Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
R A DAĞLARIN GİZLEDİĞİ GÜZELLİKLER Dağlardaki ormanların içinde tüm görkemiyle yer alan kiliseler altın arayıcılarının ve ihmalin kurbanı olmuş. Kentlerdeki otellerin çoğu turist çekmek için değil, adam kaçırmak için çalışıyorlar. Ama siz yine de Doğu Karadeniz'e gidin, pişman olmazsınız. T atıl ücyincc lıcp deni/. kıyısına gidecek değiliz ya. Biz dc "haydi dağlara" diye kendimı/e komut verip Doğu Karadcnı/'e doğru yola çıktık. Zaten yıllar öncc hır komut daha almıştık ulusça, "v'abancılar Akdeni/.'e , Türklcr Karadeniz'e" diyc. Bakalım bize nereyi öneriyorlarmış gibi bir de merak var içimizde. Birkaç arkadaş, bir turi/m şirketinin Doğu Karadeniz turuna katılırken, rehberimiz göreceğimi/. güzclliklerin müjdesini veriyordu bi/c. tlk durağımı/, uçakla gittigimiz Trab/on. Havaalanı tadilatta olduğu için, çok kısa olan piste oldukça tehlikeli bir iniş yaptık. Toprağı öptükten sonra, kendimizi otele attık. Otcliıniz, yeni yapılmış, üç yıldızlı vc yıldı/lannı gcrçekten hak eden bir otel. önceki yıllarda benzer düzeyde birkaç otelin bulunduğu Trabzon'da yerli ve yabancı lunstin konaklayabildiği bir tek bu otcl kalmış. Diğerleri ısc halkın bize dediğine göre, Rus kadınların bölgedcki enflasyonu sonucunda, pazarlama scktörünün etkisinde kalmışlar. Sokaklarda en çok gözümüze çarpan manzara, Rusça konuşan tezgahtarlar ve her türlü pazarlamayı yapan komşu ülke "turistlerTydi. Trabzon'da üzücü olan sadece bu değil kuşkusuz. Ayasofya Müzesi dışında kalan Kızlar Manastın, Küçük Ayvasil ve Santa Maria Kilisesi gibi Trabzon tarihinde önemli yeri olan yapılar, kaderlerine terkedilmiş durumda. Bu kılisele18 YafllUr arasında bUtiln flttrksmlyl* yllksalon Vazalon Manas^ırl (Ustta). Uzungöl'Un kadınları kttyün bütUn yUkUnU çaklyorlar (aa rin kapılan kilitli ve bekçi filan da olmadığı için, hiçbirinin içine girmek mümkün değil. Zaten bizden önce davranan hazine avcılan da bir kısmının duvarlarını delik deşik etmiş. Bazılan da kereste ve bakır atelyesi olarak kullanıhyor. Ancak bu arada K.T.Ü.'nün önderliğinde sürdürülen Sümela Manastın restorasyon çalışmalan umut vcrici. Maçka'da Sümela dışında iki manastır daha var. Vazelon vc Kuştul (Hızır tlyas). Her üç manastır da doğayla içiçc, ulaşımı biraz zor ancak çok görkemli yapılar. Sümela ve Vazelon'un ilk yapım tarihleri belli değil. Ancak İ.S. 400'lerde onanm geçirdikleri söylenmekte. Kuşkul manastın ise , I.S. 752'de yapılmış ve diğerleri gibi bir mağara kilisesi ve ayazma çevresine kurulmuş. Manastırlara ulaşım epey zahmetli. Sümela, sanılanın aksine belki de en kolay ulaşılanı.. Or man içi patikadan 40 4' dakikalık bir yürüyüşle ya da otomobil yoluyla 10 da kikada çıkılabiliyor. Vazelon Manasün'na gitmek için yola çıkarkcn rehberimiz manastınn eteklerine kadar minibüsle gidip 15 dakikalık bir tırmanışla, ulaşabileceğimizi söyledi. Balta girmemiş orman içindeki yolda Karadeniz'de artık sıradan olarak kabul edilen doğa olayı heyelan, bize bir sürpriz hazırlamıştı. Yol kapalıydı. Yürümeyc karar vcrdik. 2 3 km'lik bir yürüyüş sonunda Vazelon Manastın görkemli bir biçimde yeşilliklerin arasından belirdi. Ikinci sürpriz manastır yolunun scl nedeniyle ağaçlar, kütükler ve molozla kapalı olmasıydı. Bu kadar yakınına gidip dokunamamak moralimizi oldukça bozdu. Ancak görebileceğimiz bir manastır daha vardı ve Vazelon'a bir başka seferde ziyaret edilmek üzere veda edildi. Kuştul, yine Maçka'da ve yine bir tepe üzerinde kurulu. Yaklaşık bir saatlik zorlu bir tırmanışla ulaştığımızda Kuştul, rehberimizin deyimiyle "saat 14.30 sisi" içine girmişti. Bize kendini göstermedi ancak hazine avcılannın çukurlanndan birk*çını saptamak mümkün oldu. • Trabzon'dan sonraki duragımız, Evllya Çelebi'nın "Çay bardağımı koyacak düzlük bulamadım" dediğı Artvin'di. C U M H U R İ Y E T 0 E H 8 İ 9 A Û U S T O S 1992 SAYI 3SS