Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Tonive Encarna Salazar özel bir dans müziği formülü yaratan iki kız kardeş. Japonya'dan Amerika'ya diskotekleri coşturan Azucar Moreno îspanyol müziğinin yeni milenyumda parlak kozu. îspanya'nın 'esmer şekerleri' T oni ve Encarna Salazar'ın bir kayıt stüdyosuna ilk girişleri, kardeşlerı "Chunguitos"a vokal yapmak amacıyla oldu. Günün birinde, sanatgök kubbesinin en üst noktalanna kadar uçacaklannı düşündüren hıçbir şey yoktu henüz. İlk albümleri "Ballı Dudaklarla" (Con la miel en los labios) ve "Uyar Beni" (Estimulame) 1984 vel986 yıllannda çıktı. Kariyerleri, "Şeftali Eti" (Carne de melocoton) ve "Haydut" (Bandido) ile 1988'de olağanüstü bir noktaya ulaştı. O döncmde Îspanyol Müziği, Çingene tutkusunu pop matematiği ile bağdaştıracak özgün formüller arayışındaydı. AzucarMoreno'nunbuarayışçerçevesinde nasıl bir anlam taşıdığını anlamak içın, 80'li yılların ikinci yarısına bakmak gerekir. Buleria(birflamenkotürü) verumbalar.cazve rock içinde eridiler. Flamenko temalan söyleyen pop müzikler ve gitan bir ampl ıfikatöre takrnanın, değişik bir tarza sıçramaya yeteceğine ınanan flamenko sanatçılan ortaya çıktı. Azucar Moreno (esmerşeker)kendiyolunu seçti. Hesaplannı kendi silahları üzerine kuruyorlardı. Silahlan gerçekanlamdaçarpıcı bir görünümden, hem başma buyruk hem şehvetli bir sahnelemeye dek uzanıyordu. Aynca, flamenko konusunda iyi hazırlanmış iki sese sahiptiler. Flamenkocu bir aileden geliyorlardı. Kendilerine uymayan müziklerle boşluğa doğru bir adım atmamak ve eski formülleri tekrarlayarak kendilerini tıkamamak konusunda kararlıydılar. "Bandido" şarkısını Eurovision'da seslendirmeleri bütün şüphelerin buharlaşıp uçmasını sağladı. tki otantik yıldız doğmuştu artık, tüm dünyaya erişebilen ve birbirine hiç benzemeyen ülkelerde ısrarlı taraftarlarbulan. Tarzlan popa uyarlanmış bir Flamenko değil, yeni bir dans müziği formülüydü. Bu, dünyanın her ülkesindeki diskolan alevlendirebilen ama aynı zamanda da yalnızca iyi şarkılar dinlemeyi arzulayanlann kalplerini de ısılabılen bir formüldü. Rıtm ve melodıleri yani bu iki hedefi bırleştirmek kolay değildi. Enküçükbirdengesızlik durumundakişi diskotek etine dönüşebilir. Zira insanlar sadece müziği pusula alarak bacaklannı hareketertirmeyi umursarlar. Sanatçı, ısmini ve kökenini kimsenin bilmek istemediği bir anonim bir sanatçıya dönüşür. Azucar Moreno tercihini "şeftali eti"yönünde kullandı, bu da üçüncü albümlerinin ısmiydı. Bu diskte, görüntüleri ve sound'lan modemleşmişti.Cecilia'nın"Fui"sindenve Vainica Doble'den yaptıklan uyarlama, aramakta olduklan farklı reperruann örnekleriydi. 90 yılındaki albümlerinde, Eurovision'da seslendirdikleri "BandidoHaydut" şarkısı da vardı. Bu, Îspanyol pazanndan Avrupa pazanna atılmış kaçuıılmazbir adımdı. Ama, sıçramalan bununla sınırlı kalmadı. Îspanyol müziğinin, Amerika'dan Japonya'ya hayranlık duyulan sembolü haline geldiler. Sonraki albümleri uluslararası başan yolundakı durdurulamaz yürüyüşlerinin yeni merdivenlerini oluşturdu. Japonya'da 1991 FLAMENKONUN TARIHI Endülüs Çingenelerinin ya da Flamenkoların müziği ve dansı. Kökleri, Çingenelerin, Endülüslülerin, Araplann ve hatta belki îspanyol Yahudilerinin halk şarkılarına dayanıyor. Bizans ve Hindistan dinsel ezgisinden kaynaklandığını ileri süren araştırmacılar da var. 14. yüzyıl sonlarında Çingenelerin, Araplann, Yahudllerin toplum dışı bırakılmış Hıristlyanlann toplumun dış çevresinde kaynaşması sonucunda gelişti. Flamenkonun ana tüıierl: En ağırbaşlı tür: Büyük şarkı ya da derin şarkı, ölüm, keder ve din konularını işler. Daha az ağırbaşlı tür: Dokunaklı ve daha çok Doğu müziğinden esintiler taşıyan flamenkolar. En haftf tür: Aşk, kırsal yaşam ve eğlenceyi konu alan şarkılar... Flamenco kelimesinin yan anlamlan: 1. Sağlam, sağlıklı ve serbest bir görünüşe sahip olan kadın. 2. Ukala, kendini beğenmış ve küstah.