26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

CUMHURİYET DERGİ BERAT GÜNÇIKAN yküyii bitirdiğinde s.aş,kındı Avni Duru. "Bu çok güzel de"dedi, gözlcrini kırpmadan yüzüne bakan yedi yaşmdaki Bilgesu'ya "Bu tür şeyler yazına, seni komünist zannederler." Anlayamadı Bilgesu, oyuncakları olmayan bir çocuğun öyküsünde ne vardı ki, onu komünist zannctsinler? Üstelik, nasıl birşeydi kibukomünistlik... On küsuryıl sonra bu kez, radyoda metin yazarlığı kursuöğretmeni Bedii Faik.diğcr kursıyerlerden onu ayırıp "Senin adına çok endis,eediyorunı"diyecckti"Bunlanniçinde komünist olmayaeğilimli tek sen varsın." Yineş.as,ıracak,yinesoracaktı,niyeböylediis.ünüyorlar ki? Bu sorunun yanıtını belki de çok gerilerdebulacaktı.Birtayinsırasındadenkleri toparlayan annesini izlcrken... Dahaozaman göçün aslında bir güç olduğunukavrayacak, elli üç yıl sonra bile birileri çıkıp"Ben senin çocuklukarkadaşınım"dediğinde"Anlat neler yapardım" diye sorsa da, göçün bir başkaldırı olduğunu kök salmamanın aslında tam da hayata denkdüştüğünü görecekti... Babasmınkırklıyıllardaolmalı,zamansız aramaların korkusuyla Nazım Hikmet'in "Salkım Söğüt" taşplağını ağlayarak kırdığını, ismindeki "su" takısının bu s.iirdeki suyun izini taşıdığını öğrenecekti. Annesi Aliye Duru, kocası Gölpazarı Kaymakamı, Avni Duru'nun tamburun, kcmanın, kanunun tellcrini nasıl söküpeebinekoyduğunuanlatacaktı diinyanın en doğal durumuymuş gibi. Aynı doğallıkla sürdiirecektı, "I lertayinde gıdeceğimizyercvardığımızda.aaaçalgıcılargcldidiyorlardı. Ben de artık bunlarıbırak dediydim..." Mevlevi soyundan Avni Duru, bir daha lıiçbir müzik aletincelinisürmeyecekti. Belki de bu yü/den hep ba.skos.ede tutacaktı gitarını Bilgesu Iirenus. Tas,çatlasakırk metrekare içinde masay la gitar; masanın önünde "Çalıs,ma salıasına girmek yasaktır" levhası vardı, sokağın rengini, kokusunu taşıyacaktı hcp. Ta ki, bir gün. o malum darbenin ardından Bilgesu Iirenus sokağaçıkanadek... disiniailenindışınaatılmışgibihissedipgeri döndü. Lisede yeniden yatılı okuması önerilincedirenmedi.Kendisinitanıyordu,ailesinin kaygısı haklıydı, büyük muamelesi görmekten duyduğu doygunluğu, kendisindcn çok büyük birisiyle evliliğe aktarabilirdi. Hatta bugün, şimdi, bir memurun karısı olarak çocuklarına, hatta torunlarına bakar bulabilirdi kendini Anadolu'da. Oynayamıyorsam, oynatırım... Istanbul fettanbirdünyaydı. Yaztatillcrindcijöylebirgördüğü.yoksulları vcdargclirlileri dı^layan bu keııte sava^ açtı. "liy .'?ehir" dedi kendi kendine "Bir gün seninle baş,etmesini öğreneceğim ve kcndimı sana tanıtacağım..."Kadıköy KızKoleji'ndcydiijimdi. Dersler bir yana, gitar kursunagitmeye başladıhemen.Onunlayctinmedi.radyoçocuk kulübünc üyeoldu. Yaptığı lıerşeyi ve bu kenti,yetişmesincyönclikaraçolarak gördü. Bir süre sonra radyoda bir başına müzik programlanyaptı, birsürebirorkestrayla şarkılar söylcdi, hatta kendi orkcstrasını kurmaya girişti. Döncminpopşaıkıları vardı kontraalto scsindeamaılledeBcatles... Liscyi bitirdiğinde konservatuarsınavlarınasoyundu. !>an vctiyatıosınavlarınagirdi. Şan'da ba^arılı görüldü ama tiyatro... Okumayı öğrendi öğreneli, yastığının altında hcp birkitapbulunduran.gözünüaçaıaçmazsayfalararasmda geziye çıkan bu tasjralı kızın sınav içinseçtiği oyun Antigonc'ydi. Kendisinc gcçcrli notu vermeyen jüriye diklcndı içinden, "Madcm oynayamıyorum, ben bir gün sizi oynatırım." Bu diklcnmeden dört yıl kadar sonraydı, Ilııkuk Fakültcsı'ni üçünciisınıftabırakmi!}. !>an'ı Matma/.al Roscntal'in ısrarlarınarağmen sürdürcıncmi!>. çüııkü TRT'nın açtığı sınavları kazaıııp metin yazarı olarak çalısjnayabaijlamıjjtı.bıroyunya/dı. Yaptığı dramatizegençlik programının hukuk köşesini hazırlayan Mü^tak F.renus'aokuttu. lirenusda o sıralar tek perdelik bir lonesco (!) oy nayan, ikinci pcrdc de bir Türk yazarının oyunıına yer vermek isteycn MÜ!,fik Kcntcr'e iletlı. Oyunun ismi "Tıp'tı ve biten bir evliliği, duygularıntükenmesıni.sonundadabedenin tek gözlcrkalana kadar donmasını anlatıyordu. Gecc yarısı aradı Kctıter. Müs,tak lirenus'ır'Müthiijbirijey. Bcnihcmenyazarıyla tanıştır." Tanüjiııaları Kenteriçinbırdüş. kmklığıydı. Karşısındagençbirkadm vardı ve lonesco'yla aynı afi.jte yer alacak kadar kcndinı varetmemiştihenüz."lnanıyorum"dediBılgesu'ya "Çok güzel şeyleryazacaksın..."Yanıt, kendini varetmenin eşiğini atlayanlara uygundu,"Yazacağım değil, ben yazdım..." Alüjilmısjinciısfindaki mctinlcri. kııllanilan söylemi reddeden anlatımı TRT'nin istenmcyen metin ya/.arma dönÜ!>tiirdü Bilgesu F.renus'u, ta ki Betiil Mardın'lc çalı^maya ba^layana dck. tjcnçlik, çocuk, müzik.. Mardin'in"Banaöyleyazmalısınki,örneğir bahçeyein,domatesal,yıkagetirdediğindc insanlarbunuböylehissetmcli"li yolgöstcriciliğinde"insan"ın peşine düştü. Iç ve di!; göçler, 1960 Anayasası, "Deniz Gczmiş"ı halka soran ve halka anlattıran programlaı hazırladı. AğıtlarüzerineNidaTüfekçi'yk hazırladığı program, Kızıldcre'nin arifesinc denkdüijtü.Tüfekçi Ankara'yaçağrılıp, kurulan "gayri resmi" mahkemcnin önünde ağıtlartektekdinlcndi,Kızilderc'dckatledilen gcnçlerin isimleri arandı. Bulunamadı. 12 Mart, program yapına yasağı, ürctimdeı uzakla^mak... Artık hatta sonlannasığdırdı Birecik değil Bilecik... Sahi nasıl birşeydi memurçocuğuolmak? Babasıyla ona destek veren annesinin yüreklerinde Cumhuriyet'in heyecanını duyan, yokluklara güvenle sabııia göğiis geren insanlarolduğunudüşünecekti Bilgesu. Güzel birdönemin: iyi yetişmis., kendi başaramadıklannındüijiinüiyiyctiijtirmeycçalüjtıklarıçocuklarınayüklemis, memurlanndandılar. Üçüncii çocukları Bilgesu, Bilecik Gölpazarı'ndadoğdu. Ama yıllarca"Nerede doğdunuz" sorusunu Bilecik diye geçiştirecekti. Gözallınaheralmıs.mda,polislerintutanaklara ısrarla "Birecik" yazdırnıa tutkuları vc bu tutkularını bcsleyen " Sen Kürtsün, belki de Ermeni" takıntılarından boğulana dek. Çünkü,sesiyasaklananbirhalkın, Kürtler'in şarkılarını söyleyecekti onların dilinde. Bu yüzden doğduğu yer yargılanacaktı ama "Gerçekten Birccikli değilim" diyecekti "Olabilirdim, bu iki halkı da çok seviyorum ama değilim..." Onlarsa vazgeçmeyecekti, "Araştırıpbulacağızvcsanadaanlatacağız... "Soran olursa artık sadece BilecikH değildi, birdeGölpazarı vardı kütüğcdüşülmüş... Memurçocuğuolmanındeğişmezseyrinde, ilkokuluhangikenttebitirdiğini, hangisınıf'ı hangi kentte okuduğunu anımsayamacaktı. Ortaokulda ise bir Bilecik kaldı aklındabirdcUsak.Farklılıkdalıadabclirginlcştı, yaşıtlarından uzaktı, büyük konuları, büyüklerle konuşmayı yeğliyordu. Ablası on ycdisindc evlenıp evden ayrılmış, ağabeyi Almanya'yı seçmişti yaşamak içiıı. Aııne ve babası içiıı diişü kurulan geleccğin tek taşıyıcısı kalmıştı Bilgesu. Okuyacak, yazacak, düşünccekti... Korktular. yakendisindcn büyük bırısınınpeşinetakılıpgıderse... Buyüzılen Istanburayatılıyolladılar. ÜsküdarKız Kolcjı'nc. Biı süredayaııabfldiayrılığa,kcn Başkaldm güzeldir... El Kapısı, Misafir, 555K, Nereye Payidar... Aydınlar Dilekçesi, hapishane önünde, açlık grevinde şarkılar... İlk kez konserlerde söylenen Kürtçe ezgiler... Bilgesu Erenus'un elli üç yıllık yaşanmışlığında bize aktardıklarından birkaçı. Kalıcı olmak değil isteği, günü anlatabilmek insanlara, yaşananları, acıyı... Son romanı "Gece" de bunun bir parçası. Romanında, mülkiyetçi saldırganlığın şiddetini gösteriyor... g\ tiyatro yazarlıgını ya^amının nıcrktvıın koymalıydı Bilgesu. TRT'den istıfacttı, kinv scdcçıkıpsormadı, "ııcden?" Yazmak güzel de niçin? llkoyunu'T.l KapısT'nda Almanya'yagö çenlcrıanlattı.TR'l'cleçalışııkenlıa/ırladığ programdayansıtamadığıizlenımlenni,bıl gilerini buoyunaaktardı.TRTonaylamayın ca kendi olaııaklarıyla ı.^çılcrlebırliktctrcıılı Edirne'yekadargittiği,bu kentte geçıcidö
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear