23 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Özelleştirme, üretimi başka ülkelere kaydıracak NKARA (Cumhuriyet Bürosu) AB ülkeleri şeker sektörünün büyük bir kısmını özele devretmiş durumda iken, çıkabilecek krizlere karşı bazı fabrikaları ise kamu elinde tutuyor. AB'deki genel eğilimin Türkiye'de özelleştirme kapsamında tutulan fabrikalara olan talebi artırdığı belirlenirken, AB üyeliğinin ardından Türkiye'de özelleşen fabrikaların pancar üretimini başka ülkelere kaydırması da gündeme geliyor. AB'ye üye ülkeler arasında da tartışma konusu olan bu uygulamanın özelleştirme aşamasında Türkiye'de de göz ardı edilmemesi gerekiyor. AB ülkeleri şeker sanayilerini büyük ölçüde özelleştirmelerine karşın, olağanüstü durumlara hazırlıklı olabilmek ve pancar tarımının sürekliliğini sağlayabilmek için üretimin bir kısmının işletim hakkını üretici birliklerine devrederek, kamunun bünyesinde tutuyor. AB genelinde 20 yıl önce 1 milyon tonun üzerinde kotaya sahip şeker grubu yalnızca İngiltere'nin ``British Sugar'' şirketi iken, bugün şirketler arası yapılan evlilikler sonucu ``Sudzucker'', ``Nordzucker'', ``Tereos'' ve ``Danisco Sugar'' gibi şirketlerin şeker üretim kotaları 3 milyon tona kadar ulaşmış durumda. Sonuç olarak AB'deki toplam şeker üretiminin yüzde 83'ü 15 şirketin elinde toplanırken, bu grupların sektörde adeta bir tröst konumuna gelmesi dikkat çekiyor. Bu çerçevede geçen nisan ayında, Alman ``Nordzucker AG'', Fransız ``Chiristal Union'' ve İngiltere'den `ED&F MAN'' şirketlerinin ``EUROSUGAR'' adı altında yeni bir şirket kurması, sektördeki tekelleşmeyi artırıcı bir etken olarak yorumlanıyor. Söz konusu şirketlerin Türkiye'deki özelleşecek fabrikalara da ilgi gösterdiği belirtilirken, özelleştirmenin bu şirketlere yapılması durumunda, Türkiye'nin AB üyeliğine kabul edilmesiyle Türkiye'deki şeker pancarı üretiminin başka ülkelere kaydırılması gündeme geliyor. AB'ye üye ülkeler arasında da tartışma konusu olan bu uygulamanın özelleştirme aşamasında göz ardı edilmemesi gerektiği belirtiliyor. AB şeker sektöründeki gelişmeler ve değişimler karşısında Türkiye'deki kamu şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde izlenecek politikaların tekrar gözden geçirilmesinin önemine işaret ediliyor. Özelleştirilen Kütahya ve Adapazarı şeker fabrikalarından sonra ihaleye çıkarılan Ereğli, Ilgın ve Bor Şeker Fabrikaları, kamu fabrikaları A içerisinde kapasiteleri en yüksek (günlük işleme kapasiteleri: Ereğli 8 bin 600 ton, Ilgın 6 bin 800 ton ve Bor 4 bin ton) ve şeker üretim maliyetleri en düşük fabrikalar durumunda. Bu nedenle ihaleye çıkarılmasından bugüne kadar yerli yabancı birçok kuruluşun söz konusu fabrikalara talip olduğu ifade ediliyor. Türkşeker'in, 2005 kampanya döneminde 25 şeker fabrikasından 1 milyon 309 bin ton şeker ürettiği, maliyetin de ortalama 1,3329 YTL/kilo olduğu belirtiliyor. Satışa çıkarılan fabrikalar ile elde kalan fabrikaların üretim maliyetleri karşılaştırıldığında Ereğli Fabrikası'nın 1,14 YTL/kilo, Ilgın Fabrikası'nın 1,14 YTL/kilo ve Bor Fabrikası'nın ise 1,30 YTL/kilo olduğu, buna karşın Çarşamba Fabrikası'nın 2,00 YTL/kilo, Kars Fabrikası'nın 2,00 YTL/kilo ve Ağrı Fabrikası'nın 1,91 YTL/kilo olduğu belirtiliyor. Maliyetlerin, normal fabrika satış fiyatı olan 1,57 YTL/kilonun çok üzerinde olması ve paçal maliyette önemli destek olan söz konusu 3 fabrikanın devreden çıkması, mevcut durumda dahi ekonomik ölçekte olmayan bu fabrikaların, bu koşullarda üretime devam etme ve rekabet etme şanslarının kalmayacağı gerçeğini ortaya çıkarıyor. Türkiye'de toplam pancar şekeri sanayi yatırım miktarı 4 milyar dolar iken, toplam yatırımın 600 milyon doları özel fabrikalar tarafından sağlanıyor. Halen çalışan 31 fabrikanın pancar işleme kapasitesi 147 bin ton/gün iken, bunun 111 bin tonunu kamu, 36 bin tonunu özel fabrikalar üretiyor. Şeker sanayinin çeşitli nedenlerden dolayı son 6 yılda şeker üretim kapasitesindeki kaybının yüzde 24 olduğu vurgulanıyor. Yasal kotalara karşın NBŞ üretiminin denetimsiz olarak sürmesi üretim kapasitesini etkilerken, şeker kalitesi ve dekara şeker verimi bakımından AB ile rekabet edebilecek tek sektörün de şeker olduğu vurgulanıyor. Türkiye'de 10 milyon kişiyi doğrudan ilgilendiren pancar şekeri sanayinde sürekliliğin sağlanması ve özelleştirme sonrası yaşanabilecek olumsuzlukların giderilmesi amacıyla, sektörle ilgili kararların dikkatli bir şekilde alınması gerektiği belirtiliyor. Bu kapsamda şeker tarımının desteklenmesi dışa bağımlılığı ve döviz kaybını engellerken, özelleştirme sürecinin buna zarar verebileceği vurgulanıyor. İnsanlık, daha çok şeker tüketir oldu NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Şeker tüketimi son 10 yılda yaklaşık yüzde 44 oranında artarak 100 milyon tondan, 144 milyon tona çıkmış durumda. Şeker tüketiminde üretici ülkelerin önde geldiği dikkat çekerken, dünya şeker ticaretinde de söz konusu ülkelerin hakimiyeti bulunuyor. Şekerin kullanım alanları ise gıda sektöründe yoğunlaşırken, diğer sanayi kollarında da çeşitlilik gösteriyor. Yapılan araştırmalara göre, dünyada gerçekleşen şeker tüketimi yaklaşık olarak üretim miktarı kadar. Bazı yıllar şeker üretiminde stoklar oluşmasına karşın, üretimin az olduğu yıllarda da talebi karşılamak için bu stoklar kullanılarak yıl içerisindeki üretim ve tüketimin birbirini dengeliyor. Araştırmalar, en önemli tüketici ülkelerin aynı zamanda üretim açısından da önde olan ülkeler olduğunu ortaya koyuyor. Tüketici ülkelerin başında, Hindistan, AB, Brezilya, ABD, Çin, Rusya, Meksika, Endonezya, Pakistan, Japonya, Mısır ve Ukrayna gelirken, Doğu Asya'nın en yüksek seviyede şeker tüketen kıta olduğu ifade ediliyor. Dünyada 19851986 yıllarında 100 milyon tonluk tüketimin, günümüzde 144 milyon tona kadar yükseldiği tahmin ediliyor. Dünya genelinde ticareti yapılan şekerin yüzde 90'ını kamış şekeri oluştururken bunu pancar şekeri ve diğer şeker türleri izliyor. Son A beş yıllık süreçte dünya şeker ithalihraç rakamlarının 3641 milyon ton arasında değiştiği belirtilen araştırmalara göre, 20042005 yıllarında bu rakam 50 milyon ton civarına yükselmiş durumda. Bu oran, uluslararası ticareti yapılan ortalama şeker miktarının üretilen şeker miktarının yaklaşık yüzde 34'üne denk geldiğini gösteriyor. 20032004 döneminde dünyanın en büyük ihracatçı ülkelerin Brezilya, AB, Hindistan, Avustralya, Tayland, Küba, Güney Afrika, Guatemala ve Kolombiya olduğu belirtiliyor. Yine aynı dönemde Brezilya, Tayland, Avustralya, Hindistan ve Küba'nın dünya şeker ihracatının yüzde 68'ini, AB ülkeleri ise prosesi ve doğası gereği daha yüksek maliyetlerle yapılan üretime karşın, dahilde yaptıkları desteklerle kamış şekerine karşı rekabette dünya pancar şekeri ihracatının yüzde 22'sini elinde bulunduruyor. Ayrıca Dünya Ticaret Örgütü taahhütleri ve Tercihli Serbest Ticaret anlaşmaları gereği AB ülkeleri, ACP (Afrika, Karayip ve Pasifik) ile LDC (en az gelişmiş ülkeler) ülkelerinden ham şeker ithal ediyor. ACP ülkeleri ile yapılan Lome anlaşması nedeniyle AB, kendi piyasasına belli miktarda şeker için giriş ithalat garantisi tanıyor. Dünya ticaretinde beyaz şeker Londra borsası, ham şeker ise hem Londra hem de New York borsalarında işlem görürken, dünya şeker fiyatlarını üretimi en çok yapılan kamış şekeri belirliyor. 7
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear