01 Temmuz 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Yetiştiricilerin deri hastalıkları konusunda bilgilendirilmeleri önem kazanıyor Nihan ALTINSOY Veteriner Hekimler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Y etiştiricilikte kullanılan hayvanlarda ekonomik öneme sahip olan hastalıkların bir kısmı deri ile ilgilidir. Ekonomik önem, çoğunlukla verim kaybı ile ortaya çıkmaktadır. Derisi değerlendirilen hayvanların derilerinin direkt olarak etkilenerek kullanılamaz hale gelmesinin yanında, hastalıklardan kaynaklanan performans düşüklüğü de söz konusudur. Sığır ve koyunlarda görülen deri hastalıklarına genel olarak bakıldığında, karşımıza pek çok sebep ve etken çıkmaktadır. Genel bir yaklaşımla deri hastalıkları; deride renk değişiklikleri, deride gangren, deri altı ödemi, amfizemi, kanamaları, yanıkara, deri tümörleri, deride karsinom, melanom, deride keratinizasyon bozuklukları, derinin paraziter hastalıkları, deri tüberkülozu, mantar hastalıkları, nutrisyonel deri hastalıkları, vitamin eksikliğine bağlı deri hastalıkları, immünolojik hastalıklar, gıda hor Sığırlarda mon duyarlılığı, bakteriyel ve paraziter duyarlı görülen deri lık, viral deri hastalıkları, tümörler olarak sıra hastalıklarının lanabilir. Bu liste daha da uzamakla birlikte, ye birçok neden tiştiricilerimizin bu konuda bilgilendirilmeleri ve etkisi önem taşımaktadır. Bakteriyolojik ve mantar bulunuyor. etkenli bazı önemli infeksiyonlar ve bunlara dair kısa bilgiler şu şekildedir: Hastalıktan ölüm oranı %98 düzeyindedir. Koyunlarda Pseudotuberkuloz adıyla bilinen ve koyunlarda tüberhastalık sığırlardakinden daha hızlı seyreder. kül benzeri kazeifiye düğümcüklerin oluşumuyla seyreAktinobasilloz, dil, lenf yumruları, bağ doku ve deri den hastalık, solunum ve sindirim sistemiyle yayılır. Gegibi yumuşak dokularda yerleşir. Sığır ve domuzlarda nelde kırkım, kuyruk kesme ve eneme işlemlerini takimemede görülen bu hastalığın oluşumuna pek çok bakben deride oluşan yaralara bağlı olarak ortaya çıkar. teri katkıda bulunur. Deri tüberkülozunda düğümcük şeklinde lezyonlar, Deri şarbonu, anthrax, halk arasında dalak, karaçıban, kol ve bacaktaki lenf yolları boyunca yerleşir. Deride sokasap çıbanı olarak bilinen hastalık, en eski zoonoz hasğuk, katı, şişkin, yuvarlak, kalın duvarlı apseler söz konutalıklardan biri olmakla birlikte, yurdumuzda her bölgesudur. Özellikle bacakların alt tarafındaki deride yumuşade ve her mevsimde ortaya çıkmaktadır. İnfeksiyon, vüma ve ülserleşme ile karakterizedir. cut ısısının yükselmesi, deri altı dokuda kanamalı bölgeNokardiyoz, solunum yolu ile bulaşan bir infeksiyonlerin oluşumuyla karakterizedir. Kesecikler şeklinde, dur ve toprak kaynaklıdır. Etkenin kan yoluyla vücuda üzerinde siyah bir kabuk bulunan ülserler şeklinde görüyayılımı ile birlikte cilt altı apseleri, ortaya çıkmaktadır. lebileceği gibi, bağ dokusu, boyun, göğüs ve göz kapakCilt altı apseleri vücutta yaygın olup fistülleşmez. Kendi larının deri altı dokusunda da ödemler ve bu ödemli alahaline bırakıldığında iyileşebilir fakat %15 oranında nın üstünde keseciklerle karakterize şekilde görülebilölümle sonuçlanır. mektedir. Yanıkara, deri altı ve kaslarda doku yıkımlanması ve çıtırtılı ödemlerle karakterize, başta sığır olmak üzere koyun ve diğer çift tırnaklı hayvanlarda görülen bir hastalıktır. Hastalık sığırlarda 6 aylık ile 2.5 yaş arasında daha sık görülmektedir. Etken koyunda, kırkım yaraları ve kastrasyon yoluyla bulaşır. Hastalık aniden başlar, akut topallık ve depresyon dikkati çeker. Bu dönemde beden ısısı artabilir. Karakteristik ödematöz çıtırtılı şişkinlikler, arka bacaklarda, sırtta, göğüs bölgesinde ve boyunda gelişir. Konya PANKO, Konya Şeker paylarını aldı ONYA(ANKA)Konya Panko, Kayseri Şeker Fabrikası ve Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi'nin (Konya Panko), Konya Şeker’deki paylarının tamamını yaklaşık 40 milyon YTL'ye satın aldı. Konya Şeker'den yapılan açıklamada, Kayseri Şeker Fabrikası’nın ve Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi'nin, Konya Şeker’deki yüzde 9.50'lik ortaklık paylarının tamamını yaklaşık 40 milyon YTL bedelle Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi tarafından satın alındığı bildirildi. Açıklamada, Kayseri Şeker Fabrikası'nın bir süre önce Konya Şeker'de payı bulunan Eskişehir Pancar Ekicileri Kooperatifi'ne ait yüzde 5.25, Elbistan Pancar Ekicileri Kooperatifi'ne ait yüzde 2.75 ve Adapazarı Şeker Fabrikası'na ait yüzde 1.22 oranındaki toplam yüzde 9.22'lik payları topladığı hatırlatıldı. K Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi, Kayseri Şeker Fabrikası'nın söz konusu ortaklık payının tamamıyla Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi'nin ortaklık payının yüzde 0.28'lik bölümünü satın aldığına işaret edilen açıklamada, böylece Konya Panko'nun Konya Şeker'deki gücünü artırdığı belirtildi. Açıklamada, böylece, Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi'nin Konya Şeker'deki ortaklık payı, yeni alınan yüzde 9.50 oranındaki payla birlikte yüzde 34.26'dan yüzde 43.76'ya çıktığı kaydedildi. Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, Konya Şeker'in Türkiye'nin en büyük tarımsal sanayi kuruluşu olarak hisselerinin çok değerli olduğunu belirtti. Konuk, "Konya Kooperatifi, Konya Şeker'deki ortaklık payını artırarak üretici ortaklarımız adına daha da güçlenmiştir’ dedi. Piyeten bakteriyel bir hastalıktır. Koyun ve keçiler temel olarak etkilenen türlerdir. 2 aylık yaşın üzerindeki tüm hayvanlar hassastır. En hassas ırk Merinostur. Bahar mevsiminde merada otlayan keçilerde hava ılık ve yağışlı olduğunda ciddi derecelerde hastalık artışı gözlenir. Hastalık oluşumu için günlük ısının 10oC’nin üzerinde olması gerekir. Zemin kuruduğunda ve sıcak yaz günlerinde hastalığın yayılımı durur. İnfeksiyonun asıl kaynağı, infekte ayaklardaki akıntılardır. İnfeksiyon hayvanların ayaklarında yıllarca, merada ise birkaç gün canlı kalabilir. Bu, hastalığın kontrolündeki en önemli noktadır. Hastalığın yayılımı çok kısa bir sürede olur. İnfekte sığırlar, keçiler için bir infeksiyon kaynağı teşkil edebilir. Koyunkeçi çiçeği, koyun ve keçilerin ateş, deri ve akciğerlerde lezyonlarla karakterize öldürücü viral bir hastalığıdır. Hastalık direkt temasla, virusla bulaşık yem ve eşya gibi malzemelerle ve hava yollarıyla bulaşır. Sindirim yolu ile bulaşma olmaz. Virus içeren püstül, kuru kabuklar ve yünler, hastalığın bulaşmasında çok etkilidir. Çünkü bu maddeler içindeki virüs, 6 ay kadar canlı kalabilir. Etkenin solunan hava, salya damlacıkları, çiçek döküntüleri ve süt ile saçılmakta, doğal infeksiyonda virus hayvandan hayvana hava ile bulaşmakta ve sonra etken bütün vücuda yayılmaktadır. Hastalığın tipik şeklinde hastalığın 1. gününden itibaren derinin yapağısız bölgelerinde, burun, dudaklar, göğüs, bacak aralarında, memede ve karında sırasıyla yuvarlak kabarıklık, kızarıklıklar ve daha sonra da kabuk teşekkül eder. Bu kabuklar sonradan dökülür ve yerlerinde izler kalır ve bu yerler de cerahat oluşur. Trikofitosis; mantarlardan ileri gelen, kıl dökülmesi ve derinin kabuklaşmasıyla karakterize enzootik bir deri hastalığıdır. Deri kalitesinde bozulma ve et veriminde azalma dolayısıyla ekonomik kayıplara yol açmaktadır. İnsanlara bulaşması nedeniyle önem taşımaktadır. Tüm hayvan nevilerinde görülmekle birlikte; kapalı, nemli barınaklarda, sıkışık durumlarda ve uzun süre bir arada bırakılan hayvanlarda daha çok rastlanır. Beslenme bozukluğu, deri hastalıkları,barsak parazitleri ve vitamin A yetmezliği gibi durumlarda hastalığın görülme sıklığı artar. Hayvan türleri arasında bulaşma hızlıdır. Hastalık insanlara da bulaşır. Özellikle infekte hayvanlarla temas eden sağımbakım personelinin de hastalığa yakalanma oranı yüksektir. Yukarıda bahsi geçen hastalıkların tamamı, deriye zarar vermektedir. Ülkemizde her yıl yaklaşık 2 milyon büyükbaş hayvanın kesilerek derilerinin ayakkabı ve elbise yapımında kullanıldığı düşünülürse, hayvanlarımızda görülen deri hastalıklarına önem vermek gerekliliği ortaya çıkar. Belirtmek gerekir ki; deride herhangi bir hastalıktan meydana gelecek zarar hastalıktan sonra büyük ihtimalle düzelmeyecektir. Dolayısıyla hayvanların hastalıklara karşı korunmaları esastır. Mikroorganizmalardan kaynaklanan hastalıklarının, hayvanlarımızda ekonomik öneme sahip hastalıklardan sadece bir bölümü olduğunu tekrar hatırlatmak gerekir. Diğer ülkelere bakıldığında, yetiştiriciliğin, hayvan sahipleri tarafından özverili ve bilinçli yapıldığı ve bu durumdan sağlanan faydanın da zaman geçmeden geri döndüğü gözlenmektedir. Ülkemizde, hayvancılığın bilinçli şekilde yapılmasının ekonomik açıdan getireceği yararlar düşünüldüğünde, hayvan refahının sağlanması, hastalıklardan koruma programlarının sistematik şekilde uygulanması ve ‘bilerek – farkında olarak’ yetiştiricilik yapma gerekliliği kaçınılmazdır. 10
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear