26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Utku YAPICI A.Ü. SBF Uluslararası İlişkiler yapiciutku@hotmail.com usya Federasyonu’nda son yıllarda ırkçı niteliğe sahip saldırılar büyük artış gösteriyor. Aynı zamanda ırkçı düşünce toplumsal düzlemde daha fazla taraftar bulma eğilimini sürdürüyor. Bu durumun nedenlerini Haziran ayında bu sayfalarda yer bulan "Rusya’da Irkçılık Yayılıyor" başlıklı yazımızda sorgulamıştık. (Cumhuriyet Strateji, Sayı:101, ss.20,21). Bu yazımızda ise Rusya Federasyonu’nda ırkçılık konusunda yaşanan güncel bazı gelişmeleri analiz etmeye çalışacağız… Yabancıların çalışmasına sınırlama getirildi… C S TRATEJİ 17 kaçak yollarla Rusya’da bulunan göçmenler alkol ve ilaç satan yerlerde çalışamayacak. Nisan 2007’ye kadar, perakende sektöründe çalışan yabancıların sayısı ilk aşamada yüzde 40 oranıyla sınırlandırılacak. Nisan ayından itibaren ise tüm perakende sektörü yasadışı çalışan göçmenlere kapatılacak. Bir başka deyişle, yasadışı çalışan hiçbir göçmen yiyecek, giyecek, gazete ya da kozmetik ürünleri satan dükkân veya pazar tezgâhında çalışamayacak.(2) Böylelikle Rusya Federal Göçmen Bürosu verileriyle 1012 milyonluk bir yabancı işgücü pazarının bulunduğu Rusya’da, bu nüfus içinde yer alan 7 milyonluk kaçak göçmenin çalışma hakları ellerinden alınmış olacak.(3) Yukarıda aktarılan ve Rusya’da yaşayan önemli bir kitleyi bir şekilde açlığa terk etmek ve göçe zorlamak sonuçlarını doğurabilecek önlemler, iki temel gerekçeyle açıklanıyor. Birincisi, yasadışı yollarla işgücü pazarına dahil olanlar karşısında yasal yollarla çalışanların haklarının korunması gerekçesi. İkincisi ise bizzat Rusya Federal Göçmen Bürosu yetkilisi Vyacheslav Postavnin tarafından Vremya Novosti gazetesine açıklanan bir gerekçe. Postavnin, hesaplarına göre Rusya’nın herhangi bir bölgesinde başka devlet vatandaşı olanların nüfusunun özellikle bu nüfusu Rus nüfustan ayıran ulusal ve kültürel engeller varsa, yüzde 17 ila yüzde 20’yi geçmemesi gerektiğini ifade ediyor. Bu kotanın aşımının yerel nüfusu olumsuz yönde etkileyeceğini savunuyor.(4) Böylelikle, bürokrasi kanadından da "neofaşist" grupları memnun edecek ve "yabancı kotası" oluşturma anlamına gelecek sözler söyleniyor. Gerekçe olarak sunulmasa da üçüncü olarak bu kararnameyi, ucuz yabancı işgücünün potansiyel çalışan havuzundan atılıp "yerli" nüfusun bu boşluğa kanalize edilmesiyle, "oy" verme hakkı olan "Rus vatandaşlarının" hayır dualarını 2007 genel ve 2008 başkanlık seçimleri öncesinde almak adına atılmış bir adım olarak değerlendirmek yanlış olmasa gerek… Dipnotlar: 1 "Lujkov: Şövenist Faşistlere Geçit Vermedik", 4 Kasım 2006, http://www.rusya.ru/tur/index/news?id=1246 2 "Mı Zaşişaem Teh, Kto Truditsa Legalna", Izvestia, 17 Kasım 2006, <http://www. izvestia.ru/russia/article3098479/>. 3 "Migrants Targeted by Kabinet", St.Petersburg Times, 17 Kasım 2006, <http://www.sptimes.ru/index.php?actionid=2&st oryid=19514> 4 y.a.g.m. R 4 KASIM GÖSTERİLERİ Rusya’da ırkçılar güçleniyor 4 Kasım 2006 tarihinde Moskova’da "İllegal Göçmenler Karşıtı Hareket" adındaki, aşırı sağ ve faşist grupları bünyesinde toplayan bir örgüt öncülüğünde kentin altı farklı noktasında "ırkçı" nitelikte değerlendirilebilecek gösteriler düzenlendi. Gösteriler için seçilen tarih olan 4 Kasım önemli bir "simge gün". Çünkü gösterilerin yapıldığı 4 Kasım tarihi, komünist Rusya’ya değil, çarlık Rusyası’na atıfta bulunuyor. Tarih, 1612'de Moskova'nın Polonya işgalinden kurtuluşunu simgeleyen "Ulusal Birlik Günü"ne denk geliyor. Bu günün, 7 Kasım'da kutlanan Bolşevik Devrimi’nin yerini almak üzere Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra resmi biçimde kutlanmaya başlanması günün simgesel önemini daha da arttırıyor. Böylelikle "ırkçı gruplar", komünist törensellikler karşısında kendi mitlerinden türemiş yeni harekete geçirici simgeler bulabiliyorlar. Üstelik, çarlık mirasına sığınan hükümetle de ortak bir paydaya sahip olabiliyorlar. Bu çerçevede büyük ölçüde günlük yaşamlarının çelişkilerinden kaynaklanan "ırkçı" söylemlerini meşrulaştırmak için "çarlık" dönemini ön plana çıkarıyorlar. Her ne kadar, yukarıda söz ettiğimiz gösteriler karşısında Moskova belediyesi ciddi önlemler alsa ve bu önlemler gösterilerin daha da yayılmasını önlemede etkili olsa da, hükümetin "yabancı düşmanlığı" konusundaki sessizliği, gösterilerin saldırılara dönüşme potansiyelini arttırıyor. Moskova Çarlık dönemine özlem şeklinde ortaya çıkan Rus ırkçılığı güçleniyor. Buna karşın yönetim, önlem yerine destek içerikli uygulamalara gidiyor. Son çıkan kararname ile ırkçıların şikayet ettiği Kafkas ve Orta Asyalıların çalışmasına sınırlama getirildi. Belediye Başkanı Yuriy Lujkov gösterilerin sona ermesinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, şovenistlere ve faşistlere geçit vermediklerini ifade ederken,(1) hükümet çevreleri sessizliğini koruyordu. Bu yaşananlardan hemen sonra ise, 15 Kasım 2006 tarihinde Devlet Başkanı Vladimir Putin’in emriyle onaylanan hükümet kararnamesiyle ırkçı gösterileri gerçekleştiren grupların hükümetten talepleri önemli ölçüde karşılık buldu. Böylelikle yabancı düşmanlığında yeni bir döneme geçildi. Artık hükümet tarafındaki sessizlik yerini, "göçmen işgücünün hakimiyeti karşısında mağduriyetini iddia eden gruplara destek" olarak yorumlanabilecek, ancak ırkçı gruplar tarafından "kendi yabancı karşıtı görüşlerine devlet düzleminde destek bulunduğu" biçiminde okunabilecek eylemlere bırakıyordu. 15 KASIM KARARNAMESİ 4 Kasım tarihinde gerçekleşen gösterilerdeki gruplar temelde Kafkasya ve Orta Rus Irkçılar... Asya kökenli göçmenlerin Rusya'da kalmalarını istemedikleri yönünde sloganlar atıyorlardı. 15 Kasım tarihli kararnamede ise tam da bu isteklere yanıt veren düzenlemelere gidildi. Kararnameye göre, ocak ayından itibaren Jirinovski
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear