Catalog

12 p» Komşusu ArsenaGudadze'yedönerek.. Arsena.. Senin malın hangisi? O kulağı kesik domuz yavrusu, dedi elini domuz yavrusuna uzatarak. Sen bunu çingenelerle sacayağı ile demirzinciredeğiştirmedinmi? Değiştirdim... DeğiştirdimL Üç ayakla, dört ayağm değiştirildiğini ben hiçduymadım! diyerek güldü Kikitia. Bu benim işim, dedi Arsena güvenli bir biçimde ve geri çekildi. tkinci dokuz yavrusu kimin? diye sordu Kikitia. Onun sahibi yok, diye yanıtladı köylülerdenbiri. Bukeçi kimin? Nebileyim ben!.. dedi, kendisine sorulmadığı halde Dzenalidze'nin Karısı. O da yana çekildi. Yana çekilmesiyle birlikte, keçi, boynundan bir iple çekiliyormuş gibi sahibinin peşinden yürümeye başladı. Senin değilse ne diye ardından geliyor Nina? diye sordu Kikitia. Keçi olduğu ve benim gibi akılsız olduğu için geliyor, diye yanıtladı Dzenalidze'nin Kansı. Sonra keçiyi boynuzundan tuttu, sürükleyerek çingenelerin at arabasınabağladı. Kadınlar..Benbiliyorumkibutavukları çingene kadınlany la, falcılarla, iyi haberlere değiştirdiniz. Doğrulayıcı jest, mimik ve kurbağa sesine benzer seslerle onay ladılar. Madem bir şeyinizkaybolmadı..Ne diye gece yansı döküldünüz Çuhatavra'ya? diye sordu şas. kınlık ve merakla Kikitia. Çok kötü bir şey oldu sandık. Biliyorsun savaş var Kikitia Batono, diyerek köylüleri haklı çıkardı Levarsi Berejiani. Bu dananın da sahibi yok mu? Son bir uğraşla eşya ve hay vanları sahiplenmelcrini istcdi Kikitia. O benimdi.. Ama, bağışladım çingene baronuna, dedi Deva Levarşa. Niye bağışladın Levarşa? Amca oğlun mu senin? diye sordu Kikitia. Niye de!.. Baron'un kızı bizim köyde doğurdu. Zenobani 'den giden Grişa Dzenalidze'nin adını verdi çocuğuna. Şaşıran çingeneler bir bize, bir Polis Müdürü'nebakıyorlardı. Birşeylerolduğunu anlıyorlardı... Amatamolaraknelerinolup bittiğinin ay ırdında değillerdi. İyi konuştu Polis Müdürü: Böyle ıse işler.. dönün Zenobani'ye. Otobüsvereceğimidüşünmcyin! Bu çingenelerin karşısında benimle oynadığınız ve de utandırdığınız için öylece tabanvay gidin, diyerek bi/e sırtını... Çingenelereyüzünüdönerek; Gidin benim iyi insanlarımLLütfen!.. Buinsanlannsizlerlebırsorunuyok?!.. Çingenelerle çıktık karakolun avlusundan. Uzunsüreyüzyüzekaldık. Sonra çingene Baronu ortaya çıkarak Levarsi Berjenia'nınyanınageldi.Omzundanöptü.Sessizce geri dönerek arabasına bindi. Daha sonra çingeneler bağırarak, ıslık çalarak, kamçılarını şaklatarak, tekerlek gıcırtılan aı asında başıbozuk bir şekilde konak yerlerinedoğruSacavanoyolundanuçupgittiler. Gittıler benim kara, saf, kavgacı,dansçı vehırsızçıngenelerim. Geriye bakmadan gittıler. Götürdüler köyümüzün çok az bir sermayesini. Ama bize, Laşa Deresi 'nin kenarında bir hayalateşibıraktılarki.. benim yüregimdekı o atcş bugünc kadar hâlâ sönmcdi. Gitti ler bİ7im çingeneler... Yüreklerimızde bıraktıkları buruk sevgiy le vc onlara davranışlanmızın mutluluğu ile yollandık yaya, Zenobani 'nin uzun rampayoluna. Yol bıtmek bilmiyordu.^ Belki birini vurabilirim M ickey Spillane, beni, South Carolina'dakı Byrtle Bechbölgehavaalanından alacağını söylemışti. Bavulumun yanında durmuş, onun adını ilk duyduğum günleri düşünüyordum. 50'li yılların ortalanndaydı ve bir film izlemiştım: Marty. Marty,birkızınbas> na iş açtığı utangaç kasabın öyküsü. O ve arkadaşları oturmuş kızlardan konuşuyorlar. Içlerindenbirişöyleder: "Mickey Spillane'i ne kadar tuttuğumu biliyor musunuz? Kadınlannasıleldeedeceğinibiliyor. Bırkitabında, genç adam koşarkcn bir kadına araba çarpar ve bu tanışmalanna vesile olur. Sonra iki güzel ikizle karşılaşır, onlar da ona pas verirler. Dcrken ben bu sosyete güzeliyle karşılaşınm ve o da ona pas verir." Delikanlılardanbıriıçindekızlannyeraldığı birdergıye bakmaktadır. "Oğlum, bak," diye bağınr,"bu Mickey Spillane! Ogerçektenyazabiliyor." Birkaç hafta önce Paris'te bir Fransız film eleştirmeniyle karşılaştım. "Demck Mösyö MichaelSpillane'lebuluşacaksınız!"dedi. "Şahaneaptal!Ona,LadyHunters'ı,etkisi altına alan Victor Saville'in Jessie Matthevvs'la büyük tngiliz müzikalleri yapan Victor Saville'leaynı adam olupolmadığını sorun." Mickey 'inetkialanınıanladınızsanırım: Arka odadakı delikanlılarclan kuş beyinli Fransızfilmelcştırmenine... Işte banadoğru geliyor. Üzerindebırpenye gömlek, grımavi gözleri pırıl pırıl. Yüzü bir sey ler anlatmak isteyen ama bunun için pek de çaba harcamayan kopmuş bir kaya parçası. Bavulumu elımden kaptığı gıbı Ford kamyonetin arkasına atıyor. Mesajı aldım: 8 l'iııi devirmiş birinin çok nazik olmasına gerek yoktur, onlar kendilcrini nası 1 koruyacaklannıgayetıyıbılırlcr. Bu adam hâlâ çok hareketli. Kasiyerkızlanncoşkuylaonuselamladıkları bir süpcrmarkette duruyoruz: "Bugün Mike Hammer dizilerinden biri uOh, Those BeautifulDolls".