23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

ağacının kaç yaşında olduğu, gövdesinde uzayan sürgünler sayılınca, tam olarak anlaşılabilir. “Ah, şu öteki ağaçlar gibi büyüsem bir!” diye içini çekiyormuş küçük ağaç. “O zaman dallarımı dört bir yana yayabilirdim, tepemle de uzakları, bütün dünyayı görebilirdim! Kuşlar yuvalarını dallarımın arasına yaparlardı ve rüzgâr estiği zaman da, öteki ağaçlar gibi kibarca başımı sallardım.” Ne güneş mutluluk veriyormuş ona, ne kuşlar, ne de sabahakşam üzerinden kayıp giden kıpkızıl bulutlar. Sonbaharın son günlerinde oduncular gelir, ağaçların en büyüklerinden bazılarını keserlermiş. Bu her yıl böyle olurmuş. Artık bayağı büyümüş olan çam ağacı korkuyla titriyormuş, çünkü kocaman ağaçlar çatır çatır yere devriliyor, dalları baltayla kesiliyor, çırılçıplak, ipince kalıp tanınmaz hale geliyorlarmış. Sonra arabalara yükleniyor, atlar tarafından çekilerek ormandan alınıp götürülüyorlarmış. Nereye gidiyorlar böyle? Başlarına neler geliyor? diye düşünüyormuş küçük çam ağacı. İlkbaharda kırlangıçlar ile leylekler
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear