş ?KİMDİR Dikran M. Zenginkuzucu, 1970 doğumlu. Mülkiyeli. Uluslararası İlişkiler doktorası yaptı. Üniversitede Siyaset Bilimi dersleri verdi. Uluslararası Hukuk ve Anayasa Hukuku alanlarında kitapları ve bilimsel makaleleri yayımlandı. Evrensel Pazar ve Demokrat Haber için güncel yazılar yazıyor. kanlığı kararnamesi ile düzenlenmiş bir hususta yasa çıkararak düzenleme yapabilme haklarına sahip olacak. Yasamanın denetiminin, özellikle güçlü bir parti liderinin cumhurbaşkanlığı altında, kendi partisinden oluşan çoğunluk milletvekilleri tarafından yürütülebilmesi için milletvekillerinin bağımsız iradesinin kurumsallaşması şarttır. Bu reddedilemez bir gereklilik olarak Anayasa yapıcıların önünde duruyor. Anayasa Madde 69/1 “Siyasî partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur” ve Siyasi Partiler Kanunu (SPK) Madde 4 “Siyasi partilerin kuruluşu, organlarının seçimi, işleyişi, faaliyetleri ve kararları Anayasa’da nitelikleri belirtilen demokrasi esaslarına aykırı olamaz” düzenlemeleri ile parti içi demokrasi için gerekli altyapı ve şartları koymuş gözükse de SPK’nin genel anlamda siyasal partilerde lider ve yöneticilerin güdümünü destekler nitelikte düzenlemelerle dolu olduğu görülmektedir.2 Yasamanın yürütme ya da başka bir deyişle tek lider karşısında denetlemedengeleme görevini yerine getirebilmesi için yasama, yani başta iktidar partisi temsilcileri olmak üzere milletvekilleri bağımsız olmalıdır. Bu da ancak parti içi demokrasinin işlemediği, milletvekili adaylarının belirlenmesinde lider sultasının geçerli olmadığı, tabana yayılmış demokratik bir yapı ile olanaklı olabilir. l Parti içi demokrasi Parti içi demokrasinin gereklerini kısaca şu şekilde özetleyebiliriz: l Tüm üyelerin parti içi işlere katılımının desteklenmesi, >>