26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

CUMHURİYET DERGt îkisi de tekerlekli sandalyedeydi. 189 yıllık mazisi olan Darülaceze'de tanıdılar birbirlerini. Kadın Lale Kolçak'tı. Erkekse Erdinç Yeşildağ. Yaşamöyküleri "Türk filmi mi bu" deyip dudak büktüklerimizdendi. Ama onlar vardı ve gerçekti. Şimdi evlenecekler. Tabii Darülaceze'nin yetkilileri izin verirse... Ayaklar yurümese de aşk aşkür... 1. sayfanın devamı Yeni yetmeliğini ortalamışken annesinin ölümü, ardından geçirdiğikaza Erdinç'in öyküsünü diğerlerinden, bildik gcnçliklerden ayınyor. "Köprüde delicesine koşuyordum. Annemin ölümünühenüzkabullenememiştim." diye başlıyor anlatmaya " Birden, karşıma kömür yüklübirkamyonçıktı. Kamyonun altında kalmamak için, kendimi yolun kenarına atmak istedim, ama başaramadım. Köprününbariyerleri kırıktı ve aşağıya uçtum." Sonrası Türk filmlerindeki gibi; Erdinç 16 yaşında tekerlekli sandalyeye mahkum oluyor. 1985 annesini yitirdiği, 1986 ise tekerlekli sandalye ile tanıştığı tarih. "Kaderin sillesini yemiş" 650 kişinin yaşadığı Darülaceze'nin bahçesinde gün boyunca hoparlörle müzik yayınıyapılıyor. Sıradacskibirşarkı: "Baharı bekleyen kumrular gibi Sen de beni bekle sakın unutma Ellerim havada gözlerim yolda Bir tanrıyı bir de beni sakın unutma..." Erdinç'in sesi titriyor birden: "Annemin en sevdiği şarkıydı. Bu şarkı her çaldığında annemle ilgilianılarbirbırgözümünönünden geçiyor. Onun ılık nefesini ensemde hissediyorum sanki. Anne özlemi bambaşka. Anneme o kadar yakındım ki, onunla en özel sorunlarımı paylaşabilirdim." Sesi titriyor Erdinç'in, gözleri doluyor...Kazadan sonra on yıl boyunca Erdinç'ebakan teyzesi. Üstelik hiç üşenmeden, bir gün bile "of" demeden. Erdinç teyzesinin artık yaşlandığını, kendisine bakmakta zorlandığını görünce beş ay öncc, kendi isteğiyle Darülaceze'ye geliyor. Kazayı anlatırken olayı tekrar yaşamasından olacak hâlâ gözleri dolu Erdinç'in. Birden tekerlekli sandalyesi üzerinde doğrularak, öteki tekerlekli sandalyede oturan Lale'ye yaklaşıyor, "lyi ki Darülaccze'ye gelmişim" diyor"Yoksa hayatımın aşkıyla nasıl karşılaşabilirdim..." Sonra, anlattıklarından yorulmuşçasına, susuyor. Ama uzun sürmüyor suskunluğu, geçmişe yolculuğunu kaldığı yerden sürdürüyor: "Ben babamı bildim bileli çoİc içki içerdi. Defalarca tedavi olması gerektiğini söylediysem de beni dikkate almadı. Alkolik olduğunu kabullenmiyordu. Gece yarıları ona içki bulabilmek için, büfe büfe dolaşırdım. O hasta bir alkolikti. Annem öldükten sonra daha fazla alkole düştü. Bir de kazadan sonra sakatlanmam onu iy iden iy iye alkol batağma sürükledi. Yine içkili olduğu bir akşam beni yatalak görünce 'Sen bu hallere düşecek adam mıydın?' diyerek, beni duvarafırlattı." En büyük dostlan yalmzJıklanydu Sonra birbirlerini buldular, hem de Darülaceze'de. Daha bir giiçleniverdiler... Erdinç, ilkokulubitirdikten sonra, otobüslerde muavinlikle başlamış çalışmaya. Altı ay süren kunduracılığınertesindeise,birkonfeksiyon atölyesinde makineci olarak iş bulmuş. Babasınınyanındademirdökümcülük yapmış. Kazadan önceki son işi ise, bir melamin fabrikasındaişçilik. "Kazadan sonra, insanlardan nefretederoldum. Içinekapanıkbin olup çıkıvermiştim. Eskiden bir dost olduğunu sandığını kişiler, bu acılıgünlenmdebirkezbilekapımı çalmadılar. En büyük dostunı yalnızlık olmuştu"diyor Erdinç "Çevremdeki insanlara hâlâ güçlü olduğumu kamtlamak için bir sokak çetesine katıldım. Gerek teyzemin yaşlanarak artık banabakamaması, gerekse çetc yaşantısından kopmak isteyişim beni Darülaceze'ye sürükledi. Şimdi, Darülaceze'dençıktığımdabenibulmalanndankorkuyorum. Tekrar o dünyaya dönmek istemiyorum." "Oğlumu nasıl da özledim bilemezsiniz"diyor "Ona sarılmak, sesini duymak, kokusunu almak için nelervermezdim." Sıra Lale'de. Neler yaşadığını, nasıl olup da Darülaceze'ye sığındığını şimdi o anlatacak... Lale, 5 yaşında bale eğitimine başlamış. Biryandan da ilkokullararası folklor yanşmalanna katılıyormuş. Kollarını kaldırarak, Artvin oyunlanndan birkaç figür gösteriyor. Lale en çok bu yörenin oyunlarını seviyor. llkokulu bitiren Lale, Ankara Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü'nü kazanıyor. Sınav anını daha dünmüş gibi hatırhyor. Tekerleklere tutunarak güç alıyor, ayağa kalkacakınışçasına doğruluyor. "Jüri üyelerinin gözleri önünde bizi çınlçıplak soyuyorlardı. O kadar utanıyordum ki, dönüp anneme baktığımda, annemin kaşlarını çatıp bana dik dik baktığını hatırlıyorum. Bütün korkum, heyecanım kaybolmuştu. Meğerse bizleri soymalannın bir nedeni varmış. Kemik yapımızı görmek isterlermiş." Minik Lale'nin annesi Fransızca öğretmeni,babasıisegemimakineleri yüksek mühendisiymiş. "Çocukluğum lüks ama sevgiden yoksun geçti"diyor "özellikle, babamın pek fazla yanımızda olmayışı beni çok üzerdi." Şimdi, Lalebabasının adını bile anmak istemiyor. Ah! O çocukluk anılan. Gözleri doluyor ama akmasına izin vermiyor. Daha anlatacaklan var çünkü: "Küçükken babam beni, 'kaymaklım' diyeseverdi. lşinedeniyle sık sık seyahate çıkardı. Altı ay gelmediği bile olurdu. Babamın gideceğini hisscttiğim an, elbiselerini yastığımin altına saklardım. Güya, babam elbiselerini bulamayacak, seyahate çıkamayacaktı. Babam gittiği yerlerden, para gönderirdi, annem de gelen paraları markdolara dönüştürürdü." Lale, anılarınadöndükçe birtürlü Darülaceze'de olduğuna inanamıyor. Unutamadığı, Japonya yılları. Birde Japon yemeklerini unutmamış: "En sevdiğim yemek, Japonya'da 'suşi' denilen çiğ balıktı. Pirinç haşlaması, yoğurulup köfte haline getirilir.üzerineyeşilyosunsarılırdı. 'Onnigiri' adı verilenbuyemeği de çok severdim." Darülaceze'de öğle yemeği için y avaş y avaş yerlerinden kalkan y aşlılar, dairelerine doğru yöneliyor. Çocuklardaoyunubırakıp,yemekhanelerine doğru yol alıyor. Oysa Lale'nin anlatacakları bitmedi henüz... Japonya'dan dönüşünde kendini Istanbul 2. Moda Festivali Seçmeleri 'nde buluyor. Şimdi bir manken adayıLale. 1.80 boyundave 856286 vücut ölçülerine sahip bir aday. Baleden tandalyeye... Darülaceze'de barınan çocuklardan kimileri bahçedeki küçük parkta bağıra çağıra oyunlannı sürdürüyorlar. Erdinç ise kollanndaki bıçak izlerini gösteriyor, yeniden dönmek istemediği geçmişini kanıtlamak istercesine... Lale Kolçak ani bir hareketle tekerlekli sandalyesini çocuklara doğru çevirerek bozuyor sessizliği.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear