Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Strateji 29 Eylül 2008/222 ST R A T E J İ c 11 Kuvvetlerin sivil kontrolü ile ilgili kendine özgü bir modeli vardır. Batılı ülkelerin silahlı kuvvetlerinin demokratik kontrolü savının altında yatan temel neden kendi tarihsel koşulları itibarı ile askere olan güvensizliktir. ‘Silahlı Kuvvetlerin demokratik kontrolü’ savının dışarıdan ihraç meselesi haline gelme nedeni ise dış politikada kolaylıkla istismar vasıtası haline getirilebilmesi ve hedef ülke ulusal gücünün maniplasyonuna açık bir ortam sağlanabilmesidir. Silahlı Kuvvetlerin ve askerlerin Türkiye’deki konum ve işlevi, kendine özgüdür ve çoğu ülkeden farklılık arz eder. Bu durum, temelde tarihsel, sosyal ve kültürel bir dizi etmenin sonucudur. (12) Türkiye’deki sivil asker ilişkisini bir kaç kanun değişikliği ile birden bire Batılı normlarla örtüştürmeye çalışmak gerçekçi ve akılcı değildir. Türkiye’deki siyaset adamlarının; entelektüel birikim olarak Batılı standartlardan oldukça geride, ülke güvenliği ve devlet yönetimi konusundaki eğitim düzeyleri ve birikimleri ile silahlı kuvvetleri yönlendirecek karşılıklı bir güven ve işbirliği ortamı düzeyine henüz ulaşamamış olmaları Türkiye’de sivilasker ilişkilerinin önündeki en büyük engeldir. silahlı kuvvet Gates, Irak’ta bir törende... muhafaza etmeye başladı. 1950 Yılında Kore Savaşı çıktığında ABD’de sivilasker ilişkilerinin sınırı şu şekilde idi. Siyasi düşünceler savaşın başlangıcında savaşın hedefi ile sınırlı olur sonra siviller büyük ölçüde bir kenara çekilerek geniş bir harekat yetkisi ile savaşın icrasını askerlere bırakırdı. Askeri stratejinin hedefi ise politikacının karışık hedefleri değil, muharebe sahasında kararlı bir şekilde düşmanı kesin olarak yenmekti. Savaş topyekundu ve ancak düşman teslim olduktan ya da yenildikten sonra politikacılar tekrar kontrolü alırdı. Kısaca savaş diplomasinin başarısızlığı olarak görülür, politikacılar ve diplomatlar askerler işi tekrar doğru yere oturtana kadar işe karışmazlardı.(6) Bu yüzden İkinci Dünya Savaşı esnasında müttefikleri savaş sonrası düzene ve çıkarlarına odaklanmışken ABD dikkatini savaşı kazanmaya vermişti.(7) ABD’de siviller ve askerler arasındaki en önemli kriz Kore’de yaşandı çünkü politikacılar dizginleri tamamen ele alarak geleneksel sınırları değiştirdiler.(8) Tarihte ilk defa askeri hedefler politikacılar tarafından belirlendi, kuvvet kullanımına sınırlamalar getirildi ve sonuç hüsran oldu. Vietnam’dan Reagan dönemine kadar olan dönem sivillerin burnunu askeri işlere de sokması nedeni ile ABD Silahlı Kuvvetleri için kabus oldu. Ancak Reagan döneminde Amerikan sivilasker ilişkileri II. Dünya Savaşı yılları modeline dönmüştü. Körfez Savaşı’nın Genelkurmay Başkanı Colin Powell’a göre; askerlere açık bir hedef verilmeli ve zafer istenmeli, açık uçlu ve sınırlı kuvvet uygulamaları istenmemeliydi.(9) 1998 yılı sonbaharına kadar Clinton askeri liderlerin Beyaz Saray’a gelme ayrıcalıklarına müsaade etmedi, askeri hazırlık ve stratejik riskler konusunda aynı görüşleri paylaşmadı. Bununla beraber, kurumsal uzlaşının olmaması nedeni ile askerler de her fırsatı kullanarak, dış ilişkileri ve savunma politikalarını etkilemeye çalıştılar ve böylece bir çeşit kitle demokrasisinin ortaya çıktığı görüldü. Tarihinde 7 büyük savaşa giren ABD, bunlardan yalnızca 2. Dünya Savaşında hem savaşı hem barışı kazandı. Bu dönemde sivillerin askerlere müdahale etmediği savunuluyor. Türkiye’de ‘silahlı kuvvetlerin demokratik kontrolü’ gerekçeli tartışmalar da benzer içerik taşıyor. kararlara karşı çıkmak yerine sessiz kalarak terfi etme yoluna baktılar ve başarısızlığa seyirci kaldılar.(10) Amerikan televizyonları ve yazılı medyasının yanlış bilgilendirmelerine rağmen başarısızlık o kadar kötü idi ki ABD para dolu çantalar ile düşmana saldırmadan satın almayı kar saymaya başlamıştı. Amerikan yönetimini uyarmak ve kamuoyuna doğruyu söylemek ise emekli subaylara kaldı. Öte yandan ‘savaşa hazırlanmak ve yenmek’ stratejisi savaş dışı operasyonlar için geçerli olmadığından ve Türkiye’de olduğu gibi siviller de bu işleri sevmediğinden bu durum ABD Silahlı Kuvvetleri için çelişki olmaya devam etmekte ve Irak’taki başarısızlığın temelinde bu yatmaktadır. ABD’de sivilasker ilişkileri belirli bir evrimden geçmektedir. ‘Amerika savaşları kazanmak için iyi olduğu kadar barışı kazanmak için kötüdür’.(11) Amerika son 90 yılda 7 büyük savaşa girdi. Sadece İkinci Dünya Savaşı’nda savaş ve barış birlikte kazanıldı. Bunun temel nedeni ABD’de sivil kanadın kendi işlerine değil askerlerin işlerine meraklı olmaları ola gelmiştir. Askerler görevlerini icra ederken kesin askeri hedefler belirler ve amaç ne olursa olsun zaferdir, bu esnada politik düşünceler ikinci planda kalmıştır. Siviller, özellikle kısa dönemli atananlar askerlerin tavsiyelerine meydan okuyacak bürokratik yeterliliğe sahip değildirler ancak karar verme sürecinde kendi isteklerini de dikte edebilirler. Amerikalı sosyolog W. Millis’e göre orduya politika girdiği ölçüde, ordu da politikaya girmek zorunda kalmıştır. Günümüzde tedarikten sorumlu askeri kurumlar, ABD ekonomisinin büyük bir bölümüne biçim verecek duruma gelmiştir. Sonuç olarak ABD örneğinde olduğu gibi her toplumun kendine özgü koşulları ve Silahlı İLİŞKİLERİN EVRİMİ Bush yönetimi Afganistan ve Irak Savaşı’nda işkence ve tutuklamalar gibi iddialar nedeniyle bazı üst düzey komutanları toplum tarafından sevilmemesine yol açacak şekilde öne sürdü. Irak’taki komutanlar ise politikacıların verdikleri Dipnotlar: 1 Loren Thompson: “Bad Times for U.S. Air Power”, Defense News, (June 9, 2008), 45. 2 Karen Walker: “Air Force Firings: The Right Decision”, Defense News, (June 9, 2008), 45. 3 Eski iş ile kastedilen ‘bombardıman görevleri’dir. 4 Vago Muradian: “Interview with Gen.T. Michael Moseley”, Defense News, (June 9, 2008), 46. 5 Eric V. Larson: “U.S. Defense Reform in a Decade of Change”, in Istvan Gyarmati and Theodor Winkler: “PostCold War Defense Reform”, Brasseyy’s Inc., (Washington D.C., 2002), 259. 6 Herbert Y. Schandler: “The Political Conduct of the Vietnam War”, American Political Science Association, (1989), 1. 7 D. Clayton James: “Refighting the Last War: Command and Crisis in Korea”, Free Press, (New York, 1993), 6. 8 David E. Johnson: “Modern U.S. CivilMilitary Relations: Wielding The Terrible Swift Sword”, Institute For National Strategic Studies, National Defense University, (Washington D.C., 1997), 19. 9 Colin Powell: “”My American Journey”, Random House, (New York, 1995), 434. 10 Douglas MacGregor: “No General As Obama’s VP”, Defense News, (June 30, 2008), 31. 11 Harlan Ullman: “Focusing on the Long Term, Why Can’t the US Win the Peace?”, Defense News, (June 16, 2008), 21. 12 O. Metin Öztürk: “Dış Politika ve Silahlı Kuvvetler”, TUTİBAY Yayınları, (Ankara, 1999), 9.