27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

CUMHURİYETDERGİ IIAFTANINNOTLARlDuvauAsena dasena@turk.net Nazmiye Hanım yürü azmiye Halvaşi Artvin'de doğdu.Üç kardeşi üniversitede okuduğu için, onlara katkı sağlamak amacıy la memurluğa başladı. Evlendi. Eşi işini bırakmasını ıstedı, o da bıraktı. 15 yıl boyuncaçocuklarınıbüyüttü.ev işleriyle uğraştı. 90 yılında Ankara'ya yerleştiklerinde SHP'ye üye oldu. Çocuklan lisede okurken Nazmiye hanım Hacettepe Üniversitesi'ne girdi. Meslek Yüksek Okulu Büro Yönetımi Bölümü'nübitirdı. Çalış N tnsanlık ayıbı için suvuşmuk gerek. tığı partiye, "30 yaş altı gençlerin cinsiyet farkı gözetmeksizin yüzde 10 temsıli esastır" önergesını verdı Pekçok sivil toplumörgütündeçalıştı. Makalelerını 'Söz KLadının' adlıkitaptatopladı. 93 yılında Ankara Büyükşehir Belediye'sinde çalıştı. Refah Partisı geldiğindc kavşaklarda araç saydırılan memurlardan birısi oldu. 95'de milletvekılı adayıydı. 98'de CHP parti meclisi üyesi... 99'da AnkaraGölbaşı Belediye Başkan Adayı gösterildi. Çok az farkla yarışı kaybetti. Işte bu, özetleyerek tanıtmaya çalıştığımNazmiye Halvaşi şimdi Nijeryalı Emine Laval'ın recm cezasına çarptınlmaması için Ankara'dan Istanbul'ayürüyor Nazmiye Halvaşi, haksızlığa uğrayan bir kadını kurtarmak için tek başına mücadele ediyor. Onunla 40 kilometre yürüdüğü bir günün sonunda konuştum. Konuştuklanm içinde bana ilginç gelen, bu denli güçlü ve kararlı bir kadının 20 yıl boyunca kocasına boyun eğmesi oldu. Halvaşi bana şunları söylüyordu çünkü; "Evlendiğimde eşim çalışmamı istemedi, ben de kabul ettim. Ama sadece ev kadını olamayacağımı biliyordum. O tek buşına değil, insanlardun sevgi görüyor ama basın suspus... 15 20 yıl eşimi ikna etmek için uğraştım. Kaçkezboşanmaaşamalanna geldim. 15 yıl sonra partiye üye olmamı,'hadi bıraz uğraşsın, göz yumayımbuna' diye kabul etmişti. Tam istedığım noktaya gelmesı 20 yıl sürdü. Evliliğımizın 24. yılında onu kaybettim. Ama son yıllarda benimlegururduyuyordu." Nazmiye Halvaşi buncayıl sonra inanılmaz bir aktıf yaşanıa geçişini kısaca "bılinç patlaması" diye özet lıyor. Ve ne ılgınçtir kı yıllarca çahşmasını engelleyen eş, kansının ne kadar başanlı olduğunu gördüğünde onunla gururduyuyor. Nazmiye Halvaşi, tek başına yürüyor... Dünyanın dört yanından destek mesajları alıyor Çok az sayıda olumsuztepkı verenlerde var. Bunlar 'recm cezası'ııınMüslümanlıkta bulunduğunu ve karşı gelmenın yanlış olduğunu söylüyorlar. Aralarından 'türban yasağı için de yürüsenize' diyenlerde çıkıyor. Ancak bu tepkılerin tümü de erkeklerden geliyor. Başı örtülü bile olsa bu yürüyüşe karşı çıkan tek bir kadın yok. Halvaşi Nijerya Devlet Başkanı'na, elçiliklere mektup yazmış. Nijerya'daki güzellikyanşmasını boykot edenülkelervarmış; Türkiyedebu boykota mutlaka katılmalı' diyor. Yürüyüşünün işe yaramasını istiyor. "Basın ve siyasiler ilgilenirse bir işe yarar ama ne yazık ki ilgilenmiyorlar. Neden dıkkatlerı çekmek için hiç olmayacak şeyler yapmamızı istiyorlar? Meclisın önünde soyunan bir kadın gündeme gelebıliyor. Nijerya'daki kadının derdinı kendı ülkesinın derdi bilen, töre cınayetleri de recmdir, eğer susarsak Emıne'nın kanı üzenmıze sıçrayacakdiyen birkadınladünyailgilenıyor da, neden bızımkıler duymuyor?"diyesoruyor. Kararlılığınne denli önemli olduğunu anlatabilmek için yazdım. Hem ınanıyorum ki, bu denli güvenli olunursa, eşi ikna edebılmek ıçın 20yıl beklenmesidegerekmiyorartık... ^ OKSA OKSA OKSA... G eçen haftalarda bir sadakat ve aldatma ıstensi yaşandı. Sadakatsiz filmiyle sarsılan insanlarımtz, aynı günlerde çıkan Aldatmak adlı kıtapla iyice yıkıldılar. Oysabugünedekmilyonlarca aldatma olayı okumuş, ızlemiştik ve gıkımız çıkmamıştı. Çünkü o aldatmalar, gündelik, olağan çirdiğimden sevgili yayıncımZeynep Çağlıyor'un tüm dürtüklemelerine rağmen bir türlü çalışmamı hızlandıramıyordum. Sonra bu filmvekitap gündeme geldi. Şaşırmam odur ki nasıl aynı anda t'arklı ınsanlar aynı konu üzerinde kafa patlatmaya başlıyorlar? Neyse, bu işintembellikitirafitarafı. Işinesas ilgili yazı dizimde, 'kadınların erkekler gıbı aptalca davranmıyorlar, eğer aldatıyorlarsa yakalanmalanna imkan yok' diye yazmıştım. lnanamazsınız okurdan ve kendi erkek arkadaşlarımdan ne abartılı tepkiler almıştım. O koca koca adamlar geliyor, "sahi ıııi Duygu, kadınlar daaldatıyormu? Yalanlanyakalanmıyor mu? Acaba benimki de aldatıyormu'''dıyesoruyorlardı. Kendilerı barda, pavyonda, iş yerinde, yolculukta, özgürce gezip, ırili ufaklı çapkınlıklar yaparken, kanlarının evde çocuklarıyla oturması ya da en özgürünün, birkaç kadın arkadaşıyla bir restorana gitmekten başka bir şey yapmaması gerektığıni düşünüyorlardı. Elini tutmayı, saçını okşamayı, bir çıft tatlı söz söylemeyi yıllardır esirgedikleri, evlerinin doğal bir parçası olarak gördükleri 'kanlan'nın,birbaşkası tarafından beğenileceklerini bile akıllanna getırmıyorlardı... O diziyi okuduklarında sanki sırtlarma bıryumnık vurulmuştu. O yumruğun çok serti bir kez dahavurulduişte. . Erkeklerebırönerimvar;PetekDinçöz'ün'OkşaOkşa' adlı şarkısını sabah öğle akşam bırer kez dınlesınler. Son yılların en gerçekçi şarkı sözü yazılmış bu parçada çünkü... Eğeronlanngözünün içine bakıp, elini tutup, saçını okşamayı bileunuttuysaruz... Korkmalısınızbiraz... Bunlar çokciddi ihtiyaçlarçünkü..^ Vekil için bonservis Sevgili okurum Aynur Durmuş'un yolladığı epostada şahane önerılerı var. önce geçmışe dönmüş ve şunları hatırlatmış; "Kadınlarımız, 1919 yılında Sivas'da toplanan Anadolu ve Rumeli Mudafaai Hukuk Cemiyetı'ninsavunmasına destek verip kendı kongrelerıni yaptıktan sonra Anadolu Kadınları Müdafaaı Vatan Cemiyeti'ni kurmuşlar. Kuruluş gerekçelerinde şöyle demişler; 'Millet ve vatanımızın zararını mucip olacak her teşebbüsü red ıle, erkeklerimizle beraber ve bütün varlığımızlamüdafaaolunacaktır1. Bu nedenle Mustafa Kemal'den bir takdir ve teşekkur telgrafı almışlar. Ardından kadınlarımız Kadın Halk Partısı'nı kurmuşlar. Partı tüzüğünü kadın ve erkeğin siyasi eşitliğini sağlama ilkesi üzerine hazırlamışlar." Aynur buradanyolaçıkarak, bugünkü partilerın başındaki erkeklere guvenmedığinı yazıyor ve bir düş kuruyor; "Yıne Kadınlar Halk Partısikurulsa. Başına TürkanSaylangelse. Ekibinde bizlerin kahramanı olan kadınlaryeralsa. Bupartinintüzuğüde kadınlarla erkeklerin siyasi eşitliğini sağlama ilkesi üzerine oluşturulsa. Ve ülkenın yönetımıne yüzde 50 kadınlar hâkim olsa. Bu parti oylarınenaz yüzde 40'ını tek başına alacaktır." Aynur' un bir de çok guzel bir sorusu var; "Sporcuların bonservıslerı var, başarının karşılığı olarak belirleniyor. Mılletvekıllerı için neden böyle bir uygulamaolmaz ki? Hepsi maşallah gobekli ve göbek detembellığin simgesıdir. Bonservis gibi bir mekanızma devreye gırince aralarında lyi hızmet etme yarışı başlar." Aynur Durmuş... Göbekli milletvekili istememe konusunda da haklısın da, göbeksizlerden ne f ay da gorduk ki bugune kadar? 4 durumlardı, yani erkek aldatıyordu. Oysa şimdi birlikte olduklan erkekler son derece düzgün olduğu halde, kadınlar aldatıyordu onlan... Ne ilginçtir ki aldatma olayı böyle birdenbire gündeme düştü. Ben de bir yıldır ihanet adlı bir roman yazmaya çabalıyordum. Ağustos böceği gibi vur patlasın bir yaz ge ilginç yönü, kadınların aldatması gündeme gelince erkeklerdeki şaşkınlıkvepanikhavası. Altan'layapılan birkaç söyleşiyi izledim. Ne kadar şaşkmdılar o söyleşileri yapan erkekler. Bu şaşkınlığı birkaç yıl önce Milliyet'teyken aldatma üzerine birkaç dizı yazı yazdığımda da izlemiştim. Kadın aldatmasıyla Bir düş... ba^buhan Saylun...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear