26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

BAŞKENT M Ü Ş E R R E F GÜNLERİ H E K İ M O Ğ L U hem türü bir müzik olayı. Çelloda değil, kalbimin tellerinde çaldı Dvorjak'ın konçertosu. Noras önde gelen çelistlerden biri müzik dünyasında. Eve dönerken Anıt Kabir'in ışıklarını seyretim yine, Atatürk'e gülümsedim, bence o da gülümsüyor, yalnız Anıttepe'de değil, Anadolu'muzun tüm tepelerinde... Bilkent Müzik Fakültesi Dekanı Ersin Onay, Kompozisyon Bölümü'nde kırk öğrenci olduğunu söyledi bana. Yetenekli gençleri anlattı gözleri parlayarak. Geleceğin gazetecileri onlardan çıkacak. Yaşadığımız dönemden bir senfoni de bestelerler belki. Şoştakoviç'in senfonisi kadar güzel olmasını diliyorum. Başbakan Çiller'in konserlere, tiyatro ve baleye vakit bulamadığını yazdım geçen hafta. Oysa çok hoşlanıyor, bir konser dinlemenin mutluluğunu anlatırken gözleri parlıyor. Uzun yıllar piyano çaldığını anlatıyor. Şimdi çalmaya da vakit yok, dinlemeyede... Tansu Çiller'in gözyaşlan da çok konuşuldu başkent çevrelerinde. Üzülenler, acı bir olay diye yorumlayanlar var. Gözyaşlannın nerden kaynaklandığını merak edenler, ağlarken daha içten olduğunu söyleyenler var. Gülüşünü içten bulmuyorlar galiba! Kimi zaman eşarbını takar gibi takılıyor dudaklarına... Olaylar içten güleceği düzeye ulaşabilse keşke. Belki de ulaşır. Elbet gerçekçi ve kesin kararlı bir politikayla. Güzel olaylar ve mavi kedi V Mutlu bir başkentliyim ben. Başkentin yitik güzelliklerini degördüm, çirkinliklere karşın güzellikler üreten çabaları da izledim yıllar boyunca. Yerel yöneticiler güzel çabaları destekledi herzaman... S alona girince şaşırdım, işte başkent, yanlar da azalıyor giderek'. Atatürk Bulvadiye düşündüm. İşte başkenti parları'ndaki Meram'ı, Ozen'i, Kutlu'yu, Kızıtanlar. Her daldan, her kuşaktan lay'daki Süreyya'yı, Ulus'ta Karpiç Baseçkin kişilerle görkemli bir kalababa'yı, genç ozanlann meyhanesi Üç Nal'ı, lık. SHP Genel Başkanı Murat Karayalsevgililerin son durağı Su Deposu'nu, gül çın yerel seçimlerin yoğun trafığine karbahçesini kaç kişi anımsıyor bugün? Yerşın Anakent Başkanlığı'ndaki bir tasarıyı lerinde yel esiyor, belleklerin külleri de gerçekleştirmenin sevincini kutlamaktan savruluyor nerdeyse! Bahçelievler'in çigeri kalmıyor. O tasarı Ankara Enstitüsü çekli bahçeleri, iki katlı evleri nerde buVakfı. Anakent lmar Müdürlüğü'nün sagün, adı Bahçeli ama yeşili de yok, çiçeği lonunu taşıran görkemli kalabalığı vakfın de. Peki Güven Evleri nerde? Havada gül kurucu üyeleri oluşturuyor. Tasan kokusuyla yürürdük yollarda. Yanımda SHP'lilerin ama kurucu üyeler arasında Timur Erkman oturuyor, Anakent Başbaşka partililer, partisizler de var. Başkenkanlığı Genel Sekreteri olarak başkent tin eski başkanları, yeni başkan adayları. Güzel bir yöntem bu, Ankara'ya yeni bir kuruluş kazandırmaya herkesin katkısı öngörülüyor. Tekelcilik yok! Anımsarsınız, dünya başkentleriyle güzel köprüler kuran bir başkandı Murat Karayalçın. Gittiği başkentlerin yaşamını izliyor, belli çalışmalardan esınleniyor. Ankara Enstitüsü de Paris'teki Pavillon de l'Arsenal'dan esinlenen bir kuruluş galiba. Ankara arşiv ve .<itaplığı, Ankara Bilgi Bankası, Ankara Şehir Tarihi Projesi, Ankara Konferans ve seminerleri düzenlemek amacıyla kuruluyor. Önce girişimciler kurulu oluşuyor, Murat Karayalçın, Timur Erkman, Sevim tlkin, tlhan Tekeli, Aydın Köymen ve Serpil Bozer'den oluşun kurul, kurucu üyeleri seçiyor,' genel kurulu düzenliyor sonra. Ben de bu nedenle katıldım o toplantıya. Sevginin, coşkunun üretkenlığine bir kez daha tanık ol Murat Karayalçın, Aydın Köymen ve Serpil Bozer Ankara dum. Önce kurucu üyelerin ni Enstltüsü'nün kurucularından bir üçgen. teliği ve niceliği nedeniyle. Çağrıya içten katılıyor herkes. Başkent Ankara'nın kültür ve sanat yaşamına güAnkara'nın çağdaş bir kuruluşa kavuşmazel katkıları var. Kültür Danışmanı Aydın sına unıutla bakıyor. Bu umudu vakıf çaKöymen ile güzel olaylar yaşattılar başlışmaları gerçekleştirecek kuşkusuz. Akentlilere. Güzel tasarılara, çağdaş giriraştırmalar, yayınlar, seminerlerle başşimlere soluk verdiler her zaman. Onümkentin tarihi, coğrafyası, kültürel ve sanatde Raci Bademli'nin verdiği bir kitap var. sal yaşamı yeni boyutlar kazanacak. Yeni Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin çevrebaşkan adayı Korel Göymen de tüm kosel sanat etkinliklerini yansıtıyor. Bu saynuşmalarında yeni boyutlan vurguluyor fada ya da gazetedeki köşemde yer alan odeğil mi? layları yeniden yaşıyorum sayfaları çevirirken. Alanlarda, parklarda yer alan heyMurat Karayalçın'ı dinlerken geçmiş kelleri seyrediyorum. Kurtuluş Parkı'nda yıllar canlandı gözümde, o yıları anımsa10 Selim Turan'ı, Seymenler Parkı'nda llhan Koman'ı, Aydınlıkevler'de Azade Köker'i, Mehmet Aksoy'u, Sakarya Caddesi'nde Danimarkalı sanatçı Sorensen'i selamlıyorum. GİİZBI çsbslsrs ttestsk Mutlu bir başkentliyim ben. Başkentin yitik güzeliliklerini de gördüm, çirkinliklere karşın güzellikler üreten çabaları da izledim yıllar boyünca. SANART olayı da o çabaların ürünü değil mi başkentimizde. Çirkinliklere karşın güzellikler üretenlerin varhğını kanıtlamadı mı? Yerel yöneticiler güzel çabaları destekledi her zaman. Uluslararası Ankara Film Festivali'ni izlediğim günlerde de düşündüm bu gerçeği. Ülkemizi ya da kentimizi yönetenlerin sanat ve kültür olaylarına bakışı, kültür birikimi ve çağdaş düzeyi yaşamımıza güzel yansıyor. Elbet eksiklikler, boşluklar da daha çok hissediliyor. Nitekim SHP'li adaylar bu boşluğu doldurmaktan söz ediyor seçim konuşmalarında. Başkentimize yeni operalar, konser salonları, sergi evleri, parklar yaptırmaktan söz ediyorlar. Bir başkentin kimliğinin nelerden kaynaklandığını iyi biliyorlar. Kimi kişiler dudak büküyor, bir kentin yaşamında bir konser salonunun, bir heykelin, bir parkın önemini küçümsüyor. Öncelikleri şaşırıyorlar. Su mu, konser salonu mu, yol mu, park mı, heykel mi, pazar yeri mı dıyorlar, dahası parkları, yeşil alanları parselleyip arsaya dönüştürmeyi yeğliyörlar. Kent içinde otoparkîar tasarlıyorlar. Ancak bir kentin yaşamında hepsinin önceliği var. Bir kentli yaşamında da hepsinin önemi, ağırlığı var. Kimi zaman düşünürüm, galeriler olmasaydı çok çirkin olayları nerede unuturdum acaba? Bir sergi, bir konser, bir oyun, bir filmle karanlığı aşıyor, dünyaya yeniden gülümsüyorum. Geçen hafta CSO Salonu'nda buluşanlar da benzer duygulan paylaştı. Finlandiyalı çellocu Arto Noras'tan Dvorjak'ın konçertosunu dinledik, sonra Şoştakoviç'in 6. senfonisini... Yaralara mer Mavlkedl Kediseverlere seslenerek sona erdiriyorum yazımı. Sheraton salonlarında bir yarışma düzenleniyor yine. Ne güzel kediler katılacak kimbilir? Ipek tüylü soylu kediler, sokak kedileri, Siyam kedileri, Van ya da Ankara kedilerini seyrederek sıcak, yumuşak saatler yaşanacak. Ben de sevgili Cihat Burak'ın Mavi Kedisiyle katılacağım o yarışmaya. Biraz önce uzun uzun seyrettim yine. Çerçevenin içinde ne güzel, ne sıcak bir yaratık. Mavi tüylerini parmaklarımda hissederek gülümsüyorum. Çihat Burak da bir kedisever. Bu maviş kedi ondan bir armağan bana. O da ülkemize dünyamıza bir armağan kuşkusuz. Usta bir ressam, güzel ve özel bir insan. Ankara'daArtisan'dabirsergiyianımsıyorum şimdi. Süleyman Demirel'inresmi var ama Çihat Burak'ın fırçasıyla çizilen portre yalnız AP'li başbakanın değil, siyasal tarihimizde belli bir dönemin de resmini çizer. Usta bir fırçanın mizah gücünü de yansıtan bir tablo. Gülerken gülüşünüz solar birden, acı gerçekler bıçak gibi saplanır yüreğinize. Kimi zaman bıçak türü keskin bir fırça, kimi zaman mavi kedinin tüyleri gibi sıcak ve yumuşak. Çok üzgünüm cenaze törenine ulaşamadım, ama içten duygular, teşekkürlerle uğurladım Gihat Burak'ı, mavi kediyle konuşarak.^ C U M H U R I Y E T DEKOI 1 3 M A R T 1 9 9 4 S A Y I 4 1 1
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear