27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

10 1 Kasım 1755. Kısa aralıklarla üç kez hareketlendi toprak ve su. Ortalık durulduğunda, enkaz altmda $0 bin Lizbonlu ölü vardı. Kral, Dışişleri ve Savaş Bakanı Mello'yu görevlendirdi. At arabasında kuruldu kriz masası. Yeni kentin silueti belirdiğinde depremin "Tann'nın cezası" olmadığı kavranmıştı.Yücel Feyizoğlu'nun derlediği 'Doğal Felaketler' kitabından.. ler... Ama çok geçmeden ikınci deprem dal' gası vurdu kentı. Binalar, mağazalar, depolar, saraylarkartonevlergibikatlandı.Kjliselerinbüyükçoğunluğudaönüncbirikmiş insanların üstüne çöktü. Binlerce insan taş yığınlarınıniçinegömüldü..." Braddock adında bir lngiliz tüccar Lizbon 'a gezmeye gelıniş, kılpayı kurtulmuştu ölümden. Daha sonra kalemealdığıyazısında da şöyle betimliyordu fclaketi: "Üst kat çöktü hcmen, bcnim kaldığım alt kata şansımdan bir şey olmadı. Ancak ayakta duracak halim kalmamıştı. Tüyler ürpcrtici biçimde duvarlar sarsılıyor, parça parça dökülerek delikler açılıyordu. Yaşamımın son anınageldiğimi sandım. Bir anda zifiri karanlık oldu ortalık. Pencereden en ufak bir ışıksızmıyordu..." Karanlığın nedeni, bir anda çökmüş 17 bin binadan yükselen toz ve duman bulutuydu ve güneşin önünü kapatmıştı hemen. Birinci depremden 15 dakika sonra ikinci birsarsıntı daha vurdu kenti. Depremi yaşayan Lizbonlu Antonio Pereira şöyle betimliyor: "Kentin zemini kabaran bir su dalgası gibi kalkıp kalkıp indi..." Bu üçüncü depremden sonra bütün Lizbon harabeye dönmüştü. Artçıl depremler sürüyor, sağ kalanlar bir türlü soluk alamıyordu. Çoğu yarahydı. "Varsıl yoksul ayırımı yapmadan herkesi eşit işleme tabi tutmuştu deprem," diye yazıyor Sraddock. "Zanaatç ı ya da papaz, bcy ya da hanım, yaşlı ya da çocuk hepsinin kolu bacağı kırılmış ya da omurgaları parçalanmış birbiçimdedüşmüşlerdi olduklan yere. Kimıleriningöğsüneçökmüştütaşlar.kimileri tümüylegömülüpgitmişti..." Daha toz bulutları çckilmeden alev titreşimleri göründü yıkıntılar üstünde. Kiliselerde devrilen mumlar, evlerde yanan sobafar yavaş yavaş tutuşturdu kenti. Kuzeydoğudan esen yel birdenbire daha da yaydı yangını her yana. Bcş gün boyunca alev dalgalan cehenneme çevirdi kenti, depremden kurtulanlar da yanıp kül oldu. Sağlam kalabilen insanlar eşyalannı kurtarmaya çaba verdiler. Kurtardıklannı Tejo Irmağı'nın kıyısmdaki büyükbiralanataşıdılar. Yaran olmadı. Oraya da sıçradı yangın. Emckleri boşa gitti. Depolardaki ipekler, baharatlar, kumaşlar, kent CUMHURİYETDER< arşıvı yangından kurtulamadı. Kül oldu kc kitaplığındaki 7Obuıciltkitap. Garip bir raslantı: Bir tek Lizbon genele kurtulmuştu bu fclaketten. Felaketin sonu gelmemîşti... Braddock dahıl hayatta kalan biryığıh i san daha güvenlikli sanarak yıkıntıların • cesctlerin üstünden geçip Tejo Irmağı'n kıyısına koştular. Fakat uğursuzluk dinmc bilmjyordu. Şaşkınhk içindeki insajilann o tasında dikilirken bir çığlık duydu Braı dock. "Deniz geliyor! Hepimizi yutacak Çil yavrusu gibi dağıldılar. Tejo'nun sula çekildi önce, ardından inanılmaz büyüklül teki tsunami on katlı bina yüksekliğindek. bararak kentin üstüne kapandı. Japonca'dz geçcn tsunami uzun dalgalar anlamınagel yordu. Uzun dalgalan, dcnizin dibinde mc danagelen şiddetli depremler kopanyordı Okyanusun içlerinde'; ama toprağın yüzey ne yakın yerde sarsılan toprak dev dalgal; oluşturmuştu. Arka arkaya üç kez gelen b uzun dalgalar kentin kıyı şeridindene vars süpürüp götürdü. Ayakta kalabilen biryığı insan da böylece denize sürüklendi. O det şctten kurtulanlar artık kıyamet gününü geldiğine ınanarak daha şiddetli afet beklt diler. Ama denizin öfkesi geçti birsüre sor ra, sakinleşti yeniden. Dupduru oldu, çarşe gibi. Artçıl depremler dekesildigiderek. Sonuçkorki]nçtu:30binLizbonlugöçü altında kalarak, ateşte kavrularak, suda bc ğularak can vermişri. Portekiz' in güneybatı sındaki ve kuzey Afrika'daki kıyı kentleı yerlebirolmuştu. Portekiz'in içlerinde, Is panya'da, Fransa, Hollanda ve Almanya'd da depremin etkileri duyulmuş, buralarda d kiliselerin çanları kendiliğinden çalmay başlamış, avizelcr sallanmıştı. Avrupa'nıı bütün denizlerinde, göllerinde, ırmak ve ka nallarında sulann dalgalandığı, alçalıp yük seldiğigözlenmişti. Daha Lizbon yangını sönmeden yağmacı larkentedaldılar. Yıkıntılan dolaşaraksoy guna başladılar. Hapishaneler de yıkılmış serbest kalrruştı tutuklu ve kürek mahkumla n...Hırsızhkvesoygundancezayiyenlerbü tün kente yayıldı. Eski mesleklerine yinc başladılar. Hayatta kalanlannşaşkınbakışla Lizbon'da bakan Mello Gölcük'te? Istanbul vc Roma gibi yedi tepenin üstüne kurulmuştu Lizbon. Ortasından geçiyordu Tejo Irmağı. Çarşı vcpazaryerleri ırmakboyuncasıralanmış,görkemliyapılan,sarayla7 n, kiliseleriyle göz alıcı birgörünüm oluşturuyordu. Sayısız sömürge sahibi Portekiz Kralhğı 'nın mutlu başkenti. Avrupa'nın ise en önemli liman kentlerinden biri. 150 bin nüfiısu vardı. Tarih: 1 Kasım 1755. Masmavi aydınhk bir şafakJa açmıştı gözlerini gündüze. Güneşin sıcacık parladığı bu sonbahardakilise çanlan çalıyor, herkesi Azizler Yortusu'naçağınyordu.Yollaradökülmüştü dindarinsanlar. Katedrallere, kiliselere doluyorlardı. Ayinlcr başlamak üzereydi... Atlas Okyanusu'nun içindcn beklenmedik bir anda kabaran şiddetli deprem dalga dalgakenti sarstı. Bukadarlabitmedi herşey. En kötüsü daha gerideydi. "Saat 10'a doğru garip horultular, gürültüler duyuldu..." dıye yazıyor bir görgütanığV'Biraz sonra yapılar sarsıldı. Tarihi katedraldeavizelersallandı, bütün kiliselerin çanlan sanki hayaletler tarafından çalınmaya başlandı... Ayine katılan insanlarpanikiçinde kiliselerin dışınafırlayıpkurtarması ıçinTannyayakardı.duaetti
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear