Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 Necmettin Özlü. Eski bir hoca, şimdi ise bir ressam. Önceleri resim onun gizli aşkıydı. Bilim yolunda güvenle ilerlerken bir gün "keşfedilip" gizli aşkı ayan olunca, hiç ikirciklenmeden aşkını seçti. Bir eski zaman şövalyesinde sadakatiyle... ru açılmaya cesaret edebitmesi. CUMHURİYET DERGİ Kendlslnln kaşlfl Necmettin 1950 yılında, Trabzon'da bir köy öğretmeninin çocuğu olarak yasamına başhyor. Beş sınıfm birden öğrenim yaptığı köy okullannda zaman zaman öğrencılik, zaman zaman dababasının yardımcısı olup arkadaşlarına öğretmenlik yaparak ilköğrenimini tamamlıyor. Çocukluğu yeşil, ışıklı Karadeniz'de doğa ıle iç içe geçiyor. Ortaokul ve liseyi Trabzon'da okuyor. Resim yeteneği dikkatçekiyor. Sürekli çiziyor; desenler ve daha çok karikatür... Sıra üniversiteye gelince çizgi yeteneğiyle ressam olmayı düşleyemiyor ama mimarolmak istiyor. Ancakbabasımn "özel okullar açıldı mimarlar çoğaldı" gerekçesi ve yönlendirmesiyle KaradenizTeknik Üniversitesinden bir yerbüimcisijeolog olarak mezun oluyor. (1972) Mımar olsa bıraz tatmin edebileceği çizgi tutkusunu jeolojide bulabilmesi zor. Ama o yine de bir yolunu buluyor, jeolojide yerkatmanlannı gösteren şekil ve çizımlerle oynamaya başhyor. Çiziyor, bozuyor, deforme ediyor, yeni yeni şekiller üretiyor. Şekiller karmaşıklaşıyor biçimlere dönüşüyor. O günlerden kalanbuçizgilertablolannın ıçinde kendilerine hep bir yer buluyorlar. "Jeoloji ile çok bütünleşmiştim" diyor. Evrenin ve maddenin yapısal sırlan çekip alıyoronu içine. Paris Üniversitesi'nde beş yıl boyunca doktora yapıyor. Bir yeni zamanlar şövalyesi... Necmettin Özlü'nün. Daha önce Feriha Büyükünal "keşfetmiş" onu. | eriha'ya (Büyükü Ve 1994'te Istanbul, 1995'te tzmir Vakko Sanat Galerisi'nde iki sergi nal) gitmiştim. Kapı düzenlemişlcr. On yıl geriye gidiaçılınca.loşkoridoltnce ona resim dünyasının kapılara dolan ışık tam karşımda duran bir tabloyu pınl pı nnı açan "keşfedilişi" var; hem de Türkiye'den uzaklarda Cezanl ortayaçıkarıvermişti. Büyülenyir'de... miş gibiydim. 'Feriha, bu kimin Onu dinlerken sanki bildik bir 19. resmi'demişim..." Mılli Reasürans Sanat Galerisi yüzyıl romanını anlatıyor sanıyornin Yöneticisi Amelie Edgü, Nec sunuz. Romanın sonunu da tahmin edebiliyorsunuz. Ama bu sona vamettin özlü'yü böyle "keşfetmiş". nş o kadar sürprizlerle, mucizelerBu keşfin sonu Necmettin'in yeni bir sergiyle, bir kez daha tstanbul le, öylesine rastantılarla, öylesine acılarla, sevinçlcrle dolu oluyor ki, lular'ın karşısına çıkması olmuş... insan kendini romanın tadına bıraMilli Reasürans Sanat Galerisi'nde kıveriyor. Onun için de yaşam böyaçılan sergi 25 Mart'a kadar sürecek. • le bir roman hazırlamış sanki. Romanın sonu, tahmin edileceği gibi Aslında ilk "keşfedilişi" değil bu MURAT URAL "F kaçınılmaz durumla, Necmettin'in birçok serü venden sonra ressam olmasıyla noktalanıyor. Ancak bu kadar "keşfedilmekten", kadcr sonlardan söz etmek ressamlığın biraz şans eseri olduğu ızlenimi venrse bu haksızhk olur. Çünkü, birincisi, düşünceleri, sanatı ve yaşamı ile "gelin beni keşfedin" diye çok açık mcsajlar yayan farklı, özgun bir kişilik Necmettin özlü, ikincisi ve dahaönemlisi resme karşı yıllar boyu taşıdığı gizli aşkı ortaya çıktığı zaman, yaşama karşı durup aşkını tercih eden gerçek bir şövalye ruhuna sahıp olması. "Keşfedildiği" zaman, bilınebilir ve sağlam bir dünyayı arkasında bırakıp resim rüny asının ve kendi ruhunun bilınmezliklerine doğ Necmettin artık birj eoloj i doktorudur (1978) ve bilimsel kariyer için hazırdır. Ancak o günleri "Paris'e gcldiğimde ilk işim fırça ve boya almak olmuştu" diye hatırlıyor. Resim sevdası onu Paris'te de bırakmıyor. Yoğun doktora çalışmalan arasında jcolpjinin giderek daha derinlcrine dalarken bir yandan da resimleri çeşitleniyor, renkleniyor, değişik teknikler deniyor. Ama kimseden ders almıyor, kimseyi taklit etmiyor. O başından beri tam bir otodidakt; yani kendi kendisinin öğretmcni ya da kendisinin kaşifi. Bu onun daha sonra şekillenecek sanatçı kişiliğinin tüm özgünlüğünü besleyecek ana kaynak oluyor. NccmeNin özlii i\iıı \oyul ıc\ııt