Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ADNAN DİNÇER’LE FUTBOL ÖĞRENİYORUM Eposta:adnandincer?hotmail.com Futbolda diziliş ve sistemler F utbolun genel olarak geçirdiği evreleri göz önüne alırsak, artık oynanan çağdaş futbola çok da kolay bir şekilde ulaşılmadığını görürüz. Futbol, 1863’te İngiltere Futbol Federasyonu’nun kurulmasıyla birlikte kurumsal yapıya doğru ilk adımını atmıştır. Ne var ki gelişme yavaş olmuştur. Takımların saha içindeki oyuncu sayısının 11 olarak kararlaştırılması için 7 yıl beklenmiş, bu karar 1870’de uygulamaya konulmuştur. Daha sonra sırasıyla elle oynama kaldırılmış, kafayla oynamaya izin verilmiştir. 1925’teyse ofsayt kuralı yeni değişikliklerle geçerli olmaya başlamıştır. Başlangıçta kafayla oynamadan dripling ve çalımla gol atmak, yerini farklı kurallara terk ederek gelişimini sürdürmüştür. Ancak genelde amaç gol atmak üzerine kurulmuştur. Bu anlayış nedeniyle ileride oynayan futbolcu sayısı daha çok tutulmuştur. Gelişen süreçteyse önemli bir değişiklik olarak savunma tedbiri ön plana çıkınca, sahada yer alan oyunculara farklı diziliş ve görevler verilmeye başlanmıştır. Oyun planlarında daha az gol yemek üzerine yönelinmesinin nedeni, atılan gol sayısının çokluğu sonucu takımların çöküntüye uğramaları ve farklı yenilgilerin getirdiği toplumsal yıkımdır. Başlangıçta 2 savunma ve 8 ileri oyuncusuyla oynanan futbol, orta alan faktörünü yaratarak 235’le ortaya çıkmıştır. İngiliz menajer Chapmanın’ın ilk kez uyguladığı “WM” sistemi tarihe geçmiş ve sistemlerin babası olarak 1954’e dek kendisini dünyaya kabul ettirmiştir. Ancak sistem devrimi Wembley Stadı’nda Macarların İngiltere’yi 63 yenmesiyle başlamış ve “WM” tarihe gömülmüştür. Santrfor ve 2 kanat oyuncusunu geri çekerek sağ ve sol iç oyuncularını ileri süren Macarlar, 334 sistemi ve onu uygulayan Puşkaş, Koçis, Czibor ve Budai gibi unutulmaz yıldızların başarıları, futbolun ve uygulanacak sistemlerin gerçekliğini ortaya koymuştur. Futbolda Macaristan efsanesi 1956’da İstanbul’da Ay Yıldızlılarımızın unutulmaz bir oyunla 31 galip geldiği maçta son bulmuş ve arkadan gelen Macar İhtilali’yle ülkeyi terk eden yıldızlar nedeniyle Macar futbolu bitmiştir. Tarihe geçen unutulmaz kadromuz halen sağ kalan saygın futbolcu ağabeylerimizle anılmaktadır. Turgay B.Ali, Ahmet Mustafa , Naci, Nusret İsfendiyar, Coşkun, Metin, Kadri, Lefter’li kadromuz ülkemize çok onurlu bir futbol zaferi getirirken, belki de “WM”nin son zaferini de yaşatıyordu. P E L E 433 442 442 SİSTEMİ Ancak fizik gücün ön planda olduğu bu anlayışın orta alandaki yetersizliğini kapatmak gibi bir gerçeği 442 dizilişiyle çözmeye çalışan futbol adamları, 1980 Dünya Kupası’nı aynı düzende oynayan Brezilya’ya kaptırdı. Artık orta alan çok kalabalık ve aşılması zor bir bölge olup tüm savunma va atak gerçeğinin planlandığı yer oluyordu. Alan daraldığı için kalite de düşüyordu. Baskılı oynama zorunluluğu futbolun şeklini değiştirdi. Gol atamıyorsan gol yememe gerçeğiyle oynama durumunda kalan takımların yine de yıldız futbolculara gereksinimi olduğu bir gerçek... 1994 Dünya Kupası yine Brezilya’nın oldu. Onlar için belki de bu sistemle oynamak çok zordu ve Avrupa karşısında başarılı olamayabilirlerdi. Ama teknik güçlerini taktik, diziliş ve fizik kapasiteyle donatmışlardı. 28 424 352’NİN DOĞUŞU Oynanan kısır ve savunma ağırlıklı futbol çirkinleşmiş, taraftarlar tribünleri boş bırakmaya başlamıştı. TV ve sponsorların devreye girmesiyle daha çok atak üretilen ve pozisyon yakalayan sistemlerin arayışına girildi. Ve Danimarkalı Sepp Piontek, defanstan kanada bir oyuncu çıkartıp daha çok atak organizasyonu düşününce ortaya 352 sistemi çıktı. Zaman içinde sistem ve dizilişleri etkileyen önemli faktör olarak futbol alanının bölgelere ayrılması ve o bölgelerdeki oyuncuların beklenilen görevlere göre seçimi önem taşımaya başladı. Aslında tüm futbolcuların “total futbol”da istenilen her görevi yapma becerisi ön planda olmasına karşın endüstriyel futbolun işin mantığına etki yapması kazanmayı ön plana çıkardı. Adam adama oynamak zorunda kalan 3’lü savunmanın oyunu zevksiz hale getirmesi düşüncesiyle alan savunmasına geçen yeni düzende takımlar kendi belirleyici futbolcularıyla rakiplerin gücü ve anlayışına uygun dizilişlere yönelmek zorunda kaldı. Bu durum teknik adamların da oyun öncesi ve oyun içinde yaratıcı olma ve oyunu okuma gibi ciddi yaratıcılıklarının öne çıkmasına neden oldu. 235 4 2 4 ’ E G E Ç İ Ş 1958 ve1962 Dünya Kupası’nı kazanan Brezilya, çift stoperli ve 2 orta alan oyuncusunun gücüne dayalı yepyeni bir anlayışla oynarken, bu sistemi iyi uygulayan ve sonucu değiştiren en ünlü futbolcuları Pele’yi de dünyaya tanıtıyorlardı. Ancak bu sistemde orta alandaki 2 futbolcunun fiziksel gücünün yetmediği süreçlerde sistemde sıkıntılar öne çıkıyordu. İngilizler 1966 Dünya Kupası’nda çok önemli bir değişiklikle orta alanı 3’lü yaparak 433 dizilişiyle ve baskılı bir oyun uygulayarak önemli bir sistem oturttular ve kupayı da kazandılar. İtalyanlar ise “sürgü sistemi” dediğimiz “Catanaccio” ile orta alanı daha da güçlendiren savunma anlayışıyla rakibi oynattırmayan ve kazanılan toplarla da atakta beceriyi gerektiren sistemleriyle belki futbolu çirkinleştirdiler ama 1982 Dünya Kupası’nı da aldılar. Bu arada Hollanda’da özellikle Ajax’la başlayan yeni bir sistem de “Total futbol” olarak karşımıza çıkmakta... Özellikle Kovacs’ın önderliğinde geliştirilen bu taktik; agresif futbolu, baskıyı, sahanın her yerine yayılmayı gerektirmiş, atak ve savunma yönünden gelişime neden olmuş, dizilişlere farklılıklar getirmiştir. Öncelikle futbolcu tipi de değişmiş, hem atağı hem savunmayı bilen, sağlam fizik gücünün dışında teknik ve taktik bakımdan da gelişmiş oyunculara ihtiyaç duyulan “total futbol” yeni bir devrim sayılmıştır. TOTAL FUTBOL 352 ÖNEMLİ HATIRLATMA: 334 G eçen sayımızda ele aldığımız “doğru antrenman” dersimizde elimizde olmayan nedenlerle yorum hatası olmuştur. Bu ATAK ve SAVUNMA prensiplerinin uygulandığı antrenman biçiminin eksik yazılmasına neden olmuştur. Bu konu gelecek haftalarda bir kez daha detaylı biçimde anlatılacaktır. Elde olmayan bu yanlışlık nedeniyle okurlarımdan özür dilerim. SPORUN VE SPORCUNUN YANINDA 6