27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Üstte Yedek subay okulu niteliğindeki Karışık Sınıf Subay Namzetleri Talimgâhı öğretmen ve öğrencileri Ankara yakınlarında. Altta Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruz öncesinde Refet (Bele) Paşa’yla birlikte. Sağda İmalatı Harbiye atölyesinde silah yapan yaşlı işçiler. miryolundan kuzeye atarak kuşatmak yoluyla imha edecekti. Bunun için kuvvetelrin çoğu bu ordunun emrine verildi. 1. Ordu’nun harekâtını kolaylaştırmakla görevli olan 2. Ordu ise taarruza geçip cephedeki düşman kuvvetlerini ve ihtiyattaki 2. Yunan Kolordusunu yerinde tutarak, 1. Ordu cephesine kuvvet kaydırmalarını önleyecekti. Bu arada asıl kuvvetlerin Kütahya ve Eskişehir yönünde kuzeye çekilmesine de mani olarak 1. Ordu tarafından kuşatılmasına yardımcı olacaktı. 2. Ordu’nun kuzeyindeki Kocaeli Grubu da, bir piyade tümeni ve bazı milis kuvvetleriyle gösteriş taarruzları yaparak cephesindeki kuvvetleri yerinde tutacaktı. Yapılan taarruz planına göre, büyük bölümü KonyaAfyon demiryolu etrafında toplanmış haldeki birliklerin yaya olarak kilometrelerce yolu aşıp Afyon’un güneyine ve batısına yanaşması gerekiyordu. Hesaba göre, ordunun yerinden kalkıp taarruz planındaki yerine gitmesi için ortalama on güne ihtiyaç vardı; diğer taarruz hazırlıkları için de iki gün gerekliydi. Dolayısıyla 26 Ağustos olarak belirlenen taarruz gününe sadık kalabilmek için birliklerin en geç 14 Ağustos günü harekete geçmesi gerekiyordu. Tamamen gizlilikle sürdürülecek bu büyük yürüyüşün zihnindeki tasavvurunu Mustafa Kemal Paşa şu sözlerle ifade ediyordu: “Meclis’te ve halkta düşmanı Anadolu’dan söküp atmak hususunda artık şiddetli bir sabırsızlık göze çarpıyordu. Vatan toprakları üzerinde istila ordularının zülmüne, tahakkümüne milletin tahümmülü kalmamıştı. Bununla beraber acele etmiyordum. Her ihtimali hesaba katarak, hiçbir noktayı tesadüfe bırakmayacak şekilde hazırlanıyordum. Tertiplerimizi tamamladıktan sonra ilk tedbir olarak Anadolu ile hariç arasındaki seyrüsefer kesildi ve muhabere vasıtaları sıkı bir kontrol altına alındı. En küçük bir haberin dışarıya sızmamasına gayret ediliyordu. İçeride ne yaptığımızı dışarının bilmemesi, öğrenememesi lazımdı. Cephe boyuna yığılmış orduları, gece yürüyüşleriyle, muayyen bir noktaya teksife uğraşıyorduk. Günlerce süren harekât düşman farkına varmaksızın muvaffakiyetle başarıldı. Birçok noktalarda düşmanın karşısı büyük mikyasta boşaltılmış, boşaltılan kuvvetlerin hepsi düşmana çok üstün bir silah kudreti halinde onun canevine doğru istikamet almıştı.” 262
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear