Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYbrDERGİ cuk ıçın de ıyı olacaktı." ()nun çocuğuna iyi bir anııe olamayacağını düşünüyordu. Eleanor, çocuğu sonunda evlatlık vermek zorunda kaldı. Bebekten ayrı kalınca delirir gibi olmuştu. Ama Nash'le ilışkısı sürüyordu. Bricker... Jack Bricker yüksek lisans bırincı sınıf öğrencisiydi. Görür görmez Nash'e âşık olmuştu. Nash onun hayattatanıdıği en zekı ınsandı. Bricker ile özel arkadaşhğ Nash evleninceye kadar beş yıl sürdü Nash kendisınm homoseksüel olduğunu düşünmüyordu. 1948 yılında yayımlanan Kınsey raporuna göre, hcteroseksüel Amerikalılar en az bir kere aynı cinsle ılışkıye gırdıklerini söylemişlerdi. Bricker ilk yıl MIT'tekı herkes gibı Eleanor'un varlığından habersızdi. Nash, Eleanor doğum y apmadan önce ikisini tanıştırmıştı. Ancak Nash, Eleanor'u aşağıladığı gibi Bricker'ı da aşağılıyordu VeAllcia... MlT'teki çokaz kız öğrenciden biri olan Alıcia Avrupa kökenli aristokrat bir Orta Amerika ailesınden gelıyordu. Çok güzeldi. Elizabeth RonHoward. Taylor'uandınyordu.Nash'ın 1 Russell C rotve, Jennifer Connelly, yönetmen dikkatinı çekmek icin onun yakınındaki nıekânlarda bulunmaya özen p» alışılmadıktıki... Uzmanlarbileneyapgösteriyordu. Nash, Alicia'yı farketmişti. tığını anlamakta güçlük çekiyorlardı. "O Ama ona, pek de nazik davranmıyordu. Al ı matematiğı büyük bır düzen olarak dcğil, cıa'nınpeşınıbırakmamaktagosterdiğıazzorlu problemlerin bütünü olarak gören bir mi, kendisini olduğu gibi kabul edeceğine matematikçiydı. Biroyun kuramcısı, cebirdair birışaret olarak algılamıştı.Neeldcedeci, geometrici değildi. Daha çok kimsenin ceğini bildiğini ve fazlasını beklemedığıni bır şey başaramadığı sahalarda dikkatleh üsdüşünmüşrü. Eleanor'uöğrenmişti,David'i tüneçekiyordu." de. 1956yazındaevlendiler. BAŞKENTGUNLERI Yaşamın kırılma noktalan MÜŞERREF HEKİMOĞLU B u yazıya başlarken Borusan Orkestrası çalıyor NTV radyosunda. Gürer Aykal yönetiyor orkestrayı. Çankaya'daki evimde izliyorum programı. Yerel yöneticileri çok eleştiriyoruz, sanat ve kültür çalışmalarında hayli yetersiz buluyoruz ama, yetkin olayları görmezlikten gelemeyiz. Salon sorunu çözülmese de çoksesli konserlere yer vermekten geri kalmıyor ılgili çevreler. Eksılere karşın güzel artılar var. Borusan Orkestrası'nı izlerken uzaklara gidiyorum. Soğuk ısırıyor ama baharı Sevda Şener'ın son kıtabı "Yaşamın Kırılma Noktasında Dram Sanatı". Baştan sona okumadım henüz. Mavı günlere saklıyorum. ören'dekı balkonda ya da Assos'a uzanan zeytınlerın gölgesinde okumayı tasarlıyorum. Sevgili arkadaşım bana neler anlatacak, neler öğretecek kim bilir. Öğretim üyeliğinin bir gizemi bu. Çok köşeli konuları da yumuşatarak anlatır Sevda Şener. Yaşayarak öğreniriz, çözeriz sorunları. Dostluğuyla onurlandığım, tatlandığım bir kişi Sevda Şener. On yılları aşıyor birlikteliğimiz. Onu değişik koşullarda yakından tanıdım. Tepki ve yorumuna yakından tanık oldum. özü sözü bir kişiliğiyle güven veren, umut veren bir kişi, vazgeçilmez bir dost. Belli konularda kırılganlığı da var elbet. Ama kırılma anını akıllıca aşıyor, ortalık güneşler içinde oluyor yeniden! Meraklı okurlarım telefonla, faksla eve ve ANKA'ya soruyor son günlerde. Kırılganlığımın hangı aşamaya geldığıni merak ediyor. Herkes gıbı benim Olzllalle... Kız kardeşi ile annesinden başka kadın tanımamış olan Nash bir amelıyat sırasında tanıştığı hemşire Eleanor'la birlikte olmaya başladı. Eleanorondanbeşyaşbüyüktü. Çok kadınsıydı, sıcaktı, Nash'in üzerine titriyordu. MİT 'ten hiç kimsenin Eleanor' u bi Imemesi ilişkiyi daha cazip kılıyordu. Rleanor hâmile olduğunu anlay ınca Nash hiç paniklemedi. Memnun olmuş görünüyordu. Bebeğin oğlan olmasını ve adının John olmasını istiyordu. Ama evlilikten ya da bebekle Eleanor' un nasıl geçineceğinden hiç söz etmiyordu. Kürtaj asla gündeme gelmemişti. Bir süre sonra, Eleanor'un evlenme isteğiyle dalga geçmeye başladı. Zekâ ve sosyal konumu açısından kendisine denk bir kadına ihtiyacı olduğunu söyledi ona. Zalimdi, ama her şey dümdüz değildi. Aşağıladığı metresinin büyüyen göbeğine bakmaktan da çok hoşlanıyordu. John David Stier 1953 yılında, Nash 25 yaşında ıken doğdu. Baba, bebeğe yardım etmeyi hiç düşünmedi. MtT'teki matematik camiası Nash'in kurduğu bu aileyi yıllar sonra öğrenecekti. Eleanor, Nash'in çok egoist biri olduğunu anlamıştı. Ama onun bir dâhi olduğunu biliyor, Amerika'nın en akıllı adamlanndan biriyle yattığına inanıyordu. Eleanor'a dördüncü yılın sonunda John üavid'ievlatlık vermek istediğini söyledi. "Ço 1958 yılı sonunda Nash tuhafbır başkalaşım gcçirmcye başlamıştı. Alicia, Nash'e nasıl davranması gerektiğını öğrenmek için bir uzmana danışmaya başlamıştı. Nash'in tuhaflıktandelılığegeçişinin ilk işaretleri, otuz yaşında MİT'te profesörolmaküzeykenkendınıbellietmıştı. Kımılcn onun şaka yaptığını düşünüyorlardı. 1959 yılında bir kış sabahı New York 1 imes'takı bir hikayenin başka bir galakside yaşayanlarca şifrelenen birmesaj olduğunu söylemişti. 30 yılboyuncaciddiyanılsamalarve sanrılar görecek, duyğu ve düşüncelerinde düzensizlikler yaşayacak ve iradesini kaybedecekti. Bu süre içinde matematiğı bırakmış numerolojiye merak salmış, birkaç kere Avrupaya kaçmış, isteği dışında bır buçuk yıl kadar hastaneye yatınlmış, kendisine her türlü ilaç ve şok tedavisi uygulanmıştı Bır psikiyarti hastanesine yatınldıktan sonra bile onun aklının başında olduğunda ısrar eden uzmanlar olmuştu. Princeton Üniversıtesi'nin garip giyimli üzgün hayaleti ydı o artık. Amaadı heryerdeanılsada... Her ne kadar tuhafolurlarsaolsunlardahı bilım adamlarının tamamen delirdiği nadiren görülen bırolaydı. Bu yaratıcılığın konımacı doğasınınengüçlükanıtıydı. Nash de delilikten tuhaflığa dönmek için aklını kullandı ve başardı. ^ Derleyen.DUYGU YAZIC1 l'rof. Sevda Şener ve Seniha llalman: Iki Cumhuriyet kızı... kutluyorum müzık dalında. Önce Idil Biret öncülügünde Bach konçertoları. Küçük bir kız canlanıyor gözümde. Tuşlara ulaşamıyor, ayakta çalıyor konçertoyu. Küçük parmakları uzuyor, dünyayı kucaklıyor sonra, ayakta çalmıyor ayakta alkışlanıyor. Piyano dalında güzel bir üretkenlik oluşuyor. Ülkemizi Avrupa haritasından silmek isteyenlere güzel bir ders veriyor genç çalgıcılar. Güzel ama yeterli değil elbet. Tek başına yol alamıyor devrimler. Yetkinliği vurgulamak, tabana yaymak gerekiyor. Başkent ya da belli kentlerden başka illere, ülkelere dahası köylere doğru geniş bir tabana yayılmak gerekiyor. Okullar, kurslar, yaz okulları, dernekler ve benzer kuruluşların desteğiyle yenı oluşumlara yönelmek gerekiyor. O zaman çağdaş bir başkent olur Ankaramız. Rasgele yabancılar da dersıni alır, sesıni kısar o zaman! yaşamım da acı tatlı olaylarla surup gidiyor. Sevda Şener'in deyimiyle kırılma noktalan çok yoğunlaşıyor. Insan olmanın dayanılmaz hafifliğiyle uçuyorum. Mutlu bir uçukluk değil doğrusu! Tersine ağır yargıların hafiflemesinden kaynaklanan bir uçukluk. Yitik değerlerin boşluğunda sallanıyorsun. Nasıl derseniz, yalanla gerçek arasında yalpalar gibi. Uçuk ve donuk bir şeyler oluşuyor yüreğimde. özveriyle, sevgiyle, umutla yeşeren fidan soluyor birden. Gerçeği ararken yalanı yakalıyorsun! Dünyamız yıkılıyor, gerçeğe vurmaktan utanç duyuyorsun! Oysa utanması gereken sen değilsin, ama roller değişiyor neredeyse! Dorian Gray'ın portresıne benzeyen dönüşümler oluyor, güzel çizgilerin çirkinliği batıyor yüreğine. Ancak güzel portreler de oluşuyor çevremizde. Onlarla buluşarak mutlanacak dünyamız. Perdeyi yeniden açmak gerekiyor galiba!^