Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
"Şeffal çanşal giyerim!" Yerel seçim öncesi Refah Partisi 'nden tedirgin olan kadınların duygularını saptamaya çalıştık. Refah 'ın güçlü olduğu Beyoğlu 'nda değişik kesimlerden kadınlarla konuştuk. "Çekergideriz " diyenler de, "yok canım gelemezler " diyenler de vardı. arüşşafaka'dan yetişmiş Ahmet Rasim'e yasaklanan Beyoğlu çok gerılerde şımdi, "Galata'ya, Beyoğlu'na geçilmeyecek. Semtli olanlar bile ora sokaklarında gezinmeyecek." Reşat Ekrem Koçu'nun cuma ve pazar günleri tek eğlenceyi Beyoğlu'nda bulan alafranga düşkünü gençleri de yok artık. Beyoğlu herkese açık şimdi. Ve neredeyse "nostalji" kelimesinin Türkçe'dekitekkarşılığı. D Oya Baydar "Kadın dlnaal bagnazlığı v* •tkllarlnl daha çok hlsaadtyor." Yerel seçimler öncesinde, Refah Partisi'nin oylarını küçümsenmeyecek oranda arttırdığı anlaşılmaya başlayınca, Refah korkusu da yoğunlaştı. Bir yanıyla doğal olarak ve kendıliğinden doğan bu korku, bu korkuya karşı hassas olduğu bilinen kesımlerde özellikle körüklendi. Refah Partili Mezarcı ortaya çıkarıldı ve bugüne kadar görülmemiş bir toplumsal mutabakat, hiç değilse birkaç gün için saglandı. Böylece, bir yandan Refah'ın oylan aşağı cekilmek öte yandan da, şu son birkaç aydır, Türkiye'nin tarihinin hiçbir döneminde görülmemiş boyutlara ulaşan sorunları unutturulmak, geriye itilmek istendi. Başarıldı da. Ben kitlelerin kendi haklarını savunmak için, haksızlıklara baş kaldırmak için kendiliğinden protestolarını hep güzel bulurum. Ama, egemen güçlerin kendi amaçları için kitleleri her türlü aracı kullanarak manipüle etmeleri ise, toplumsal histeriye yol açacağı ve kazananlar yine egemenler güç odakları, kaybedenler ise halk olacağı için tehlikelidir. Son gösteriler bence tam da bu sınırdaydı ve iki yönlüydü. Dinsel bağnazlığa, hoşgörüsüzlüğe ilkelliğe tepki yanı yeterince ortaya çıkmadı. özellikle ilk konuşmacının Alpaslan Türkeş olduğu devlet mitinginde, laikliğe, özgürlüğe, aydınlığa düşman olup bugün dinsel bağnazlığın yükselişinde asıl suçlu olanlar maskelendi, amaç saptırıldı. Bilerek bilmeyerek toplumsal histeri körüklendi. Benim için korku verici ve dayanılmaz olan bağnazlık, hoşgörüsüzlük, düşüncenin baskıya uğraması, sansür edilmesidir. Refah'tan bu yüzden korkuyorum, korkuyoruz. Peki ya öteki baskı odaklan ve baskılar? Onlara karşı, Refah ideolojisini ortaya çıkarmış olanlara karşı da aynı duyarlılığı ve tepkiyi gösterebilecek miyiz? Gösterteceklermi?^ C U M H U R İ Y E T D E R G İ 1 3M A R T ğu bilınçsiz. Ama eğer ki iktidara gelirlerse Anadol için tek ve kesin olan tek şey, bu ülkeyi bırakıp gitmek. "Kızımın, yobaz, çağdışı insanların yönettiği bir ülkede yaşamasına asla izın veremem." Refah Partisi'nin iktidara gelmesinin kadınlar açısından daha sancılı olacağına ınanan Anadol, özgürlükleri için mücadele veren, bu mücadelede az da olsa yol alan kadınlann yeniden erkek egemenliği altına gir Altmıçlkl yaşmda vo çok öflcefl Korkmadığınısöylesedeısmininaçıkaçık yazılmasını istemiyor M.Y. Beyoğlu'nda işlettiği parfümeri dükkanınında "Ben Cumhuriyet çocuğuyum" diye sürdürüyorkonuşmasını.Istibdatdevrinedönülmesine altmışiki yaşından beklenmeyecek bir öfkeyle karşı çıkıyor. 17 yıldır Beyoğlu'nda bir konfeksiyon mağazasmda kasiyerlik yapan Sevinç Altan da korkmadığını anlatıyor. Bunca sansasyondan, bütün çirkinliklerinin ortaya çıkarılmasından sonra Refah Partisi'ne oy vereceklerin çıkacağına inanmıyor. Çokdlnliblrsemt Levantenlerin "Pera" diye isimlendirdiği Beyoğlu'nda bu nostaljiyi yaratan artık isim sahıplerinin sayısının azalmışlığı. Decugis, Markiz, şekerci Lebon, bakkal Dimitrakopulo, fotoğrafçı Joaillier, kunduracı Burgeni'yi lstanbul'u anlatan kitapların arasından birer isim olmaktan kurtarmanın bir başka amacı da, 67 Eylül olaylan sırasında yerle bir edilmişliğinin günahlarını ödeme isteğı. Aya Triyada, Dome de Sion, Surp Harutyun, Voski Peran, Üç Horan, St. Antuan, Santa Maria kiliseleriyle herşeye rağmen çok dınliliğini koruyan Beyoğlu bugünler de yeniden kimlik değiştirme kaygısını yaşıyor. Çünkü, iki hafta sonra yapılacak yerel seçimlerde, Beyoğlu Belediye Başkanlığı için Refah Partisi adayı da "güçlü" gösteriliyor. Kazanırsa, içkiye, baş açık gezmelere, kumara kazı kazan da bir çeşit kumar değıl mi dur diyecek. "Adil düzen"yerini bulacak da Beyoğlu ne olacak? Ya kadınlar, Refah Partisi'nin iktidara gelmesinden ne kadar korkuyorlar? Bunlarmfct MüsNimanhk değil Leyla Nur, "Ben emeklı tıyatro sanatçısıyım" diye başhyor konuşmasına. Allah'tan başka kimseden korkmadığını, dini bütün bir Müslüman olduğunu söylüyor. "Bunların yapjığı müslümanlık değil" diye sürdürüyor konuşmasını, "Demokrasi içinde yaşıyorsak, laiklik diyorsak bizlere bunu armağan eden adam hakkında böyle konuşamayız." Sineğı bile öldüremeyeceğine inanıyorama Atatürk'e laf eden biri karşısına çıksa yapacağı tek şey var, "Ensesinden dilini çekmek." Ev kadmı Figen Yemişçi, Refah Partisi'ni Osmanlı düşüncesini geri getirmeye çabalamakla suçiarken, "Izin vermeyeceğiz. Onun yolunda yürüyeceğiz" dıyor. Korkusu yok ama eğer iktidara gelirlerseüzülecek. Hem evı hem ışyeri Beyoğlu'nda olan Avukat Aysel Sönmez, yaşamak için bu semti seçmesıne neden olarak yalnız yaşamasını gösteriyor. RP'nin Beyoğhı'nd» kadmtor ne dlyorT seçimleri kazanmasına inanmak isteKıvılcım Im (muhasebeci) hem meyen Sönmez, kazanması halinde, eRefah Partisi'nden korkmuyor hem vini değiştirmekten başka çare bulade iktidara geleceğine inanmıyor. mayacağını söylüyor. Ama "işyerimi "Benim korkum daha çok digerlerindeğıştiremem" diyor. Almanya'dan Fotoğraflar: Türkiye'ye yerleşme niyetiyle gelmiş den" derken kastettiği iktidarda o lUfah kasamrsa Bayofttu'na nm olacakT BEHZ4TŞAHİN bir eski mülteci ise, "Refah kazanırsa, lanlar. "Çünkü" diyor lm, "1950'lerden sonra dinci kesimı kendilemelerinden endişe duyuyor. Kendisini asla Türkiye'de oturmam" diyerek öfkesirine ortak ettiler. Bu kadarına izin verebi"Allah'a sonsuz inancı olan biri" olarak ni açığa vuruyor. Birde kadın inisiyatifı olirler fazlasına değil. Bunu da seçimlere tanımlıyor Suna Atalay. Kadınların başıluşturup Refah'a karşı ideolojik mücadele az bir zaman kala ellerindeki dosyalan ornı örtmeye yönelik bir inancı "boş ve bayürütmeyiplanlayanlarvar. Adını vermek taya dökmekle gösterdiler." sit" görüyor. "Allah'a inanıyorum da onistemeyen bir kadın ise duygularını şöyle ların söyledikleri Allah'ın dedikleri değilözetliyor: "Şeffaf çarşaf giyerim. Çünkü Aşiyan Anadol (ev kadını) da RP'nin miş gibi geliyor bana. Onun için Müslüdüşünçcelerinde şeffaf bir kadınım ben!", tek başma iktidara gelemeyeceği düşünmanlıklarına da inanmıyor ve korkmuyoRefah'a karşı sıkı bir mücadele vermek cesinde Im'e katılıyor. Anadol'a göre Rerum. Neden korkayım" diye soruyor. gereğinden sözedenler var. ^ fah Partisi'nin oylarını yükseltenîerin ço4 1 6 Evlmideğiştirirttn 1 9 9 4 S A Y I