Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
E rkeklerimiz greve çıktıklarında, biz sıradan birer ev kadını idik. bet değişik geçmişlerimiz vardı. Ancak ortak yanımız, erkeklerimizin madenci olması idi ve onlarla övünüyorduk. Bir şeyler söylemek zorunda olduğunuz bir zaman gelir. Ben Avrupa'nın en büyük maden köyü Ashington'da oturuyorum. Bir şeyler yapamazsak yakında yok olacak. Pek çok kadının bunu algıladığını, erkeklerinin arkasında yer aldığını düşünüyorum. Grubu, komiteyi oluşturan tek kadın değilim. llk bir araya geldiğimiz günü anımsıyorum. Yiyecek toplamamızı, çocuklar için kullanılmış, ancak işe yarar oyuncakları Christmas da kakmalarını, başkalarının hiçbir zaman anda kalmalarını, başkalarının hiçbir 7aman anlayamayacakları zor ve çeşitli işlerde uzmanlaşmamızı, her gun biraz daha kardeş olnıamızı, birlikte çalışmayı öğrenmemizi, giderek tek olmamızı. Her şey bizim için yeni idi. Birimiz düştüğünde, onu kaldıracak ve yürümesini sağlayacak birileri rnutlaka bulurıuyordu. Yıkıldığınız günlerde, smnle konuşacak, moralinizi yukseltecek birileri vardı. Pck çok aile için gılç günler gelmişti. Haflalar, aylara dönuşüyordu. Siz, herkesin birden geleceğini duşunmek ve dayanmak zorunda idiniz.." Gwen Newton, 1984'e kadar evinin dışına çıkmamış bir madenci eşi. Madencilerle dayanışma kampanyası içinde para karşılığında satılan ve 198485 vıllarında madenci eşlerinin yaşamöyküsunu dile getiren bir kitapçığın sahibi. Yukarıdaki cümlelerle girdiği kitapçığının önsö/unde, pek çok kadının, geleceğe kalması gerekli pek çok önemli yaşamöyküsıl olduğunu vurguluyor. "Biz kadını/, Biz Giiçlüyüz" adını taşıyan kitapçıkta, mutfaklarından ilk kez çıkan kadınların yaşamöyküleri yanında, kadın ve çocukların, yaşananları anlatan şiirleri, düşünceleri var. lngiltere'de madenciler grevi, kadın hareke kadınların işsizlikten daha yüksek oranlarda pay aldıkları, daha ağırlıkla kadınların gerçek Ucretlerinde düşmeler olduğu anlatılıyor. Hükünıetin düşük ücret politikasının en çok kadın işçileri etkilediği vurgulanıyor. Ortalama yaşam ücretinin altında çalışan 7 milyon işçinin 5 milyonu kadın. Kadınların iş alanında, yönetimde etkili olmasının kavgasını verenler, sendikalar ve siyasi partilerde etkin kadın katılımının öncülüğünü yapanlar, "Kadın Başbakan"ın tam karşısındalar. Kadınların sosyal, sendikal ve siyasal yaşama etkin katılımının, Bayan Başbakan'ın iktidarına son vereceği inancındalar. Üniversiteye kreş kavgası Kadın haklarında lngiltere'nin çok geri olduğunu, önlerinde çok zorlu ve uzun bir kavganın bulunduğunu söyleyen kadın hareketi öncülerinin gündeme getirdikleri sorunlar, Türkiye ölçütlerine vurulduğunda yine de çok ilerde görünüyor. Iş yaşamına üniversitelerden daha üst düzeyde teknik eleman yetiştiren politeknik okullarından Londra Politeknik Okulu kız öğrenciler temsilcisi, çözmeye çalıştıkları sorunlarını sayarken, "Öncelikle kreş açtırmaya ugraşıyoruz. Çocugu olanların egitimlerini siirdiirebilmeleri buna baglı" diyor. Çalışanın öğrencilik hakkını alan bizim YÖK'ün mantığı karşısında, bize çok fantezi gibi gelen, çocuklu kadının çok ağır olan teknik öğrenimi sUrdürülebilmesi düşüncesi yüzümüzden okunmuş olmalı ki, temsilci biraz öfkeli açıklamalarını sürdürdü: "Halen ögrencilerin sadece % 10'u kadın. Kadınlar uzun yıllurın kuşullandırılması ile agır bir egitim olan teknik eğitimden uzak tutulmuşlar. /ekâlan erkeklerden daha sınırh imiş gibi koşullandınlmışlar. Pek çok kadın, agır egitimde başardı olamayacağı önyargısı ile teknik ögretimi seçemiyor. Bir de erkek arkadaşlarının, erkek hocaların olumsuz davranışlarına karsı kavga veriyoruz. Sınavlarda cinsiyet ayrımı yapılıyor. Laboratuvarlar İngiltere'de kadın hakları, genel demokratik hakların gerisinde... 