26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

HAFTADAN H A F T A Y A Mh e Kml emd e a Nâzım Hikmet Dosyasının Açılması Kemal Sulker'm 'Nâzım Hıkmet'ın Gerçek Yaşamı' adlı kıtabı bundan bır sure once elıme geçtığınde haftahk "Nokta" dergısı de Nâzım Hikmet dosyasının açıldığını, vatandaşlıktan atılışının baskılar sonucu ve yasadışı kararlaştırıldığını yazıyordu Yurttaşlıktan çıkarılırken, gerekçe oruleceğını goren kım olsa ne yapar? Nâzım Hıkmet'ın, ustunden bunca yıl geçtıkten sonra, hapıslıöı de yurttaşlıktan atılması da hukuk dışı sayılıyor Bu, huKuktan anlayanların genel kanısıdır Nâzım Hikmet her ıkı mahkemede de hem Harp Okulu hem Donanma mahkemelerınde mahkum edılmıştır Olayı cıddıye almamıştır, ama cıddıdır Nâzım Hikmet olgusu aradan geçen 36 yıl sonra yenıden ele alınırken, eldekı belgelerden çok şeyler öğrenıyoruz Bır haksızlık, ortaya bır senaryo gıbı nasıl konmuştur? Nâzım, savunması sırasında, duruşmada bu senaryonun nasıl duzenlendığını de ortaya dökmuştur Donanma Mahkemesı'nde askerı savcı yardımcısı olan o gunlerın genç teğmenı, bugunun emeklı amıralı Fahrı Çoker Nâzım'ın mahkeme karşısındakı davranışını şoyle betımlıyordu " Turkıye'de herhangı bır komunıst suçlamasında, daıma ılk aranacak kışı olduğuna kesınlıkle ınanmış olduğu ızlenımını verıyordu Bu benım kaderımdır, dıyordu" Nâzım Hikmet, cezaevınde kendını görmeye gelen o donemın Adlıye Bakanı'nın yakasına yapışıyor, kendıne yapılan haksızlığı dıle getırıyordu "Şımdıye kadar sızlere yuzlerce dılekçe verdım Neden bır tekıne bıle yanıt vermedınız? Ne yuzle oturuyorsunuz o makamda? Hangı maddeye dayanarak bana 28 yıl ceza verılmış olmasını soruyorum, cevap bıle vermıyorsunuz Ben neden burada yatıyorum cevap verl." Abıdın Dıno'nun bır anısı var Yves Montand Amerıka turnesınde, Nâzım Hıkmet'ın 'Akrep gıbısın kardeşım' şıırınden bestelenmış şarkıyı soyleyeceğını dınleyıcılere haber verır vermez, salonda buyuk bır alkış kopmuş Montand, 'Nereye gıtsem, hangı memlekete uğraşam nerede Nâzım'ın adını ve turkusunu soylesem hep aynı alkış kopar' dıyor Italyan Mıllı Takımı Dırektoru Bearzot, Turkıye'ye geldığınde çevrede dıkılı heykellere bakmış bakmış da "Kusura kalmayın gözume çarpmadı, Nâzım'ın heykelı nerede?" dıye sormuş Nâzım'ın mezarı, Moskova'da unlu yazar ve sanatçıların bulunduğu mezarlıkta ımış Başında bır kuçuk heykelı varmış, bır de kuçuk bır çınar ağacı dıkılıymış Gıdıp gorenler soyluyor Sureklı her gun bırilerı çıçekler getırıp mezara koyarmış Açın sözluklerı, ansıklopedılerı unlu Turkler arasında bır Ataturk'un, bır de Nâzım Hıkmet'ın adı geçer Toplu gezılerde hangı ulustan olduğunuzu sordukları zaman, "Turkum" dedınız mı, "Ha Nâzım Hikmet ' derler Nazım Hikmet ıçın, Sovyetler Bırlığı'ne gıttıkten sonra Sovyet hukumetı gorev verdı de ordan yurttaşlıktan çıkarıldı gıbı gerekçeler gosterıyorlar Şunu 1yı duşunmek gerekır ne Sovyetler boyle bır gorev verır ne de Nâzım böyle bır görevı kabullenır Bunlar son zamanlarda ortaya atılan gulunç ıddıalardır 12 Eylul dönemınde de 'memleket aleyhınde beyanda bulundu' dıye nıce kımseler yurttaşlıktan atılmadı vnu şoyle duzenlenıyor "Pasaportsuz olarak istanbul'dan Romanya'ya kaçan Oradan Moskova'ya gıden Hukumetı yonetenler aleyhınde genış propaganda kampanyasına gırışerek Yapılacak teblıgatın bır fayda vermeyeceğı duşunulerek Turk vatandaşlığından çıkarılması " Devlet Bakanı Hasan Celal Guzel, "Vatandaşlıktan çıkartılanların yenıden alınabılmesı ıçın bazı hazırlıklar yapıldığım" soyluyor Bu hazırlıklar arasına Nâzım Hıkmet'ın durumu da alınabılır! Surgun alayı, Hafık'le Zara arasında, Kızılırmak'ın kıyısında, bır dağın eteğınde ıdı Bu alayda bırçok sanatçı surgun gıbı bız de askerlık ettık Işte Nâzım'ı bu surgun alayında askerlık yapmaya zorluyorlardı Oysa Nâzım askerlığını okulda geçen sureyle tamamlamış, çuruk raporu almış, askerlık borcunu ödemıştı Askere alınacağı baskısı karşısında Sabahattın Alı'nın durumuna duşmemek duşuncesiyle pasaportsuz ulkesını terk etmıştı Başına boylesı bır çorap ŞAİRLER SİİRLER Güneşli ellerln Kapıyı açtığımda sen dol ıçeri Güneş dışarda kalsın Içlme dol benllğlm esrikleşstn Dlkkat et san gümuş saçların örtmesin yüzumü sarılırken Görebıleyim sevdadan kavgadan Ve yaşamdan çoğalan yüzünü Güneşli ellerln tutarken elleriml Bır saltanat yıkılır çatırdayarak Delinlr karanlığın örumcek ağları NİHAT KUMSER Mendil Sallarım Güne Mendıl sallarım gune mendılım allı dallı gun vurur pencereme ılk yaz duşer turkume gozlerımde ak kanat guvercınler sevdalı Hasretım gözumde kurur mendılım penceremde çığler şafakta ıslak mendılım gecelerde Mendılımı dal basar gozlerımı duvarlar yureğımı al basar gunumu eleğe koyarlar Koyarlar anam, bacım yığıdı hucreye koyarlar mendılım alırlar bayram dıye oynarlar KÂMİL BAYRAK Neyi vaat eder şiir? Neyı vaat eder şıır? Bır vaadı var mıdır şıırın? "Şaırler Şıırler " koşesıne gonderılen çoğu şıırde, şnrden çok bır vaat soz konusu Geçmışe karşı geleceğın, yoksulluğa karşı gelecek guzel gunlerın, acılara karşı mutluluğun vaadı Şıırın nasıl söyleneceğını hesaba katmadan, kaba bır anlatımla hep bır "vaat" soz konusu John Berger, "Şiirin vaadı geçmişin, şimdiki zamanın ve geleceğın toplamından oluşur" dıyor Bır şaır şıırını boyle bır temel uzerıne bına etmıyorsa bır yanlışlığı, daha doğrusu bır eksıklığı de taşıyor demektır Yıne Berger'ın deyışıyle "çunkü şlir dllln geçmiş, şimdiki ve gelecekteki biıtün yaşantılarına kucak açtığına inanıp tümuyle dlle teslim eder kendlni." Soz yıne donup dolaşıp şıırı nasıl soylemeye, şaırın dılı kullanışına gelıp dayanıyor Şıırın vaat ettığı de ışte burda bır sorun olarak duruyor Şaırın dıle bakışı, dılı kullanışı Neyı nasıl, nıce söylerse söylesın şıır, eğer dıle kendını teslim etmişse önerdığı vaat oku mutlaka hedefını bulacaktır Bu, şaşmaz Safranbolu'da Son Güvercin guzun tarıhım yazsam perçemlerı nazende urum kızları suzulur ellerınde şaman mumları yatırların mermer kapısından aslan ağızlarında sebıllerın sa.nkı bakırçalığı ıçıyor safranbolu'da son guvercın soluyor cumbalarda şamdanlar mahzun ut taksımlerı ah seymenım mavzerın kıme turku yakacak sandıkta kılıtlı bındallısı ebrulı turkmen kızının şımdı guzun tarıhım vebalı kentler yazacak HUSEYİN AVNI CINOZOĞLU Yeryüzü Denizi bulutun gozu yaşlı gelın tellıduvaklı toprakta suda koku ağaç dallıbudaklı komur karasî bal sarısı oturup turku dıyesım geldı gokte yıldızlar yerde karınca kardeş olmada denızı emzırır ırmaklar bu çıçekte, bu yapraklar varıp senı goresım geldı ateş duman ıçınde ıpek koza ıçınde zaman bugun ıçınde gözyaşı goz ıçınde suya ındıoyyguvercınler uçup yağmur olasım geldı AHMET ÇUHACI Ötelerden gozlerımde yanarken sevdan yanarken can çekışıp zaman akar yalnızlığın akşamı ıter kapıyı ayrılığın odasında bır cocuk hoyrat kuşkucu kırık kanını döktuğu saatlerde aksamın denıze akar gozlerı sevınce, umuda akar yaşamımız sesler gelır ötelerden beklenen bılemrız yarınlara kesışır yollarımız sevı yurur demır dovulur pasını atar yurek NAZİF YEŞILLIK Balıkesir Mektubu Şu Balıkesır'e geldım gelelı Şıırler duşundum hep Bır muhacır gıbı kederlı Hâlâ kanatıyor kalbımı Yağmurlardan sonra gelen Arkadaşların olum haberlerı Bır de o sevdanın Geceleyın geçen trenlerle Kullenmışken dırılen alevlerı AHMET UYSAL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear