23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

6 SAGLIK Yağ dost düşman mı "Dudaklardaki bir an, kalçalara yaşam boyu yansıyor" söylemi bir bakıma yanıltıcı. Yağlı bir çörek ya da bir parmak çikolata yediğinizde bu besinlerin içeriğindeki yağlar doğrudan kalçalara gitmiyor. Yağlı şeyler yemek her zaman insanı şişmanlatmıyor. ir zamanlar "yağ" yalnızca üç harfli bir sözcüktü. Beslenme uzmanları basit bir öneride bulunuyorlar, yağ oranı düşük besinlere ağırlık vcrip, kaymakh süt vc kızartmalardan uzak durmamızı, hattabunların yerine patates ve hamur işleriyle karnımızı doyurmamızın çok daha sağlıklı olacağını söylüyorlardı. Derken Atkins beslenme düzeni çıkageldi ve yağlar düşmanımız olmaktan çıktı. Yeni düşmanımız artık karbonhidratlardı.Milyonlarcakişi yağ oranı yiiksek besinlerlebeslenmenin.görünürdekolesterol düzeyleriniyükseltmeden,yinedekiloyitiminenedenolabileceğinikeşfetti. Gelgelelim, geçen günlerde "Lancet" dergisindeyayımlanan yeni bir araştırma, yağlan yeniden eski kötü konumuna yerleştirdi. Cambridge Tıp Araştırma Merkezi'ndeki Dunn Beslenme Birimi bilim insanları yağ oranı yiiksek besinlerin ağırlıklı olduğıı bir beslenme düzeninin kadınlarda meme kanseri riskini arttırdığına tanık oldular. O halde yağlar dostumuz mu, yoksa düşmanımız mı? Çok mu fazla yağ yiyoruz? Öyle ise, obezliğin dünyada giderek tırmanması fazla yağ tüketimine bağlanabilir mi? Yoksa bu önemli besini tu kaka ilan ederek bedelini sağlığımızla mı ödüyoruz? Bir konuyu baştan açıklığa kavuşturmak gerekiyor: Besinsel yağlarla bedensel yağlar tümden farklı şeyler. Sıklıkla kulağımıza çalınan "dudaklardaki bir an, kalçalara yaşam boyu yansıyor" söylemi bir bakıma yanıltıcı. Yağlı bir çörek, ya da bir parmak çikolata yediğinizde bu besinlerin içeriğindeki yağlar doğrudan kalçalara gitmiyor. Yağlı şeyler yemek her zaman insanı şişmanlatmıyor. Ne var ki, aşırı yağlı yiyeceklerle beslenmekkalp hastalıkları ya da kansere yol açabildiği gibi, fazla kilolu olmak da bu hastalıklar için bir çekince unsuru sayılıyor. Ancak ikisi arasında doğrudan bir ilinti bulunmuyor. Yağ bedenin en önemli enerji kaynağı olup, bir yakıt işlevi görüyor. Bir granı yağ bedene dokıız kalori (kcal) enerji sağlıyor. Bu enerji miktarı protein (4 kcal), ya da karbonhidratın (3.75 kcal) sağladığı miktann iki katından daha fazla. Beden alınan kalorileri yakamadığında bunları yağ birikintileri olarak saklar. Doğal olarak kaJori diizeyi yüksek olan aşırı yağlı yiyecekler işte bu yüzden şişmanlatır. Hepimizin bol yağlı abur cubıırla midelerini doldıırup da nedense hiç kilo almayarak bizleri hayrete düşüren dostları mııtlaka vardır. Bu kişilerin kilo almamaları, gerek yaşam biçemlerine gerekse metabolizmalarına bağlı olarak, aldıklarından daha fazla kaloriyiyakmalarındankaynaklanır. Ne var ki, bu kişiler damarlarının durumundan haberdar olsalar muhtemelen hiç deöyle kasım kasım kasılmayacaklardır. Britanya BesinVakfı beslenme uzmanlarından Dr. Hannah Theobald, "Yağ, doymuş ve doymamış olarak sınıflandırılan yağlı asitlerdenoluşur. Doymuşyağlaroda sıcaklığında genellikle katı dıırumda karşımıza çıkarlar ve bunların bıiyük bir çoğunluğu hayvansal kökenlidir (palmiye ve hindistan cevizi yağlan bıına ayrıksı bi r dıı rum lczzetli olmasının bir nedeni vardır: Yağ yiyeceklere tat katar. Kaymaksı dokıısu danıakta hoş bir duygu uyandırdığı gibi, yağ aynı zamanda tat ve rayihaların ağızda dağılmasına olanak tanıyan bir çözücü işlevi de görür. Yağ kürecikleri çok ufak olduğundan.tatlardilimizdebüyüleyicibirbiçimde harmanlanır. Bir süre önce Hindistan'da yapılan bir dokusundaki hücre zarlarının oluşumunda can alıcı bir rol oynayan esansiyel (gerekli) yağ asitlerini (EYA) de içeriyor. Yetkililer besinlerle bedene giren enerji nin en çokyüzde 35'inin yağlardan sağlanmasını, yüksek kolesterol ve çeşitli kanser türleriyle ilintili olduğıı bilinen doymuş yağlı asitlerden sağlanan bölümünün ise yüzde 10'u aşmaması gerektiğini öne sürü oluşturur). Ote yandan, doymamış yağlar oda sıcaklığında genellikle sıvi durumunda olurlar ve bunlar çoğunlukla bitkisel kökenlidirler. Doymamış yağlar da kendi aralannda tekli doymamış yağlar ve çoklu doymamış yağlar olmak üzere iki farklı sınıfa ayrılırlar. Bir de, bedende doymuş yağlar gibi işlevgören, transyağlaradıylabilinen yağlarvardır," diyor. Tam yağlı sütten yapılmış bir dondurmanın az yağlı sütten yapılana kıyasla çok daha araştırma yağın tadını duyumsamanın, insanlarda tatlı, tuzlu, acı veekşiyi ayırt etmenindışında.başlıbaşınabiryetenekolduğunu ortaya koyuyor. Yağ yalnızca yiyeceğe tat katmakla kaltnayıp, aynı zamanda beslenme açısından önemli çeşitli işlevleri de yerine getiriyor. A, D, E ve K gibi yağda çözülebilen vitaminlerin bedende soğurulmasına yardımcı oluyor. Yağ ayrıca linoleik asit ve alfa linoleik asit gibi hücre zarlarının, özellikle de sinir yorlar. Bu da, günde ortalama 2000 kalori alan bir kadının günlük yağ tüketiminin 76 gramı, erkeğin ise 100 gramı aşmaması gerektiği anlamınageliyor. Bunu daha çıplak bir örnekle belirtmek gerekirse, kızarmış patatesli bir hamburger yaklaşık 60 gram yağ içeriyor. Britanya Ulusal Besin ve Beslenme Araştırması'ndaneldeedilensonverilererkeklerin günde ortalama 87 gram, kadınların
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear