Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYtrDERGİ IIAFTANlNNOTLARlDuvaüAsena dasena@turk.net 9 ".*• APTAL KIRMIZI GULLER Üç oyun bir mekân O T aksım'den Galatasaray'a giderken, solda Sadri Alışık sokak var, ıleride sağda da 1IİT Kültür Merkezi... Tuncer C'ücenoğlu'nun yazdığı, Işıl Kasapoğlu'nun yönettığı, Ali Yenel'in dekorlannı yaptığı veeee Burak Sergen'ın oynadığı Neyzen Tevfik oyunundayız... Hayatı Asılyazıcı Burak Sergen içın, "Sergen'in oyunculuğunu vıdeoya çekip konservatuvar öğrencılerınc tekrar tekrar Mimar NudireMete Göktuğ... göstermek gerek", Ayşe limel Mesçi de, "Burak Sergen Neyzen'le dünya oyııncusu olduğunu kanıtlıyor" demış... Bvet kanıthyor... Hayranhkla onu izlerken, "Ne mücadcle, tiyatro adına ne bıtmek tükenmek bilmeyen bır savaş bu" diye düşünüyorum. Istedikleri kadarbaşanlı olsunlar, bu ülkenın hangi kanalında, hangi gazete sayfasında yer alacak bu insanlar? Kim değineeek oıılann yaptıkları iyi şeylere'' Kını önem verecck? Onıuı içuı "Ne miıcadele, ne bitmek bilmeyen bir savaş bu" dıyoruz ya işte saygıyla... Taksımden aşağı doğru inerken sağda, Beyoğlu Sineması'nın bulunduğu Halep Pasajına gıriyor, sağdaki kapıdan ikınci kata çıkıyorsunuz... Burası Maya Sanat Merkezi Metın Üeniz'in yarattığı o hanka kafe ve tiyatro salonu. Bilsak Tiyatro Atölyesi'nin "Doğum günü" adlı oyununu izliyoruz. l.udmila Petruşevskaya yazmış, sanal yönetmenliğini Metin Deniz yapmış, Aylin Devecı, Nıhal Koldaş, Göze Saner oynuyor. Ne kadar içten, tertemız, sade ve giizel bir oyun. Bu oyunun yaratıcıları da işte o bitmez savaşın içindeler... Çalışıyorlar, üretıyorlar, yaratıyorlar... Ama kıme, nasıl ulaşacaklar? Nasıl duyuracaklar kendılerinı bu yoz âlctn içinde7 Maddı manevi nasıl alacaklar haklannı, hak ettiklennı? Bugün büyle... Ama bu yılmayan insanlar sayesinde umudumuz yarınlarda... Bir de Galata livı var... Galata House yanı... Galata Kulesi'nin karşısındakı Galata Kulesi Sokak cla. Kuleden aşağı doğru ınerken hemen solda... Mımar Nadire ve Mete Cîöktuğ buranın ev Burak Sergen "Neyzen "de... sahıplerı . llgınç ve özel yemekler yapıyorlar... Nadire bır de coşup piyano çalıp şarkı söylüyor ki, dinlemeye doyamıyorsunuz. Eski lngıliz Karakolu olan bu tarihı bınayı yaşatnıaya, kalitelı, güzel, doğru bir şeyler yaratmaya çalışmışlar... Dıreniyor, dayanıyorlar... Ama neyse, eller havaya denmese de, peçeteler havaya fırlatılmasa da, kalitesiz, detone müzikler yapılmasa da, bu mekân meraklılarıncabilınıyor... Pazartesi dışında her gün 12clen 24'e kadar gidebilırsiniz. www.thegalatahouse com'dan da geniş bilgı alabılırsıniz... Cıunartesi, Pazar Cjalata kulesi eivarı şahane oluyor... Bence bugün tam zamanı... Değişiklik ve kalıte sevıyorsanız tabii... ^ n Gün önce sevgililer günunu kutladık ya, sevgililere Türkıye genelinde ikı trilyon lıralık gül gitmiş. Sadece Istanbul'da 1 1 trilyonluk gül satışı yapılmış. Mezatlarda üç, üç buçuk milyona satılan güller alıcıya yedisekiz milyona mal olmuş. Standartlık, sıradanlık, yaratıcı güçten yoksunluk, her söyleneni kabullenme tembelliğı, çoğunluğa uyarak gösteriş yapmak tembelliğı, çoğunluğa uyulmazsa duyulacak utanç ve mılyonlarca aptal kırmızı gül... Bir uyanık çıkıyor, tek bır kırmızı gülü sevgıli çiçeği ilan ediyor ve o kararlaştırılan gün sevgililer birbirine mutlaka ve mutlaka tek bır kırmızı gül yolluyor. Almayanlar üzülüyor, kendını eksik ve sevgisiz hissediyor. Benım okurum, 'sen bu yıl gül almadın da onun için böyle yazıyorsun' demez. 'Sen herhalde çocukken çok dayak yedin ki dayağa bu kadar karşısın' demediğı gibi... Şimdi itiraf ediyorum, bugüne dek 14 "Kötü Giinler Kitabı, kendini berbat hisseden herkesın neşelenmesini sağlayacak olağanüstü hayvan fotoğraflanndan ve ilham verici yazılardan oluşmuştur. Dudaklan olan herhangı bır ınsanın bu kitabı gülümsemeden okuması olanaksızdır. Hepinıizın kendımizi berbat hıssettiğimiz giinler olmasının nedeni, bu tür günlenn ınsan yaşamının kaçınılmaz bir parçası olmasıdır. Kbtu Giinler Kitabı'nda da bir tür reçete olarak anlatıldığı gibi, bu durumun çözümü her bır olayı farklı bir bakış açısıııdan değerlendırip, başarısızlık ve kayıp duygulanmızın yalnızca bize özgü duygular olmadığını görebilmektir. Yüz cümleden daha az yazı içeren Kötü Günler Kitabı, bu mesajı büyük bir sevecenlik ve mızah duygusu ile iletmektedir. Kolay bir metın ıle olağanüstü resimlenn bu mütevazi birlıkteliği bizi kendimizi kötü hissettiğimiz günlerin içinden geçirerek aydınlığa ve mutluluğa ulaştırmaktadır" Böyle deniyor Dharma Yaymları'nın Kötü Günler Kitabı tanıtımında .. B. T. Greive birbirinden ılgınç hayvan pozlanna, kısacık "keyfinizi yerine getirecek dersler" yazmış... Cem Şen'de bunlan türkçeleştirmiş... Gerçekten okurken gülümseyip duruyorsunuz... ^ Şubat'larda aldığım hiçbir kırmızı gül beni mutlu etmedi. Sekreterimin sabah çayını getirmesi gibi, çok sıradan bır tavırla o gülü alıp bir kenara koydum hep. Birilerince öyle karar verildiği içın, mecburiyetten yapılmış hiçbir şey beni etkilemedı... Ama o herhangi bir günde, Selanik'teki otel odamdaki sayamayacağım kadar çok kırmızı gülleri hâlâ unutamadım mesela. Çunkü beklenmedik bir andı, gerçek bir sürprızdi. Sevgililer gününde takımının önemlı bır maçına giden sevgilisine kızan kadınlara ne kadar şaşırıyorsam, sevgililer gününde gelen kırmızı güle sevinen kadına da o kadar şaşırıyorum. Benim sevgilim bu kadar yaratıcılıktan uzak olsa üzülürdum doğrusu... Üzülmedim de değil aslında!.. ^ Bir Ayla abla vardı... O Ayla Abla'ydı... Kızının arkadaşlaıınuı da kendı arkadaşlannın da Ayla Abla'sı. Zaten lıasta olan kalbıyle ınanılmaz acılar çekiyor ama o dimdik duruşunu ve ınce gülümsemesini hiç eksik etmiyordu üzerinden. Bütün bilirkişi raporları 'bomba değil' demesine rağmen, Ayla Abla'nın kızı 'bombacı kız' diye ısrarla ıçeride tutuluyordu. Insan sevgisiyle dolu bu aile bu acıyla yaşıyor, bu olayla savaşıyor ama scvgilenni, dostluklannı, gülümsemelerinı hiç eksik etmiyorlardı çevrelerinden. Ayla Abla her hafta marketten ahşveriş ediyor, hapishaneye gidiyor, ortadan kesilmiş salataları, lahanalan, kariijtırılmış muhallebıleri tekrar paketleyip, kızına göturüyordu içerdekilerle paylaşsın diye... Her celsede babası kızını savunuyor, annesi onu uzaktan görebilmek için en kenarda oturup bakıyordu öylece... Sonra kızı salıverildi Ayla Abla'nın. Kavuşmuştu Selek ailesi biTbınne ve kız sevgi dolu yüreğiyle yine koşturdu dıırdu insanlar için ... Ayla Abla mutlu oldu bir süre... Kısa bir süre... öyle yorulmuştu ki Ayla Abla, öyle üzülmüştü ki... Yine o onurlu gülümsemesiyle çekti gıttı işte... Biz, şimdi senin için üzgünüz Ayla Ayla Selek ile eşiAlp Selek. Mekân yine bir cezaevi kaptsu..