Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23MART 1997. SAYI 574 cekondu"bölgeleri.Çünküburalarda"kendilcrigibi olan" insanlarvar ve büyük şehrin ke;>meke^i içinde y itip gitme korkusu böy lece biraz olsunhafifliyor. 1990'lıyıllardada varoşlardankentingöbeğineinmeyebaşladılar. Ferdi Tayfur'un "Hadi gel köyümüze geridönelim"şarkısınatamanlamıyladeğil amayarısıkadaruydular. Onlanndaeğlenmeye, coşmaya, içip söy lemeye haklan vardı. Metropolün en "müsait zemin"ini seçtiler bunun içi; tstiklâl C'addesi... Önce Sıvaslı biri "Köy Kafe" diyebir yer açtı sonra da önü alınamaz biçimde sayıları hızla arttı bu mekânların. Kendileri için "kurtanlmış, kaç ırılmış küçük dünyalar" gibi bu kafeler. tnanılmaz bir insan trafiği var. Bazıgeceleryerbulmak mümkün değil.Zaman zaman o dünyadan olmayan, "dışarıdan" insanlara rastlamak da mümkün. Önünden geçerken kulağına çarpan yanık bir türkünün ve sazın sesine kapılıp büyülcnmiş gibi bu mekânlara girivcren "yabancı"lardavar. ŞimdilerdcBcyoğludışındaki semtlerde dc bu kafclcre rastlanıyor; Bakırköy'deki"Turnam",bunlardanbiri. Gece ilerliyor... Sahnedeki Alevi gcncine küçücük masalarda itiş kakış oturan csmer insanlartopluluğundan sürekli istek parçalar gidiyor: "Halil ıbrahim", "Yol ver dağlar", "Turnalar", "Şu Metris'in önü", "Töre", "Denizüezmiş"... Türksanatmüziği veya pop müzik yok burada. Sadcce türkü ama içındebelirgin bir "pop devrimcilik" barındırantürkülcrhepside. Oturma düzeninin getirdiği kaynaşma. Duvara asılı resimler, yaşananlann aynası gibi. BAGLAMASI VE SESIYLE ORA LARDAN BİR İNSAN. Kantlilikle köylülük arasında... Yanınızda bir"bayan"varsa daha çok saygı görüyorsunuz. "Kadınerkck ili;,kisi"ni hâlâ bırakip gcldıkleri memlcketlerindeki gibi yaşıyorlar; tutuk, kopuk, ölçülü, uzak... Son derece modcrn blucinleri, tişörtleri.jöleli parlak sacları hiç yanıltmasın sizı; hâlâ erkeklcreıkeklerle.kadınlarkadınlarladaha rahatiletişimsağlayabiliyor. Rakılar, biralarmüthi^birivedilikletükenipyerlerincyenilerikonuyor.Garsonlarda tnüdavimlergibi uzaklardan gelmişjcr. Bu daracıkhareketalanındaınanılma? bir hızla çalışıyorlar. Zaman ılerledikçe eller ycni Aslıhan 22 yaşmda, kökeni ise Sıvas. başlayan bir türküylc birliktc ansızın kenetleniyor, birhalay figürüylesallanmayabaşlıyorlar. Sonra coşankanlar yerindcduramıyor, kablarına sığamayan insanlaroturdukları küçük köy taburclcrindcn fırlay ıp yine daracıkbirhareketalanındainanılınazbirkıvrak 1 k la gümbür gümbür halay çekmeye baş1 lıyorlar. Aleviliğıdcdevnıncıliğidcpoplaştırıyorlarama; sahnedeki sanatçıdan Alcvi müziği"Devrimci"olduklarını söylüyorlar. Sonra nin ünlü parçalarını istiyorlar, sonra da bu "devrimcilik", gcccnin ilerleyen saatlcrindc, türküleres,liğindekalkıpsemahdönüyorlar. alkol oranının vc müziğın ritminin yüksclO cgzantrik, soylu, ritüel özünden uzaklaşjmesıylc birliktc usul usul dışan sızıp deviyor, yitiyor, çok şey kaybcdiyor böyleliklc. nimlcrinkıpırkıpırbircanlılıkkazanmasınNitekim Yörem Kafe'nin sahibi Nurettin davenihayctdaracıkbiralandaitişkakışseGüleç de katılıyor bu düs.enceye, "Bu yüzmahdönülıncsiyleveyahalayçekilmesiyle den biz de burada seınahı yasakladık. Çünkü patlak vcriyor. semahmüziğindekalkıp göbek atanlarbile oluyor!"diyorGüleç. 'Hadi gel köyümüze...' Gecenin ikisine doğru artık mekân personeli toparlama çalışmalarına başlıyor. Bu Durupdururken,ansızınneredençıktıbu köykafelerinsahiplerindenbazılan,sarhoş "köykafe"lcr. Hitapettikleri insanlarıngelolup oraya buraya sarkan kimi tipler için paydikleri bölgclcrc bakmak gerekiyoröneelikvonlarda rastlanan "fele: Tunceli, Krzincan, Sıdai"ler tııtmaya da başlavas, Malatya... Özcllikle mış. Tunceli'yi vurgulamak Artık kapanış saati... gerekiyor: Politik ve ckoTckme tokat dövülerek dınomik ncdenlerle büyük şarı çıkarılan çok sarhoş kentlerc göçün yoğun olaadamlar, hayli güçlük çırak görüldügü bir bölge karıyorçoğuTuncelili, Sıburası. En çok da tstanvaslı esmer, hafif sakallı bul'ageliyorTuncelililcr. Alevi personele... Daha öncc buraya gelmiş hemşehrilcrinindeyardıBirazdan herkes yine mıyla geçimlcrini güçlükevlerinedönecek. Dudakle de olsa sağlayabilecek larının ucunda kayık bir işlerbuluyorlar. "Ev"olatebessüm, kafaları hoş, hareketleri yayan yapılrak mckân edindikleri yerdak, gözlerde kıvılcımler Dudullu, Okmeydanı, lar...^ Gazi Mahallcsi gibi "ge Yörem Kafe'nin sahibi N. Güleç. göbek. Istiklal Caddesi'nin sağlı sollu ara sokaklarına serpılmiş köy kafelerden dışarıya yükselen yanık seslerden biri de ona ait. Adı Hasan Munzur. 26 yaşında. Tunceli'nin Pülümür ilçesinden. Yörem Kafe'de tanıştık onunla. Bağlamasını öylesine ustaca çalıyor, öylesine yanık bir sesle türkü okuyordu kı etkilenmemek mümkün değildi. Bir ara "içecek bir şeyler için mola" verip bıze doğru yöneldiğınde koltuk değnekleriyle yürümeye çalıştığını fark ediyoruz. Iki bacağından da sakat Hasan Munzur. Sakatlığını büyük bir rahatlıkla anlatıyor. 8 yaşındayken düşmüş. llkel yöntemlerle üç ay evde tedavi görmüş. Bakmışlar, düzelmiyor, Tunceh'den Erzurum'a götürmüşler. Erzurum Atatürk Üniversitesı Tıp Fakültesi'nde yanlış tedavi ve geç mudahale nedeniyle sakat kalmış. 1981 yılında Isparta Eğirdir Kemik Hastanesi'ne götürülmüş, oradan da Istanbul Baltalimanı Kemik Hastanesi'ne... Biraz düzelme görülmüş bacaklarında. Tekrar memleketıne, Tunceli'ye dönmüş. Ama Istanbul, kanına girmiş bir kere. 1992'nin güzel bir mayıs gününde "dilenmeyi bile göze alarak", bir "kurtuluş umuduyla" kalkıp temelli olarak Istanbul'a gelmiş tekrar. Gültepe'de oturan ağabeyının yanına. Peki, bağlamayla, türkülerle ilişkısı? "Daha 12 yaşındayken bağlamaya ılgim vardı. Ağabeyımın bir bağlaması vardı. Bu bağlamayı ondan gızlı gizlı alır çalardım. Kaçak olarak. Türkü söylemek, bağlama çalmak benim ruhumda, yüreğimde vardı zaten" diyor. Sonra, Istanbul'da Sarıgazi'de bir düğün salonunda çalmaya başlamış. Derken, köy kafelerin Beyoğlu'nda bırbırı ardına açılmasıyla birlikte onun da Beyoğlu serüveni başlamış. Şimdi bu köy kafelerde çalıp söylüyor. "llgi iyi ama halk müziğinin hak ettiği yere gelmesi için elimden geldiğince çalışıyorum" dıyor. Sesinde, aksanlı konuşmalarında hep derin bir hüzün. Uysal, edepli, ezik ve bir o kadar da ıçli. Biraz para biriktirip tedavi olmak istıyor. Baltalimanı Kemik Hastanesi'nde bir doktor ilgileniyormuş onunla. "İyi bir insan. Onun ve onun gibi başka iyi insanların da desteğı olursa umut var iyileşmem için. Belkı tedavıye başlarsam iyileşip yürüyebilirim" diyor usulca, umutla... Sonra molanın dolduğu, müşterilerin sabırsızlandığı hatırlatıhyor ona. Köklü Tunceli terbiyesiyle izin isteyip yeniden "sahne" olarak kurulmuş küçük köşesine yollanıyor.^ FOTOGRAFEVI Pazar Yiirüvüyleri I ııklı iavlau SdMurl 6 Nı\an (,'akal<,e$me\l Istıklul C, 95/2 (McDnnald's yanı), Beyoğlu. Ist. G gezginlerin ortak adresi K u r b a n B a v r a m ı 1727 1723 Nisan Nisan Gezileri (212) 245 50 86244 26 66245 34 98 GENÇLİK FUARI'nda Gösteri ve Söyleşiler 27.03 Pcrş 16 ÎO (")z£an Yurdalan "Uzun yolculuklar hakkında kısa bir sttyleşı ve las dıa gösterisi" 28.03 Cuma 15.30 Lalcpcr Aytek " Içinde Istanbul Olsun 29.03 C.lcsi 12 30 Nadır Paksoy 'Gezginlik, l'asıfık, l'öreler" 29 03 C tesi 18.00 Gezıevı / ScMavı Havacılık "Alternatif Turizm vc Yamaç ParasütU" Ayrıntılı bılgı ıçın bdltenımı/ l.«ylek'ı ısteyın. Imnle DOÖtl ANAIX)1.II KlliRIS Heiparmak DaRlarrnda l'rek KLLtMlJCUJt VAUISİ OOKOVA SAhAM KÖn ;•.(!// HAI YAN ANTAI.YA Beydağları RlY!>IHWC,Oni Tütkiye'de tlk keı! 1630 Nisan NEPAI. HİMALİY4L4R Annapurna Dağları 'nda Trekkıng. ^ Tel (212)251 05 66245 40 08