23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

C 1 SPOR FUTBOL MAYIS SALI SÜP ER L AVR İG’D UPA LI OL E AMA DI oyuncularını ‘dinlendirme’ amaçlı düşününce yedekler planları alt üst etti. Çoğu hazırlıksızdı, nasıl olsa oynamıyorlar diye sere serpe yatmışlardı. Birden oynayınca da çuvalladılar, böyle olunca da puanlar peş peşe kaybedildi. Zico bundan ders alsa da çoğu zaman takım içinde yaptığı değişiklikler işe yaramadı. Kayıplar öyle böyle değildi. Ama Avrupa’daki başarılı sonuçlar, ligi ne kadar puanlar kaybedilse de gölgede bırakıyordu. Gün gelecek bu puanlar aranacaktı tabii ki... Ligde yabancılar sönüktü. Avrupa maçlarında oynadıkları futbolun neredeyse yarısını dahi sergilemiyorlardı. Keyifsizdi işler burada. Tümer’in, Ümit Özat’ın, Tuncay Şanlı’nın gidişi, Deniz Barış ve Appiah’ın sakatlıkları nedeniyle sezonu erken kapatmaları takım için önemliydi. İstanbul Belediye’ye ilk maçta kaybetmelerinin ardından OFTAŞ, Rizespor, Bursaspor, Vestel Manisa beraberlikleri tehlikenin işaretiydi sanki... 17 haftalık ilk yarı maratonunu Sıvasspor’un arkasından ikinci olarak tamamladılar yine de... İkinci yarının başında yine ilk karşılaşmada olduğu gibi Belediye’yi aşamamışlardı. Böylece Belediye’ye karşı iki maçta 5 puan kaybetmişlerdi. Bu maçtan sonraki 4 hafta Sarı Lacivertliler hiç maç yitirmedi. Sırasıyla Gaziantep, Sıvas, G.Birliği OFTAŞ ve Rizespor’u geçtiler. Sonra Saracoğlu’nda Bursa maçıyla hayal kırıklığı yaşandı; 20 kaybettiler. Ankara’daki A.Gücü beraberliğinden sonra V.Manisa, Konya, Kasımpaşa, Beşiktaş, Kayserispor maçlarını kazanırken hemen hemen hiç zorlanılmadı. Sonra bir Ankaraspor beraberliği... Uzatma dakikasında yedikleri gol şampiyonluğun kaçış sinyaliydi belki de... Aradaki Denizlispor maçı kazanıldı. Sırada Ali Sami Yen’deki hayati maç olan G.Saray karşılaşması vardı. F.Bahçe daha avantajlıydı, bir beraberlik dahi yarıyordu Sarı Lacivertlilere... Kazanan G.Saray oldu ve koltuğa oturdu. O günden sonra bir daha da kalkmadı. Sezonu kapatanlar kervanına kaleci Volkan, Lugano ve Vederson da katılmıştı. Zico’nun umut bağladığı Ali Bilgin ve Maldonado ise tamamen hayal kırıklığıydı. Kezman için yorum sizlerin. Ama Selçuk bu takımda oynamalıydı. Sonuç olarak kazanılan lig ikinciliği bazı olumsuzluklara karşın başarıdır, başarı sayılmalıdır. Neden mi? Çünkü şampiyon takım Avrupa’da seribaşı değil. Ama onlar Şampiyonlar Ligi’nde geçen sezon elde ettikleri puanlarla seribaşı konumdalar... H İ L M İ T Ü R K AY 00. yıl şampiyonluğunun ardından o kadar çok oldu ki F.Bahçe’den giden; neredeyse bir takım. Tümer Yunanistan’a, Ümit Almanya’ya, Kerim Zengin İstanbul Belediye’ye, Mehmet Yozgatlı ile Rüştü Reçber Beşiktaş’a, Tuncay Middlesbrough’ya, Serkan Balcı Trabzonspor’a, Mahmut Hanefi Orduspor’a, Recep Biler OFTAŞ’a gittiler. Bu kadar gidene karşılık öyle bir isim geldi ki spor kamuoyunu ayağa kaldırmaya yetti. O da Brezilyalı yıldız Roberto Carlos’tu... Ayrıca diğer kulüplerin de teklifini alan ama F.Bahçe’nin ‘kaçırdığı’ Antalyasporlu Ali Bilgin de kadroya dahil edildi. Devre arasında ise çok tartışılan Şilili Maldonado transferi yapıldı. F.Bahçe öncelikle Şampiyonlar Ligi’ni hedeflemişti. Gerçi burada alınan sonuçlar hep ‘hüsran’la sonuçlanmıştı ama bu kez beklentiler farklıydı. Kadro değişikti, çok sayıda birbirleriyle iyi anlaşabilen Brezilyalılardan oluşuyordu. Bir de Roberto Carlos’un Zico. olunca başarısızlık mümkün mü?.. Carlos’un değil futbolundan isminden dahi çekinen vardı. Maçlar başladı F.Bahçe bu ligde fırtına gibi esti. Kimleri ezmedi ki?.. Inter, Sevilla, CSKA Moskova, PSV Eindhoven, Anderlecht... İşte bu saydığımız takımlar karşısında içeride dışarıda hep sahalardan başı dik ayrıldı. Oysa bu takımlara karşı bugüne kadar oynarken ayaklarımız yere basmıyordu. Ancak F.Bahçe bu korkuyu atmıştı üzerinden; pes etmiyordu, savaşan bir takım ruhu vardı futbolcuların üzerlerinde... Yürüdü...Yürüdü...Yürüdü; emin adımlarla... Çeyrek finale kadar geldi. Rakip Chelsea’ydi; bir marka yani... Öyle böyle değil... İstanbul’da 21 yendiler, rövanşta 20 yenildiler. Birkaç ufak hata yaptı Zico... Ama ufak deyip geçmeyelim; tur gitti.. Sarı Lacivertliler geçebilirdi de turu... Tarihinde ilk kez çeyrek finalist olmuştu F.Bahçe... Önemli bir başarıydı bu... Avrupa basını manşetlerden yer vermişti Sarı Lacivertlilere... Roberto Carlos, Deivid, Semih Şentürk, kaleci Volkan Demirel ön planda olup kısa sürede birçok ünlü takımın transfer listelerine bile girmeyi hak etmişlerdi.Şampiyonlar Ligi’nde tarih yazan F.Bahçe, kendi evinde ya da dış sahada oynadığı her maç sonrasında ne yazık ki bizim ligimizde aynı başarıyı gösteremedi. Akıl almaz derecede puanlar kaybetti. Bu puan kayıplarında teknik direktör Zico yine başrolü oynadı, çünkü as takım 7
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear