27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

P A Z A R I N PENCERESİIMDEIM Avrupa'da taklitte en çokItalyanlarsabıkalı. Asya'da GüneyKore, HongKongve Japonya başı çekiyor. Paris 'teki müze, ağzına kadar sahte mallarla dolu. idler Brodheck ile Jean Arancois Monggibeaux adlı iki araştırmacı, "Chic et for" başlıklı bir kitap yazmışlar (Editims Balland). Ele aldıkları konu, "sahtecüik". Sahteyi şöyle tanımlamışlar: Bir ürünün markası, modeli ve adına kadar taklidini yapmak. Örneğin Tayvan'da imal edilmiş olan bir saat, Cartier'in Tank'ına tıpatıp benzerse, üstelik kadranın da "Cartier" yazarsa, üretenler "sahtecüik" yapmaktadırlar. "taklit" ise belli bir modele benzeyen ancak orjinilanin adını taşımayan bir üründür. Paris'te Sahte Mallar Müzesi ĞÜMl \mr ( <*> • . D Marka çılgmlığı körüklüyor 12.2.1992'dc Le Soir de Bruxelles gazetesin de yayınlanmış bir söyleşide de Didler Brodbeck "sahte" ürün alanlan şöyle tammlamış: "Bir ürünün sahtesini edinenlerin çoğu bu ürünün aslını alacak olanlardır. Medyanın, reklamların, pazarlamanın etkisinde "marka" peşinde koşmaktadırlar. Ellerinden gelirse markanın gerçeğini ucuza edinmek isterler". Paris 'te sahteciliği konu edinen bir müze var: 16. bölgede, Faisanderie sokağında bulunan (75016 Paris), Musee de la Contrefaçon adını bu müze yirmi yılı aşkın bir süredir tanınmış Fransa ürünlerini ve taklitlerinisergiliyor. fından parçalanna ayrıldığı zaman anlaşılırmış... Başarıyla taklit edilmiş bir ürün nasıltanınabilir? Aslından çok fazla ucuz olan ürün dikkati çekmeli... Birçok sahteci yakalandığında çarptınlacağı cezanın hafîflemesi için orijinalinden bir iki harf, birkaç "design" farkı bu lunmasına dikkat eder... Ünlü markaların sahteleri en çok nerelerde üretiliyor? Avrupa'da en çok Italyanlar sabıkalı... Asya'da Güney Kore, Hong Kong ve Japonya başı çekiyor... Başkayerler? Brezilya ve Meksika'dada bu iş yaygın... Tokyo'da Imparator Hirohito'nun 1978'de çekilmiş olan bir resminde kravatının Hermes marka olduğunu saptayan firmanın yetkilileri incelediklerinde bu kravatın Tokyo'nun büyük dükkânlarından birinden alındığını ve sahte olduğunu saptamışlar... Aynı yıl yapılan incelemede Tokyo'da satılan her 126 Hermes markalı kravattan sadece üç tanesinin gerçekten Hermes kravatıolduğuanlaşılmış. Tüpkiye çıkışlı sahte mal az Müzede Türkiye kökenli "sahte" malların say ı lan az... Ama müzeyi yakında yeniden düzenleyecek olanlar bize Türkiye'nin jşgal edecegi yerin büyütülmesinin gerekeceğinden söz açıyorlar. Sergilenen bir Türk iplik kutusunun "design"ı, renkleri vb bir Fransız iplik markasınınkini çok andırıyor. Ama üstündeki isim, vb insanı yanıltmıyor. Müze yetkilileri "Farketmez." diyor, "Zira kutunun şekli vb bile patentlidir, bir yerde markayı vurgular". 8aht8depte mu8larara8i savaş • En çok Içkllep taklit edUiyor Müzedeki en eski sahtecüik örneği Cousteau'nun Akdeniz'de bulduğu amfora parçası. lsa'dan bin yıl önce Narbonne' da yazanmış olan Galyalı tüccarlann, Güney ltalya'nın ünlü şaraplarına vurulan damgayı taklit ettiklerini yansıtıyor. En çok taklit edüenler aperatifler, içkiler: Tanınmış "Byrrh" markası, "Herbyr", "Birca", "Bhyrr", "Birrkina", "Sabır", "Soupyr" adlarıyla taklit edilmiş. "Negrita", "Negreska" adlannı taşıyor. "Cointreau", "Coindreaux", "Canfreux", "Cointrot", "Quinto" ya da "Coint" olmuş. "Benedicti"nin taklitleri bini aşıyormuş. Parfumler de çok taklit edilmişler; sahteleri bol bol üretilmiş: "Chanella", lspanya'da ise "Chanelia" olmuş. r yüzünün değişik bölgelerindeki satışlanndan toplam 450 milyon dolar kadar bir kâr sağlandığı hesaplanmış. Defllehırsrzlan Yıllarca önce, ünlü modaevlerinin müşterileri yeryüzünün en zengin kimseleriymiş... Moda evlerinin derdi ise mevsim başlannda düzenledikleri gösterilere sızıp gördüklerini belleklerine sindirdikten sonra benzerlerini üreten rakipleriymiş... Ancak 1960'dan sonra önce Jaques Fath, sonra Pierre Cardin adlarının kullanım haklannı satmaya başlayarak işi bol Büyükfirketferdebaşladı Müzenin bir yetkilisi bize "Eskiden sahtecüik, küçükimalatçılartarafından gerçekleştirildi... Ama son yıllarda ünlü markaların taklitlerini ve sahtelerini üretebilen fabrikaları faaliyetlerdir. Bizi ürkütcn de bu!" diyor. 1980 y ılında bu nitelikteki ürünlerin yerC U M H U R İ Y E T D ER G İ 3 0 O C A K üretime, endüstriye dönüştürmüşler. Bu örneklerden esinlenen diğer moda evleri, aynı yolu tutup eşarp, çanta, kuşak, cüzdan, gözlük gibi eskiden üretmedikleri birçok ürünc damgalannı basıp bu yanşa katılmışlar. Sahtelerin gerçeklerinden fıyat dışında ne farklan var? Müze yetkilisi bize bazı taklitlerin ve sahtelerin biraz dikkatlice bakınca ayırt edilebiiecek kadar kötü kalite olduklannı söylüyor. Ama mesela Cartier'in Tank tipi saatinin öyle benzerleri varmış ki sahte olduklan ancak eksperler tara Firmalar taklitçi ve sahtecilerle savaşabilmek için birçok uluslararası kuruluş oluşturmuşlar: Gümrüklerde, polis örgütlerine sahteci lerin saptanması için yardım etmekteler. Gelişmiş ülkelerde sürekli bürolan var ve bu alanda açtıkları davaların sayısı giderek artıyormuş: Bütün bu çabalara rağmen varılan nokta birhayli ilginç bugün. Dünya ticaretinin yüzde beşini sahte ve taklit mallar oluşturuyor. Son on yıl içinde AT ülkelerinde bu nedenle yüz bin insanın işini yitirdiğine inanılıyor. Louis Vuitton yılda 70 milyon frankı, Carthier 40 milyon frankı, Lacoste ve diğer taklit edüenler de büyük paraları dedektif, avukat tutup sahtecilikle savaşmaya ayırmışlar. Bu konuya harcanan para, cirolarının yüzde 1 ilâ 5'ini oluşturuyor. Paris'in bu az bilinen ufacık müzesini gezdikten sonra insanbugünün taklitçüerinin ve sahtecilerinin yarınki önemli üreticilerolacağınıdüşünüyor. Avrupa Topluluğu ile bu kadar içli dışlı olunca da sayın sahtekarlarımızın çok sıkışacaklannı kavrayıp oyunu bir an önce kurallanna uygun oynamanın yollannı öğrenmelerinidesalıkveririz. 4^ 17 1 9 9 4 S A Y I 4 1 0
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear