Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 Kaan TURHAN Anadolu Eğitim Sendikası Dan. Kur. Üy. kaanturhan@doruk.net.tr Lozan hiçe sayılıyor… C S TRATEJİ bunlardan biridir. Tüm gençler ve Müslüman Gençler Birliği şu şarkıları söylüyordu: Türküz yaşarız biz kinimizle, ağlama sen garip vatan, Rumeli’nin dağları var, dertli kaval, Kafkasya dağları, annem beni yetiştirdi ve kuş sesleri. Büyük çabalarla süren bu çalışmaların tek bir hedefi vardı: halka manda yönetiminin Yunanların söyledikleri gibi korkulacak bir yönetim olmadığını ve geçici olacağını anlatmak ve bunu benimsetmekti. Batı Trakya’da günümüzde Türklük yerine şeriatın, dinin ciddi biçimde etkisinin olduğu kuşkusuzdur. Batı Trakya’da müftülük kurumu bu açıdan güçlü. "Gümülcine’de Lozan Mübadilleri Vakfı ve Yunan tarafından KEMO Vakfı’nın ortaklaşa düzenledikleri "Batı Trakya, İstanbul ve Ege’de Yurttaşlık Yolunda Azınlıklar" konulu konferansta konuşan Gümülcine Müftülüğü Genel Sekreteri Mustafa İmamoğlu’nun, "Medya vidaları sökülmüş Batı değerlerinde, hedonist aile şablonları sunuyorlar. Biz Müslümanlar da kendi kültürümüzü yaymalıyız" diyor. İmamoğlu konuşmasının devamında şunları söylüyor: "Burada müftülük nevi şahsına münhasır bir kurum. Bunun bir benzeri İslam ülkelerinde bile yok. Evlenme, boşanma, miras hukukunun tamamı İslam hukukuna göre. Ama bazı kardeşlerimiz İslam aile hukukundan rahatsız. Oysa bu, bizim toplumumuzu Yunanistan’da asimile olmaktan kurtarıyor." ulgaristan, 1. Dünya Savaşı’nda Makedonya cephesinde ağır bir yenilgiye uğramış ve yenilgiyi kabul ettikten sonra düşmanları müttefiklere ateşkes önerisi götürmüşlerdi. Öneri doğrultusunda mütareke koşulları gereğince müttefik kuvvetler, askeri açıdan önemli gördükleri Bulgar topraklarını işgal edebileceklerdi. Batı Trakya bu kapsamda, Fransızlar, İngilizler, İtalyanlar ve Yunanlar tarafından işgal edildi. İşgal birliğinin komutanı general Şarpi’ydi. Fransız General Şarpi, mutasarrıf (yetkili, görevli) tayin etmeyi kararlaştırmış olduğu Arif Zade Arif Efendi’ye şunları söylemişti: "Biz Fransızlar öteden beri Türkleri severiz. Türkler de bizi sevdiklerini, asırlar önce kanıtlamışlardır. Kara günlerimizde "Barbaros"ları donanmalarıyla göndererek bizi felaketlerden kurtarmışlardır. Ben bir Fransız generali olarak Türklere olan minnet borcumu, size şimdi, bu düşkün ve kuvvetsiz olduğunuz bir dönemde ödeyeceğim. Buna kararlıyım. Sizi, bu Batı Trakya denilen bölgede yaşayan insanların çoğunluğunu oluşturanlardan olmanız nedeniyle "mutasarrıf" tayin ediyorum." Ardından işgal ordusu komutanı General Şarpi şu koşulları saymıştır: "Resmi dil Türkçe’dir, mahkemelerinizde Osmanlı İmparatorluğu kanunları yürürlükte olacaktır, siyasetle ilgili olmayan her türlü girişiminizi bize danışmadan yürütebilirsiniz…, paranız Fransız parası olacaktır, Batı Trakya Hükümeti yönetiminde bir Fransız komiserliği bulunacaktır." General Şarpi, bu koşullar üzerine Arif Zade Arif Efendi’ye, tercüman Giritli İhsan Bey aracılığıyla, "sır" kalmasını istediği bazı önerilerde de bulunmuştur: "Bizim (Fransa), bildiğiniz gibi çok sömürgemiz vardır. Batı Trakya gibi küçük bir toprak parçasına ihtiyacımız yoktur. Yukarıda anlattığım gibi, ben Türklere bir iyilik yapmak istiyorum. Bunu gerçekleştirmek sizin elinizdedir. Temsilcileriniz manda yönetimi lehine oy verirlerse; istediğim mutlaka gerçekleşecektir. Bu yönetimi kurduktan sonra rahat yaşamanız mümkün olacak ben de vicdani vazifesini yapmış bir Fransız olarak, huzur içinde aranızdan ayrılacağım." General Şarpi öz olarak sömürgemiz olun diyordu. Batı Trakya Türklerinin temsilcileri de kayıtsız koşulsuz manda yönetimini kabule hazırlanıyorlardı. Halkı bu yönde hazırlamışlardı. Bu arada Yunan Hükümeti temsilcisi Vamvakas da Türk yetkililere bazı önerilerde bulunmaktaydı: "Bildiğiniz gibi Türk Osmanlı İmparatorluğu bu dünya savaşında ağır bir biçimde yenilmiştir. Bu yenilgi Türk olarak sizi ne kadar üzmüşse, beni de, geçmişte o Gümülcine Müftüsü İsmail Şerif B Batı Trakya Türklüğü’ne ‘Sivil Toplum’ İhaneti Ulusal kimliğin dini kimliğin gölgesi altında kaldığı Batı Trakya’da kültürel asimilasyon sağlandı. Bugün Batı Trakya Türklüğünü temsil ettiğini savlayan kimi sivil toplum örgütleri dini bir araç olarak kullanırken, bölgedeki Türkler deyim yerindeyse kendi yazgısına terkedilmiş durumda. milletin üyesi olmam nedeniyle o kadar üzmüştür. Ancak olanlar olmuş, yapılan Mondros ateşkesiyle TürkOsmanlı İmparatorluğu yenilgisini kabul etmiştir. Yalnız Türkleri tatmin edecek bir yan varsa; biz Yunanların galip gelen tarafta bulunmamızdır. Çünkü biraz evvel de söylediğim gibi, şimdiden sonra size Yunan milleti elinden gelen yardımı yapacak, refah içinde yaşamanızı sağlayarak, çok kabarık bir yekun tutan minnet borcunu mutlaka ödeyecektir. Bunda hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Aklıma gelmişken onu da söyleyeyim: bazı büyük devletlerin temsilcileri sizi kendi yönetimleri altına almaya çalışacaklardır. Sizin isteğinizle bu işi yaptıklarını dünyaya duyuracaklardır. Ancak büyük bir devletin yönetimini kabul etmenin ne olduğunu siz takdir edemezsiniz. Eğer böyle bir yönetim sistemini kabul ederseniz, işte o zaman tam bir esir muamelesi göreceksiniz. Onların sizin kabul etmenizi istedikleri yönetim sistemiyle yönetilen düzinelerle sömürgesi var. Oralarda yaşayan insanlara bu büyük devletler hiçbir hak tanımazlar." Yunan yetkilisi Vamvakas da dolaylı yoldan manda yönetimini öneriyordu. Bunlarla eş zamanlı olarak kimi sivil toplum örgütleri de kurulmuştu. Örneğin "Müslüman Gençler Birliği" BATI TRAKYA KÜLTÜR VE SANAT ŞÖLENİ Ulusal kimliğin dini kimliğin gölgesi altında kaldığı Batı Trakya’da kültürel asimilasyon sağlanmıştır. Bugün Batı Trakya Türklüğünü temsil ettiğini savlayan kimi sivil toplum örgütlerinin eliyle yeni Arif Zade Arif Efendiler türemiş ve Batı Trakya Türklüğü kendi yazgısına terkedilmiştir. Başbakanlık Tanıtma Fonunun ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Desteğiyle Düzenlenen Ankara 2. Batı Trakya Kültür ve Sanat Şöleni’nde yapılan konuşmalar, tıpkı Müslüman Gençler Birliği’nin Batı Trakya Türklüğüne değer gördüğü Fransız mandası istemi gibi, tarihin kara sayfalarına ihanet belgeleri olarak geçecektir. Batı Trakya Türk Birliği Derneği’nce düzenlenen şölene katılan konuşmacılar şöyledir: Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu Başkanı Halit Habiboğlu, Bulgaristan, Azerbaycan, Kırım Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı, Eski Bakan, Ahmet Kırımlı, Batı Trakya Yüksek Danışma Kurulu Başkanı, Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, AKP Bursa Milletvekili Mustafa Dündar, AKP Tekirdağ Milletvekili Tevfik Ziyaeddin Akbulut, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa İsen. Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu Başkanı Halit Habiboğlu’nun konuşması şöyleydi: "..Avrupa’da yaşayan azınlıkların bir kuruluşu olan Avrupa Ulusları Federal Birliği (FUEN) ve azınlık haklarını korumak için çalışan Uluslararası Azınlık Hakları Habiboğlu Grubu (MRGI)