Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12EKİM 1997. SAY1603 hiçbir iş gelmediğinden, annesinin 5ü'li yıllarda üstlendiği rolü çoğu kez arkadaşları üstleniyorlar. Conlon'unLondradışındakiraladığıbüyükteraslı evdcki yaşamı hücresindekı yaşamından pek farklı dcgil. Genellikle sabah altıdauyanıyorvctelevizyonuaçıyor. Saatonbirdeyataktankalkıyorvekimizamanyürüyüşeçıkıyor. Dokuzyaşındaykcn başlayanat yarışlarına ilgisi hâlâ sürüyor. Geceleri yine tclevizyondan futbol maçı izliyor. "Bizim gibilerinilerlemeolanaklarıyoktur. Kimsc yol göstermez. Bu durunı cezaevine girip çıkanherkesiçinaynıdır.Kirnizamankimolduğumu tam olarak kestircmiyorum," diyor. Televizyon için hazırlanan belgeselde Conlon uzun süreli hapis cezalannın kadınlarla ilişkisini mahvettiğinden yakinıyor. Cezaevinden çıkmasından bu yana ciddi boyutta iki aşk ilişkisi yaşadığını, ilkinde bir gazeteciye, ötekisinde de bir kameramana tutulduğunubelirtiyor. "Bir sabah yataktan kalktım ve aşık olduğumu anladım. O an mutluluğa en yakın olduğum andı" diyor. Cezacvinde geçen y ıllarının bir yuva kurup çolukçocuğakarışmasınıengellediğinidilc getiriyorvc "ciddi duygusal ilişkilerin"artık onagöreolmadığınadikkatçekiyor.Yaşamınıkısa süreli ilişkilerlcsürdürmeyiyeğliyor. Old Bailey cezaevinden çıktığı günden sonra GerryConlon'unçevrcsıbaşkalarının sırtından geçinen asalaklarla dolup taşmış. İki aşk scrüveni kahramanlarının kitle iletişiminde görcvli "alıınlı kadınlar" olması bir rastl antı dcğı 1. N e var k i, ünlenmesi kim I i ği ni bulma çabasıyla yaşadığı iç fırtınanın dinmesincpekyardımciolmuyor. Conlon, ZimbabvvelıcanyoldaşıMichael Golembo ile beş yıl önce bir partide tanışıyor. Kısasiiredearalarındasıcakbirdostluk gelişiyor. Mıchael, Poly Gramplakşirketindeki pazarlama müdürü görevinden ayrılarak Conlon'a göz kulak olmaya karar veriyor. Conlon ile Golembo son birkaç yıldır aynı cvi paylaşıyorlar. Conlon, "Michael çok iyi bir dosttur. Ama aşırı yakınlık kimı zaman nefreti doğurur," diyor. Cezaevinden sonrabirsüre71 yaşındakiannesiylebirlikte yaşayan Conlon köklerine dönmenin yararlıolacağını ümitediyor. Nevarki evedönüşü IRA atcşkesdönemine denk geldiğinden, bu dencyimi başarısızlıkla sonuçlanıyor. Cumhuriyetçılcrın egemen olduğu yerlerdebirkahraman olarak karşılanan Conlon, başka yerlerde 1R A kati I i olmakla suçlanıyor. Conlon yaşaınının hiçbir evresinde Cumhuriyetçi olmadığını ve bu etiketten de oldumolasıhoşlanmadiğınıbelirtiyor. Dahası, çocukluğunun o güzel Belfast'ının da artık yok olduğunu, bu kentte bir zamanlarinsanlarınkapılarınıhıçkilitlemediklerini, birbirlerine yardımcı olmaya çalıştıklarını dile getiriyor: "Çocukluğumda bu kcnte aşıktım. Orayi bu denli sevdiğimi ancak cezaevinden çıktıktan sonra anladım." Conlon, kafasında öykü ve oyuna dönüştürebilcceği binbir düşüncenin olduğunu, ama bu konuda kendisinc güvenemediğini söylüyor. "Suçsıi7Bulundu"başlıklıözyaşamöyküsünütamamlayıcıniteliktebiryazınıntaslağını hazırlayan Conlon, buyazısmda uyuşturucu ve alkol bağımhlığından ve nasil kurtulduğundan söz ediyor. Conlon, kentten uzakta bir kulübeye çekilerek tüm bunları kaleme dökmeyi tasarlıyor. SinemayauyarlanarakDanielDayLewis'emalcdilen yaşamını ondan geri almak ister gibi bir izlenim bırakıyor. "Ronan' ın başka senaryolar yazıp bana daha büyük ve daha ciddi bir rol vermesini istiyorum. Sanırım en iyi başardığım şeybu," diyor veşakayollu, "Dar.ielDayLewissıkıdur,yoksakanşmam,"diye ekliyor.^ The Guardian 'dan çeviren: RlTA URGAN T f Ayşe Kalmuk, Ercüment Kalmuk Müzesi'nin açılıştnda... Yaşadığı ağır bir huzundu. LEYI.A PAMİR kardeşlerindeİ7İcdiklerini,yinekendilerinderı öğrenmiştim. Ayşe Adakan, rcssam Ercüment Kalmuk Bey'le buradatanışmış, aralarındakidostlukyoğunbiraşkadönüşüvcrmişti. 1%9'da gerçcklcşen evliliklerinden sonra, her ikisinin dc büyük mutluluğuna şahitoltnuştum. Nevarki buolağanüstümutluluk vc huzur sadece iki yıl sürebilmiş, daha önceleri kalp krızleri geçirmiş olan Ercüment Bey, 1971 'de vefatetmişti. Ayşe Kalmuk'un aşkı kadar, matemi de sözcükle dile getirilemeyecek kadar derin oldu. Yıllarca kendi içine, evine kapandı, kimseyle konuşmadı, kara gözlükler taktı, teselliyeolanakvermeyenağırbirmelankoliyegirnıişti. 80'li yıllarda Ayşe Kalmuk, iç dünyasındabaşlayan küçük birkıpırtıylaTo ürriyet Partisi'nin kurucularıntlan, Almanya'datahsilini tamam• . lamıs, elektrik mühendisi Enver 9s Adakan'ınortancakızı Ayşe Adakan Kalmuk'u, 1946'dayatılı olarak okuduğumuz Arnavutköy, Amerikan Kız Koleji'ndetanımıştım. Kendisiyıllarcaodaarkadaşım olan Fatma Adakan'ın bir yaş küçük kızkardeşiydi. Kolej yıllarındadengeli,içdünyasını dışavurmayan, nazik kişiliğiyle tanınırdı. Art arda mczuniyetlcrimizden sonra yollarımız ayrıldi, onu yillarca göremcdım. 1965 yılında, Lerzan Bengisu Hanım'mkurduğuRekreasyonDerneği'nınelsanatları ve resim derslerini Fatma ve Ayşe pağacı'nda aldığı bir bodrum katında Ercüment Bey'inresimlerinısergılemeyidencdi, ancak bodrumdaki rutubetın resimlerc /arar verebileceğini düşünerek bu işten vazgeçti. 1984'te babasının ölümünden sonra kendi pay ına düşen mirasla, kendınde saklı tuttugu büyük aşkının metamorfoz süreci başladı. Ercüment Bey 'e duyduğu olağanüstü sevgiyi, onun adına kuracağı bir mü/ey le bir başkabiçimin içindeyenidenyaşayacak, Ercüment Kalmuk adı da sürckli anımsanacaktı. lleriye ve geriye yönelen bir amaçla başlayan bu müzenin çalışmaları, resmi makamlardan, restorasyon ve inşaat işlerinden kaynaklanansayısızengellerlekarşılaştı. Bunların aşılması oniki yıldan fazla sürmüştü. Ayşe Kalmuk'un bunalımından kaynaklanan ideali uğruna verdiği bu çetin mücadele, ıçdünyasını özgürlüğe kavuşturma ödevini de taşıyordu. 1992 'de yedi ay komada kalan I înver Adakan Vakfı 'nın kurucusu, ablası Fatma Adakan'ın kurtanlmaçabalannda,kardeşleri gibi Ayşe de ablasını her gün hastanede ziyaret ederek gereksinimlerini yerine getırmeye çalıştı. Ağır bir hüznü yaşamaktaydı, ama ne bu hüzün, ne de ablasının ölümü, müze idealinigerçekleştirmeçabalarınısekteyeuğratabildi. Tam tersine, eski dostları ve yenı çcvresiyle sevgi bağları güçlendi. O yıl sık sık görüşüyorduk. Skryabin'nin Piyano Yapıtları ve Düşüncc Dünyası adlı kitabımın basılmasında, Ccnap And Vakfı'nın kurduğu jürininoybirliğiileverdıgibasılmakararına karşın, vakfınsahibi,kitabımı basmak istemediğini bana ilettiginde çok sıkılmıştım. Gününbirinde Ayşe Kalmuk benı ziyarete gclcrekdosyayı görmek ıstemışti. Dosyayı görürgörmezkitabınbasımvetclifhakkını kapsayabilecek bir çek y azdı. Kabul etmek istemedim. Ama o denlı manlıklı ısrarlarla karşımaçıktıki çeki aldım. Ve kıtabım Ankara'da Ahmet Say'ın Müzik Ansıklopedisi Yayınlan'ndanyayınlandı. Gösteriştennefreteden,sade,cömert, fazla uzun konuşmayan, neşeli anları da olan, ne istediğini çok iyi bilen, dürüst bir kadındı Ayşe Kalmuk. Hep çok çalıştı, fazla yorııldu, kendindenverdi. Evliliğininpürü/süzmutluluğunu iki yıl, Ercüment Kalmuk Müzesi'nin açılışindan sonraki ctkinliklerini sadece dokuz ay yaşayabildı. Incccik bedeni, sanki müzenin tam faaliyete geçmesini beklemiş, ama bilinmcyen bir güç, daha fazla yorulup hastalanmasına, başkalarına yük oU masına izin vermeden onu bir anda uçurup götürüvermişti.Duygudünyasınındennliği, aşkının metamorfozu, çalışkanlığı ve inatları, başarısı ve yalnızlığının içindeki ölümüyle unutulamayacak trajik bir kahramandı Ayşe Kalmuk. 4( Ercüment Kalmuk Müzesi, ön cephe (Fotoğraf: Laleper Aytek) Ercüment Kalmuk Müzesi'nin kurucusuydu Ayşe Kalmuk. Evliliklerinin ikinci yılında eşi vefat edince matemi çok derin oldu. Sonunda onun adına bir müze kurdu. Ama müzenin açılışından sonraki etkinliklerini sadece 9 ay yaşayabildı!