Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Nr. 52 / 2007 28 DEZEMBER 2007 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADİ (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, B: 2.70 Euro, NL: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro, DK: 20 Dkr, CH: 4.20 Chf Kubilay’a Layık Olmak... Atatürk iki büyük tarihsel olayı bir ömre sığdırmış kişidir. Bunlardan birincisi Milli Kurtuluş Savaşımızdır. Ümmete ve fetih siyasetine dayalı bir çağdışı imparatorluktan, millet bilincine kavuşan bir ulusal cumhuriyete geçilmesi savaş koşullarında olanak kazanmıştır. İkinci büyük tarihsel olay, laik Cumhuriyetle hayata geçirilen Aydınlanma devrimidir. Batı’da üç yüzyıl sürdürülen acımasız kavgalar, çatışmalar, savaşlar sonucunda elde edilen ‘laik ulusal devlet modeli’ne karşı toplumda direnişler elbette olacaktı. Kubilay olayı bunlardan biridir. Bugün bile (aradan yaklaşık seksen yıl geçmesine karşın) yabancı odaklardan destekli dinciİslamcı siyasal akımların ve kanlı gerici saldırıların yaşandığı bir ülke olmaktan kurtulabilmiş değiliz. İktidardaki partinin, hükümetin ve Çankaya’nın takıyyeci olduğu iddiası ciddi kaygılar yaratmaktadır. Kaygıları besleyen kanıtlar dünden bugüne uzanıyor ve yoğunlaşıyor. ? Osmanlıcada ‘kutb’ sözcüğünün çeşitli anlamları vardır. “Kutbül aktab” kutupların kutbu demektir; Allah adına yeryüzünde görevlendirilmiş kişiyi vurgular. Kubilay’ı katleden Nakşibendi tarikatı mensuplarından Derviş Mehmet ile İbrahim Hoca’nın yanı sıra tutuklanan Esat Efendi ‘Nakşi Kutbül aktabı’ idi. Katiller, teşvikçileri ve önderleri o zamanın koşullarına göre ağır biçimde cezalandırıldılar. Ancak Nakşibendi tarikatının siyasal iddiası ve devleti ele geçirme yolundaki örgütlenmesi tasfiye edilemedi, bugüne dek süregeldi. ? Nakşibendi siyasasının kilometre taşları Derviş VahdetiŞeyh SaitSaidi NursiŞeyh Mehmet ZahidFethullah Gülen olarak somutlaşıyor. Bu zincirin kimi halkaları barışçı bir havaya bürünseler de amaç birdir; adı da konmuştur: Dinciİslamcı Devlet Modeli!.. Uygulamayı uzun vadeye yaymak, devlet kurumlarını ele geçirmek, eğitimöğretim yoluyla genç kuşakları kazanmak, sermayeyi dincileştirmek, aşağıdan yukarıya doğru yürütülen stratejiyle politikaya demokratik bir görüntü vermek tasarımı, dıştan aşılanan vadeli ustalığı vurguluyor. Amerika’nın uygulanan modeldeki işlevi de Ortadoğu’yu kapsayan daha geniş bir tasarımla bütünleşmektedir. ? Kubilay olayı yöntem bakımından ilkeldi, hesapsız kitapsızdı, taktik ve strateji açısından akılsızlığı vurguluyordu. Bugün her şey değişmiştir.İslam coğrafyasında tek laik Cumhuriyet iki dünya arasında sıkışmış ve kuşatılmış gibidir. Türkiye’nin çağdaşlığı ne İslam dünyasında hoşgörülüyor, ne de Amerika ve Avrupa tek laik Müslüman ülkeye uygarlığın gereklerine uygun bir yaklaşım içine girebiliyor. Bu durumda kendi kendimizden başka dayanabileceğimiz bir güç ufukta görülmüyor. Eğer Atatürk’ün Aydınlanma devrimini koruyamazsak, tarih karşısında Kubilay’ın ve Kubilayların özverilerine layık olmadığımız kanıtlanacaktır. Ekonomide kamunun önemine vurgu, Harvard Üniversitesi profesöründen geldi ‘Neoliberalizm tıkandı’ RTÜK ahlak ölçecek Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Yasa Tasarısı Taslağı’nda yayınlarda uyulacak temel nitelikler arasında “yayınların edebe aykırı olmaması ve müstehcenlik içermemesi” hükmü bulunuyor. Ancak yayınların “edebe aykırılık derecesinin” hangi kriterlerle ölçüleceği merak konusu. Yayın ilkelerine ayrıca, haberlerde doğal sesin dışında efekt ve müziğe yer verilmemesi hükmü de ekleniyor. Fırat KOZOK’un haberi 18. Sayfada Dünyada neoliberal politikaların şansının azaldığını vurgulayan Uluslararası Ekonomi Profesörü Dani Rodrik, “Serbest piyasa ekonomisi artık iyi çalıştığında dahi büyüme ve istihdam artışını sağlayacak yapısal dönüşümü gerçekleştirmekte yeterli olmamaktadır” dedi. Türkiye’ye Hindistan ve Çin’i örnek gösteren Rodrik, “Bu ülkeler yabancı yatırımın önünü açarken karşılığında yerli üreticiyle ortaklık kurma, teknoloji transferi yapma gibi şartlar koşuyorlar” dedi. Rodrik, Türkiye’de yeniliğin teknoloji ve inovasyon olarak düşünüldüğünü, oysa gelişmekte olan ülkelerde istihdam ve refah yaratan büyüme için işgücünün yüksek verimli sanayi sektörüne kaydırılmasının şart olduğunu vurguladı. Rodrik, “Çin ve Hindistan’ın başarılı sanayi politikalarından örnek alınarak, Türkiye’de kendi koşullarına uygun kamu öncülüğünde sanayi politikaları geliştirilmeli ve uygulanmalıdır” diye konuştu. Duygu ATAHAN’in haberi 18. Sayfada ABD arşivlerine göre Barış Harekâtı’ndan sonra Yunanistan, Trakya üzerinden saldırı planlamış Kıbrıs krizinin kara kutusu Rum darbesi Açıklanan belgeler arasında yer alan bir değerlendirme raporunda, ABD istihbaratının, 15 Temmuz 1974’te Kıbrıs’taki Rum darbesini önceden belirleyemediği için darbenin engellenemediği, Türkiye’nin 20 Temmuz’daki 1’inci Barış Harekâtı’nın ise istihbarat birimlerince günü dahil tespit edilmesine karşın “önlenemediği” kaydedildi. Sansürlü bölüm Raporda, 2025 Temmuz arasında Atina’nın, Kıbrıs’a karşılık olarak Türkiye’ye Trakya üzerinden saldırmayı düşündüğü, ancak ABD istihbaratının, bu gelişmeyi ayrıntılarıyla önceden belirlediği anlatıldı. Bu bölümde, ABD’nin ne önlem aldığına ilişkin hane ise “gizliliği hâlâ kaldırılmadığı için” sansürlendi. Haberi 18. Sayfada Daha iyi koşullarda yaşamak için kendi ülkelerinden çeşitli zorluklarla yola çıkanlar, karınlarını çevredekilerin yardımıyla doyuruyor. Sığınmacıların dramı Y Büyük ikramiyenin 25 milyon YTL olarak belirlendiği ‘Milli Piyango Yılbaşı Özel Çekilişi’ne birkaç hafta kalması, gençyaşlı herkesin umudunu daha da arttırdı. Çekiliş için bilet almak isteyen yurttaşlar, uğurlu olduğuna inandıkları Bahçekapı’daki Nimet Abla Bayii önünde kuyruklar oluşturdu. Yılbaşı özel çekilişi için basılan biletlerin yaklaşık yüzde 80’i satıldı. Böylece 190 milyon YTL’lik bilet satışı gerçekleştirildi. Milli Piyango İdaresi, 240 milyon YTL’lik biletin yüzde 79.24’ünü sattı. Bilet satışının, hem bayram tatilinin sona ermesi hem de son hafta nedeniyle artması bekleniyor. (Fotoğraf: AA) ılbaşı biletlerinin yüzde 80’i satıldı Somali’den Mersin’e yoksulluk hikâyesi Somali’de kabileler arasında yaşanan savaştan kaçarak Türkiye’ye sığındılar. Çoğu çocuk 62 Somalili, Mersin’de emniyet müdürlüğünce otogar yakınındaki bir otele yerleştirildi. Mersin’deki yeni hayatlarının üçüncü ayında da küçük odalarda, parasız, gıdasız ve elbisesiz yaşıyorlar. Bebekler süt, hastalar ilaç, hamile kadınlar bebekleri için yeterli gıda bulamıyor. Abidin YAĞMUR’un haberi 4. Sayfada 3 aydır toplanamıyor TBMM İnsan ‘Diğer olayları da incelemiyor’ CHP’li alt komisyon üyesi Soysal, Dink cinayetiyle ilgili sadece bir özet bilgi, Okey olayıyla ilgili de iddianame dışında bir bilgi ve belge akışı olmadığını söyledi. Soysal, komisyonun görev alanına giren birçok olayla ilgili inceleme yapmadığını kaydetti. Soysal, İstanbul’da polis tekmesi ile ölen Feyzullah Ete ve İzmir’de yine polis ateşi sonucu yaşamını yitiren Baran Tursun olaylarının gündeme alınmadığına dikkat çekti. Ayşe SAYIN’ın haberi 5. Sayfada C Göstermelik komisyon Haklarını İnceleme Komisyonu’nun Dink cinayeti ve Nijeryalı Okey’in gözaltında öldürülmesiyle ilgili kurduğu alt komisyon 3 ayda bir kez bile toplanmadı. Elle tutulur herhangi bir bilgi ve belgenin ulaşmadığı komisyonun çalışma yapmaması, üst komisyonda da eleştiri konusu oldu. Bazı üyeler konu yargıya intikal ettiği için alt komisyonun görevine son vermesi gerektiğini savundu. Ancak üyelerin isteği doğrultusunda ‘çalışmaya devam’ kararı alındı. Alman TV’sinde hakaret Savaş Dinçel uğurlandı Usta sinema ve tiyatro oyuncusu Savaş Dinçel gözyaşlarıyla toprağa verildi. Dinçel için ilk tören Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nda düzenlendi. Dinçel burada son kez sahneye çıktı. Ailesi, dostları ve sevenlerinin katılımıyla düzenlenen törenlerde, sanat ve siyaset dünyası bir araya geldi. Haberi 6. Sayfada Alevileri ayağa kaldıran dizi Kamuya ait Alman televizyon ve radyo kurumlarından NDR’deki “Tatort” adlı polisiye dizide Alevi bir babanın öz kızına tecavüzünün konu edilmesi, yüzyıllardır bu yönde iftiralara maruz kalan Alevileri öfkelendirdi. NDR’nin Hamburg’daki merkezi önünde toplanan Aleviler, çarpık diziyi protesto ederek yayından kaldırılmasını istediler. Miyase İLKNUR’un haberi 4. Sayfada