27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

14 İŞ BANKASI KOLEKSİYONU NDA ÇALLI VE ATÖLYESİ Ibrahim Çallı Atölyesı, sanata yönlenen yetenekli gençlerin sevgiyle yoğrulduğu sıcak bir yuvaydı. Bu yüzden Akademı tarihinin en ayrıcalıklı atölyesi olma onurunu hak ediyor. Türk resminin usta islmlerinden Çallı Atölyesi'nden yetişmiş olması da bu gerçeğin altını bır kez daha çiziyor. Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun da belırttiği gibi "Türk resminin yarısından çoğunu" oluşturuyor Çallı Atölyesi öğrencileri. Çalh'nın çalışma disiplinini ve sanat akışını benimsemiş sanatçıların şaşırtıcı bir özellıği var; hiçbirı Çallı'yı tekrar etmeye uğraşmıyor. Hatta, sanat tarihçilen ve eleştirmenlere göre, dikkatli incelenirse bu atölyeden çıkan ressamlar arasında bile çeşitli görüş ve estetik , farklılıkları bulunabilir. Çallı Atölyesi'ne özgü bu atmosfer, sanatın özgür ortamlarda özgün ve şaşırtıcı kimliğe kavuşabileceğinin en önemli göstergesi. Çallı ve onun çizgisinden yetişen ressamların ürünlerini bir koleksiyon içinde toplu halde bulmak ise apayrı bir önem taşıyor. Bu anlamda, Iş Bankası Resim Koleksıyonu, Türk resminin en değerli imzalarını bir araya getıren ve koleksiyonculuk alanında ayrıcalıklı bir konuma sahıp olan kuruluşlardan bıri. 1940'lardan bu yana tablo alımı gerçekleştiren banka bugün, 19. yüzyılın ikinci yarısından günümüze dek uzanan döneme aıt 659 sanatçının 1992 yapıtını bulunduruyor. Ibrahim Çallı ise 36 resimle yer alıyor koleksiyonda. Bu resimlerin ilki, 1950 yılında alınan 'Mor Salkımlar'. Üç yıl sonra ise Çallı imzası ıle özdeşleşen 'Manolyalar' koleksiyona katılıyor. 1956 yılına dek Istanbul manzaraları ile zengınleşen Çallı koleksiyonunun en değerli yapıtlarından bırı de 'Atatürk Portresi'. Atatürk'ün huzurunda resim yapabilen sayılı sanatçılardan biri olan Çallı, Ata'nın ardından Celal Bayar'ın da bir portresini yapmış. Iş Bankası, Çallı Atölyesi ressamlarına da aynı ilgiyi göstererek koleksiyonunda geniş bir yer vermiş. Koleksiyonda sayısal olarak en çok Şeref Akdik'ın yapıtlarına rastlıyoruz. Cemal Tollu, Hakkı Anlı, Nurullah Berk, Şerif Bursalı, Mahmut Cuda, Ali Avni Çelebi, Cevat Dereli, Refik Epikman, Nurettin Ergüven, Bedri Rahmi, Hamit Görele, Nuri lyem, Zeki Faik, Ercüment Kalmık, Ali Karsan Keseroğlu, Edip Hakkı Köseoğlu, Sami Lım, Elif Naci, Saim özeren, Saim Resnelioğlu, Esat Subaşı, Saip Tuna, Sayfi Toray, Mustafa Turgut Tokat, Adnan Varınca, Turgut Zaim ve Eşref Üren ise, Çallı Atölyesi'nden yetişmiş olmanın onuru ve ayrıcalığını taşıyarak koleksiyondaki yerlerlni alıyorlar.^ CUMHURİYET DERGİ f yolunda zorlamıyoı gcnç sanatçı adaylarını ba ğımsız düşüncn, özgün ya pıtlarüreten bireylerolarak yetiştirmeyi amaçlıyonlıı Resimle ilk tanıştığı yıllardakı hcyccanını yaşamının sonuna dek yi ti rmedi. Ustanın resim aşkını yine Hasan Ali Yücel'in anılanndan aktaralım: " B i r aksam, Osman HorasanlıilebeniBoğaz'aArna vutköyü'ne götürdü. Yoıgo'da sabahladık. Fvlcrc "Manolyalar" dönmeye razı olmadı... Güneş doğmuştu. Sıılara düşen aksi Boğaz'ın iki kıyısını atcşlekırmızılas,mışbırdcmirputrelgibıbirbirinebağlamışgörünüyordu. Müthişbirmanzara... 'Çallı, yapsanabunu' dcdim. 'Yapamam,yarıarıın' dedi." Çallı lbrahim'in yüreğinden taşan ışık, yapıtlarınadayansıdı. Yeniliklereherzaman açıkoldu. Yurtdısınagöndcrilen ressamların getirdiğiyeniliklerintakıpçisiydi.DGrubu, VcnilcrGrubugibiilerici sanat akımlarının üretimlerini yakından izledi. öğrencileri bş ref Üren ve Halil Dikmen, hocalarını "doğuştan ressam" olarak niteliyorlardı. Ilk öğrencileri arasında yer alan Fahriye Fen ise dönemin en güzel kız öğrencisi olduğu için arkadaşjarı arasında Güzel Fahriye olarak anılırdı 77.yaşındascvgili hocasını ziyaret etmiş; atölyesinin deniz gören köşesındc sohbet etme fırsatı bulmuştu. "Hayat kafi gelnıiyor, çok kısa sanat için" diyordu Çallı. Biryandanda öğrencisini üzmemek için neşeyle ekliyordu: "Ağlayan sızlayan insandan bana ne hayır gelir? Benim arkamdan gülün, eğlenin, ncşeilebeniyadedin". Sanatçı kisiliğiyle olduğu kadar'insan'lığıyla da kcndisinden sonraki kuşaklara örnek oluşturan Ibrahim Çallı, 22 Mayıs 1960'ta, mide kanaması sonucu kaldırıldığı Cerrahpaşa I lastancsi'nde son nefesini verdi. Yokluğundan bu yana manolyalar, ayçiçekleri,sümbiillcrve Istanbul biraz daha öksü/şimdi.^ Onlar şimdi Amerikak . . . GULGUN AYRAL Türkiye 'deyken bir sol örgüttendi Karazona. Şimdi Amerika 'da bir işadantL O "Bahkçılur" nlarınöyküleri farklı,tekbenzerlikleri, ikisinin de seksen öncesi sol örgütlcrden birinde faaliyette bulunmuşolmaları. Biritutuklanıp, içcri atılırken, diğeri bundan sıyrılmayı bilmiş.Müjgân,yeniadıylaRoseanlatıyor. Marmara Üniversitesi'ni bitirip, Ingilizce ögretmeniçıkınca, Ingilizcesinidahadailerlctmek için Nevv York'a gelmış. Kurslara yazılmış hemcn. Üç ay sonra dönmekmiş. niyeti. Ama bu niyet hiç gerçekleşmemiş. Nevv York'un cazibesine kaptırıvermiş kendini. Yıllar yıllarıkovalamış."Ben şimdi Amerikan vatandaşıyım" diyor Müjgân, yani Rose. Masal gibi öyküsünü anlatmaya hazırlanırken, kurnaz kurnaz gülümsüyor. "Üç ay göz açıp kapayıncaya kadar geçiverince, ne yapacağımı şaşırdım. Çünkü dönmckten vazgeçmis.tim artık. Yasal olarak burada kalmanın yollannı arıyordum. ama nasıl başaracaktım, bıınu bilemiyordum is.te." Olan biten parasını da tüketince, ne yapacağını iyice şaşırıyor. Derkenhertürlüişteçalısmayabaşlı yor. Bulaşıkçılıktan,garsonluğa,mankenliğe varana kadar. Kulağına, zengin Amerikan çocuklarının Harvard'da öğrcnim gördüğü çalınıyor. Zengin bir Amerikalf yı tavlamanınyolununHarvard'dangeçtiğidüşüncesine iyice kaptınyor kendini. Ne yapıp edip kapağı oraya biratabilse... Yemeyip, içmeyip biriktirdiği paralarla, I larvard'dan üç dersolsun kapmay ı başarıyor.. Zengin kocasını oradatanıyoriştcaynıdüşlerindeki gibi. Danslı bir partide, doğrudan gidip "Benimle dans eder misin?" diye o, dansa kaldırıyor delikanlıyı. AklıfikriGreenCard'da. Birpunduna getirip, "Benimle evlenir misın?" diye soruyor. "Yalnızcafonnaliteevliliğiolacakbu. Ben artık ülkeme dönmek istemiyorum" Müziğin sarhoşluğu mu., gcnç kızın çekiciliği ve açık yürekliliği mi, yoksa içkiden başının dumanlı olmasından mı, bilinmez, teklifi hemcn kabul ediyor genç. Formalite eviliği, derken gerçek cvliliğe dönüşüyor. Asık oluyorlar birbirlerine. Filmlere konu olacak masalımsı bir aşk öyküsü. Muradına eriyor kurnazlığısayesinde. Şimdi bir Amerikah. ..tkizlerininannesivebaşarılıbirişka
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear