23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

onarımı ve yeniden yapımı için yeterli sermaye gücü bulunmuyordu. Tiflis’in bu sıkıntısı Azerbaycan’ın sağladığı kredi desteği ile ortadan kalkmış görünüyor. 2. Gürcistan’da BTAK Demiryolu’nun Gürcistan’ın Karadeniz’deki Batumi ve Poti limanlarındaki yük taşımacılığını olumsuz etkileyeceğini ve bunun da ülke ekonomisini olumsuz etkileyeceği düşünülmekteydi. Gürcistan eski Dışişleri Bakanı Salome Zurabişvili, bu güzergahın Avrupa’ya mal taşımacılığında önemli rol oynayan Gürcistan’ın Karadeniz limanlarının öneminin azaltacağına dikkat çekiyor. Bu nedenle hem Türkiye hem de Azerbaycan’dan ekonomik zararlarına karşı tazminat istedi fakat Azerbaycan ve Türkiye bunu reddetti. Gürcistan’ın Azerbaycan’dan aldığı krediyi BTAK Demiryolu’ndan yük taşımacılığından elde ettiği kazançtan ödeme şartı koşması da limanlardaki yük taşımacılığını demiryolu taşımacılığından ayırma çabasıdır. Son olarak Rusya ile yaşadığı gerginlik sonrası BTAK Demiryolu projesinin önemini anlamıştır. "Biz bu projeyi Gürcistan’ı Kuzey’den gelen ablukaya karşı korumak için destekledik", açıklamasını yapan Gürcistan Ekonomi Kalkınma Bakanı Giorgi Arveladze, bu sözlerini Rusya’ya hitaben söylemiştir. Bu nedenle Gürcistan projenin kendisine Rusya karşısında büyük avantajlar sağlayacağını düşünüyor. Gürcistan açısından dikkat çekici diğer bir boyut da her üç projede (BTC, BTE ve BTAK) Gürcistan’ın daha fazla pazarlık yaparak daha çok karlı çıkma çabasıdır. Zira 19–21 Aralık 2006’da Türkiye’yi ziyaret eden C S TRATEJİ 23 Projesi’ni "Demir İpek Yolu" olarak tanımlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, projenin bölgede dostluk ve kardeşliğin sembolü olduğunu vurguladı. Projenin gerçekleşmesi Türkiye’ye Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile ilişkilerini geliştirme fırsatını sunacak, dahası karayolu üzerinden Orta Asya ile bağlantı kurulmasını sağlayacak. Bu ise Türkiye’nin Güney Kafkasya ülkeleri ve Asya ülkeleri ile ticaret hacmini artırabilecek. Üç ülke arasında yeni ekonomi temelli oluşuma yol açabilecek proje, aynı zamanda Güney Kafkasya’da ticaret ilişkilerini geliştirmek isteyen Avrupa ülkelerinin gözünde Türkiye’nin değerini artıracak. Projenin Türkiye üzerinden Ortadoğu ülkelerine de uzanma fırsatı bulunuyor. 7 Şubat 2007’de GürcistanTürkiye ilişkileri açısından diğer önemli bir projenin açılış töreni gerçekleşti. Saakaşvili ve Erdoğan Türkiye’nin TAV Şirketi tarafından yapılan Tiflis Uluslararası Hava Limanı’nın açılışı yaptı, limandan kalkan ilk uçak ise İlham Aliyev’in uçağı oldu. Projenin diğer önemli boyutu katılımcı üç ülkenin dış baskılara göğüs gererek kendi güçleri çerçevesinde yapılmasıdır. Projenin gerçekleşmesi Azerbaycan ve Türkiye’nin başarısıdır. ABD ve AB’nin mali engeline, Ermenistan diasporasının karşı çalışmalarına ve Gürcistan’ın pazarlıkçı tavırlarına karşın Türkiye ve Azerbaycan bu projenin gerçekleşmesiyle önemli bir başarı elde etti. Ermenistan ise bir kez daha önemli bir projede yer alma fırsatını kaçırdı. Liderler protokolü imzalarken... Proje dışında kalan Ermenistan, bölgede barış şansının yakalanmasını bir kez daha erteledi. Ermenistan Rusya ve İran’la yan yana kaldı. Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili ve 25 Aralık 2006’da Bakü’yü ziyaret eden Gürcistan Enerji Bakanı Zurab Nogaideli Türkiye ve Azerbaycan’ın Şahdeniz’deki doğalgaz payından alması karşılığında demiryolu projesine onay vermişti. Gürcistan’ın bu tavırlarına karşın Azerbaycan ve Türkiye’nin gösterdiği iyi niyet ise çıkarların örtüşmesinden kaynaklanıyor. Türkiye’nin projenin merkezi olması onun enerji yollarının yanı sıra, DoğuBatı ulaştırma yolları açısından önemini de gösteriyor. BTAK Demriyolu S T R A T E J İ Işık KANSU Gazeteci; söz yazar, belge yazar, anı yazar, bilgi yazar, gördüğünü yazar, duyduğunu yazar... Yeter ki, kurgu olmasın, gerçeği yakalasın... Washington muhabirimiz, deneyimli gazeteci Yılmaz Polat'ın son kitabı "Barış İçin Oradaydılar. Parola: Kıbrıs"ı okurken olayların dalgaları arasında seyrediyor, sonra tarihin çapasını tutup atıyorsunuz gerçekliğin denizine. Mesleği asker olanlar kitabı okusa, savaş günlüklerinden 1974'te iki kez yaşanan Kıbrıs Barış Harekatı'nı adımlarını kırmızı kalemle akıllarındaki haritaya kazıyabilirler. Sıradan bir öykü okuru, insancı ders çıkarabilir kitaptan. Tümgeneral Bedrettin Demirel'in, şehit Asteğmen Feyzullah Taşkınsoy'un yanan tankındaki telsizden gelen acılı sesleri unutamayışı sözgelimi: "Onların aziz hatıraları, yüce Türk milletinin vefasına ve harp tarihinin takdirine emanet edildi." 12 Eylül'de baskı görmüş aydın, öğrenci, anne, baba okusa kitabı, o karabasan dönemin kudretli, dediği dedik Milli Güvenlik Konseyi üyesi Orgeneral Nurettin Ersin'in Kıbrıs Harekatı sırasındaki durumuna bakar, bakar da şaşar kalır: "Savaş, askerin gerçek sınavıdır. Savaşta başarı sağlamak sağlam bir ruh yapısına sahip olmakla mümkündür. Savaşan insanlar, bilgi, tecrübe ve moral bakımından yetersiz olursa savaşın kazanılması da güçleşir. Boğaz'daki Kolordu Karargahı’nın bodrum katında kısa boylu adam başını ellerinin arasına almış düşünüyordu. Apoletlerindeki ve yakalarındaki genel K İ T A P L I Ğ I Parola, Kıbrıs’tan fırlayıp gelenler bin kadar Türk bir buçuk kilometre genişliğinde, 2 işaretlerini sökmüştü. Yüzü solgun, sesi kısıktı. kilometre derinliğinde surlar içerisine sıkıştırılmış, Kolordu Komutanı Korgeneral Nurettin Ersin'di hiçbir Türk'ün surlar dışına bu. Kendisi güçlükle çıkmasına müsaade etmiyorlar. tanınıyordu. Savaş Yazar: Yılmaz Polat Halkın gıda maddeleri kalmamış, psikozuna girmişti. Ulus Dağı Yayınları Ocak 2007, 196 sayfa. yatacak yerleri yok. Kolordu Karargahı'na Surların içinde 15 Temmuz giren komutanlar 1974'ten 15 Ağustos 1974'e kadar devamlı havan topu komutanın haline üzülüyor, durumu arz edip gibi ağır silahlarla ateş etmişler. Magosa, Canpolat ve çıkıyordu." Yenikapı mücahitler tarafından savunulduğundan Kimi korkular kimilerinin içini ezer, iz surlardan içeri girememişler. Bir gün eder de; fedakarlıklar, kahramanlıklar, daha gecikseydik halkın sevinçler, coşkular ne çabuk unutulur! gıdası, mücahitlerin cephanesi Kitabın en önemli belgeleri "harp tamamen bittiğinden teslim günlükleri" kuşkusuz. Yılmaz Polat'ın olmaktan başka çareleri babası da, o günlüklerde sıkça adı geçen, kalmayacaktı." Korgeneral Nurettin Ersin'in emirlerine Kitapta, asılıp yakılan Türklere rağmen komutanlık önceliğini kullanarak de rastlayacaksınız, Kıbrıs'ta ve Magosa'nın yarısının ele geçirilmesinin şehit düşmüş, şehitliklerin güvenlik açısından yeterli olmadığını sessizliğinde yatanların küçücük belirterek stratejik önemi bulunan öykülerine de. Dönemin Maraş'ı da Türk topraklarına katan, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk ile Kıbrıs'taki savaş boyunca hiçbir zaman Başbakanı Bülent Ecevit hakkında rütbesini çıkarmamış olan 28. Tümen tutulan CIA raporlarına da. Komutanı Tümgeneral Osman Fazıl Okursanız Yılmaz Polat'ın kitabını, Polat'tır. General Polat'ın "harp Türkiye'nin yakın geçmişine ve günlüğü"ndeki 16 Ağustos 1974 bugünkü geleceğine önemli etkiler tarihli Magosa sayfası, bugünkü "ver yapan bir zaman dilimi aydınlanıp kurtulcu"ların, "Yes be annem"cilerin gelecek gözünüzün önüne. kulaklarında, nedense hiç mi hiç çınlamaz: Sayfalardan fırlayıp yüreğinizde "Magosa'yı ele geçirdiğimiz zaman Magosa patlayan top seslerini duyacaksınız belki de... Türklerinin durumundan kısaca söz etmek isterim. 15 STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear