Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İzmir’in Kurtuluşu Dumlupınar Meydan Muharebesi’nden yenilgiyle çıkan Yunan birliklerinin geri çekilmeye başlamasının ardından Mustafa Kemal Paşa Türk askerine “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emrini vermiş, bu emir üzerine derhal harekete geçen birlikler Uşak ve Kütahya’ya, takip eden günlerde Eskişehir’e girmişti. Türk kuvvetleri daha sonra İnönü’ye yönelerek burada Eskişehir’den çekilen Yunan birlikleriyle karşı karşıya geldi. İnönü’de yapılan çarpışmada yenilgiye uğratılan Yunan birlikleri Bursa yönünde çekilmeye başladı. Geri çekilerek İzmir’in doğusuna kadar gelen Yunan birlikleri, gittikleri her yerde bir taarruzla karşılaşıyordu. Yapılan mu 3 Eylül 1922 harebelerden sağ kurtulabilen ve kaçmaya başlayan Yunan askerlerinin bir kısmı kurtulabilmek için güneye, Uşak istikametine yöneldiler. Fakat burada karşılarına Kemalettin Sami Paşa’nın kolordusu çıktı ve böylece Yunan birliklerinin batıya ilerlemesinin önü kesilmiş oldu. 4 Eylül sabahı Kula’daki Yunan askerleri ile AlaşehirSalihli arasında konumlanmış olan son Yunan kuvvetleri Türk birliklerince çevrildi. 8 Eylül sabahı Manisa civarında toplanan Türk birlikleri, burada karşılaştıkları bir grup Yunan askerini takip ve imha ederek Bornova’nın doğusuna doğru ilerledi. 9 Eylül sabahı saat 10’da Bornova üzerinden gelen ve Şerafettin Bey tarafından komuta edilen iki bölük İzmir’e girdi. Şerafeddin Bey’in, Hükümet Konağı’ndaki Yunan bayrağını indirerek yerine Türk sancağını asmasıyla birlikte 1919 yılından beri işgal altında olan İzmir, tekrar Türklerin eline geçmiş oldu. Mudanya Mütarekesi Türk ordusunun Anadolu’da kazandığı zaferler karşısında İtilaf Devletleri temsilcilerinin talebi üzerine, iki tarafın temsilcileri ekim ayında Mudanya’da bir araya gelerek Mudanya Mütarekesi’ni imzaladılar. Yapılan görüşmelerde Türk tarafını TBMM hükümeti adına İsmet (İnönü) Paşa başkanlığında bir heyet temsil ediyor, İtilaf Devletleri adına ise İngiliz General Harrington, Fransız General Charpy ve İtalyan General Monbelli bulunuyordu. Türkiye ile asıl savaş halinde olan Yunanistan konferansa doğrudan bir temsilci göndermemiş, Yunan delegeleri anlaşma imzalanıncaya kadar Mudanya açıklarında bir gemide beklemiş, bu sırada Yunan tarafının sözcülüğü görevini İngiliz temsilcisi üstlenmişti. 11 Ekim sabahı imzalanan 14 maddelik Mudanya Ateşkes Antlaşması ile taraflar, antlaşmanın yürürlüğe gireceği 14/15 380 Ekim tarihi itibarıyla Türkiye ve Yunanistan arasındaki savaşın son bulacağını, Yunan kuvvetlerinin Adalar denizindeki yetki alanından Trakya ile Bulgaristan hududunun kat ettiği noktaya kadar Meriç’in sol sahili hattı gerisine çekileceğini, Meriç 11 Ekim 1921 Nehri’nin sağ kıyısı ve Karaağaç’ın barış anlaşması yapılana dek İtilaf Devletleri’nin askeri birlikleri tarafından işgal edileceğini kabul ediyorlardı. Doğu Trakya’nın Yunan askeri ve idari güçlerince boşaltılmasına yönelik çalışmalar on beş gün içinde tamamlanacak, söz konusu bölge önce İtilaf Devletleri’nin görevlendirdiği yetkililer tarafından teslim alınacak, daha sonra Türk memurlarına devredilecekti; devir ve teslim işlemleri Yunan birliklerinin çekilmesinden itibaren 30 gün içinde son bulacaktı. İtilaf Devletleri ve Türkiye, Çanakkale ve İstanbul Boğazlarının çevresini kapsayan bir bölgede askeri bir harekette bulunmamayı karşılıklı olarak taahhüt edecekler ve Boğazlara ilişkin kararı, barış konferansına bırakacaklardı. Mudanya Mütarekesi’nin imzalanışıyla birlikte, Misakı Milli sınırları içinde yer alan Trakya, herhangi bir silahlı çatışmaya girilmeden Türk hükümetinin denetimi altına girmiş oluyordu.