Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 Dr. Eren EROL TUSAM Ortadoğu Araştırmaları Masası Yapılması da yapılmaması da bölgesel dengeleri değiştirebilir… C S TRATEJİ tarihinin yaklaşmasıyla arttığı görülüyor. Kerkük’ten sonra diğer Türkmen bölgelerinde de girişilen yıldırma, yıpratma, korku salma ve kaçmak ya da kuzeye bağlanmak ikilemine sürükleme politikası tüm hızıyla devam ediyor. Bir başka ifadeyle Kerkük ve çevresinin kuzey yönetimine dâhil olması için gerekenler yapılmaktadır. Ancak Kerkük ve çevresinin kuzey yönetimine geçmesi halinde Irak’ın güneyinde ve orta kesiminde patlak veren şiddet olayları doğrudan kuzeye kayacaktır. Böylece ABD işgalci gücünün son numarası olarak "kuzeydeki güven ortamında" (!) ırak’ı kontrol amacıyla kurulacak askeri üsler Bağdat’ta olduğu gibi tehdit altına girecektir. erkük referandumu için sürenin daralması, kente ve çevresine yönelik artan şiddeti de beraberinde getiriyor. Türkmen yoğunluklu olan Kerkük merkezinin yanı sıra Kerkük şehrine bağlı olan ilçe ve kasabalarına yönelik bombalı saldırılar, önde gelen ve kanaat önderi olan Türkmen şahsiyetlere yönelik kaçırma ve öldürme olaylarının sayısında ciddi artışlar göze çarpıyor. Bir başka deyişle, Irak’ın Anayasası’nda yer alan Kerkük’ün statüsünü belirleyen ve sadece Kerkük’te yaşayan halkın katılımıyla yapılacak referandum öncesi yapılan saldırıların amacı, Kerkük halkını Irak’ın kuzey yönetimine bağlanarak huzur, istikrar ve güvene kavuşacakları algılamalarına yönlendirmek ve emrivakiye boyun eğmeye zorlamaktır. TusHurmatu ilçesine bağlı olan ve tamamı Türkmen toplam 15 bin nüfuslu Türkmen Emirli kasabasına yapılan saldırı da bunlardan birisiydi. Tonlarca patlayıcı içeren tır bırakılıp kaçılmıştı. Koca kasabayı koruyan Irak muhafızlığına bağlı sadece 30 güvenlik gücü vardı. Bunlar da olaydan birkaç gün önce Bağdat’ta yapılacak bir operasyona katılmaları için Bağdat’a kaydırılmıştı. Yani saldırı sırasında Emirli tamamen korumasız ve savunmasız bırakılmıştı. Bu durum bile saldırının kimler tarafından planlanmış olduğuna dair ciddi ipuçları veriyor. Güvenlik güçleri birimlerine Türkmenlerden kimsenin alınmaması da Irak’ta Türkmenlerin nasıl bir güvensizlik içinde yaşamaya mahkum edildiğini gösteren bir başka unsur. Bölgede yaşayan Türkmen halkının Şii olmasından dolayı "SünniŞii" çatışması olarak gösterilmek istenen saldırının bilançosu 152 ölü, 250 nin üzerinde yaralı ve yerle bir olan 300 civarında evdi. Bu saldırıyla paralel olarak eş zamanlı yine Türkmen köyü olan Beşir’e de ağır silahlarla saldırılar düzelendi. Burada da aynı şekilde Kerkük’e yönelik saldırılar yoğunlaştı. K ANAYASA VE ABD işgalinin ardından Irak’ta TÜRKMENLER yükselen şiddet görece şimdiye kadar Irak’ın yeni anayasasını, Türkmenlerin bu bakışlarını ve Kerkük daha sakin olan Kerkük bölgesine de anayasaya referandumunu daha iyi anlamak için, IrakKerkük gerçeğine, anayasadaki yansıdı. Bu şiddetin nedeni kentte usulsüzlüklere ve Irak Türkmenlerinin gasp haklarına değinmek gerekiyor. Irak, yapılması öngörülen referandumun edilen 2003 yılı Mart ayından bu yana işgal altındadır. Ülke, ilk bir yılda talan edilmiştir yaklaşması olarak görülüyor. ve otorite boşluğu yaşanmıştır. Daha sonra SünniŞii çatışması perde olarak kullanılmak istendi. Ancak bugüne dek Irak’ın bu bölgesinde SünniŞii geriliminin görülmemiş olması ve saldırganların kimliği bu iddiayı geçersiz kılmaktadır. Saldırıların Kerkük’te egemen olma niyetindeki etnik gruplar tarafından yapıldığına hiçbir şüphe bulunmamaktadır. Irak’taki etnik kökenliler arasında diğer etnik gruplara nazaran milisli silah gücüne sahip olmayan Türkmenlere yönelik bu tip saldırıların referandum da 8 Mart 2004'te çıkarılan ama halk tarafından onaylanmayan, adına "Geçici Anayasa" da denilen, dayatma bir "Geçici İdari Yasa"yla bir buçuk yıl yönetilmiştir. Geçici İdari Yasa, Irak devletinin tüm eski hukuki müktesebatını yok saymış, yani kazanılmış tüm hakları devre dışı bırakmıştır. Dolayısıyla bu geçici idari yasa, aslında emperyalist güçlerin, bölgede kurmak istedikleri yeni düzenin oluşumuna zemin hazırlamıştır. Oysa bir anayasanın meşru olması için o ülkenin kendi Kerkük’te referandum bilmecesi