26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

23ŞUBAT2003.SAYI883 Benim Cici Silahtm ekrandan göz kırptı. Ben de Istanbul'da yaptığımız söyleşinin bandını yeniden koydum teybe veyazmayaoturdum. Işte kendi ağzından John Ross'un nereden gelip nereye gittiği. tstanbul'a dönI düğünde sorulmamış soruları da sormak üzere, John Ross... "Öncelikle, ABD Komünist Partisi üyesi bir ailede büyüdüğümü söyleyeyim. Dolayısıyla da doğduğumdan beri hak mücadelesi içindeyim.Ilk anılarımdan biri, atom sırlarını çalmakla suçlanan Rosenberglerin idam edildiği gece sokaklarda oturuşumuzdur. 1958'deaskereçağnldım. Aynı sıralarda ABD Başkanı Eisenhower Lübnan'daki faşist rejimi desteklemek için deniz komandolarınıLübnan'ayolladı. Askerlik celbini yırtıp postayla onlara geri yolladım ve Meksika'ya gittim. Yedi yü sonra Meksika'dan geri döndüm. Siyahlann hakJarı mücadelesinde aktif olarak çalıştım. Askere çağrıldığım halde teslim olmadığım için tutuklandım. O sırada kimsenin Vietnam'dan haberi yoktu. Yargıcın karşısında konuşmamı bildiğim bir Kızılderili dilinde yaptım ve dedim ki, "Vietnamlılar benim düşmanım değil, tıpkı Kızılderililer gibi komşulanm." Yargıçbenihapse yolladı. Tonkin Körfezi diye bilinen olayın arifesinde hapishaneye geldim. Dolayısıyla Vietnam Savaşı'nda askere gitmeyi ilk reddeden bendim. Yani aynı anda birkaç kişi daha vardı ama ilk hapsegönderilen ben oldum. Bu benim nereden geldiğimi anlatan karakteristikbirolay. Ondan sonra da ABD'nin dünya halklarına karşı açtığı bütün savaşlara karşı hareketlere katıldım.Birsavaş olduğu zaman karşı çıkarım. Yıllarca Vietnam Savaşı'na karşı çalıştım. Yani günde24saat, haftada7, yılda365günçalıştık, savaşı bir türlü sona erdiremiyorduk. Bu durum bizi deli etmeyebaşlamıştı. Sonunda savaş bitti. Kim bitirdi savaşı? Vietnam halkı. Bu bize bir ders öğretti. Evet, savaşları durdurabilirdik fakat aynı zamanda halkların mücadelesine de saygı göstermek zorundaydık. Onlar olmadan bu iş başarılamazdı. O süreçte mücadelenin, uluslararası mücadelenin ne olduğuna dair çok şey öğrendim. 70'li yılların sonlarına doğru Meksika'ya döndüm. Gazeteci olarak Latin Amerika'da çalıştım. Kolombiya, Bolivya, Ekvador, Peru. And Dağları'nın batısında çalıştım. Halk hareketleri, gerilla hareketleri hakkında haberler yaptım. Peru'da Aydınhk Yol ile ilk ropörtajları yaptım. 1 Mayıs'ın 100. yılında biliyorsunuz 1 Mayıs ABD'de, Chicago'da 8 saatlik işgünü mücadelesiyle, Chicago şehitleriyle başlayan bir olay bir toplantı yapıp, Chicago şehitlerinin sözlerini söyleyebilmek için bütün bir gün Şili'de Pinochet polisiyle mücadeleettik. Kendi ülkemin insanları Chicago Şehitlerinin kim olduğunu bile bilmiyor ama bu insanlar Amerikalı. Bu, bize öğretmedikleri tarih. Hayattaki işlerimden biri bu. Yeni bir kitap yazdım, kendi öyküm, bir tür otobiyografi, ama aynı zamanda Amerikan solunun hikâyesi. Amerikan solunun 15 0 yıllık ölüm kalım mücadelesi. Bugünlerdebununla uğraşıyorum. Yeni şiir kitabımın başlığındaki gibi: Hafıza Kaybına Karşı. Hafıza kaybına karşıyım. Daha önce olmuş olanları unutmamız için bize zorla dayattıkları hafıza kaybına karşıyım. Sanki her gün yepyeni bir gün gibi. Bizim muazzam bir mücadele tarihimiz var. Bu insanlan kutlamamız gerek. Onlar birer kahraman. Profesör ya da tarihçi olduğumu iddia etmiyorum. Ama insanlariçin,tarihi,gerçektarihi bir araya getirmeye çalışıyorum. Toplumsal bellek zayıfhğı Türkiye'de de önemli bir sorun. Sürekli bir haber bombardımanı altındayız. Haberler her gün tüketilip ertesi gün yenileri geliyor. ABD'de deböylemi? Biliyorum. Gazeteciyim. Her yerde öyle. Şirketleşmiş medyanın görevi bu. Bizi bilgilendirmek değil, unutmamızı sağlamak. Şeylerin niye olduğunu, daha önce neler olduğunu bize unutturuyorlar. Örneğinlrak'abakalım. Bize IrakIran Savaşı'nın mimarının ABD olduğunu unutturuyorlar. Saddam'a silah verip îran'ı istila etmeye gönderenin ABD olduğunu söylemiyorlar. O savaşta bir buçuk milyon insan öldüğünü kaç kişi biliyor? ABD Humeyni'denintikamaldı. Medya insanlara bunları hatırlatmıyor. Irak'akimyasalsilahlarıkendilerinin verdiğini hatırlatmıyorlar. Zamanın Savunma Bakanı aynı kişi, Donald Rumsfeld. Saddam Hüseyin aslında Ronald Reagan ve ardılı hükümetlerin yarattığı bir kişilik. Bence medyanın işlevi bu. Belleklerimizi her gün silip temizlemek . Biz insanlara daha önce neler olduğunu hatırlatmaya çalışmak için buradayız.# Şeytanın avu katı JULIAN SAMUEL falete yol açan silahları nasıl ihraç ettiğine ilişkin genişletilmiş bir tartışma da içermeliydi. "Benim Cici Silahım" şıddetı eleştiren mükemmel bir belgesel. Film, ABD'nin, sınırlan dışında Belki de ABD'ye ıçınden en sert ne yaptığını belgelemeksizin ABD'deki silahları ele alıyor. toplumsaleleştın. AncakKanadalıfilmyapımctst veyazarjulian Moore, ufkunu genişletmeliydi. Diplomatik olarak ve uluslaSamuel, şeytanın avukatltğtntyararası denge için Moore, Ameripıyor vefilmi eleştirtyor. kan elitlerinin dünya çapında inABD Ulusal Güvenlik Giriş sanlan nasıl öldürdükleri hakve Çıkış Kayıt Sistemi, Kanada kında çokkısa sahnelerkoymuş. vatandaşlarının ABD'ye girmek Yine de, çamyarması vekeyfine istediklerinde fotoğraflarını çegöre gezinen goril Ariel Şaron'a kecek ve parmak izlerini alacak. herkes Ralph Nader'e oy verecek; sonra da iktidara sahip olacağız. Ve tırnak söken diktatörler birer birer düşecekler, kendi kendinionaranozonmisali her saksı yeşillenecek. Moore, mesajı şekere bulamak zorundaydı. Şık, atıl entelektüeller Moore'un dokümanter film yapımcısı olarak derinlik ve cesaret eksikliğini savunmak için böylesi argümanlar kullanıyor. Moore, Kanada'yı model ülke olarak gösteriyor. Bush'unLake District'i tanıdığı kadar Kanada'yı tanıyor. Bizim devletimizin yönettiği CBS ısrarla îsrail'in savunucuları ile söyleşiler yapıyor. Meir'ınkinden ayırt edilemez. Kanada'da durmadan azınlıklara saldıran iki ırkçı parti var. Moore, bizim politikacılarımızın sosyal demokrat olduğu izlenimini vermek istiyor. Moore'un elinde mikrofon, bölgesel insan hakları savunucularından muhtemel Ameri Bu kural, söz konusu Kanadalı eğer Iran, Irak, Libya, Sudan, Suriye, Pakistan, Suudi Arabistan ya da Yemen doğumlu ise geçerli. Artık beyaz olmayanlar için başka kuralları olan ırk ayrımcı bir devlet mi doğuyor? Amerika'daki bu politik hava içinde önemli ve ilerici bir film. Yine de kimi sorunları var. Amerikalıların, Moore gibi eleştirel olanlannın bile, tamamen kendi ulusal sorunlarıyla takıntılı olduklarını ve diktatörleri seven dış politikalarını son derece az sergilediklerini gösteriyor. Moore'un dünyasında bile Amerikalılar önce geliyor. Serbestçe silah edinilmesinden dolayı ydda 11 bin Amerikalı birbirini öldürüyor. Amerika'daki silahlar konusu geçekten de Amerika'nın ölüm ve se verilen ABD desteği bir kere bile belirtilmiyor. îsrail'in Filistinlilere uyguladığı kitlesel kadiam, Amerika'daki "bizsüahlanz" cinayetlerinden daha az mı önemsiz? Onun filmi evdeki silahlar hakkında. Moore niçin Filistin'densözetsinki?.. Niçin Moore, Amerika'nın tsrail'e desteği konusunu dışlarken, Iran şahıntn Amerika tarafından yerleştirilmesiyle ilgili on saniyelik tarihsel bir kesiti dahil ediyor? (...)Moore şunu gösteriyor: Bu Amerikalıların tonlarca silahı var; bu Amerika zorba; Amerikan elitleri, canları ne zaman isterse, üçüncü dünyadaki aspirin fabrikalarını bombalarlar. Okitleleresesleniyor. Basitliği muhafaza etmek zorunda, bu televizyon yolunu da açacak ve kan bağlantıları hakkında soru sormakiçin Ankara.lslamabad, Kâbil ve Riyad'a gitmesi gerektiğini düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. Bu toplumlar Amerika'nın yardımı olmaksızın ya da onun yardımıyla daha az ya da daha fazla mı demokratikoluyorlar? Moore'un sorgulama yöntemleri, General Pervez Müşerref'e olduğu kadar bir göz kırpma ve bir baş sallamayla el ve kafaların uçurulmasına yetki veren Amerika'nın dostu çöl prenslerine de tatbik edilebilirdi. O, Suudi Arabistan'da umuma açık kafa kesmeyi videoya alabilir ve Condoleezza Rice'a bunun üzerine düzeyli yorumlar yaptırabilirdi. Soruverin Bay Moore, siz bir Amerikalısınız. Dünya sizin istiridyeniz.# Çeviren:AYŞECOŞKUN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear