Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kazım Paşa tekrar Kütahya’ya giderek Çerkez Ethem ve kardeşleriyle görüştü ve yine bir öncekinde olduğu gibi, cephe kumandanının emirlerine uyulacağı ve artık bu tartışmalara son verileceği sözünü aldı. Eskişehir’e dönüp bu görüşmeyi İsmet Paşa’ya bildiren Kazım Paşa, Çerkez Ethem’in Demirci Mehmet Efe’ye yazdığı şifreli telgrafta hükümet aleyhinde ağır sözler sarf ettiğini, bütün Kuvayı Milliye’yi beraberce isyana davet ettiğini öğrenince artık alınacak tedbirlerin sonuç veremeyeceğini anlayarak Ankara’ya döndü. Birkaç gün sonra Çerkez Ethem cepheyle irtibatını tamamen kesmiş, cephe kumandanlığı buna karşı tedbirler almaya başlamıştı. Ankara’da Meclis koridorlarında da bu konu konuşuluyordu. Mebusların da teklifiyle bir kez daha konuşma yoluna gitmek, iyi niyetle davranmak kararı alındı. 22 Aralık akşamı Ankara’da bu konuda yapılan bir toplantı sonrasında beş kişilik bir heyet Kütahya’ya gitti. Ancak bütün bu çabalar yararsızdı; üç kardeş, saatler süren tartışmalarda İsmet Paşa’nın emirlerine asla uymayacaklarını söylüyorlardı. Üstte Güney Cephesi Kumandanı Refet (Bele) Bey. Altta Batı Cephesi’nde kurulan düzenli ordu birliklerinden bir süvari grubu. İsmet Paşa ayağa kalktı, elindeki tespihi masaya fırlatarak şöyle dedi: “Efendiler! Ben Ethem kuvvetlerini söylediğiniz ve abarttığınız miktarın çok daha üstünde ve değerde kabul ediyorum. Fakat yedi bin dediğiniz bu kıuvveti yedi kişilik eşkıya derecesine indireceğim ve yola getireceğim!” Hemen ardından, taarruz emri verildi. Artık isyan bayrağını kesin olarak çekmiş olan Çerkez Ethem, 29 Aralık günü yayınladığı bir beyannameyle Meclis üyelerini, subayları tahkir ediyor, halkı Meclis ve ordu aleyhinde harekete geçmeye davet ediyordu. Ocak ayı başında ordu Çerkez Ethem birliklerine karşı harekete geçti. Cephedeki kıtalar Kütahya’ya yaklaşmış, Güney Cephesi’ndeki kuvvetler de harekete geçmişti. Ordu birlikleri ile Kuvayı Seyyare karşı karşıya geldiğinde Çerkez Ethem’in emrindeki subayların bir kısmı taraf değiştirdi, bir kısmı muharebeden kaçınarak ufak çarpışmalarla Gediz yönünde dağlara kaçtı. Bu yenilginin ardından Atina üzerinden Almanya’ya, oradan da Mısır ve Ürdün’e geçen Çerkez Ethem vatandaşlıktan çıkarılacak, 1938’de çıkarılan genel afla kardeşleri ülkeye döndüğü halde o dönmeyecek ve 1948 yılında Amman’da hayatı son bulacaktı. Heyet bunları Ankara’da tekrar konuşmak gerektiği gerekçesiyle oradan ayrıldı. Sabuncupınar istasyonunda İsmet Paşa’yı bir servis vagonunda uykusuz, yorgun buldular. Kendisine verilen bilgileri dinleyen 174