24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

14 ST R A T E J İ c Cumhuriyet Strateji 20 Ekim 2008/225 İngiltere’den katı önlem Terörle uzun süredir mücadele eden İngiltere, El Kaide saldırılarının ardından daha katı önlemleri gündeme getirdi. Gözaltı süresi uzatılırken, terör şüphelilerinin belli yerlere girişi yasaklandı. erörün gündemden düşmediği ülkelerden İngiltere’nin eski Başbakanı Tony Blair’in özel bir davetle Türkiye’de bulunduğu dönemde Türkiye, terör saldırılarına kilitlenmişti. İngiltere, Blair döneminde IRA terörünün yanı sıra, El Kaide saldırılarına maruz kalmıştı. Başka bir deyişle Blair, İngiltere’nin terör nedeniyle oldukça büyük sıkıntılar yaşadığı dönemde iktidardaydı. Bu nedenle Blair, Türkiye’deki saldırılardan büyük üzüntü duyduğunu belirtmiş ve katı tedbirler alınması ihtiyacını anladığını belirterek her insan ve ülkenin terörizm barbarlığına karşı durması ve birlikte mücadele edilmesi gerektiğini söylemişti. Uzun yıllar IRA ile mücadele etmiş bir devlet olan İngiltere, teröre yabancı değil. Fakat bugün karşı karşıya olduğu tehdit, İngiliz Hükümeti tarafından 2006’da hazırlanan Terörle Mücadele Stratejisi’nde belirtildiği üzere, geçmişten farklı bazı özelliklere sahip. Artık terörizm tehdidinin uluslararası boyutlara ulaştığı görülüyor. Teröristler, özellikle seyahat, bilgi edinme, paranın serbest dolaşımı gibi modern hayatın olanak ve özgürlüklerini kullanıyorlar. Terörizmin bulunduğumuz yüzyıla ait bu niteliği, ülkeleri terörle daha etkili mücadele edebilmek için yeni düzenlemeler yapmaya sevk etti. Terörizmle mücadelenin farklı örneği… Hedef, daha etkili füze sistemleri... T Ceren TÜZE TUSAM Avrupa Araştırmaları Masası İNGİLİZ EKOLÜ Bu çerçevede İngiltere, 2000 yılında Terörizm Yasasını çıkarttı. Uluslararası terörizmden kaynaklanan, değişen tehdit algılamalarına bir cevap olarak ortaya çıkan yasada alınan bazı önlemler; uluslararası terörist grupların yasadışı ilan edilmesi, kolluk kuvvetlerinin güçlendirilmesi, tutuklama hakkı veren yeni cezaların yürürlüğe girmesi şeklindeydi. Daha sonra polisin araştırma, soruşturma yetkisini genişletmek amacıyla 2001 yılında ‘Terörle Mücadele, Suç ve Güvenlik Yasası’ çıkarıldı. Aynı yıl, terörü dünya gündemine oturtan ve uluslararası ilişkilerin önemli bir enstrümanı haline getiren ‘11 Eylül’ saldırısı gerçekleşti. 11 Eylül’den sonra uluslararası terörizmin ABD gibi büyük devletler için bile büyük bir tehdit oluşturduğu görüldü. Sonrasında diğer Batılı ülkelerde olduğu gibi İngiltere’de de ElKaide terörüne ve radikal İslam’a karşı birtakım tedbirler alınmaya başlandı. 2001’de çıkarılan yasa, terörizmle suçlanan ve sınırdışı edilemeyen yabancıların yargılama olmaksızın göz altında tutulmasına imkan sağlamaktaydı. Temyiz Mahkemesi de, bu kanun gereğince şüpheli yabancı teröristlerin yargılama olmaksızın süresiz gözaltında tutulmasını 2002’deki kararıyla uygun buldu. Alınan tüm önlemler, 2005 Temmuz’unda Londra’da gerçekleştirilen terör saldırılarına engel olamadı. Bu saldırılardan sonra, İngiltere için tehdit büyüyerek karakter değiştirdi. Kendi evinde vatandaşları tarafından vurulan İngiltere, terörle mücadele çalışmalarını hızlandırdı. Dönemin Başbakanı Tony Blair’in “oyunun kuralları değişti” açıklamasıyla terörle mücadele yeni bir boyut kazandı. Saldırıların kamuoyunda oluşturduğu tedirginlik ve şoku arkasına alan Blair, insan haklarını kısıtlayacak düzenlemelere gidilebileceğini söyledi. 2005 Kasım’ında polisin, istihbarat servislerinin ve mahkemelerin terörizmle etkili şekilde mücadele etmelerini garanti altına almak üzere hazırlanan kapsamlı önlem paketi; ‘2006 Terörizm Yasası’ Parlamento’da kabul edilerek yürürlüğe girdi. Bu yasayla, İngiltere’de ilk kez terör faaliyetleri için eğitim almak, bir terör saldırısı planlamak ve teröre yönelik bildirileri dağıtmak suç kapsamına alındı. Polisin şüphelileri gözaltında tutma yetkisi 14 günden 28 güne çıkarıldı. Ayrıca, “milli güvenlik, toprak bütünlüğü, kamu düzeni ve toplum barışının teröre karşı korunması” için terör şüphelilerine belirli yerlere girişçıkış sınırlamaları, geçici seyahat yasakları getirildi. Terör suçları işleyen kişi ve grupların faaliyetleri yasaklanabilecek, pasaport, ehliyet ve her tür ruhsatlarına el konulabilecek, bu kişilerden fotoğraf, parmak izi ve DNA örneği alınabilecekti. Yasal düzenlemenin sınırlarının çok geniş tutulduğunu düşünen bazı Lordlar Kamarası üyeleri ve çeşitli insan hakları örgütleri, bu duruma karşı çıktı ve yasanın ifade özgürlüğünü zedeleyeceği görüşünü bildirdiler. Yasa beş defa parlamentoya geri gönderilmesine rağmen kabul edildi. 11 Eylül saldırılarının üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen, İngiltere, güvenlik önlemlerini sıkılaştırmaya devam ediyor. Örneğin Haziran 2008’de gözaltı süresi 28 günden 42 güne çıkarıldı. Özgürlükleri kısıtladığı için eleştirilen bu yasalar en temel özgürlük ve hak olan yaşam hakkını korumak için çıkarılıyor. Türkiye’de de çok tartışılan Terörle Mücadele Yasası ve kısıtlanan özgürlükler meselesi doğrudan yaşam hakkının korunmasıyla ilgilidir. Tabi ki güvenlik önlemleri adı altında bir paranoya dünyası yaratmak kabul edilemez. Türkiye’nin de yapması gereken kontrollü bir şekilde, aşırıya kaçmadan ama terörle mücadelede de zafiyet yaratmayacak önlemleri almak ve uygulamaktır. Yeni silah sistemleri Teknolojiler eskidi, konseptler değiştiriliyor… İ Yrd. Doç. Dr. Sait YILMAZ Beykent Üniversitesi SAM Müdürü çinde bulunduğumuz yıllar savunma alanında eski yapıların çöktüğü, kimi kalıcı kimi geçici olan yeni yapıların ortaya çıkıp hayatta kalabilmek için yarıştığı bir dönemdir. 2010 yılından az bir zaman sonra, son çeyrek yüzyılda çok büyük miktarlarda üretilmiş olan Soğuk Savaş silah ve donanımları iyice eskimiş olacak ve yenilenmeleri veya elden çıkarılmaları gerekecektir. Ancak savunma gücünü geliştirirken uygulanacak dönüşümün amacı, süreçteki değişikliklere ya da başkalarının kıstas olarak koyduğu değişikliklere ‘ayak uydurmak’ değildir. Tam tersine geleceğe doğru yürümek ve yeni bir standart geliştirmek olmalıdır. Bunu gerçekleştirebilmek ise bir bilimden daha çok bir sanattır. Teknoloji, insanların fiziki ve zihinsel imkan kabiliyetlerinin üstünde sistemler üretebilir. Zor olan husus, her durum için en iyi teknoloji ve insan karışımını bulmaktır. Ancak, teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin insan, gelecekteki askeri harekatın en önemli unsuru olmaya devam edecektir. Bu yazı geleceğin güvenlik ortamı ve savaşlarına ip uçları teşkil etmek üzere savunma teknolojilerindeki son gelişmeleri gözden geçireceğiz. Londra’da metroya yapılan terör saldırısı... YENİ YAKLAŞIMLAR 21. yüzyıl savunma teknolojileri alanında üç ana gelişme ile başlamaktadır; imha veya yok etme özelliğinin evrimi, benzeri olmayan platformların ortaya çıkışı ve askeri teknolojide daha büyük sistemlerin yaratılması. Artık basit yüksek patlayıcı mühimmatın devri geçmiş, çok başlıklı ve hedefine göre (tank, köprü vb.) ayarlanmış mühimmat taşıyan füzeler ortaya çıkmıştır. Diğer yandan karadan karaya sistemlerin modası geçmiş, deniz altı ve üstünde, hava ve uzayda platform kullanımı başlamıştır. Üçüncü askeri evrim ise karmaşık askeri sistemlerin ortaya çıkışıdır. Ağ sistemi dahilinde sensörler, komuta ve kontrol merkezleri ve silah sistemleri entegre edilmiştir. Silah sistemleri ile ilgili teknoloji arayışlarında parametreler; isabet, menzil ve hedef tesbiti (hedef seçimi dahil) idi. Bunlara atıcı platformların (stealth uçaklar) görünmezliği gibi yardımcı teknolojiler eklendi. İsabetli ve güdümlü mühimmatlar savaşta silahlı kuvvetlerin etkinliğini önemli ölçüde artırdı. 21. yüzyılda savunma alanında dört ana
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear