01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Türk Kürt türetmelerinden çıkan en güzel kelime Türkü Sanatçı, İstanbul Amerikan Hastanesi Operation Room galerisinde açtığı sergiye ne ad verdi dersiniz? Teselli İlacı / Placebo Effect. GÜNCEL SANAT Teselli İlacı: Farklı bir heykel çalışması Teselli İlacı bu sergi için özel olarak 50 adet üretildi ve numaralandı. Ali Cabbar, “Bayiden aldığımız şişeleri bir cam fabrikasında kumlayarak temizledik. Üzerine “Teselli İlacı” logosunu bastık. Değişik bir “heykel” çalışması oldu. Acil durumlarda şişenin kapağını açıp, hastayı kurtarabilirsiniz! Yanında biraz beyaz peynir ve kavunu ihmal etmeden haliyle” diyor. Şişenin arkasındaki uyarıda ise şöyle deniyor: Üzüm ve anasondan imal edilmiştir. Fenalık hissi, hüzün ve iç sıkıntısına gayet nafidir. Su ve buz karıştırılarak akşam yemeği ile birlikte küçük yudumlar halinde içilmesi münasiptir. Günde 12 kadehi geçilmemesi tavsiye olunur. Aksi halde bazı yan tesirler tezahür edebilir. Brüksel’de yaşayan sanatçı Ali Cabbar, 10 Mayıs’a kadar açık kalacak sergisinde politika, güncel sanat, futbol ve içki gibi Türkiye gündemini meşgul eden konuları ele alarak duruma uygun bir teselli ilacının sorunlara çözüm olabileceği fikrini tartışıyor. Tıbbi bir kavram olan plasebo, gündelik yaşamda “ağız yoluyla alınan” içecek ya da “duygularla iletilen” empati gibi farklı biçimlerde karşımıza çıkıyor. Plasebonun, etkisine inanan kişiye iyi geldiği anlayışından yola çıkan sanatçı, Türkiye insanının teselli ilaçlarını güncel bir anlayışla yorumlayarak ikonlaştırıyor. NASIL BİR DEMOKRASİ Teselli İlacı sergisinin merkezinde, 2015 Türkiye’sinin en önemli iki konusuna karşılıklı yer veriyor Cabbar: Kürt ve Ermeni sorunları. Ve izleyiciyi tam orta yerde durarak hesaplaşmaya davet ediyor. Tüm sorunların ilacının daha fazla demokrasi olduğunu, ancak toplumun içinde bulunduğu bu gerginlikten devlet tarafından bahşedilen demokrasiyle değil, bireylerin kendi aralarında uyguladıkları gerçek demokrasiyle çıkabileceğini öne sürüyor. 24 Sanatçı, salonun ortasına inşa ettirdiği bir duvarı, üzerinde Türk ve Kürt kelimelerinin birbirini takip edecek şekilde yazıldığı bir duvar kâğıdı ile kaplamış. Yine aynı kompozisyonun kullanıldığı çerçeveli bir işi, dekupe edilip yaldıza boyanmış ay, yıldız ve güneş ile birlikte bu duvarın üzerine yerleştirmiş: “Türk ve Kürt kelimeleri aynı harflerden oluşuyor ve birbiri ardına yan yana, alt alta, lego parçaları gibi sonsuza kadar tekrarlanabiliyor. Ya da örgü gibi iç içe geçmişlik duygusu veriyor. Çok basit bir grafik çalışma ama çözüm sürecinin ayakta kalmaya çalıştığı bu günlerde çok da anlamlı. Bu çalışmamın adını Kelime Türetme koydum. İsterseniz karşısında bir yandan çözümü düşünüp bir yandan da kelime türetebilirsiniz. Ben sekiz kelime türettim. En çok türkü kelimesini sevdim.” Duvarda yer alan, “Göksel Nesneler” adını verdiği ay, yıldız ve güneş figürlerinin ne anlama geldiğini çoğumuz biliyoruz. Ay ve yıldız Türkleri, güneş Kürtleri temsil ediyor. Politik hamasetten uzak bir yaklaşımla hareket eden Cabbar, Türklerle Kürtlerin ortak yanlarının sanıldığından çok daha “Gerçek kardeşlik, Kürtlerin istediği tüm haklar verilmeden kurulamaz” fazla olduğunun altını çizmek istiyor. “Ama bu, biz kardeşiz, birlikte yaşayalım, siz bize bağlı olmayı sürdürün, daha fazlasını istemeyin demekle olmaz. Gerçek kardeşlik, Kürtlerin istediği tüm haklar verilmeden kurulamaz” diye özellikle vurguluyor. TÜRK GÜNCEL SANATI BALONDU Cabbar’ın sanat dünyasına yönelik eleştirileri de serginin dikkat çekici bir başka yönü. “Türk Güncel Sanatı Satışa Geldi” yazan bir işinde özellikle son birkaç yıldır sanat piyasasındaki durgunluğa değiniyor, daha doğrusu bu durgunluktan yakınanlara sesleniyor. “Türk güncel sanatı bir balondu, para aktığı sürece şişirildi de şişirildi ve en sonunda patladı. Sanat ile uğraşırken para kazanmak, eğer olabiliyorsa çok güzel ama para kazanmak için sanatla uğraşmak yanlış. Sergilerde satılan işlerin yanına yapıştırılan küçük kırmızı noktalardan çıkarak, “Küçük Kırmızı Nokta Ne Buyuruyor, Kulak Ver” adlı seri işimde bu konuya değinmeden geçemedim. Doğal olarak bu işim henüz satılmadı! Piyasa malum!” 12 NİSAN 2015
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear