29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Aybike KOCA TUSAM Çalışma Hayatı ve Türkiye Araştırmaları Masası akoca@tusam.net Uluslararası aktörler farklılaştı C S TRATEJİ 19 ülkelere örnek olacak mı bilinmez ama en azından bazı çevrelerce Amerikan ekonomisinde patlaması beklenen atom bombasını geciktirecek gibi görünüyor. A merika’da geçen aylarda ortaya çıkan ve kısa sürede tüm ülkelerin borsalarında endişeye yol açan kredi krizinin harı henüz geçmemişken Amerikan ekonomisine ve küresel ekonomiye dair yapılan yorumların sertlik derecesi de artıyor. Wall Street Journal’dan Dennis Berman’a göre ister otomobil ister konut olsun kredilerdeki dalgalanmaların piyasalara doğrudan etkisi bulunuyor. Bu etkinin uzun sürdüğü ve ülke borsalarının kendilerini toparlamak için müdahaleye gereksinim duydukları ise bilinen bir gerçek. Amerikan ekonomisindeki günlük dalgalanmaların şiddetine bağlı olarak değişen dünya konjonktürü şüphesiz ticaret hacminde daralmaya, ülke ekonomilerinde küçülmeye ve yatırımcıların gözünde güven eksikliğinin oluşmasına sebep oluyor. Her ne kadar 1987 Ekim’indeki günlük yüzde 22’lik düşüş kadar sert bir düşüş yaşanmasa da Amerika’daki konut kredisi krizinin sonuçları hala tüm ülkelerde merakla bekleniyor. Amerikan ekonomisini çok büyük felaketlerin beklediğine ilişkin yapılan yorumlar taraftar topluyor. New York Borsası’nda faaliyet gösteren Euro Pacific Capital şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Peter Schiff, ABD’de varolan sahte ekonominin artık biteceğini belirtiyor ve çok iddialı bir tespitte bulunuyor: "Amerika hapşırınca dünya nezle oluyor diye bir düşünce var. Halbuki dünya ülkelerinin Amerika’ya değil, Amerika’nın diğer ülkelere ihtiyacı var." Bu şu an Amerika’da ağırlık kazanan ve Amerikalıların sadece borç alıp, tükettiğini, üretime ve tasarrufa yönelmediğini düşünen insanlarca da onaylanıyor. Amerikan ekonomisinin dünya ekonomik denklemindeki yeri tartışılsa da geniş bir kesim tarafından kabul gören bir düşünce var, o da Amerika’nın ekonomik sistemden çıkarıldığı takdirde doların çökeceği, doların satın alma gücünün diğer para birimlerine geçeceği. Bu bağlamda değer kaybeden doların karşısında güçlenen avro, uluslararası para sisteminin baş aktörü olmaya aday gibi. Paranın G yönü değişiyor mu? ÜÇLÜ EKONOMİ İNGİLTERE SIKINTIDA ABD’deki faiz indirimi bu ısınan ortamı biraz soğutsa da indirimlerin süreceği beklentisi doları eritiyor. Bu da dolar karşısında değer kazanan Avro’nun uluslararası para sisteminin tek belirleyicisi olabileceği yorumlarına sebep oluyor. boyutlara ulaştı ki, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)’nun ABD’deki muadili Securities and Exchange Comission (SEC) ülkedeki yedi derecelendirme kuruluşu için soruşturma başlattı. Pek çok uzman Amerikan ekonomisindeki daralmanın büyüme oranlarına yansıyacağı ve bunun da (büyük ölçüde Amerika’nın büyüme oranına bağımlı olan) Asya ekonomilerini etkileyerek ihracatı düşürüp büyümeyi yavaşlatacağı konusunda hemfikirdi. Amerikan şirketlerinin aldıkları riskleri diğer ülkelere ihraç ettiği, Japonya, Avustralya ve çeşitli Avrupa ülkelerindeki finans kurumlarına risk satışının gerçekleştiği, görüşü çerçevesinde bu ülkelerin de risk taşıdığı düşünülüyordu. Nitekim başta Tokyo ve Hong Kong olmak üzere dünya borsalarında yaşanan düşüşler bu durumu kanıtlar niteliktedir. Amerikan ekonomisindeki daralmanın dünya ekonomisinde krize yol açabileceği endişesini taşıyan Amerika dışındaki tüm ülkelerde aynı görüş savunuldu: müdahale. Amerikan hükümetinin ve merkez bankasının acilen piyasalara müdahale etmesi gerektiğinin belirtildiği analizler çoğalınca, 18 Eylül 2007 tarihinde Amerika Merkez Bankası dört yıl aradan sonra ilk kez faiz indirim kararı aldı. Piyasaları bir miktar da olsa rahatlatan yüzde 0,5’lik bu indirim diğer çalkantılı AMERİKA EMLAK PİYASASI Krizin gelişme süreci aslında oldukça şeffaf. Her ne kadar belirsizlik sonucu panik havası yaşansa da başlangıçta oldukça anlaşılabilir bir daralma yaşandı. Amerikan bankaları konut kredisi verirken fazla risk altına girdi. Hatta bu gelişmeyi takip eden çeşitli Avrupa ülkelerinde de benzer risk yüklenmesi görüldü. Konut kredisi çeken kişilerin geri ödemede yaşadığı sıkıntılara yatırımcıların risk almak istememesi ve likidite sıkıntısı eklenince süreç bir kısırdöngüye dönüştü. Öyle ki, 12 trilyon doları bulan dünya ihracat hacmi daralma tehdidi ile karşı karşıya kaldı. Bu durumun sorumlusu olarak gösterilen kredi derecelendirme kuruluşları ise "günah keçisi" olduklarını belirterek üzerlerindeki baskıyı azaltmaya çalışıyor. Amerikan piyasasının istikrarının tartışıldığı bu ortamda artık IMF’nin varlığı gibi kredi derecelendirme kuruluşlarının da işlerliği sorgulanıyor. Moody’s, Standard and Poors, Fitch gibi kuruluşlar, şirketlerle olan anlaşmalarının tehlikeyi girmesini önlemek adına riskli kredilere bile yüksek not verdikleri için eleştirilmişlerdi. Eleştiriler öyle ciddi Yüksek orandaki konut kredilerini verebilmek için kredi kuruluşları ya yatırım kanalıyla ya da uluslararası piyasalardan borçlanma yöntemiyle likidite elde ediyor. Bankalar arasındaki borçlanmanın sıkıntıya girmesi sonucu Amerika’daki konut kredilerinde bir daralma yaşanıyor. Uluslararası piyasalarda borç veren Amerikan şirketlerinin dünyanın pek çok şirketiyle ilişki içinde olması sebebiyle de kriz küresel boyuta taşınıyor. Amerika’daki konut kredilerinde yaşanan bu sıkıntı emlak piyasalarını tartışılır konuma getirirken dünyanın en güçlü ekonomilerinden olan İngiltere de aynı sorunla baş başa kaldı. İngiltere’nin beşinci büyük emlak kredisi kuruluşu unvanına sahip olan Northern Rock’ta yaşanan likidite sıkıntısı bir anda panik yarattı ve Northern Rock müşterileri, her ne kadar bankalarını kurtarmak isteseler de, kişisel gelir ulusal gelirin önüne geçti ve mevduatlarını çekmeye başladılar. İngiliz hükümetinin Northern Rock müşterilerine tam mevduat güvencesi vermesi bile bozulan güven ortamını düzeltemedi. Bu da yetmedi İngiltere Merkez Bankası bankalar arası faiz oranlarını aşağı çekebilmek için 10 milyar sterlinlik bir fon oluşturduğunu açıkladı. Bu açıklama üçte bir değer kaybeden Northern Rock hisselerinde bir miktar toparlanmaya sebep olduysa da kaybolan güven yeniden inşa edilemedi bir türlü. İngiltere’de mali hizmetler tanzim komisyonu çerçevesinde banka mevduatları kısmen korunuyor. Şöyle ki, 2 bin sterline kadar olan mevduatların tamamı, 33 bin sterline kadar olan mevduatların ise yüzde 90’ı koruma altında. Buna karşın Amerika Merkez Bankası eski başkanı Alan Greenspan’in dediği gibi "İngiliz ekonomisi dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri ancak İngiltere’de piyasalar Amerika’ya göre fırtınalara daha açık." Görülüyor ki, güçlü bir ekonomiye sahip olmak, uluslararası arenada pek çok kuruluşla ilişkide bulunmak suretiyle söz sahibi olmak da krizlere sebep olabiliyor. Peki, belirsizliğin ve riskin yüksek olduğu koşulların oluşmasını önlemenin yolu var mı? En azından bu risk ve belirsizliklerin ortaya çıkması durumunda olumsuz koşullardan daha az etkilenmek adına tedbir alınması mümkün mü? İngiltere’nin etkili gazetelerinden The Observer yazarlarından Will Hutton piyasalarda denetim ve müdahalenin olması gerektiğini, "açgözlü küresel finansçıların dizginlenmesi" gerektiğini belirtiyor. Bu bağlamda İngiltere’deki gibi acil kurtarma operasyonları destek görüyor. Kurtarma operasyonları önümüzdeki günlerde gündemi meşgul edecek gibi. Çünkü Avrupa’nın en büyük bankalarından İsviçre’deki UBS (Union Bank of Switzerland), ABD merkezli bankacılık ve finans devi Citigroup ve İsviçre’nin diğer bankalarından Credit Suisse ABD’nin yüksek riskli emlak pazarına yaptıkları yatırımlardan ötürü zarar ettiklerini açıkladılar. ABD’deki faiz indirimi bu ısınan ortamı biraz soğutsa da indirimlerin süreceği beklentisi doları eritiyor. Bu da dolar karşısında değer kazanan avronun uluslararası para sisteminin tek belirleyicisi olabileceği yorumlarına sebep oluyor. Avro doların yerini (kısa zaman içinde) alır mı bilinmez ama Amerikan dolarının eskisi kadar güçlü olmadığı artık su götürmez bir gerçek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear