Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
HAFTADAN HAFTAYA Mehmed Kemal Bir daha kedili eve mi, tövbeler... Aylak gunlerımden bırıydı Ressam arkadaşla şurdan burdan konuşuyorduk Evlı olduğunu bılıyordum, ama gene sordum •"Yahu, sen evlısın değıl mı?" "Evet, dedı, evlıyım " "Çocuk var mı?" "Çocuk yok ama kedıler var " Kedı köpek çocuk yerını tutar mı? Kedı köpek besleyenlere hep şaşmışımdır Hanı, yuvadan bır çocuk alsalar, sevgıyı ona verseler, ona baksalar olmaz m ı ' Bızım apartmanda da bır kopekçı var Akşam sabah fınoyu gezmeye çıkarır Köpek merdıvenlerden ıner, kapıdan çıkarken bır havlamadır ortalığı kaplar, dellenırım Konu komşu alışmış, kanıksamış olacak kı ses çıkarmıyor Geçende komşuya kopeğı gezdırırken raslladım Benım ne duşunduğumu bılmıyor "Papı'yı (ıtın adı) gezmeye göturuyorum Kaç gundur evde çok sıkıldı Hıdıv Kasrı'na çıkaracağım, bıraz hava alsın*" demez m ı ' Dıyeceğım bogazımda duğumlendı Hıçbır şey dıyemedım Gurbete duştukten sonra Nazım Hikmet'ın de kopek merakı olduğunu bır yazısında öğrendım Hapısanede beslıyemezdı, çıktıktan sonraya bırakmış Kopeğının adı Şeytan! Amerıka'dan gelen dostu bır oyuncak köpek getırıyor Nazım, "Bayıldım, Memo görse delırır" dıyor Pılle yonetılen, kuçuk ak bır fıno Pıle dokununca yurumeye başlıyor Bır yandan yuruyor bır yandan havlıyor Gözlerı ıse fıldır fıldır yanası Şeytan (Nazım'ın kopeğı) oyuncak ıtı görunce ılkın şaşırıyor, sonra korkuyor Bıraz alışınca da kokluyor Kokusundan yalancı fıno olduğunu anlıyor Kuçumseyerek bır yana çekılıyor, boş verıyor Bellı kı Şeytan'ı çok sevıyor Nazım Anıları arasında önemlıce bır yerı var "Şeytan geldı Kederll kahve rengi gözlerl, slpsivri uzun burnuyla yuzume bakıyor. Dana yavrusu gibl kerata... Uç gün önce hastalanmıştı. Gece yarısı cankurtaranla baytar geldl. Penlsllin yaptılar. Dünden beri de ateşi duştu. Kafasını dizime dayadı. Blrbirimlze bakıyoruz. Ben yazıyorum, biraz daha bakısırsak, Iklmız de ağlayacağız." Benzı sarı 12 Eylul geldı Bız de yıllardır yurtdışına çıkamaz olduk Neyse geçende pasaportu verdıler de (yedı yıl sonra) dışarı çıkabıldık Bır ulkeyı baştan başa napıshaneye çevırmekten darbecıler ne zevk alıyorlar 1 kı Pasaportu alınca Almanya'ya, Berlın'e gıttım Berlın sokaklarında dolaşırken gördum, ne de çok köpek vardı Ellerınde tasması, durmadan köpek gezdırıyorlardı Öylesıne ozgurdu kı kopekler, oraya buraya sıyıyorlar, yestehlıyorlardı Beledıyesı de, halkı da karışmıyordu Baktım köpek gezdırenler gençlerden çok, yaşları epeyce geçkınler Yıllardır Almanya'da oturan Arif Gelen dostuma sordum "Savaş sonrasının verdığı alışkanlık", dedı, "ınsanlar bırçok yakınını yıtırdı, yalnız kaldılar Bır can yoldaşı olarak kopeğe sarıldılar " Kopeğın bır can yoldaşlığı eylemı varsa ne denırl Besler, sokaklarda gezdırır, koynuna alır Yalnız bu kopekler çok eğıtımlı Bırıne ben de tanık oldum Kırmızı yanmıştı Geçıtte beklıyorduk Yanımızda bır köpeklı vardı, o da beklıyordu Yeşıl yandı Sahıbının dalga geçtığını anlayan kopek, durtukleyerek uyardı, 'yeşıl yandı, haydı geçelım' gıbılerden surukledı Tanzımat sonrası romanların bırınde bır kedı öykusu vardır Bey, kedı seven, çok kedı besleyen bır eve ıçguveyı gırer llk günler, cıcım ayında, kedılere pek , aldırmazsa da, gıtgıde kedıler ayağına dolaşmaya başlar Hım kım ederse de aldıran yoktur Burasına gelır, hanıma çıkışacak olur "Hanım, ya kedıler ya ben " Hanım hıç alınmaz, "Kedıler " der Bey'e pılı pırtısını toplayıp gıtmek duşer Abdülhamlt sarayında geçen bır kedı oykusu vardır Ne olsa, bu saray kedısıdır Kızı Ayse Sultan'ın daıresınden kaçıp Abdulhamıt'ın daıresıne sığınır Bır daha donmez Baba kız arasında bır gun sözu edılır "Kızım bu kedı bıze geldı Bır turlu ayrılmıyor Bana verır mısınız?" "Aman efendımız ne dıyorsunuz, kedı aslında efendımızındır " Sultan teşekkur eder Nurullah Ataç'ın da kedı merakı olduğunu bır yerde okumuştum Mustafa Ekmekçi ıle Avukat Saftet Nezihi'ye gıtmıştık Aman Allahım, evın ıçı kedılerle doluydu Öylesıne evcıl şeylerdı kı, ustumuze başımıza sıçrıyor, omuzlarımızdan ınmıyordu Bır an once kaçahm dıye Ekmekçi ıle bırbırımıze bakıyorduk Evden ayrıldığımda, ustum başım tuy ıçınde kalmıştı Oteldekı adam şaşırdı, "Ne bu halınız beyefendı, berber tıraş ederken kılları fırçalamamış " dedı ve benı bır guzel fırçaladı "Saffet Nezıhı'nın kedılerı," dıyemedım. Yazar Behzat Ay da kedı delısıdır Benım hazzetmedığımıtoıldığınden, kedılerı balkona çıkarır Bız salonda ıçıyoruz, bakıyorum her lokmada kedılerın gozlerı var Hıç ıçıme sınmıyor Içkı mı ıçtım kedı mı yedım bılemıyorum Nurı Bey'e dıyorum kı, "Bır an önce tuyelım " Sokağa kendımızı dar attık Oh be, dunya varmışi Bır 1 daha kedili eve mı, tövbe D SAİRLER SİİRLER1 Çağrı Hızlı gırme ıçerı, usul usul glr Gel otur postekıye, tyıce yayıl Gelırken bır demet şakayık getır Acını kapıda bırak, ışıl ışıl gır Gelırken bır demet şakayık getır Nergızler açmışsa ondan da getır Sevdam yanında bulundur, öylece gır Korkma ben varım, sevdam yanımda Zahter kokularını bırlıkte getır Nergısler açmışsa ondan da getır Sulara gır, ıslaklığını getır Soluğum bıtmeden ımgenı getır Goğsum açık dışılığıne, aklım zılzurna FILIZ getır, şarap getır, mendıl getır Sıcaklığın ıslatsın bır yerlennı Göğuslerını, duduklarını, bakışını Unutma bunları kanavıçe bakışlım Daha çık kendını, kendını getır Gelırken bır demet şakayık getır Nergısler açmışsa ondan da getır FİLIZ getır, şarap getlr, mendıl getır Daha çok kendını, kendını getır SULEYMAN OKAY Tam da bu vakit Tam da bu vakit Gece kendinı gundüze bırakıyor Ortalık ağarıyor ycvaş yavaş Demırlı penceremın arasında Benı buluyor, Yureğımı yalayıp geçlyor rüzgir Tam da bu vakit Sesinı ve saçlarının kokusunu Bana getırıyor, Yureğımı yakıyor sevdan Ülküm Aşkım Bır tanem L Tam da bu vakit ı LÜTFİ TÜRKAY V Şiirle hesaplaşma Bırkaç av once, bu koşede çıkan bır yazımızda, 'Bu koşeye her hafta yuzlerce mektup gelıyor Yuzlerce mektup demek, yuzlerce şıır demek Ama yalnızca şıırler gelıyor Şıırın sorunları uzerıne tek satır yok" demışız "Turk Şıırının Sorunları" başlıklı bu yazı oldukça yankı uyandırdı Bu konuda umulanın uzerınde yazı geldı Aslında şunu söylemekte de yarar var O yazının amacı, şaırlerın ozel dunyalarının ırdelenmesıydı Çunku şıırlerın çoğu, tek elden çıkmış gıbı Bu genç arkadaş nangı şaırlerı okur, hangı şıırlerden etkılenır' Şıır dunyası nasıldır' Bır anlamda şaırın kendısı ve yazdıklarıyla bır hesaplaşmaya çağrıydı Yanlış anlaşıldı soru, lyı de oldu bır bakıma Bır okurumuzun dedığı gıbı, "Şaırlığe soyunanlar kendılerıne önce şu soruyu sormalılar Nıçın yazıyorum?" Pek haklı bır soru değıl mı? Herkes, "Neden şıırım yayımlanmıyor?" dıye soruyor Gerçekten bu sorudan önce (Ormanın Romanı'ndan) Yasalaşmak Hele şükür dedık buruk da olsa gUlümsedık başlamıştı taraftanmız Ferman olduk bır dalımız eşıt oldu bır başa vatan sayılmadı olmadığımız topraklar geçtık anayasalara kanunlar yapıldı adımıza ÖZDEMİR DAÛLAR Iraklık bır kuytum sen kaldın, ellenmemış kırnlığı gunışığına dönuk alnı o dağlann dumanlı tepelerınde . duş bulutun ıçıne gırer mu gözlenmı gondersem de avuçlasan benı, çoktandır suskun pınarlarda ağlasam sesın dökulse benden, sesın dökulse ustume, dudaklarımdan kaç yıldız resmı çizmıştık anımsa, buğulu camlarda parmakuçlarımız komşu zaman geçse de bır ıraklık yureğe böyle Oturur mu? SEVİM ÇİÇEK Îıı? Nıçın yazıyorum' anıtlanması gereken soru, bu olmamalı Şıırımın suratında ıkı nokta gözlerın tam ustu kalsın dıyecekken hayata gözlenn mustahkem sığınaklar tut sevdamın bır ucundan uçsuz bucaksız sevdanın sağalt benı / çoğalt benı gözlerın yanardağ ağlamaları kapkara murtecıler sevda redıflı bır gazel olsam dıvanına alsan benı ALİ ÜNSAL BAYRAKTAR Gazel /nsanca Bir Sevda Sevıyorum gulum tomurcuk dalında guzel benım sevdam yureğımde. Sevıyorum gulum ben bu sevdalı yureğımle dalında kokan çıçeğı yenı doğan bebeğı ınsanlığı ven ınsanca olan her şeyı Bır ağaç kı yureğımde dalbudak ınsan bır meyve kı yüruğımde kar gıbı sevda HAYRİYE BAYRAK