Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
EYLÜL CUMA haberler AYDINLANMA BİRİ RESMİ DİĞERİ İMAM NİKÂHLI OLAN ÇİFT EŞLİLİK MİLLİ GÖRÜŞ’TEN KALMA BİR GELENEK C Halil İnalcık: ‘Avrupa’nın Temellerinde Osmanlı Var’ Kültürü’’nü Hıristiyanlık inancının temellerine bağlamak ve Türkiye’yi Müslüman bir toplum niteliğiyle, Avrupa ’dan dışlamak isteyenlerin ne kadar kısır, bağnaz ve yanlış düşündüklerini tarihsel bulgulara ve süreçlere dayalı olarak açıklamak. Kitabın ana tezlerinden biri, Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa üzerindeki en büyük etkisinin Protestanlara verdiği destek olduğu. Gerçekten de Bush’un dört elle sarıldığı, ‘‘Dinler arası çatışmayı’’ ileri süren Huntington’un temel görüşünün ‘‘Batı Uygarlığı’nın temelinde Protestanlığın yattığı’’ düşüncesi olduğu düşünülürse, İnalcık’ın bu tezinin ne denli önemli olduğu anlaşılır: Sadece bugünkü Avrupa’nın değil, çağdaş Batı Kültürü’nün de temelinde yatan en önemli dinkültür öğelerinden biri Protestanlık’tır ve Protestanlık, Avrupa’da Osmanlıların yadsınamaz katkılarıyla daha rahat gelişme ve serpilme olanağına kavuşmuştur. (özellikle, ss. 119125.) ??? İnalcık’ın bu kitabı derhal Dışişleri Bakanlığı tarafından satın alınmalı, bütün dış temsilciliklerimize ve Avrupa Birliği ile temasta olan tüm görevlilere dağıtılmalıdır. Aslında bu yazının başlığını ‘‘Dışişleri Bakanlığı Uyuyor mu?’’ diye koymayı bile düşündüm, ama sonra bunun hem Dışişleri Bakanlığı’na hem de İnalcık Hoca’ya haksızlık olacağını düşündüğüm için okuduğunuz başlığı kullandım. Dışişleri Bakanlığı, bu kitabı Türkiye ile ilgili görevlerde bulunan bütün yabancı politikacılara ve uzmanlara da göndermelidir. Böylece belki biraz olsun, Türkiye karşıtlarının gözlerindeki ‘‘at gözlüğünü’’ çıkarmalarına yardımcı olabilir. Ama bunun için tabii önce Dışişleri Bakanlığı’nın ‘‘uyanması’’, yani bu eserin öneminin farkına varması gerek. 5 AKP’nin yumuşak karnı MİYASE İLKNUR EMRE KONGAR T ürk siyaset tarihinde siyasetçilerin gönül ilişkilerine her yasama yılında tek tük de olsa tanık olunur ve manşetlere taşınırdı. Eski başbakanlardan Adnan Menderes’le başlayan aşk skandalları zinciri, belli aralıklarla yinelendi. Adı aşk skandalına karışan politikacıları, farklı siyasi partilerden olduğu için belli bir kategoriye sokma olanağı yoktu. Ancak ilk kez bir parti, hem de iktidar partisi arka arkaya patlayan aşk skandalları ve çift eşlilik nedeniyle zor günler geçiriyor. AKP, kurulduğu günden beri imam nikâhlı milletvekili ve belediye başkanları, kendi dönemlerinde atadıkları bürokratlar ile örgüt yöneticilerinin aşk skandalları ile çalkalanıyor. Son olarak AKP’li İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş döneminde Belbim AŞ’ye genel müdür olarak atanan Adnan Şahin’in aşk skandalıyla sarsılan AKP’de deşifre olmayan çift eşli siyasetçilerin sayısının deşifre olanların birkaç katı olduğu söyleniyor. Bunlar arasında hükümetin iki önemli bakanın olduğu da kulislerde isim verilerek konuşuluyor. İMAM YAPARSA CEMAAT NE YAPSIN? Aslında AKP’de sayıları oldukça fazla olduğu bilinen çift eşlilik geleneği, yeni değil. Milli Görüş gömleğini çıkardıklarını söyleseler de biri resmi diğeri imam nikâhlı eş almak AKP’lilere Milli Görüş inancından geçen bir virüs. Bilindiği gibi eski Avrupa İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatları (IMGB) Genel Başkanı Ali Yüksel, biri resmi ikisi imam nikâhlı olmak üzere üç kadınla evlilik yapmış ve bu konuda ‘‘Evliliklerime Allah müsaade etti. Niyetim dörde kadar gitmek. Ama kısmetim nedir AKP, son olarak onu bilemem. AlBelbim lah bilir’’ demişti. AŞ’nin Yine Milli Gögenel rüş’ün Türkiye simüdürü yasetindeki versiAdnan yonu RP’de de Şahin’in başta Şanlıurfa aşk skanMilletvekili İbradalıyla him Halil Çelik olsarsıldı. mak üzere birçok çift eşli milletvekili bulunuyordu. İbrahim Halil Çelik, iki eşini de TBMM lojmanlarındaki evine getirtmiş, yasalara göre suç olmasına karşın iki eşiyle birlikte alenen yaşamıştı. Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde birçok bürokratın çift eşli olduğunu bilmeyen yoktu. Bazıları da belediyede bürokrat olup, gelir durumunu düzelttikten sonra ikinci eş aldılar. Basın bürosunda çift eşli danışmanların sayısı oldukça fazlaydı. BİR DEĞİL, İKİ DEĞİL AKP’nin kuruluş dilekçesini verenlerden birinin iki eşli olduğu haberi basında yer aldı. İsmi verilmeyen bu kurucunun yıllardan beri resmi eşi dışında bir de imam nikâhlı eşi bulunduğu belirtiliyordu. Partinin parlamentodaki temsilcilerinden önce İbrahim Özal’ın danışmanıyla yaşadığı aşk skandalı patlak verdi. ANAP’lı eski bakanlardan Yusuf Bozkurt Özal’ın oğlu olan İbrahim Özal’ın eşi Gülümser Didar Özal, eşinin asistanı ile birlikte yaşadığı gerekçesiyle boşanma davası açtı. ktidar partisi AKP, bir yandan Başbakan Erdoğan’ın gafları, bir yandan yolsuzluk ve kadrolaşma iddiaları ile köşeye sıkışırken AKP’li bakan, milletvekilleri, bürokratlar ve örgüt yöneticilerinin arka arkaya BÜLENT ARINÇ: patlayan aşk skandalları nedeniyle de zor günler geçiriyor. İ P Arkadaşlar kadın kız meselesinde tecrübesiz grubunda AKP sık sık ‘‘çok eşli’’ milletvekillerinin durumu tartışılıyor. Partinin kadın milletvekilleri, erkek arkadaşlarının bu durumuna eleştirel bakış açısıyla yaklaşırken TBMM Başkanı Bülent Arınç, bir gazetede kendisine bu konuda yöneltilen soruya ‘‘Bizim arkadaşlar kadınkız meselesinde tecrübesiz oldukları için hemen kapılabilirler...’’ şeklinde yanıt vermişti. Ancak aynı Bülent Arınç, TBMM’de Parlamento Hizmetleri Müdürlüğü’nde görev yapan G.İ. adındaki bayan memuru evli bir erkekle imam nikâhı kıyarak birlikte yaşadığı için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na sürdü. Sürgüne gönderilen memurun dava açması nedeniyle TBMM Başkanlığı mahkemeye gönderdiği savunmada şu ifedeler yar aldı: ‘‘TBMM gibi önemi haiz bir kurumda görev yapan personelin, hizmetin gerektirdiği niteliklere sahip olmasının yanında, TBMM’nin saygınlığını zedeleyecek davranışlardan da uzak durması gerekmektedir. Bu tarz davranışların sadece kamu görevlisinin değil, kurumumuzun da saygınlığını olumsuz yönde etkileyeceği aşikârdır. Davacının yaşadığı bu birliktelik, TBMM gibi bir kurumda kesinlikle olağan karşılanmadığı gibi ayıp olarak nitelendirilmektedir.’’ TBMM Başkanı Bülent Arınç, imam nikâhlı milletvekilleri ile bu milletvekilleri ile aşk yaşayan sekreter ve danışmanlarına göz yumarken Meclis dışından biriyle imam nikâhı kıyan başka bir memuru cezalandırması, ‘‘TBMM çatısı altında çalışanların ancak imam nikâhı kıyabileceği’’ni gösteriyor. İkinci olay ise Trabzon Milletvekili Prof. Dr. Ali Aydın Dumanoğlu’yla ilgiliydi. Dumanoğlu’nun eşi Sevil Dumanoğlu eşinin başka bir kadınla yaşadığını öne sürerek Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkeme ? CNR Fuarcılık’ın sahibi Ceyda Erem’le aşk yaşadığı iddiası patlak verdi. Serbest Bölge’deki araziyi başka talipler olmasına karşın ihalesiz vermesi, Erem’in şirketi için Paris’e giderek lobi yapması ve masraflarının bu şirket tarafından ödenmesi, Ceyda Erem’in Ankara’da gözaltına alınması üzerine gece yarısı İki bakanın adı kulislerde Hükümete yakın iki yazar Ahmet Hakan ile Fatih Altaylı’nın köşelerinde iki evli bakanın yaşadığı aşklarına yer verildi. Bakanlardan birinin tarifinden Kürşad Tüzmen olduğu anlaşılıyor. Özel kaleminde çalışan biriyle aşk yaptığı söylenen diğer bakan hakkında ayrıntı verilmedi. Ancak Ankara’da hemen herkesin bildiği bu bakan Doğu Anadolu’nun sınır kentlerinden birinden milletvekili seçildi. Tarikatçılığı ile de gündeme gelen bu bakanın, yaşadığı aşk nedeniyle eşinin bir süre evi terk ederek memleketine gittiği, ancak durumda bir değişiklik olmayınca evine döndüğü konuşuluyor. si’nde dava açtı. Milletvekili Dumanoğlu ve birlikte yaşadığı Aynur Bektaş, 4 bin YTL tazminat ödemeye mahkum edildi. AKP’de ismi açıklanmayan ancak Orta Anadolu’dan olduğu belirtilen bir milletvekilinin iki yılda 16 sekreter değiştirdiği ve sekreterlerinden her sabah kendisini öpmelerini ve saçlarını kızıla boyamalarını istediği haberleri manşetlere çıktı. Aşk skandallarının ardı arkası kesilmiyordu. Bu kez AKP’de bir başka profesör Halil Ürün’ün iki eşli olduğu ve imam nikâhlı kumasını istemeyen resmi eşi Esma Ürün’ü dövdüğü mahkeme tutanaklarına geçti. AKP’nin Genel Başkan Yardımcısı Ürün’ün iki eşli olmasını ve eşini dövmesini AKP yönetimi önce ‘‘aile içi mesele’’ diye geçiştirmeye çalıştı. Ancak kamuoyundan gelen tepkiler üzerine Ürün’den istifası istendi. Ürün olayının hemen ardından Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in karakola giderek sabaha kadar refakat etmesi ve Ceyda Erem’in kira sözleşmesi için mahkemelik olduğu İstanbul Dünya Ticaret Merkezi Genel Müdürü’nü herkesin önünde fırçalaması olayları üst üste konunca aralarında bir gönül ilişkisi olduğu kanısına varıldı. Hatta Kürşad Tüzmen’in eşinin Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a giderek eşinin gönül ilişkisini anlatarak yardım istediği iddia edildi. Ancak Tüzmen, aşk iddialarıyla birlikte bu olayı da yalanladı. İsmi açıklanmayan iki AKP’li milletvekilinin imam nikâhı yaptıkları iki ayrı kadınla birlikte yaşadıkları ve birinin Güneydoğu, diğerinin ise Orta Anadolu’dan milletvekili seçilmiş iki AKP’linin Dikmen Vadisi’nde Refik Belendir Caddesi’nde tuttukları evlerde imam nikâhlı eşleriyle yaşadıkları haberi basında yer aldı. Ayrıca yine Doğu Anadolu’dan seçilmiş ve sanatla ilgili olan bir milletvekilinin de imam nikâhlı eşiyle birlikte yaşadığı haberi de manşetlere çıktı. ? rof. Halil İnalcık ile aynı zamanı ve mekânı paylaşmak bir onur. Bütün kitaplarımı, özellikle ‘‘Tarihimizle Yüzleşmek’’ adlı son çalışmamı hazırlarken onun yapıtlarından yararlandım, kimi zaman da yüz yüze konuşma fırsatı bularak, bazı yorumlarımı bu büyük tarihçi ile denetleme olanağına kavuştum. Hemen bir örnek vermek gerekirse, ‘‘21. Yüzyılda Türkiye’’ adlı kitabımda Osmanlı toplumsal yapısını, Avrupa feodalitesinden daha farklı olan ‘‘Asya Üretim Tarzı’’ biçiminde yorumlamam, hayattayken kendisiyle konuşma ve tartışma onuruna eriştiğim Prof. Lütfü Barkan’dan sonra Prof. Halil İnalcık tarafından da onaylanmıştı. ??? Bu büyük bilim insanı, tahmin edilebileceği gibi çok da çalışkan. Bu yıl 90 yaşına girmiş olmasına karşın hâlâ çok berrak bir zihni ve büyük bir dinamizmi var. Durmadan bilgi ve düşünce üretiyor, eser yayımlıyor. Benim de jüri üyesi olarak hizmet etmekten onur duyduğum Cumhurbaşkanlığı büyük ödülünü alırken Çankaya ’da yaptığı ve isim vermeden, ‘‘Bir Harvard’lı Profesör’’ dediği Huntington’u eleştirdiği konuşma, Türkiye’nin güncel sorunlarına büyük ölçüde ışık tutan enfes bir çözümlemeydi. ??? Prof. İnalcık son yapıtını, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile sorunlarına ışık tutmak amacıyla İngilizce yayımlamış. Daha çok Avrupalılara yönelik bir kitap. Eren yayınlarının bastığı Turkey and Europe in History (Tarihte Türkiye ve Avrupa) adını taşıyan bu kitapta Prof. İnalcık, Osmanlı İmparatorluğu ’nu çözümlüyor ve Avrupa’nın yapılanmasına nasıl katkıda bulunduğunu anlatıyor. Kitabın esas amacı, başta Vatikan olmak üzere, ‘‘Avrupa ekongar?cumhuriyet. com.tr; www.kongar.org Dış politikada açmaz PKK ile mücadele için atanan ABD’li koordinatörün Türkiye’nin istemi dışında görüşmelerde bulunması, Yasin el Kadı’nın malvarlığının dondurulmasına ilişkin davada BM’nin kararları doğrultusunda hareket edilmemesi dikkat çekiyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP hükümetinin son dönemdeki dış politika uygulamaları dikkat çekiyor. Kıbrıs konusundaki ödünlerin yanı sıra AKP’nin adadaki hükümete müdahalede bulunduğunun ortaya çıkması, PKK ile mücadele için atanan ABD’li koordinatörün Türkiye’nin istemi dışında görüşmelerde bulunması ve hükümetin, Yasin El Kadı’nın mal varlığının dondurulmasına ilişkin davada BM’nin kararları doğrultusunda hareket etmemesi dikkat çekiyor. AKP Türk dış politikasını kendine göre uyguluyor. Türkiye’nin son dönemdeki dış politika gündemi ve AKP’nin uygulamaları şöyle: Kıbrıs’ta hükümet değişikliği: Avrupa Birliği’nin KKTC’ye doğrudan ticaret ve yardım tüzüğünü ayırarak sadece ‘‘doğrudan yardımı’’ geçirmesiyle birlikte Türkiye ile KKTC hükümeti arasında uyumsuzluk başgösterdi. Aynı zamanda ‘‘teknik komiteler’’ ile ilgili çalışma da AKP’den habersiz başlatıldı. Bunun ardından KKTC’de hükümet sorunu büyürken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen ‘‘Müftü’’ lakaplı Ahmet Yönlüer’in AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli ile görüştüğü ve çeşitli milletvekillerine Ahmet Yönlüer tarafından kurulan partiye geçmeleri için tekliflerde bulunulduğu ortaya çıktı. Bu durum, ‘‘siyasi inisiyatif almaktan kaçınan AKP’nin ek protokolün uygulanması için topu KKTC’ye attığı’’ şeklinde değerlendirildi. ARACILI MÜZAKERE PKK koordinatörü: ABD’nin General Joseph Ralston’u PKK koordinatörlüğüne atamasıyla birlikte ‘‘Örgütü birlikte çözeceğiz’’ açıklamaları yapıldı. Koordinatör konusunda muhalefet partileri ‘‘Aracılı müzakere olur’’ uyarısında bulunurken, AKP bu uyarılara kulak asmadı. Ancak Ralston, Türkiye’nin koordinatörü Edip Başer ve Türk hükümet yetkilileri ile görüşmesinin hemen ardından KDP lideri Mesud Barzani ile Süleymaniye’de buluştu. Görüşmede ‘‘örgütün silah bırakması için Barzani’nin ‘arabuluculuğunun’ gündeme gelmesi’’ dikkat çekti. El Kadı’nın mal varlığı: 11 Eylül saldırılarının ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından ‘‘Terör Örgütlerine Finans Sağlayanlar Listesi’’ne alınırken, BM’ye üye tüm ülkelerden bu kişinin malvarlığının dondurulmasını istedi. Türkiye de bu kararı onaylarken, uygulama Danıştay tarafından bozuldu. Konuya müdahil olan Dışişleri Bakanlığı’nın Sözcüsü Namık Tan, Dışişleri Bakanlığı’nın gerekli itirazı yapacağını açıklarken, buna karşın ilk önce Başbakanlık, daha sonra da Dışişleri Bakanlığı itiraz etmekten vazgeçti. Bu gelişmelerin ışığında ABD yönetimi de Türkiye’ye uyarıda bulundu. Washington’un büyükelçilikler aracılığıyla yaptığı uyarıda, ‘‘Hakkındaki karara itiraz etmediğiniz kişi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından alınan karar sonrasında ‘terör örgütlerine destek sağlayanlar listesinde’ yer almaktadır. Bu karar, BM tarafından alınmasının yanı sıra örgüte üye tüm ülkelerce uygulanmaktadır. Bir BM üyesi olan Türkiye de bu kararı uygulamak zorundadır’’ ifadelerine yer verildi. ? ? ? ? Milletvekilleriyle sınırlı değil ? ? ? AKP’deki aşk skandalları sadece parlamentodaki temsilcileri ile sınırlı kalmıyor. Nisan ayında Afyonkarahisar Çay ilçesinin AKP’li Belediye Başkanı Ali Yakut’un sekreteri ile aşk yaşadığı ortaya çıktı. Kendisi gibi evli olan sekreterinin eşi Ümmet K. kendisini aldatmakla suçladığı eşi ve belediye başkanı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Konu gazetelerde yer alınca Belediye Başkanı ilçedeki bütün gazeteleri toplattı. Mersin’in Erdemli ilçesinin evli ve iki çocuklu AKP’li Başkanı Feridun Özkan, birkaç ay önce kendisinden 18 yaş küçük Ayşe Ay’ı kaçırıp imam nikâhı kıydı. ? ‘Türkiye AB’ye hazır değil’ VİYANA (AA) Avusturya’da ana muhalefet konumundaki Sosyal Demokrat Parti’nin (SPÖ) lideri Alfred Gusenbauer, Kurier gazetesine verdiği demeçte, ‘‘Türkiye’de insan haklarının durumu kabul edilir düzeyde değil. Türk vatandaşları Avusturya’ya siyasi iltica talebinde bulundukları sürece Türkiye AB’ye üye olamaz’’ diye konuştu. Türkiye’nin müzakere sürecini tüm kriterleri yerine getirerek sonuçlandırması halinde üye olup olamayacağı sorusunu Gusenbauer, ‘‘Türkiye tam üyelik için, AB de Türkiye’yi kabul etmek için henüz hazır değil’’ diye yanıtladı.