Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
K İ M Y A Z D I B U N L A R I Bu ayki bulmacaokumacanın konusu estetik. Yerll ve yabancı düşünürlerln estetik üstüne yazdıklarından bazı almtılar yaptık. Hangi metnln Mme alt olduğunu bulmak siz9 düşüyor. Zamanınız hlç de az değil doğrusu. Cevaplan önümüzdeki sayıda açıklayacağız. Kolay gelsln. Hazırlayarv REFİK DURBAŞ Estetik'le en tarti$malı sorunlardarı biıisi, madde ve biçim'dir, ;imdiye kaciar alışılmış oldugu dçyimlerle söylenirse, içerik (muhtcva) vc biçim (form) arasındaki ilişkidir. ICstetik olgu. yalnız iççrikten mi ibarettir, yoksa yalnız bicimdcn mi veya ayni zamaada her ikisınden mi? Bu soru. bir başka yerdc isarel cdcccğimiz birbirinden farklı anlamlara sahiptit; fakaı, bu kelimeler (içertk vc biçim), daima yukarda işaret eıtigimiz anlumda kullanılıyor, yani daima madde deyinee, henüz estetik olarak işlcnmcmiş duygululuk (İ'cmozionalita). izlcniıuler ve biçinı deyince dc, csicük olarak işleme veya ifadcnin tinsc) elkinliği anlasılıyorsa. o 7aman bu düştlncemiz, yanlış bir düsunce olama/. Bunun îçin, cstelik yalnız içeriklcn (veya salt izleninılcrden) ibarettir diyen tezi rcddeimck gercğindeyiz; aynı şekilde. Estetik üstüne I Sözlü imgclcr şair için neyse, müzik İ7.dcmlcri dc bcsieci ivin odur. DüşOnccsini büıün bülılne e/pi ve ritmin egcmcn olduğu biı yoklan tflm boyutlarıyla dilc getirmesini suglarlar. biçimlerine bir kcz daha öykitnülür. Uylcnıc dönüşıUrülcn yatısıtmalann bu yansılmaları, artık yalııızca belli vc dolaysr/ uygulamaya ılişkın amaçlara 4 'Autotelos' Crekce bir söz . olup, "ercSi kcndinde olmak' | anlamına gclir. Buna göre, estetik tavnn autoiclos'u vardır dcmck. cstelik lavır ereği kendinde bulunan Lavır demektir, kendi dışında bir başka orcgi olmayan tavır demektir. SOz geliıni. bir miizik dinlerken, bir $iir ukurkon ve bir resim seyrederken, onlarla kurdıığumuz bu ilginin, kcndisinin diiirıda bir ba$ka creği yoklur. Bir tnUziği lüv'in dinleriz? Ondan faaz duymak için nıi? Yoksa mtlzik ama bu dilzetıle sBnalçımn bir ruh anını sanrasızlaşlırınasıdır. Bu bakınıdan eksiksiz estetik heyecan, duyusal lıa/7in biçtmsel vc duygusal hazlarla bileşimidir. Duyum, sanaıın başlangn; noktasıdır. Ama duyulann ham maddclcri olan duyumlar imgeleri uyarmadıkça. uklın degertcndirmesinden gvçmedikçe, tam estetik heyecan uyanmaz. as de Jt a^. 3 biçimin içeriğe katıldıgını, yani izlcnimlcr artı ifadclerden ibarel olduğunu söyleyeıı öteki tezi de. Estetik cylemdc ifade etkinligt izlenimtcre katılmaz, tcrsine izlenimleri ifade eıkinliği işler ve de|işlirir. Bir dcyime, izlenimler, ifadede görünüşe ula^ırlar, Orncğin iıpkı ülizgcçtcn gcı;irilcn vc üü/gcçien gcçrrilmcden önccki ÜU ilc aynı su olan, başka su olmayan su gibi. Bütettk eylem, bunun için biçimdir ve biçimden başka bir şey değildir. Estetik heyccanm ilk koşulu, ku$kusuz duyumdur. Ama bu duyum imgclcri uyandırma/sa, onları duygulandırınazsa cstelik hcyccan bir ajılık vc geçici kalır. Bir laiılodan, bir ^ilrden, bir Mnfoniden hekiedt^ıni/, yulnı/cu çİzgilerin, rntklertn. so/cüklerin ya da seılcrin soyul bir dıı/fnlenmcsi deftll. Günlük konuşmadu duyumsa! ve bilgisel öğelcr az çok e$it bir biçimde dcngclenmiştir. Şiir dilindeyse ritim, ezgi ve fanlezi gibi duyumsaJ öğeler a^ır basar. Bu öğeler müzik c$liğinde söyleııcn ;iirde daha da Onc çıkar. Klasik milzikteyse, arıık o denli gclişmişlcrdir ki, bütünüyle sözün yerini alırlar. Ama genc de klasik müzik, kendi dilbilgisi vc söz dağareığıyla donatilmı$ olduguııdan, son derece açık seçiktir. t)ir kere, son v'özumlemede, knnıışma kurallarının aynısı olan bazı bifimsel kurallara dayanır; soııra da izdemde kullanılan öğeler, dolaylı ya da dolaysız olarak gelcncksd halk tUrkiileri ve danslarından almmıştır. 2 egitimimizi arttırmak, hoş bir vakit gcv'irmek ya da kulKirUmilzu zenginlejıirıııek için mi? E|er salt haz duymak, cstelik ha/ duymak eregi ilc bir muzik yapıtını dinliyorsak, o zaman böyle bir tavrın ereği kendi içinde bulunur. onun auıotcios'u vardır denir. Yok tibür amaçlar için müzik dinliyorsak, o zaman erek estetik lavrın dışında bulunan bir erek olmu$ olur ve böyle bir tavır esıetik olma nitcliğindcn yoksun olur. Çünkii estetik tavrın eregi, esıetik tavnn içinde bulunur. bstetik tavrın bu nileligini görcnler. cstelik tavrı çocukların oyun oynamalarına benzctıni^lerdir. Çunkiı her iki lavırda da aııiDiflos'uıı bulundu^unu grtrnıü^lcnlir. Buntı görcn düşünürlerin ba$ında Alman ozanı Friedrıch Schillcr gclir. Estetik oge, gerçektc daha karmaşık ve dolaylı bir yoldan olu$ur: Insanların gilnlük eylemlcrinin sınırları içcrsinde yer alan kendinde öykünmcci nitelikte devînimlcrc, davranıj yönelik gerçeklik görUngtllerine öykünnıeklc kalmazlar, fakaı kopyalarım ıılmüyle yeni ilkelcrc göıe kümcleslirirkı: 1/leyicicJc bclli ddsuncclcr. iııançlar, dııygular, tutkular, vb. uyandırma amacı lızerindc yogunlasırlar. Bu tur bir uyandırıaoykünnıcci yöneiime hiç ku$kusu7, günlük yaşamda da rastlamr; soriinü ettigimiz yönelimin, bu lür bir "ftn çali}ma" olmaksızın öykOnıııcci canlandirmanın odak noktasma kayması dU;ünülcmcz. Ancak yöııdiın. bulıındugu bu noktada yalıuzca bir kısımdır, insanlar arasındaki iliskinin eikcnlerinden biridir, eytemlcr, bildiriın biçimleri, vb. içcrsinde bir daha ayrımluşamayacak biçimde erimişiir. 5 6 Praksis, insanların içinde bulundukları doğal ve topltımsal çcvrclcrini degi>ime ugratmalarındaki ncsncl ctkinlikleridir; bu ctkinlik, ınuddi Mart1989 ÇERÇEVE