Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Sonra Alman işgali geldi. Alman işgalini yapanlar da Türk değildi. BUtün bunları yukarılarda bir yerlerde oturanlar yaratıyor. Filmin kahramanlan cenneti bulmak için göç etme eğilimindedirler. Cennet ya geçmişte, yani tzmir'dedir ya da gelecekte, yani Amerika'dadır. Bu şimdiki zamandan bir kaçış bence. Aslında filmde düşunup de param olmadığı için çekemediğim bir sahne vardır: Marika, Chicago'daki Maxwell Caddesi'nde yürümektedir. Burada 'cennel' rüyasıyla gerçeğin aynı olduğunu kavrar, çunkü sokakta orospulara, uyuşturucu kullananlara, Araplara, Yahudilere rastlar. Aynı gençliğinde yaşadığı yerlerde olduğu gibi. Sokakta ayağıyla aynen babası gibi tempo tutan bir zenci, saksafon çalmaktadır. Burası Chicago'dur, yani ruyanın, geleceğin kendisi. • Yunanistan bağımsızlığına kavuştuktan sonra bile Yunanlıların kültür merkezleri aslında tstanbul ve îzmir'di. Savaştan sonra buralardan göç etmek zorunda kalan Rumlar, Yunanistan'da horlandüar, baskıya uğradılar. Buna karşılık bu insanlar beraberinde rafine bir kültür getirmişlerdi... • Çok doğru. Bu insanlar Yunanistan'a dev bir kültür getirdiler; ama Yunanistan'da ırkçılıkla karşılaştılar. Çunkü insanlar korkuyorlardı. Marika filmin sonunda, "Eger yanlış bir şeyler yaptıysam beni affet. Çunku korkııyordum" der. Yunanistan'daki Yunanhlar da, dışarıdan yüzbinlerce kişinin gelmesi karşısında, işlerini, karılarını, bulundukları ortamı kaybetmekten korkmaya başladılar. Bu nedenle dışarıdan gelenlerden nefret ediyorlardı. Dışarıdan gelenler gettolara yerleştiler. Burada hemen belirtmek istediğim bir şey var; gelenlerin hepsi toplumun "kaybedenler" sınıfına dahil olmadı, lumpen proletarya olmadı. Sadece bir kısmı lumpen proletaryaya dönüştü. Bir kısmı burjuva yaşantılarını tekrar kurdular, bir kısmı orta sınıfa dahil oldu, bir kısmı iş bularak çalışmaya başladı, ama sorun müzikteydi. Rebetiko müziği, en alt sınıfların müziğiydi. Rebetiko, Hacidakis'in bu müzik hakkında ilk derslerini vermeye başladığı 195051 yıllarına kadar sistem tarafından kabul görmüyordu. Hacidakis'Ie birlikte burjuvalar da bu müziği kabul etmeye başladılar. Komünisl Parti ise Theodorakis'in onlara katıldığı 5758'lere kadar kabul etmedi Rebetiko'yu. Bu müziği orta sınıflara ve burjuvaziye kabul ettiren Hacidakis, sol kesime kabul ettiren de Theodorakis'tir. KomUnist Parti bu müziğe, "esrarkeş müziği", kötümser müzik, yoz müzik diye karşıydı. Bu müziği toplumun kurumsallaşrruş kesimlerinden hiçbiri istemiyordu. • Halbuki bu müziği icra edenlerin bir kısmı, örneğin Rosa Eskenazi, eğitimli ve kültürlU insanlardı. • Evet, eğitimli insanlardı. Ondan da öte, çok zarif insanlardı. Fakir olmalanna rağmen her zaman en iyi elbiseleri giyerler, çok iyi giyinirlerdi. Çok soylu insanlardı. Markos Vamvakaris, "Belki evimde yiyecek bir lokma ekmeğim, içecek bir bardak çayım olmayabilir, ama akşam çalarken en iyi şekilde giyinmek zorundayım" derdi. Bu insanlarda, bütün Balkan insanlarıru birleştiren bir kavram vardı: Şeref. Herhangi bir anlaşma yapıldığı zaman şeref sözü vermek yeterliydi. Şeref sözü, yasanın kendisiydi. Bu bütün Balkan insanlarının, belki de bütün Akdeniz insanlarının ortak yanıdır. U F OTOROMAN I NCİR ÇEKİRDEĞİ Vavvv! Sana mı altı milyar verdiler?.. Biz buradayız, hepiniz, topunuz birden gelin. BEORETTİN DALAN DMP Genel Başkanı Fenerbahçe'yi bana verseler kesin şampıyon yaparım. TODOR VESELİNOVİÇ Gazlanlepspor Teknlk Dırektöru Güneş Taner'in yerine ıstifa etmesi gereken birısi varsa, o da Saddam Hüseyin'dir. MUSTAFA TAŞAR DeWef Bakanı Mallye ve Gumruk Bakanı Ucu size dokunabilir. ADNAN KAHVECİ Türkiye'de herkes bir yere bir vesile ile gelır. SAMET AYBABA Ankaragucu Teknlk Dırektöru Dur bi tepeden tırnağa suzeyım seni. Yugoslav futbolcular yetersiz kapasitede olabilir. Ama ben durumu onlara söyleyemem. Çünkü onlar benım futbolcularım. ÖZKAN SÜMER Trabzonspor Teknık Dırektöru Ne azınlık çoğunluğu ne de çoğunluk azınlığı tahakküm altına alacaktır. SÜLEYMAN DEMİREL DYP Genel Başkanı Benim bildiğim hiçbirimiz karı sözünden çıkmayız. METİN GÜRDERE ANAP Genel Başkan Yardımcısı Daha öyle bir hazırlığımız yok. YILDIRIM AKBULUT Başbakan Ay, bu zamanda futbolcu olmak lazımmış! Her genç kız artist olmak istiyor. Ama artist olmak başka, benim yaptığım olay başka şey... GAMZE TUNAR Sınema Oyuncusu Erkekle yarışa çıkmak davasında olan kadının asgari ve tali gücünü zedelemesıne acınmaz mı? "Turkıye Aile Yıllığı" Kıtabından Şahsen toplumun şans oyunlarına ilgısinın artmasını ıstemıyorum. Ama bir yandan da fazla bilet satmaya çalışıyoruz. İLHAM KÜSMENOĞLU Mlllı Piyango Genel Muduru Herkese, hatta kendime bile kızıyorum. LEVENT TOPSAKAL Basketbolcu Hayvan Tiyatrosu'nun maymunu Niki ile Galatasaray'ın yeni transferi Polonyalı Koseçki Fotoğraflar: MUSTAFA ERSOY 22 mılyar çıkarsa size vereceğim, nasıl harcayacağınızı siz düşünün. AONAN KAHVECİ Mallye ve Gumruk Bakanı