Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14 29 Mayıs 2012 Salı Üreticiden tüketiciye G DO’ların ithalatına izin verilmesi, kontrolsüz kimyasal ilaç ve gübre kullanımı, insan sağlığı yerine ekonomiyi önemsiyen hükümet anlayışı yüzünden şehirde yaşayanlar için sağlıklı, güvenli besinlere ulaşmak giderek zorlaşıyor. Öte yandan kırsalda yaşayıp hala sağlıklı, nitelikli ürün yetiştirmeye devam eden köylü ve çiftçilerin ürünlerini hak ettiği değerden satması, aracılardan ve küçük çiftçi tarımını desteklemeyen devlet politikalarından dolayı güçleşiyor. Bu zorlukları aşmak amacıyla üreticiden tüketiciye besin modeli geliştiren iki grubu tanıtacağım; Boğaziçi Mensupları Tüketim Kooperatifi (BUKOOP), Doğal Besin Bilinçli Beslenme Grubu (DBB). BUKOOP’tan Özlem Öz, DBB’den Ceyhan Temurcu çalışmalarını anlattılar. Fikir nasıl ortaya çıktı? Ne zaman bir araya geldiniz? Kaç kişi ile başladınız? ÖÖ Tüketiciler olarak, tarladan soframıza ulaşan gıdanın, toprak, gen ve su kaynaklarımızı ne şekillerde etkilediğini pek az biliyoruz. Ağır kimyasal girdiler kullanarak üretilen, GDO içeren, endüstriyel işlemden geçirilip sıhhi olmayan koşullarda saklanan gıdanın sağlığımıza sistematik etkilerine ilişkin bulgular sürekli artıyor. Üstelik çiftçilerin, gıdanın taşınma ve işlenmesinden sorumlu emekçilerin ödüllendirilmek yerine mağdur edildiklerini görüyoruz. Küçük çiftçilik yok oluyor, gıda ve tarıma şirketler egemen oluyor. Üreticiyi ve tüketiciyi birlikte güçlendirecek alternatif bir örgütlenme modelini inşa etmek mümkün olabilir mi diye hayal ettik. 1015 kişilik bir ekiple yola koyulduk.BUKOOP’u 2009’de kurduk. Kuruluşunda Eğitim Sen Üniversiteler Şubesi ve Çiftçi Sen’in ciddi katkısı oldu. CT 2009 yılının Haziran ayıydı. Sürdürülebilir yaşam pratiklerine kafa yoran pek çok dostumuz gibi biz de, doğal üretimler yapan küçük çiftçilerin desteklenmesi için çareler düşünüyorduk. O sıralarda AntalyaElmalı’da ekolojik tarım öncüsü Serdar Tanal’ın, eposta gruplarında yaşadığı zorlukları anlattığı yazıları okuduk, telefonla temas kurduk. Doğadostu yöntemlerle üretilen ürünlere erişim için sorumlulukları paylaşan bir topluluk olabilirsek, aracılık ihtiyacını ortadan kaldırabilirdik. Böylece “Doğal Besin, Bilinçli Beslenme” adlı Web haberleşme grubunu kurduk (http://ankaradbb.wordpress.com/). O zamandan bu yana sürekli yeni katılımcılar ekleniyor. Başladığımız noktada pek çok kişi ve oluşumla bağlantımız vardı. Güneşköy Kooperatifi’nin halk destekli tarım çalışmaları, Ankara’da duyarlı bir topluluğun oluşmasını sağlamıştı. Grubun başlangıç aşamalarında Güneşköy’ün ve onun bağlantılarının etkisi önemli oldu. Bugüne kadar yaptığınız çalışmaları özetler misiniz? ÖÖ Önce bir pilot çalışmayla başladık. "http://www.bukoop.org/"www.bukoop.org sayfasını kurduk. Kooperatif bilinir olmaya başladıkça üye ve gönüllü sayılarımız da arttı. CT Üreticilerimizden taleplerimizi olabildiğince ortak adreslere yönlendirerek nakliye masraflarımızı ve ekolojik ayak izini azaltmaya çalıştık. Ancak toplu sipariş organizasyonlarının koordinasyonu epey zaman ve çaba gerektirdiğinden, bunu arzu ettiğimiz sıkılıkta yapamıyoruz. Bazen üreticilerimiz kendi toplu siparişlerini organize ediyorlar. Üreticilerle nasıl bağlantıya geçtiniz? Sizinle çalışan üreticilerin profilini tanımlar mısınız? ÖÖ Boğaziçi Üniversitesi’nde bir kooperatif fikri ilk ortaya çıktığından beri benimsediğimiz “ürünlerimizi mümkün olduğunca örgütlü küçük çiftçilerden ve üretici kooperatiflerinden alalım” ilkemizi hala koruyor ve önemsiyoruz. BUKOOP kurulduğundan bu yana, üreticilerle bir çok toplantı düzenledik, üretici gezileri yaptık, kooperatif hayalimizi birlikte şekillendirdik. CT Bazı üreticiler bizi kendileri buldu. Bazılarını var olan üreticilerimiz tavsiye etti. Diğer bazılarını grup katılımcıları önerdi ve biz onlarla temasa geçtik. Eli toprağa değen, tarımsal üretime birebir dahil olan insanlar. Toplumsal meselelere duyarlı, çok yönlü ve çalışkanlar. Samimiyet ve güven duygusu Size kişisel ve grup olarak neler kazandırıyor? Üreticilerin kazancı ne oluyor? Karşılıklı birbirinizden neler öğreniyorsunuz? ÖÖ Ortaklarımızın gündelik hayatlarında bir fark yaratıyor olmanın (ki sağlıklı, lezzetli, adil, doğal çevreyi ve toplumu olumsuz olarak en az etkileyen gıdayı kampüse kadar getirebiliyoruz) yanı sıra, BUKOOP sayesinde hayalimizdeki gibi, hem tüketicinin hem üreticinin güçlendiği, alternatif bir piyasa örgütlenmesi modelinin işleyebileceğini göstermiş olduk. Bize “kaçınılmaz” ve “değiştirilemez” kurallarmış gibi sunulan acımasız rekabet vurgusunun yerine, dayanışma ruhunu ve işbirliğini öne çıkardığımızda neler yapabileceğimizi gördük. Bu iki unsur, yani “kooperatif ruhu” ve “dayanışma” vurgusu BUKOOP için eşsiz değerde. CT Birlikte iş yapabilme kapasitemizi ve özgüvenimizi artırdı. Harcadığımız kaynakların nereye gittiğini, neye güç verdiğini bilmek bizi iyi hissettirdi. Çocuklara ve gençlere, gerçek gıdaların üretilip paylaşıldığı gerçek bir dünyanın var olduğunu, piyasa koşullarının bize dayattığından farklı üretim ve kullanım ilişkilerinin mümkün olduğunu gösterdi. Yaptığımız siparişler bütçelerine katkı sağlıyor, ihtiyaç duydukları becerileri de geliştiriyorlar. Farklı insanlarla tanışıyor, bağlantılarını artırıp çeşitlendiriyorlar. Birbirinize verdiğimiz ve birbirimizden