23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

22 ARAI IK 1496. SAYI 561 13 sı'ndeöğretim üyesı olan Sungurbey, Ankara'daki hayvan barınağının da bağlı olduğu KoruSev Vaktı'nın genel başkanıydı. Kamuoyu onu, biliın adamı kimliğinin yanı sıra, kcndisinin hazırlay ıp arabasının arkasına yüklcdiğı yiyccekleri hergün bclirli bıryol iizerindeki sokak hayvanlanna dağıtan adam olarak tanıyordu. Bu yeni ahlak anlayısının,'bıyoetık"ın,ülkemizdeki en güelü savunucusuydu Sungurbey. Bualandayaptığıenönemli işlerdenbiri de, hayvanların hâlâ 'özgürce' öldürülebildiği bu ülkcde bır "Hay vanları Koruma YasasıÖntasarısf'hazırlamısolmasıydı. Hayvanlaraacıçektirilmesini.öldürülmesiniya da deneylerde kullanılmasını engellemeyi amaçlayanbuyasatasarısı,herildcİl Hayvan Koruma Kurulları' kurulmasmı daöngörüyordu. Tasarı, Batı ülkelerinde 3040 yıldır yürürlükte olan ve yeterli olmadıkları ınsanlarınyaşadığıbırtoplumdü/enıneÖ7gübııyaklaşımıçeriyor. Yaşamahıyerarşik bireğilıınleyaklaşan vc insanı üstbasanıağa oturtan kişılerin de bu yasatasarısını mantıksal nedenlerle desteklemeleri gerekir. En azından,aşılanıpkısırlaştırılan hayvanların, sokaklarda aynı uzamı paylaştıkları insanlar Ycçocukları ieinpotansıyelkuduztaşıyıcısı olmalarınınböyleceönünegeçilmişolacak. Ve Sungurbey'in yasa lasarısı bunu tüfekle değil de,sevgıaracılığıylagerçekleştirmeyi öngörüyor. Sungurbey'inkitabındaderlediğitarihsel nitelikli kııni metinlerden ise, içinde yaşadığnnızbutoplumun, fazla değil daha yüzyıl önce,yaşamaçokdahabütüncülbirmantıkla yaklaştığını şaşkınlıkla görüyoruz. Fransız şaıri Laınartine'in "Voyage en Orient" başlıklı gezi notlarının eski birçevirisinden alınmışolan aşağıdaki metin kesidi, bugünütigözlüklerıyleokunduğundabir ütopya ülkesinı yansıtırgibi: "Türkler canlı veeansızmahlukatınhepsiyle iyi gcçinirler: Ağaçlara, kuşlara, köpeklcre, velhâsıl Allah'ın yarattığı herşcyc hürmetederler; bizim memleketlerdebaşıboşbırakılanveyahutta'/ipedilenbuzavallı hayvan cinslerinın hepsine şcfkat ve merhametlerinı teşmil ederler. Bütün sokaklarda mahalle köpckleri için muayyen fasılalarla su kovaları sıralanır; bazı Türkler de ömürleri boyuncabeslediklerikumrular, güvercinler için ölürken vakıflar tesis edip, onlara kendilerinden sonra da yem serpılmesini temin ederler." Laınartine'in yukarıdaki satırlarından süzülen ütopya ülkesi atmosferinin teıniz/doğal naifliğini Sungurbey yaşama taşır. "Ne doğum, ne ölüm, ne arada yaşananlar/ Saflık bir tek y üreğin git dcdiği yerde var," diye vurguUıyorSc7en Aksu.kendisi içinya/ıpbestelediği şiırde Prof". Sungurbey'in bu yönünü. Şarkı,"llocam,uyandagıtkedilerinemama versen,"diyesürüyor, Hoca'nıneylemindeki saflık vc sıcaklıkla bütünleşerek. "Orada bulduğum bir ilahi oksijcn/ Hele bir de mümkünseeğeıdönüşte/ Azıcıknefesdebizegetirebilsen."Sc7en Aksu, Sungurbey'in korunınası/ hay vanlara yönelttiği sevgideki 'kutsal' boyutu yakalamış. Çünkü o da sıradanbırpopşarkıcısıdeğil;"Küçüğüm,daha çok küçüğüm (...) Bu yüzden bir küçük iz *• ğı,onuiliklerindcduyumsadığıbiran... 'Yeni Bir Etik'inışığında "Insan türü, türler arasında bır hiyerarşı kurdu ve kcndini dünyanın efcndisi olarak ilanetti vekullanılanlekölçüde,birtckgrubun yctenekleri oldu. Doğanın insan tarafındandespotçaevcilleştirilmesi,zorkullanaraktekdüzeleştinneyoluylasağlandığından, pek çok acı, felaket ve soykırımlara yol açınıştır. Kısa ya da uzun vadede bu gidiş, evriminve bütün biyosferin yok olmasınadayol açacak gibi görünmektedir." Eransız Hayvan Hakları Birliği'nin,"l layvan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin Anlamı ve Biyolojik Temellcrine llişkin Açıklamalar"başlığını taşıyan 1978 tarihli bildirgcsinden alınmış olan bu metin kesidi, yüzyıllardır doğayı ve diğercanlılarısömürcninsanoğlununartık kendisiylehcsaplaşmasıgerekliliğindenyolaçıkılarakkaleme alınmış; yeni bir dünya görüşünün, yeni bir ctiğin izlcrinitaşıyor. Bu yeni ahlak anlayışı, kendini evreninefendisısananınsanıtahtından indiriyor, onu dığer canlı türleriyle aynıdüzlemdebuluşturuyor:"Doğa ve yaşam insan türünün tekelinde değildir."tnsanmerkezci değil, canlıcansız tüm doğanın 'evrensel' bir eşitçilik eğilimi içinde ele alındığı, 'bıyoetik' diyeadlandırılan 'yeni' belkı de en eskı ahlak anlayışıydı bu. 15.10.1978'de ParisUNESCO binasındaaçıklanan "Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi", modern biyolojinin en yeni verilcri ışığında, doğal denge çcrçevesinde varolan bütün türlerin varolma haklarının eşitliği Ü7erine kurulu bu yeni etiğin kurallarını içerir. Binyıllarboyunca KoruSev Vakfı 'nda tedavi gören bir sokuh köpeği... kenditürdeşleriniköle olarak kullanan, kölesınin yalnızca emeğini değil, uygun düşünccsiyle birkaç kcz yenilenen bcnzeri gördüğünde yaşama hakkını da elinden alan yasalardan csinlenerek hazırlanmıştı. Bu ınsanoğlu, 18. yüzyıl sonlarında 'Aydınlan günlerdc TBMM'nde gündeme gclmesi beklenen bu tasarı, eğer kamuoyunun destema'çağındayayımladığı"tnsan Hakları Evrensel Bildirgcsi"yle"insan insana', 'homo ği olmazsa, son günlerde yaşanan siyasal kirliliğin tozu dumanı arasında ve 'bunca homanus'a evrimleşıne yolunda ilk kararlı adımını atar. "Hayvan Hakları Evrensel Bil önemli konu dururken' mantığının sarmalında unutulup gıdeceğe benziyor. dirgesi" ise, insanın 'insanlaşma'sürecinde Özellikle de sokaklarda görünenamabiıılaştığıbirüstbasamağınürünüdür. ?imlc birlikte yaşamaktan başka cıkar yollaBuinsanlaşan insan'molckülcrgenetik'in rı da olmayan sahipsi/ sokak hayvanlannı ışığında bilir ki, ınsan ve bütün hayvan türlekoruma altına alacak olan bu yasa, tüm canri evrensel birgcnctikkodunu birliktebarındırırlar, hepsinin kökenı bırdır; yaşam karşı lılaraeşıtlıkeibirsaygıylayaklaşangelişmiş sında bir hiyerarşı yoktur. Vebugelişmiş ınsan, dorukta yaşanan çcvre felaketlerini çağ bilıminın verileriylebütünleştirerckşusonuca varır: Insanıyla, hayvanıyla, böceğiylc, bitkisiyle bütün türler bır denge içinde oluşmuşlardır ve bu türlerdcn bırinın yokolması, yaşamın tümünün yok olınasını da birlikte getırecektır. BatılıyadaI)oğulu,Güneyliya daKuzcyli.teknolojiyigeliştirenamaonun atıklarıyla doğayı yok eden insan, gelişmiş insan değildir. Öncc 'insanhakları' sonra 'hayvan hakları 'diyen insan ise,evrimleşme sürecinin bir altbasamağındatakılmışkalmıştır. Evrimleşmiş insan yaşamı bır bütün olarak görür veonuöyleyaşar; işkeneeyapılan insanların acısını yüreğinde ve bedeninde duyumsar, Zaire'deki çocuklarla birlikte açlık çeker, geleceği elinden alınmış sokak çocuklarıyla* birlikte yokolur, dünya genclinde yaşanan sömürü karşısında insan olmaktan utanır, Sakaryalrmağf ndakarayavuranbalıklarla ^ birlikte ölür, sokaklarda kurşunlanan köpek § lerle birlikte kurşunlanır. Evrimleşmiş insan, O 'sahipolmak' değil, tümevrenlebirlikte 'in < o sanca varolmak' ister. Brif'itte Bardot Albert Sch weitzer İnsanca varolan biri Böylevarolanbirini,yukarıdasözüedilcn .b>I anlayı.şın924sayfalıkbelgelerini içerenki • I § tabı araeılığıylatanıdım: "I layvan Hakları" ' kitabının yazarı Prof. Dr. Ismet Sungurbey'di "Ne doğum, ne ölüm, ne urada yasananlar/Saflık bir tek yüreğin git dediğiyerde var," diye vurguluyor Sezen Aksu, kendisi için yazıp bu. tstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültc hestelediği siirde Prof. Ismet Sungurbey'in bu yönünü. Şarkı, "Hocaın, ııyan da git kedilerine mama ver sen," diye sürüyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear