26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Deniz görmemiş kaptanlar Van gölünden sonra Türkiye'nin en büyük gölü Keban barajının sularında dümen tutan feribot kaptanları, hiç deniz görmemiş eski çiftçiler. Erdal Yazıcı Keban barajının sularında T arlasında, bağında bahçesinde çalışıp, hayvancılıkla geçinen bu insanlar, gün gelip de köylerinin su altında lcalacağını, kendilerinin de zorunlu kaptan olacaklarını, rüyalarında görselerdi inanırlar mıydı acaba... Gün geldi o da oldu; Fırat ve kolları, Keban'da önüne çekilen bir setle, 100'den fazla köyü ve topraklarını bir anda yutuverdi. Van gölünden sonra ikinci sırada "kocaman bir deniz" ortaya çıktı. Toprakları, evi barkı su altında kalan yöre insanları için büyük bir göç başladı. Kimisi ata yadigârı topraklardan ayrılmayıp "deniz" kıyısında yeni yerleşim alanları kurdular. Kimileri de komşu illere ve ülkenin diğer yörelerine göç ettiler. Bu "kocaman deniz"in ortaya çıkmasıyla, yörede birçok kasaba ve köylerin ulaşımı felç oldu. Ulaşım kopukluğu yörenin sorunlarını daha da arttırdı. Pertek, Çemişkezek, Ağın ilçeleri ve köylerinin karayolu ulaşımı bütünüyle koptu. Keban'ın "Ithal" kaptanları O günden sonra, yöreye ilk "ithal" kaptanlar gelmeye başladı. Ufak yolcu motorlarına "yol, yolak" göstermeye başladılar. "Kocaman deniz"de Keban baraj gölündeufak yolcu motorlarının sayısı hızla arttı. "İthal" kaptanlar yetmeyince, toprakları su altında kalan köylüler, Karadeniz ve lstanbul'dan getirttikleri ufak yolcu motorlarının birdenbire kaptanı oluverdiler! Bu kaptanların dedeleri de Fırat üzerinde yıllar yılı "gemi" ilkel sal işletmişlerdi, Fırat'ın azgın sularında, yolcu ve hayvan taşımışlardı. O zamanın "gemilerinin" kaptanları sıralannı savıp, işi şimdiki torunlarına bırakmış olmahlar herhalde!.. Elazığ'dan kara yoluyla beürli bir yere kadar gelen araçlar, göl kıyısından yolcularını bu yerli kaptanlara "emanet" etmeye başladılar. Kötü hava koşullarında, fırtınada, dalgada bile hiçbir deneyimi olmayan bu 'kaptanlar'yolcuları karşı kıyıya taşımaya başladılar. Bazen kapasitelerinin 23 katı fazla yolcularla "kelleyi koltuk altına alıp" seferler yapılıyordu. Bu yolcu motorlarının en ünlüsü ve büyüğü Memo ve Recep kaptanlannki idi. Memo ve Recep kaptanlar, baraj gölü oluşmadan önce su altında kalan topraklarında, kendi hallerinde birer çiftçiydiler. Eker biçer, hayvancılıkla geçinirlerdi. Kim derdi ki Memo Dayı, bir gün gölde "kaptan olacak"... Nereden nereye... KasımpaşaEminönü dolmuş motorlarının benzeri motorlarında, hiçbir deneyimleri olmadan, en zor şartlarda bile, yöre halkına hizmet sunmaya başladılar. Yakınlarının "lyi yolculuklar!" dileğiyle uğurladığı yolcuları, motorlarının taşıyabileceğinin çok çok Ustünde azgın dalgalarda bile, karşıya taşıdılar... Deneyimsizliğin yanında, göl denize de benzemiyordu. Bazen alçalıyor, bazen de yükseliyordu. Bu da, motorun kıyıya yanaşacağı yerlerde sorunlar yaratıyordu. Gün başlarken Memo ve Recep kaptanlar, motorun bakımını yapar, yolculan beklerlerdi. Yolcular binince, Memo Kaptan, dümende, ikinci kaptana bağırır: "Recep daha ne durtein ha... Motonı çalıştırsana... Klmi beklik daha..." Motor çalışır. İkinci kaptan, elindeki sırıkla motoru saplandıgı çamurdan ElazığAğın arasında çalışan yolcu araçları aktarma yapmadan bu feribotla karşıdan karşıya geçer olmuşlardı. Bu feribot, diğer resmi ve özel araçlar için de "bulunmaz bir nimet" olmuştu. Bu özel ilgi, SirkeciÜsküdar feriboılarını bile kıskançlıktan çatlatabilirdi. Bu feribotun ilgi çekici diğer yanı ise kaptanlarıydı. Daha önceden hiçbir deneyimi olmayan "Ziya Dayı" ve Ahmet kaptandı. "Ziya Dayı", motor dairesine iner, 1015 dakikalık insanüstü bir gayretten sonra "çakar almazı" çalıştırırdı. Ardından "güverte"ye çıkar, elindeki sınkla, yolculann da yardımıyla "feribof'u saplandığı çamurdan kurtarmaya çalışırdı. Araçlar binmiş, "feribot iskeleden" ayrılmaya hazırdır. Şimdi iş Ahmet Kaptana kalmıştı. Hava koşulları bozuksa, kaptanlann işi büsbütün zorlaşırdı. Macera ondan sonra başlardı. Feribot çatır çatır çatırdar, sanki ikiye bölünüp de, araçlar "kocaman denize" düşecek gibi olurdu. Fırtınada, "seferler" iptal edilir ya da güçlükle yapılırdı. Bu arada yolcular korkulu anlar yaşar, bir daha binmeye "tövbe" ederlerdi. Yine de "elleri mahkumdu" tekrar binmeye... 35 yıllık seferlerden sonra "çakar almaz" bir gün boşken, çatır çatır çatırdayıp batıverdi. Böylece yolcular da, kaptanlar da, derdi çekilmez bu "çakar almazdan" kurtulmuş oldular. Yine de bugün yöre halkı "çakar almazla" yaptıkları "maceralı ve keyifli" yolculuklarmı unutamazlar... "Modern" feribotlara geçiş Ulaşım kopukluğu, yöre halkına zor yıllar yaşattı. Acil hastalar bazen zamanında yetiştirilemiyo», yan yolda "rahmetlik" oluyorlardı. Yöredeki tüm gereksinmeler zor, eksik gedik karşılanır oldu. ElazığAğın arasındaki ulaşım aslında çok rahat çözümlenebilirdi. Irmağın ilk şişkinlik yaptığı yere yapılacak bir köprü, tüm ulaşım sorunlarını ortadan kaldırırdı. Hatta o kısma karayolu bile yapıldı. Yöre halkının bugün bile yıllar yılı beklediği, tek özlem ve dileği.köprünün yapılması... Ziya ve Ahmet kaptanlann feribotu batıp, ömrünü tamamladıktan sora, yetmişli yılların sonunda, göle ilk "modern" feribotlar gelmeye başladı. Bunlar lOotomobil taşıyabilir, her türlü kötü hava koşullarında çalışabilecek dayanıklılığa sahiptiler. Çemişkezek, Pertek ve Agın'a bağlı birer feribot, araçları karşıdan karşıya taşımaya başladılar. Bu feribotların kaptanları acaba kim olacaktı? Kim olabilirdi ki, 35 yıllık deneyimi olan yerli kaptanlar... Bugün ElazığAğın arasındaki gölde çalışan feribotun kaptanları Ahmet ve Kadir kaptanlar... Kadir Kaptan, birinci kaptana göre daha deneyimsiz. Ama yine de işini kavramış ve severek yapıyordu. Dümen başında gururla, feribota yol veriyor ve ekliyor "Ben bu gidişle, Aşk Gemisi'ne bile kaptan olunım gardaş..." Nereden nereye... Köydekl çiftçilikten Aşk Gemisi'nin kaptanlığına... Umut bu ya... Ne diyebilirsiniz... Feribotların gelmesiyle, ufak yolcu motorlarının kaptanlan, ya işi bıraktılar ya da balıkçılığa başladılar. tşi bırakanlar arasında Memo ve Recep kaptanlar da vardı. Bunlar kısa ve maceralı, tatlı anılarla dolu "kaptanlık" günlerini, sararmış fotoğraflara bakarak anıyor, "Hey gidi ciinler hey... Nereden nereye geldik," diyorlar. Keban barajinın sularında, ortalama 10 araç taşıyabilen Çemişkezek feribotu, her turlü hava şarüarına göjjus geriyor. Çemişkezek feribotunun ikinci kaptanı Kadir Kaptan,''Artık 'Aşk Gemisi'nde bile kaptanlıkyapabilirim," diyor. kurtarmaya çalışırdı. Memo Kaptan dümende emre devam ederdi: "It ha... Biraz daha it ha..." Binbir zorlukla motor çamurdan kurtarılır yolculuk başlar... Göl dalgalıysa, Memo Kaptanın gözleri yarı korkulu, iri iri açılmış bütün dikkatiyle motora yol vermektedir. Bazen gölde iri dalgalar olduğunda, seferler Memo Kaptanın emriyle "iptal" edilir. Bu dalgalar denizdeki dalgaların beşte biri bile değildi. Denizdeki "kaptanlar" için böylesi havada motor kullanmak çocuk oyuncağı gibidir. den konularda, yerli kaptanlann rehberi oldular. Bu "kaptanlar", köylerle kasaba arasında da yolcu taşıdılar. Köyler arasında ise, küçük balıkçı tekneleri, sandal veya ilkel sallarla ulaşım yapılır oldu. Bu sallara, hayvanlar, insanlar, yükler aynı anda biner, karşıdan karşıya çekilen halatlarla seferler yapılırdı. Bir seferinde sal, üstünde bir eşek, yükleri ve dört köylüyle birlikte batıp kayboldu. Ancak bir kişi kurtulabildi. Kaza nedeni ise, dalgalı havada eşeğin sudan Urküp salın devrilmesi... Yetmişli yılların ortalarına doğru göle ilk "feribot" törenle geldi. Halk bu "feribotu" hayretle karşıladı. Istanbul'da ömrünü tamamlamış, odunculara verilmek uzere bir köşede bekleyen bir kum mavnası, kendini baraj gölünde buluvermişti. Üstelik önüne bir kapak yapmışlar ve böylece üç araç taşıyabilen bir "feribot" ortaya çıkmıştı. Böylece Eşek dalgadan ürkünce Yörenin en deneyimlileri ise, Nazmi ve Hızır kaptanlardır. Bunlar baraj gölü oluşmaya başladığında, Karadeniz'den kalkıp gelip, yerli kaptanlara "yol, yolak" göstermeye başladılar. Dalgalı havalarda neler yapılmalı, acil durumlarda nasıl davrarulmalı türün 12
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear