26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Marufe . Kazıml , (solda). ( Raziye Nur Muhammed ve oğlu... Rugoyye Nezerl'nin kııı... Tümbirikiınimi denkleştirdim, insan kaçakçılanna teslımettim. I ler şeyınuz, annebabam.akrabalarımheporadakaldı. I liçbınndenhaberalamıyorunı Oncelran'akaçırdılarbizi..." 9 Nasılkaçtınız "Kandahar üzcrindcn anlatamayacağım kadar zorve çetin bir yolculukyaptık. Gece gündüz derneden ilerlıyorduk /aman zaman dağ eşkıyalarıyla karşılaştık. Zaınan zamanayaklanmız.dızlennıizkanadı. Geceleri çok soğuk geçiyordu. lin çok çocukJar ıs% tırapçektı .. Sonundalran avardık...Sınırda, mülteciler için kurulmuş kampta bir süre kaldıktan sonra yine insan kaçakçıları, bizi Türkiye'yegetirdi..." Marufe Kazımı de çocukları için kendısıni düşünmeden feda eden gencecik anıa çok yıpranmış bir Afgan kadın. Henüz 29 yaşında ve onun da üç çocuğu var. Taleban, ona dehşeti, korkuyu, kâbıısu, baskıyı ve acıyı anımsatıyor. Ülkesindeki iççatışmalardaeşı, annesi ve babası öldürülmüş. Üç çocuğuyla kalakalmış Kâbil yakınlarındakı Kartesi Bölgesi'nde. O da çareyi, insan kaçakçılarına vannı ynğıınu verip kaçmakta bulmuş. Onu Yunanistan diye Ankara 'da bir bakkal ı n önünde bırakıp gıtmışler. Döneceğız demişler anıa bir daha onları hiç görmemiş... Bınlerı, buranın Yunanistan değil Tiirkiye, Ankaraolduğunusöylemiş... BirleijmışMılletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne gidebilmesi için yardımcı olmuşlar. O gün bııgündürVan'da I ler an, sınırdışıedilmetehlikesi var. BM, onu sığınmacı statüsiinde görmezse Afganistan'a geri gönderebilir... 33 yaşındaki Raziye Nur Muhammed'in hikâyesi de diğer iki kadınınki ile kesisiyor... Necibullah döneminde emnıyetteşkılatında çalışan eşi, Taleban tarafından öldürülmüş... Onun da üç çocuğu var... 13 yaşına gırnıek üzere olanoğlunu, Taleban'a mücalıit olarak vermemek için ölüm tchlıkesini göze alarak kaçmaya karar vermiş... Geride bıraktığı mutlu yaşamına daır şımdi duyumsadığı tek şey korku, öfke ve nefret!.. Van'da, son derece güç koşullarda yaşıyorlar... Ne kinıl iği, ne parası, ne pasaportu neresmihıçbirbelgesiolmayano gencecik Afgan kızın koyu siyah gözlerıne oturmuş korkuyu unutabilmek nıünıkün mü? Van'dafci stğınma «vlntf* afc bir yawım süruyorlar... Yarah bir Afgan baladı BAKİ KOŞAR "Anne öldü mii çocuk/ Bahçenin en yalnız köşesındc/ lilındc sıyah bırçubuk/ Ağzında küçük bir leke.../ Çocuk öldü mü güneş/ Sımsiyah görünür göziine/ lilinde bir ip nereye/ Bilmez bağlayacağını annc.../ Kaçar herkesten Durmaz bir yerde/ Anne ölünce çocuk/ Çocuk ölünce anne..." (S. Karakoç) Rugeyye Nezen bızımle söyleşirken kelimelerini sık sık hıçkırıklan, ıısul usul yanaklanna süzülen gözyaşlan bölüyor... Afganistan'ın başkentı Kâbil'ın bir haylı lüks bir semtinden başlayıp Iraıı'a, oradan da Türkiye'ye, Van'daki bu bırkaç aılenin neredeyse alt alta, üst üste y aşamaya, ay akta kalmaya çalıştığı sığınma evine uzanan öyküsü, sarsıntılar, bölünmeler, parçalanmalar, düş kınklıklan, yoklııklar, yoksulluklar, tacizler, aşağılanmalarvebıçakkeskinliğindeacılarla öriilü... üç çocıığu var... Ve en çok onların bakışlarınasinmişgibi "korku"... "NiçinkaçtınızAfganistan'dan?" "Taleban," diyorkendidilindc.Belkidebukavram, başlı başına bir yanıt aslında... Aradaki tercümanımızHümeyraolmasadaonuanlıyor gibiyim... Oysa onun dili bambaşka... "Taleban" diyor, "kadına karşı nefret vc FerdaCeınlloğlu Mültecı ve Sığınmacılarla Yardınılaşma Derneği Başkanı FerdaCemiloğlu, hayatını bu insanlara adamış bir kadın Diyarbakır'ın köklu ailelerinden birine ınensup .. CI IP'nin de Merkez Karar Yürütme Kurulu üyesi... Hiçbir çıkar, beklenti gözctıneden gece gündüz demeden bu kadınlar, bu çocuklar,buerkekleriçin çalışıyor.. Onagöre mültecinın, sığınmacının cinsiyeti değil, sosyal kimliği önemli. (Baskılardan, korkulardan, dayaktan, işkenceden kaçan Afganlar, tranlılar, Iraklılararasındaeşcinsellerde varörneğın') FerdaHanım,onlara, Van'da yaşanılabılır, asgari "insani" koşullar sağlanıaya çalışıyor, BM de uygun gördüğünde bir miktarparasal katkı sağlıyor, anıa nereye kadar?.. Kar üzennde yazlık terlıkleriyle yürümek zorunda kaldığı için soğuktan parmakları morarmış, tek bir odaya ıtiş tepış sığışıp yaşamaya, patates kızartması ve bol ekmckle kannlannı doyurmaya çalışan, kışın ortasında yazlık kıyafetlerle ısınmaya çalışan, elektriksiz, sobasız, musluksuz toprak damlı gccekondu evlerinde umutlannı yitırmemeye ve tünelin sonunda bir ışık görebilnıeye çabalayan yüzlerce sığınmacı, mülteci, Kiminin eşi gözleri önünde öldürülmüş, kimi çocuklannı Taleban'a gelin veya mücahit vermemek için çetin bir dağ yolunu göze alıp kaçmış... Van'daki Afgan mülteciler... öfkeyledoluydu.. Kaç kcrc,tck başımasokağa, cocuklarımı doyurabilmek amacıyla bir şeyler bıılmak ıçın çıktığımda beni gördüler ve erkeksiz çıktını diye beni acımasızca dövdüler. Komşıımuz bir kadının tırnaklarını oj eli diye kerpetenle gözümüzün önünde söktüler ıbret olması için..." " Peki, eşinize ne oldu?" Gözyaşlannı usulca sildikten sonra sözcükler, ağzında bir çığlık gibi... "Taleban, bir gece yarısı, onu gelip evden aldı. Kocam, Necibullah döneminde, bakanlıkta üst düzey görevliydi. Çok da nıutlu bir aile yaşamımız vardı. Tüm çabalanma rağmen eşimden bir daha haber alamadım. Biraz direnince işkence ettıler... tki kızım ve bir oğlumla kaçmaktan başka bir çare bulamadım... Çünkü, kızlanm, on üç yaşını doldurmak üzerelerdi. Onları Taleban'a üçüncü hatta dördüncü eş, oğlumu da küçücük yaşında mücahit olarak vermemek için kaçtım.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear