Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
29 EKİM 2025 ÇARŞAMBA
ÇOK YAŞA CUMHURİYET 7
Bilinmeyen 6 ay
Kuvâyi Milliye
tatürk Nutuk’a “1919 yılı
Mayıs’ının 19’uncu günü
Destanı’nın Büyük
ASamsun’a çıktım,” cümlesiyle
Taarruz bölümü...
başlar ve 1927 yılına kadarki dönemi
belgelere dayanarak ortaya koyar.
Dağlarda tek tek
Nutuk, bir bakıma Atatürk’ün 19
ateşler yanıyordu.
Mayıs 1919 ile 1927 yılını kapsayan
Ve yıldızlar öyle ışıltılı,
inanılması güç işlerin başarıldığı,
öyle ferahtılar ki
bağımsızlık savaşının kazanıldığı,
çağdaşlaşmanın temellerinin atıldığı, şayak kalpaklı adam
Cumhuriyet’in kurulduğu, aydınlanma nasıl ve ne zaman geleceğini
devrimlerinin yapıldığı çok önemli
bilmeden
bir dönemin muhasebesidir. Oysa
güzel, rahat günlere inanıyordu
Atatürk’ün Samsun’a gitmeden önce
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki
6ay kaldığı mütareke İstanbulu’ndaki
mavzerinin yanında,
yaşamı çok önemlidir. Ancak, bu
birdenbire beş adım sağında onu
konuda ayrıntılı bir incelemede
gördü.
yoktur. Çünkü, Atatürk’ün Anadolu’da
kıymetli hatırat tenviredecektir Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Ali Fethi
Paşalar onun arkasındaydılar.
yapacağı eylem İstanbul’da kaldığı
(aydınlatacaktır)” başlığıyla Okyar, Kazım Karabekir ve İsmet
O, saati sordu.
bu 6 ayda biçimlendi, nitelik kazandı.
sunuldu. Atatürk, Hâkimiyet-i İnönü’nün anıları yayınlanmıştır.
Paşalar: «Üç», dediler.
Çünkü, Atatürk işgalci güçlerin
Milliye gazetesinde yayınlanan bu O dönemde Padişah Vahdettin’in
Sarışın bir kurda benziyordu.
İstanbul sokaklarında devriye gezdiği
anılar için “Benim anlattıklarım ve Başkatibi Lütfi Simavi’nin Son Osmanlı
Ve mavi gözleri çakmak
bu 6 ayda çok derin üzüntüler yaşadı,
anlattıklarımı değerlendirmek için Sarayında Gördüklerim (Örgün) ve Ali
çakmaktı.
hüzünlendi. Bu 6 ayda siyasetlede
size verdiğim belgeler okunduktan Fuat Türkgeldi’nin Görüp İşittiklerim
Yürüdü uçurumun başına kadar,
uğraştı, ama siyasetin acımasız ve hain
sonra, bütün Türk milletini, özellikle (TTK) adlı kitapları önemlidir.
eğildi, durdu.
yüzüyle karşı karşıya geldi, ateşi ve
Türk aydınlarını vicdan ve fikir Yukarıda Atatürk’ün İstanbul’daki
Bıraksalar
ihaneti gördü. Oysa Mustafa Kemal,
hesaplaşmasına çağırmak isterim,” (10 faaliyetlerinin üç ana aşamada
İnce, uzun bacakları üstünde
ipekböceğinin kozasını ördüğü gibi,
Nisan 1926) diyerek anlattıklarının gerçekleştiğini ve bu aşamaların
yaylanarak
emperyalist işgalcilere karşı verilecek
önemini vurgulamıştır. öncelikle siyasal girişimler, daha
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi
bağımsızlık savaşının hazırlıklarını
sonra hükümeti devirmek için kurulan
kayarak
Bir dönemin aydınlatıcısı
bu 6 ayda yapmıştı. Bu dönem
İhtilal Komitesi ve bunlardan sonuç
Kocatepe'den Afyon Ovası'na
Bu anılar, Nutuk’tan bir
bilinmeden, Anadolu’da üç yılı aşkın
alınamayınca Anadolu’ya gizlice geçiş
atlayacaktı.
önceki dönemin aydınlatıcısı ve
süren Ulusal Bağımsızlık Savaşı’nın
kararı olduğunu belirtmiştik.
Nutuk’un tamamlayıcısı olarak
altyapısı anlaşılamaz, özümsenemez.
Mustafa Kemal 6 ay kaldığı
Nazım Hikmet Ran
değerlendirilmelidir. O döneme ait
İstanbul’da 6 kez Padişah Vahdettin’le
İki gazetede yazı dizisi
İngiliz Devlet Arşivi Belgeleri artık
görüştü. Mustafa Kemal bu 6
Yukarıda Nutuk’tan söz etmiştik.
gün yüzüne çıktı. Bu gizli belgeleri
ayda İngilizlerle, Fransızlarla ve
Atatürk, 19 Mayıs 1919’dan önceki
geniş olarak kullanan Alman bilim
İtalyanlarla görüştü. Bir yanda işgal
dönemide içine alan anılarını,
adamı Prof. Dr. Gothard Jaeschke,
güçlerinin askerleri, onlara destek
Nutuk’tan yaklaşık bir buçuk yıl
araştırmacı yazar Bilal N. Şimşir
veren azınlıklar, İngilizlere yalakalık
önce Hâkimiyet-i Milliye ve Milliyet
ve Prof. Dr. Salahi S. Sonyel’in
yapan işbirlikçiler, savaş zenginleri,
gazeteleri başyazarları Falih
kitaplarında bu belgelere geniş olarak
öte yanda koca imparatorluğun
Rıfkı Atay ve Mahmut Soydan’a
yer verilmiştir. Bu belgeler Padişah
başkentinin işgal edilmesinden üzüntü
yazdırmıştır. Bu anılar her iki
Vahdettin ve Sadrazam Damat Ferit’in
duyan güçsüz yorgun ve yoksul
gazetede “Gazi Paşamızın Hatırat
ihanetlerini birer birer gün yüzüne
Türkler. Bütün bu çerçeve içinde
Sahifeleri” başlığıyla 12 Mart 1926 ve
çıkarmıştır. Bu belgeler, Samsun’dan
kurtuluş çareleri arayan Mustafa
Cumhuriyet gazetesinde de 15 Mart
önceki bilinmeyen 6 ayın ayrıntılarına
Kemal ve arkadaşları. İşte bu hüzünlü
1926 günü yayınlanmaya başlamıştır.
ulaşılmasın da yardımcı olmuştur.
ve inanılmaz derecede maceralara ve
Bu yazı dizisi, “İnkılabın herkesçe
Ayrıca bu dönemde Atatürk’ün
gelişmelere gebe bilinmeyen altı ayın
meçhul (bilinmeyen) köşelerini bu
birlikte olduğu yakın arkadaşları Rauf
öyküsüdür çok önemlidir.
Cumhuriyetimiz 102 Yaşında!
29 Ekim 1923’te, emperyalist işgale karşı ayağa kalkan halk,
verdiği bağımsızlık mücadelesi ile tarihe geçti.
Cumhuriyetin ilanı, yalnızca bir yönetim biçimi değişikliğine
işaret etmiyor; insanlığa dair en eski özlemleri, eşit yurttaşlığı,
halkın kendi sözünü söylemesini, özgürlük ve adaletle örülü
bir geleceği müjdeliyordu. Aradan geçen 102 yıl,
cumhuriyetin, kendi ilkelerinden, demokrasiden ve kurucu
değerlerinden uzaklaştığı ölçüde gerilediğini gösterdi.
Tamamlanmak için demokrasiye, hayatta kalmak için emeğe,
ilerlemek için bilime ve sanata gereksinim duyan
cumhuriyetin 102. yılında, tarihten aldığımız dersleri günün
gerekleriyle birleştirme sorumluluğumuzu görüyor;
cumhuriyetin en büyük güvencesinin işçi sınıfı, gerçek
sahibinin ise halk olduğunu biliyoruz.
Sermayeden yana her tutumu, savaş ve yıkım politikalarını,
inanç, düşünce ve kimliklere dönük ayrımcılığı
cumhuriyetin özüne saldırı olarak nitelendiriyor;
emeğin ortak çıkarları ve insan hakları temelinde,
demokrasiyle taçlandırılmış bir cumhuriyet özlemi duyuyoruz.
Emeğin ve demokrasinin Türkiye’sini, halkın eşit ve
özgür yaşam kurma iradesini büyütmeyi; cumhuriyetin tüm
kurucu değerleri ile yaşatılması ve geliştirilmesi için
mücadele etmeyi sürdüreceğiz.
102. yaşında, cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk
ve mücadele arkadaşlarını saygıyla anıyor;
cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırma, eşitlik ve adaletle
güçlendirme, insan hakları ve emekle geleceğe taşıma
sözümüzü yineliyoruz.
Yaşasın Cumhuriyet!
Yaşasın Emek ve Demokrasi Mücadelemiz!

