Catalog

Silahların tamamı ile cephanenin bir kısmını ve gözaltına aldığı koruyucu Fransız erlerini Lapseki’ye taşıyan Hamdi Bey, silahlarla askeri gereçleri içerilere yolladıktan sonra, Fransız erlerini geri verdi. Akbaş deposunda tahminen 8 bin Rus tüfeği, 40 Rus ağır makineli tüfeği ve 20 bin sandık cephane bulunuyordu. Bu baskını haber alan Mustafa Kemal, Balıkesir’deki 61. Tümen Kumandanı Kâzım Bey’e bir telgraf yollayarak “fedakârane ve cesurane hareketle” elde ettiği başarıdan dolayı Köprülülü Hamdi Bey’e teşekkürlerinin iletilmesini rica etti. İtilaf Devletleri askerlerinin korumasındaki cephaneliğe baskın düzenlenmesini bahane eden İngilizler Bandırma’ya 200 kişilik bir kuvvet çıkarınca Mustafa Kemal 3 Şubat 1920 günü yeni bir bildiri yayınlayarak kolordu ve tümen kumandanlarına bu konuda bilgi verdi. Mustafa Kemal bildirisinde Afyon, Eskişehir gibi şehirlerdeki cephaneliklere İtilaf Devletleri tarafından baskın düzenleneceğinin öğrenildiğini haber verdikten sonra şunları söylüyordu (sadeleştirilmiş olarak): “Milli Mücadele bölgeleri gerisindeki silah ve cephanelerimiz birer bahane ile alınacak ve önemli taşıma noktaları yeniden işgal edilecek olursa bu gibi haince girişimler cephelerde bugün dövüşen milli kuvvetlerimizi ne kadar zayıflatacağını uzun uzun anlatmaya gerek yoktur. Karşı koyma işi söz konusu olunca en başta bulunan komutanlarımızın önder olacağı dikkate alınarak aşağıdaki bazı düşüncelerin bildirilmesi gerekli görülmüştür: Bazı arkadaşlarımızın işgalin genişletilmesi, resmi bir savaşın çıkması gibi olasılıkları dikkate alarak karşı koyma konusunda kararsız kalmak yoluyla zaman kaybettikleri anlaşılmaktadır. Bu gibi durumlarda kendi bölgelerindeki Kuvayı Milliye’den yararlanacakları doğal olan komutanlarımızın birkaç kat üstün güç sağlayacakları, milliyet adına yapacakları işlerin de resmi bir savaşa yol açmayacağı kuşkusuzdur. Düşmanın yabancı bir bölgede çoğu kez sömürge askeriyle dağınık bir durumda bulunması da eyleme geçmekteki ataklığını azaltacak nedenlerdendir. Bunun için cephedeki Kuvayı Milliye’nin direncini azaltabilecek ve bağımsızlığımızı savunma sırasında bizi güçsüz düşürmek amacıyla yabancıların yeniden yapacakları işgal ve saldırılara karşı komutanlarımızın tam kararlılık ve kesinlikle davranmalarını özellikle rica ederim.” İtilaf Devletleri’nin bu konudaki denetimi artırması Anadolu’ya silah kaçırılmasının önünü kesmemiş, İstanbul’da bu iş için, Hamza grubu, Zabitan grubu, MM gibi adlarla anılan çeşitli gruplar ve gizli örgütler oluşturulmuştu. Yıllardır biri bitip bir diğeri başlayan savaşlardan yorgun düşmüş, varını yoğunu yitirmiş, umutsuzluğun eşiğine gelmiş Anadolu halkı, gücünü bir kez daha toplayıp gözünü Ankara’dan gelecek haberlere çevirmişti. Ankara ise bu sorumluluğun farkında olarak, gelecek günlere dair planlar yapmak için uykusuz günler geçiriyordu. Üstte Eskişehir’de tren istasyonu. Altta Akbaş cephaneliği baskınını gerçekleştiren Köprülülü Hamdi Bey. Sol sayfada Kuvayı Milliyecilerin düzenli yönetilmesi için Eskişehir’de yapılan bir toplantı. 141