'Eşit işe eşit ücret' ilkesi, kadınlar için 1975'te gerçekleşmiş. tinde bir sıçrama taşı olmuş. Sendikacılar, sendikal kavganın kadınların etkin katılım ve desteği olmadan başarılı olamayacağı gibi bir yargıya varmışlar. Jngiliz işçi sendikalarında ve onunla iç içe olan İşçi Partisi'nde kadınların sendikal ve politık yaşama etkin katılımını sağlama konusunda çabalar var. tngiliz kadmlan, grevcilere sandviç hazırlamakla yetinmiyor arttk. Kadınlar, haklar savaşı içinde Madenciler grevi süresince kadınların oluşturdukları direniş komitelerinde her kökenden, her yaştan, her görüşten kadın bir araya gelmiş. Kadınlar katıldıklarında dayanma gücünün nasıl katlandığı, gelişmenin akışının nasıl değişebildiği ortaya çıkmış. Şimdi sosyal yaşamın içine giren kadınlarının yeni coşkulu istemi ile onlanıı gücune, onlardan gelecek taze kana gereksinme duyan örgutlennıelerin çağrısı çakışıyor. Kadın hareketi adeta coşkulu bir moda akım halinde. Ancak bilinen feminizm hareketinden çok farklı bir gelişme söz konusu. Gerçi madenciler grevi ile başlayan ve bütün örgütlenmeler içinde canlanan kadın hareketleri içinde hep feministler de var. Fakat feministlerin bulunmasının doğallığı reddedilmeden, kadın konusunun, haklar platformuna, gerçekçi bir biçimde oturtulmasından söz ediliyor. da, örnegin ağır olan bir aletin kaldırılmasında, bedeıı gucu isteyen bir işte, kadın ogrenciye yardıın edUmeyerek, müstehzi davranılarak bu işleri yapamayacakları, ustun zekâ isteyen bir egitimden buşarı iıe geçemeyecekleri duyguüu yaşatılmak isteniyor." özellikle kadın işçilerin ağırlıklı olduğu tüm sendikalarda, yerel yönetimlerde kadın haklanna yönelik çok yoğun yeni çalışmalar var. Asıl göze batanı gerek sendika, gerekse siyasal içerikli seçimlerde kadın katılımında görülen hızlı artış. Seçme ve seçilme hakkını kullanan kadın sayısındaki artış bir övünme, canlanma, güçlenme ölçütü olmuş; "...yerel seçlminde... fazla meclis üyesi kazandık. Yeni seçilenler büyük çogunlukla kadın", "Sendikamızın kadın yönetici sayısında çok hızlı bir artış var!", "Kadınlar çok hızlı bir senŞÜKRAN KETENC! dikal ve siyasal örgiitlenme içine girdiler!" gibisinden cümlelerle başlıyorlar söze. tngiliz kadın hareketi öncüleri, sorunları çok Tüm örgütlcnmelerde kadın hakları konu ga olduğu kanısındalar. su gündeme gelirken, lngiltere'de kadın hakHangi platformda bir kadın hareketi ile kar farklı düzeylerde de olsa, kadın kavgasının ları düzeyinin demokrasinin, genel demokra şılaşırsanız karşılaşın, kadınlafın yönetimde dünya ölçütünde ve dayanışma içinde verilmesi tik hakların gerisinde olduğu vurgulanıyor. ör söz ve karar sahibi olmasını şiddetle savunan gerektiği düşüncesindeler. "llk bakışta İngiliz kadınlannın haklar düzeyi ve sorunları, Türk neğin, "eşit işe eşit ücret" ilkesi yasal hak ola lar, söz kadın Başbakan Demir Leydi'ye geldi rak ancak 1975 yılında gelmiş. Kadınların ka mi çok kızıyorlar: "O bizden degil. Onu ka kadınlannınkinden ya da bir başka ulkeninzancı aynı işlerde erkeklerinkine oranla 197O'te dın olarak görmüyonız. Kendisi kadın oldu kinden çok farklı görülebilir. Ancak biz, so°/o 63 düzeyinde kalırken, 1975'te % 72'ye yük ğu halde kadın haklannın karşısında..." türün runlarımızın ortak nedenleri, ortak kökenleri selmiş. Halen kadınlar benzer işlerde, erkek den öfkeli sözler duyuyorsunuz. Kadın hak ve ortak çözümleri olduğu kanısındayız. Dalerin Ucret ortalamasının ancak % 73.5'ine ula ları savunuculannın anlattıklanna göre, Thatc vanışmada, sorunlanmızın benzerliginde ne şabilmişler. Bu nedenle geçmişin sloganı gibi her iktidarının uyguladıgı insanı, sosyal hak kadar çok bilinçtenir, giiçlerimizi birleşlirirsek, görünen "eşit işe eşit Ucret" konusunda, sen ları gözetmeyen ekonomik modeF içinde, o kadar daha somut ve hızlı sonuca ulaşınz" dikalar henuz vermeleri gereken büyük bir kav kadınların ezilmesi artrruş. Egitimde geri olan diyorlar. İngiliz kadını mutfağından çıkıyor Kadınların yönetimde söz ve karar sahibi olmasını şiddetle savunan tngiliz kadınları, söz "Demir Leydi"den açıldı mı çok kızıyorlar. Kadınların, coşkulu bir biçimde sosyal yaşama katılma istekleri, İngiliz İşçi Partisi'nden sendikalara kadar her kesimdeki örgütlenmeye "taze kan" olanağı sağlıyor. ta